resim
Luís Filipe Hipólito Reis Pedrosa Campos
Görev:Stratejik Danışman
Takım:Paris SG
Yaş:60
Uyruk:Portekiz
  • 3
    star alliance tarafından, 2018 yılı içerisinde 390bin km ile en fazla uçak seyahati gerçekleştirmesinden ötürü ödüllendirilmiş lille sportif direktörü.

    dünyanın çevresi 40bin km, adam 1 senede dünyayı neredeyse 10 kez turlamis.

    10m'a aldığı pepe'yi 80m'a, bedava aldığı leao'yu ise 30m'a satmıştır.

    monaco macerasını yazmıyorum daha.
  • 5
    türkiye'de hemen hemen kimse tanımıyorken zeki çelik'i keşfedip lille'e kazandıran sportif direktör. demem o ki türk futboluna pek çok yerli isimden daha hakim kendisi. ama bizde fatih terim olduğu sürece kendisini getirmek hayal olur, fatih hoca sportif direktörle çalışmaz.

    onun dışında türkiye'nin ekonomik ve siyasi yapısı da luis campos gibi isimleri getirmeye müsait değil artık.
  • 7
    futboldan anlamadığı için 20 yaşında wonderkid almak varken 35 yaşındaki burak yılmaz'ı transfer eden sportif direktör.

    acilen 11 wonderkidle oynama fetişizminden kurtulmamız lazım. bir takımın başarılı olabilmesi için en az 2 veya 3 oyuncusunun 30+ olması gerek. kalan 7 8 oyuncuyu gençlerden kurunca sorun yaratmaz zaten.

    bu yüzden önümüzdeki sezon için orta sahaya taylan ve gedson'un yanına mutlaka tecrübeli bir futbolcu transfer etmeliyiz. hagi 31, sneijder 28 yaşında geldi bu takıma.
  • 8
    martial, lemar, kondogbia, n pepe, fabinho, bakayoko ve bernardo silva gibi mevzuları olan arıza.
    2013-2014'ten beri inşa ettiği monacospor ile 4 yıl öncesinde şampiyon olup, paris saint germain'i kupadan etmişti. bugün ise kurduğu lille osc kadrosuyla psg'ye bir büyük darbe daha indirdi. resmen kucağında tüm parise fransa turu attırıyor adam.
    nerden bakarsan tutarsızlık, nerden bakarsan ahmakça...
  • 15
    torrent olayını tuğberk hoca geliyor diyerek yumuşatmaya çalışan yönetimin(iptal olması 4 günü buldu) ışıtan gün olayı sonrasında ortaya attığı yeni kart. tüm avrupa bu adamın peşindeyken; yerli sınırı olan, dünya para birimleriyle parite farkı 13-15 olan ve elinde uluslararası arenada satıp değere çevirebileceği oyuncu sayısı sayılı bir takıma geleceğini zannetmek de inanmak da abes oğlu abes.

    siz antrenörü açıklayın, sonra arkadan sportif direktör açıklayın. belki sportif direktörün futbol planında possession yok direkt bi futbol var. diyorum ya amaç şu ışıtan twitlerinin önüne geçmek.

    fatih hocayı sevin ya da sevmeyin, başarılı bulalım ya da bulmayalım ama lütfen şu gibi yalan vaadlerle size gelinmesine izin vermeyelim sevgili sözlük. rica ediyorum, lütfen.
  • 16
    kendsinin bu saatten sonra bize sportif direktör olarak gelmesini mantıklı bulmuyorum. sezon başı olsa mantıklı olurdu. ama zaten önümüzdeki yılların transferi bu sezon* başında yapıldı. kadronun %80’i tamamlandı. yabancı sınırı da gelirken bu kulüpte yapılacak en mantıklı şey yurtiçinde ve yurtdışında potansiyelli yerli oyuncuları kadroya katmak olur. bunu da luis campos’un yapabileceğini sanmıyorum. tamamen göz boyama işi olur gelirse.

    liste de vereyim
    halil dervişoğlu
    mert müldür
    eren elmalı
    umut güneş
    kerem atakan kesgin
  • 17
    en son lille takımının sportif direktörlüğünü yapan hoca. galatasaray'a gelmesine ihtimal vermiyorum, yönetimin uydurduğu haberlerden biridir bence ama hocayı getirmişsin sonra sportif direktör getiriyorsun bir skandala daha imza atar yönetim. sportif direktör hocayı getirir ona göre oyuncu transfer eder. hele de luiz campos gibi birini bu şekilde daha oyuncuların maaşını ödeyemiyorken hangi bütçeyle getireceksin? geçiniz.
  • 21
    şimdi çok erken konuşmak istemiyorum ama bir kulüp başkanına danışman olarak ne konuda yardım edebilir diye merak ettiğim sportif direktör.
    bana para yakmak için ideal yöntem gibi geliyor kendisini danışman yapmak ya, neyse. belki de kalıcı sözleşme yapmamak için bu yöntem vardır, bilmiyorum. ayrı konu bizim gibi meteliğe kurşun sıkan takıma nasıl bir danışmanlık vereceği de enteresan.
  • 22
    01.07.2017-18.12.2020 tarihleri arasında sportif direktör olarak görev aldığı lille kulübünde kendisi döneminde yapılmış olan transferleri içeren bir tablo hazırladım.

