*

  • 1
    gsgm tarafından sevk ve idare edilen tüm spor dalları amatör olarak kabul edilmektedir. bu spor dalları basketbol, voleybol, hentbol, tenis, kayak, atıcılık, yüzme, tekvando, judo, halter, atletizm, golf, binicilik, bisiklet, boks, jimnastik, yelken, kürek, okçuluk gibi spor dallarıdır. yani kısaca futbol hariç aklınıza gelebilecek tüm spor dallarıdır. futbolda da bir istisna olarak, süper lig, bank asya 1. lig, 2.lig ve 3. lig dışında kalan diğer liglerde oynanan futbol da amatör olarak kabul edilmektedir.

    insan bu spor dallarını görünce hadi tamam kürek, yelken gibi sporlar amatör olabilir de basketbol, voleybol nasıl amatör olarak kabul edilir diye sorası geliyor. bu spor dallarının tek avantajı sponsorluk bakımındandır. o da şöyle ki bu spor dallarına sponsor olmak isteyen firmalar yapacakları sponsorluk harcamalarının tamamını gider olarak yazabileceklerinden daha çok sponsor bulma olasılıkları yüksek gibi gözükmektedir. gerçi amatör spor dallarından gelecek getiri hiç bir zaman futbol kadar olmayacaktır orası ayrı bir konu.
  • 2
    her insanin içinde gizli sakli kalmiş bir yeteğininin olduğuna inananlardanimdir. sen doğduğun andan öleceğin ana kadar kuytu bir köşede bir ömür bekler o. malesef milyonlarca insanin, birakin içindeki yeteneği açiğa çikarmaya çabalamasini; sadece geçimini sağlamak için istemeyerekte olsa bambaşka meslek alanlarina yönelerek ömürlerini tükettiğine şahit oluyoruz.

    bir insanin, özellikle de ülkemizde, başarili olmasi malesef bir tek kendi elinde olmuyor. çünkü aileler, çocuklarinin hayatlarina o kadar çok müdahale ediyor ki, o çocuğun bir şey düşünüp yapmasina ne gerek kaliyor ne de firsat. robotlaşiyor çünkü. artik günümüzde yeni doğan bir çocuğun 20'li yaşlara kadar hayatini nasil geçireceğini hepimiz az çok biliyoruz çünkü. ilk okul çaği başlar, orta okul dönemi gelir ve dershaneye gitmeye başlar, bazi psikopat aileler yetmeyeceğini düşünür ve üstüne daha o dönemden başlayarak özel derse de yollar, sinav dönemleri gelir, çocuk evden dişari sadece derse gitmek için çikabilir, lise çaği gelir ve iyi bir üniversiteye giriş için aileler ceplerindeki paralari, öğrenciler ise gece ve gündüzlerini harcar vs.. okurken biktiğinizi biliyorum fakat bunlar her ortalama çocuğun yaşadiği ve yaşayacaği şeyler. siz bunlari okurken biktiğinizi, ben ise yazarken biktiğimi düşünürsek yaşayanlar neler çekiyor acaba? ailelerin aslinda tek çabalari çocuklarinin geleceklerini garanti altina almak. bir de üstüne sigortali ve bol maaşli bir işe girdi mi ohh rahatladik. peki ya o robotun hayalleri? böyle bir ortamda o çocuk oldu da yeteneğini ortaya çikardi diyelim, hangi ara geliştirip kullanmaya başlayacak. ülkemizde aileler malesef orta okul çağlarindan başlayarak, profesyonel olarak çocuğunu oynamak istediği bir amatör branşa yazdirmaya korkuyor. bir geleceğinin olmadiğini düşünüyor çünkü sen basketbolcu olunca sana akbil+sigorta bağlamayacaklar ve sen kendini ilerki dönemlerde garanti altina alamayacaksin.

    aslinda korkmakta bir nebze haklilar fakat sebep yanliş. " malatya'da deprem olunca; 'istanbul etkilenir mi acaba' " kafasindaki yöneticilerin dolu olduğu bir ülkede, kim niye gidip eskrime futbol kadar değer versin? balik baştan kokarmiş, baksana daha bu tür sporlar ülkemizde yillardir amatör branşlar olarak adlandiriliyor. şu ana kadar kim ortaya çikip: "bunlari da artik profesyonelleştirme çabasina girelim" diye bir uğraş vermiş? sen böyle bir çaba içine girmezsen daha nice olimpiyatlara şen gidip yasli dönersin.

    karneye 5 düşürmek için voleybolda nasil servis atilacağini öğretip sinavlarda soru olarak soran bir eğitim sistemi ve düşünce yapisiyla daha bir sürü insan, yeteneğini içine gömerek hayata veda eder.
App Store'dan indirin Google Play'den alın