    *transfermarkt kaynak olarak alınmıştır.
    *kendisi döneminde transferi yapılmış olup henüz lille kulübünden ayrılmayan oyuncular için ''güncel piyasa değeri'' ibaresi mevcuttur.

    https://gss.gs/dNq.jpg
  • 23
    baş altı takımlar için biçilmiş kaftandır. lille’de bir mucize yarattı. milyoner olsaydım ve bir takımım olsaydı*, monci falan değil direkt bu adamın kapısını çalardım. müthiş bir futbol adamı.

    yalnız keşke 30 milyon euroyu harcamadan önce luis campos’u getirmeye çalışsaydık. şu anda kulübün kasasında delikli kuruş olduğunu sanmıyorum. maaşlar geriden geliyor, morutan’ın transfer taksidi falan ödenemiyor. riva’daki geliri kırdırmaya çalışıyoruz parasızlıktan. bu tabloda burak elmas, luis campos’la bebek otel’de güzel bir akşam yemeği yer anca.
  • 24
    lille performansı finansal ve kısmen de sportif olarak başarılı sportif direktör..

    uzun bir yazı olacak, en sonunda konuyu kendisine bağlayacağım. okuma zaman ve sabrınız yoksa ,
    yazıyı şu an bırakabilirsiniz.

    galatasaray kulübünün önünde 2 tane temel yol var.

    birincisi sportif başarıyı hedefleyen yapılanma, ikincisi finansal başarıyı hedefleyen yapılanma.
    ikisinin aynı anda olması türkiye'nin şu anda içinde bulunduğu koşullar içerisinde çok zor.

    sportif başarı odaklı olmak , galatasaray gibi türkiyenin en büyük ve başarılı kulübün olmazsa olmazıdır/ idi.
    fakat bunu sağlama bahanesi , şu veya bu niyetle, yapılan büyük transferler ve sorumsuz mali harcamalar
    kulübügeçmiş yıllarda büyük bir çıkmaza soktu.
    buna son direnen mustafa cengiz(sadece kendisi, yönetimi kurulundaki bazı isimler değildi), eskilerden alp yalman, ali dürüst vs yöneticilerdi. fatih terim'de bu finansal çöküşe, sorumsuz ölçüsüz transferleri ile yol açan isimlerden biridir. ilerlemiş yaşının ve çevresini saran halkanın etkisi ile azalan teknik direktörlük yetisini ölçüsüz transferlerle örtmek istedi. olmadı. şu kendisinin yollanmasının arkasındaki kopan gürültüyü çıkaran bazılarının söylediklerinden de anlıyoruz ki ,esas konu tranfer yetkisinin şu menajer grubundan bu menajer grubuna geçmesi, şunun adamlarının kulüpte yüksek maaşla konuşlanmasından bunun adamlarını konuşlanması. her iki tarafta, sonucu çıkar olan mevzuda , taraftarı ve kulüp üyelerini taraftarlık ve aidiyet duygularını gıdıklayarak yanına çekmek istiyorlar. hatta seçimi kazanamayan bazı gruplarında bu koroya eklenerek, dün ak dediğine bu gün olanlara kara demesinden ''şu pastadan ileriki günlerde biz de nasiplensek'' dürtüsünün olduğu o kadar çok ortada ki..hepsini görüyoruz, seziyoruz, ama çıkış seçeneği gözükmüyor. kerhen , geçici olarak, bu girdaptan kurtulmak için o an, sanki biri kötünün iyisi gibi geliyor ,anlık yanında yer alıyoruz, o kadar. yoksa içimize hiç biri sinmiyor.

    dolayısıyla, ne gerekirse gereksin, başarı odaklı olmak günümüz siyasi koşullarında, galatasarayı alta çekmeye yeminli bir futbol yönetim oluşumun olduğu ortamda imkansız. bir tarafta avrupada ilk 16'ya kalmış tek takım, öbür tarafta avrupada galatasaray dışında hiçbir temsilcisi olmayan taraflı ve liyakatsız yönetilen bir ligte aynı takımın 13. sırada ve düşmenin 6 puan yukarısında olması. bu fotoğrafı iyi çekip akılları iyi kazıyın, çünkü ileride ülke/futbol yönetimi değiştiğinde , ne kadar kötü yönetildiğine dair herkesin gözüne kanıt olarak sokulacak. bu ülkede 35 yaş altı gençlerin %60'ına yakının galatasaraylı olduğunu anımsarsak,ilerki yıllarda bu adaletsizliğe yol açanların dosyası açılacağı muhakkaktır. işte o dosyanın en büyük kanıtı şu anki bu tablo olacaktır.

    galatasaray, türkiye'nin otoriter rejimlerinin doruğa çıktığı zamanlarda hep başarısız kılınmıştır.12 eylül dönemine rastlayan, 14 yıllık şampiyonsuzluğun olduğu zamanlarda da konu bu adaletsizlikti kulübün kötü yönetilmesi ile birlikte. çünkü galatasaray ideoloji olarak hep aklı , liyakati, demokrasiyi ve demokratik kurumları , bilimi temsil eder. galatasaray , yapısı gereği ele geçirilemeyen bir kaledir, öyleyse dışarıdan zarar verildiği kadar zarar verilsin mantığı güdülür futbol idaresi elinde olanlar tarafından. o zamanlar hakemlerin çoğu asker veya polis veya devlet kurumu ile bağlantılıydı. havacı astsubay hakem , maçı yönettikten sonra kışlasına dönüyor, koyu başka malum takımla komutanına tekmil veriyordu. bir takımın başkanlığı ordudan inşaat ve silah ihalesi almak için en geçerli karttı. bazen buralarda yazıyor genç taraftarlar diyor ya ''nasıl 14 yıl şampiyonsuzluğa dayanmışlar '' diye. işte , bu yüzden birincisi, yapacak bir şey yoktu sabretmekten başka, ikincisi biz galatasarayı ve temsil ettiği bazı değerleri ve de bizim gibi düşünen takımdaşlarla beraber olan arkadaşlık ortamını daha çok seviyorduk.

    gelelim başa. strateji olarak, başarı odaklı olmak seçildi ise, domenec doğru tercih. çünkü geçmişinde , guardiola ile de olsada hep başarı odaklı takımlarda olmuş. bunu yaparken iyi işleyen bir sistem oturtulduğunda , iyi oyuncuları ekonomik kullanarak, 3 kulvarda başarılı olarak gidilip başarılı olunmuş. ama bu sistem, yani ''pozisyon odaklı pas futbolu'' barcelonayı, yaşlanan yıldızlar saçılan paralar ile bilikte bir süre sonra çöküşe götürdü. pozisyon odaklı pas futbolu iyi ve aynı oyuncuların hep bir arada olmasıyla ayakta duruyor. yani xavi, messi, puyol , iniesta giderse geçmiş olsun. biz zaten mali çöküş içerisindeyiz, sportif olarak başarılı olsak bile mali olarak bu yansır mı bilemiyorum. guardiola , sonsuz arap sermayesinin oluk oluk para akıttığı city'de karar kıldı bir çok avrupa takımını denedikten sonra. mesela tıkır tıkır işleyen bayern münih'te kalmadı, onlarda onu pek istemediler. uzun lafın kısası, domenec başarı için uygun ama ülkenin koşulları ve içinde bulunduğumuz mali duruma göre uygun olmayan biri. her koşulda biz kendisini destekleriz çünkü biz galatasaray taraftarıyız, orası başka mesele.

    ikinci seçenek ise , mali başarı odaklı bir yapılanma. campos'un lille'de yaptığı , yada arsene wengerin uyguladığı, portonun , ajax'ın benficanın yaptığı gibi bilanço önceliğinin olduğu bir anlayış. oyuncu satışından para kazanmak, alt yapını üretken yapmak, pas futbolundan daha ziyade yüksek oyuncu sirkülasyonuna daha uygun geçiş futboluna yakın oynamak (ama top hakimiyetini sağlayarak ) galatasaray için daha akıllı bir strateji olacaktır. şampiyon olamaz, zaten de yaptırılmaz, uefaya gitmeye ve orada tur atlamaya oynar, oyuncu satışlarıyla kar yapıp bilançoyu düzeltir, alt yapıyı ve test takımları daha verimli hale getirir, bu adaletsiz ve liyakatsız zamanların geçmesini bekler. aklın ve adaletin hakim olduğu bir futbol düzeninde , galatasaray'ın başarısı kaçınılmazdır.

    sonuç olarak problem , hem camposu , hemde domenec'i beraber kullanmak. ikisi çakışıyor. biri devamlılık ve şablon yerleştirmek ister, öbürü alım satımla en büyük karı elde etmek.
App Store'dan indirin Google Play'den alın