• 2
    bir umut ekran başında olup takip edeceğimiz, galatasaray'ımızın çok çok zorlanacağı ve kazanmasının mucizelere bağlı olduğu bir euroleague maçı. malesef ki euroleague'de iyi savunma yapmadan maç kazanmak mümkün değil. guard ve pivot desteği almadan kazanmak hiç mümkün değil. iç sahada kızılyıldız bile potamıza 85 sayı bırakabiliyorsa maccabi deplasmanı çok zor geçecektir. alex tyuseski takımına karşı oynayacak, ekstra bir performans bekliyorum ondan. inşallah kazanırız ve kara bulutların üzerimizden akıp gittiği maç olur ama malesef bu konuda pek çoğumuz iyimser konuşamıyoruz.
  • 4
    önce cska'nın 25'e yatırması ardından kızılyıldız'a ve banvit'e saçma sapan bir şekilde kaybettikten sonra ergin hoca'ya baya saydım. tertemiz iki tane en ofsayt entry'im oldu. bu konularda kesinlikle haklıyım ancak ergin ataman'ın şovunu falan hala seviyorum. bunlar yetmemiş gibi arroyo ismi çıktı. hocaya ne arroyo'su birader dedim, sonra zalgiris deplasmanında 4.çeyrek'in 6.dakikasında austin daye'i köşede bulup farkı 7'ye çıkaracağımızı düşünüp sinirimi attım üzerimden.

    bu maç çok kritik maç. favori değiliz ve favorilikten yakından uzaktan alakamız yok. maccabi'de tıpkı bizim gibi 2'de0 ile başladı. milano gibi yenebilecekleri bir takıma son topta kaybettiler tıpkı bizim kızılyıldız'a kaybettiğimiz gibi. bu ligin önemli favorilerinden real'e karşıda içeride bizim kadar maç satmayıp son periyota kadar götürdükleri maçı kaybettiler. iki takımında benzer özellikleri var. iki takımda 3-4 oyuncusunu tutup takımı yeni amerikalılar ile doldurdu takımı. maccabi tabi ki bizden çok daha iyi bir kadroya sahip. sonny weems, benim için bir efsane devin smith, bizim takımda olsa çok sevineceğim colton iverson, goudlock, yazın ismi sıkça bizimle anılan victor rudd ilk aklıma gelenler. bu oynadığımız 2 maça nazaran kazanmamızın daha zor olduğu bir maç. cska maccabi'den daha üstün bir takımdı ama dünyanın en iyi salon atmosferinde o kadar da üstün değillerdi. tamamen ergin ataman'ın saçma rotasyonundan 25'e yatırdılar bizi. bugün kazanmak için şansımız kağıt üstünde baya zor. bahis siteleri 4-4.5 arası oranlar açmışlar. bizde russ smith'i yolladık mı yollamadık mı oynayacak mı oynamayacak mı belirsiz. bu maç için tek güvencem austin daye ve justin dentmon. eğer bu iki arkadaş iyi bir uyum yakalarlarsa 34+ gibi istatistikler yaparlarsa maçın içinde kalabileceğimizi düşünüyorum. bu maç çok kritik bir maç 3'te0 başlamak içeride cuma günü oynanacak fener maçında 4'te0'a bile götürebilir ancak bu akşam maccabi'yi yenersek 4'de2 gibi sezon başlamadan önce kalemi defteri alıp sezonu hesapladığım zaman ki galibiyet sayımıza ulaşırız. kısacası bu maç 28 ekim günü oynanacak fenerbahçe maçından kritik maç. bu maçı alırsak içeride fener'i bir şekilde yeneceğimizi düşünüyorum. bu maçı kaybedersekte o çok övdüğüm(üz) abdi ipekçi cehenneminden obradovic ve takımı euroleague'in en iyi takımı işte böyle siker deyip çıkacak. bunu sindiremiyorum ama gerçekler bunlar.

    uzun lafın kısası bugün ırkçılık, israil düşmanlığı falan her şey serbest. ergin ataman neredeyse tamamı amerikalı takıma gazze'deki çocuklarımı gösterir, mavi marmara belgeseli mi izletir ne yapıyorsa yapsın ama bu maçı alsın. bu maçı aldığımız an euroleague'e 4 maç sonunda tertemiz bir başlangıç yapmış olacağız. allah yardımcımız olsun.
  • 6
    efendim, maçın özelinde değil ancak maç ile alakalı genel hususta etkileyen bir yazı yadım, gsbasket foruma. onu alıntılıyorum, buyurun.

    özetle; 2'de 2 yapmazsak koç dahil gidenler olabilir. ancak 2'de 2'nin dışında bu maçı kesin kazanmamız lazım. kazanamazsak el yolculuğu gayet tehlikeye girebilir.

    "normalde kendime göre uzunca bir yazı yazmayı planlıyordum. haftaya vizelerim var ancak ders çalışır gibi kadromuz üzerinde çalışıyorum. bu bahsettiğim yazıyı da maccabi maçı öncesinde paylaşmak istiyordum ancak russ smith dedikoduları çıkınca benim bütün dengem bozuldu. bahsettiğim yazının benzeri olan bu yazıyı yazmamın sebebi de yaklaşık bir haftadır forumda gördüğüm görüşler ve hava.

    bu yazının hususu olmayan bir cümleyi araya sıkıştırmak isterim; russ smith gidecek yerine arroyo gelecek isteği, dedikodusu veya olgusu bana göre çok yanlış…
    kadromuzda hatalı gördüğüm veya değişmesini isteyeceğim şeyler yok mu? kesinlikle var. belki de bana en çok batan husus 15 tane oyuncumuzun olması ve en fazla 3 tanesinin genel manada 60 maçlık serüvende kullanmayacağımız oyuncu olması (orhan’ın durumunu çok bilmiyorum ancak bu 3 oyuncudan biri sayabileceğimiz can’ın gayet kullanılabilir bir oyuncu olduğunu da düşünüyorum. özgüvenine hayran kaldım adamın.) diyebilirim. buna rağmen kadromuzu beğenmiyorum dersem kendimle çelişmiş olurum. daha önce yazdığım yazılarda bu takımın ne yapacağını çok merak ettiğimi ve potansiyelinin bana göre gayet yüksek olduğunu yazmıştım. bu cümlelerimin içinde oyunculara bir övgü varken aynı zamanda belirsizliğin kabulü de söz konusu. bunu itiraf etmem gerekiyor.

    sorunların nasıl çözüleceğine dair düşüncelerime ve metodun ne olduğuna dair tahminime geçmeden bu yazının gerçek sebebini yazmak isterim. etrafı ve özellikle bu forumu okurken kendimi lise amerikan futbol takımlarını temel alan filmlerde gibi hissediyorum. o filmlerde ki hikâyelerde ilk kötü gidişte tepki verme istifa isteme söz konusudur. özellikle o ortamlarda ligin kısa olması ve alışkanlıklar hemen karakterlerin hemen tepki vermesini gerektirir. yanlış anlaşılmasın takımın çok net bir kırılma noktasında olduğunu ve sezonun çok kötü etkilenebileceğinin farkındayım. hatta bu hafta bir 2’de 2 çıkmazsa ergin ataman’ın istifa edeceğini düşünüyorum. ancak bu havanın kurtulma ihtimali olan veya hiç batmama durumu olan sezonun tamamen gömülmesi ile sonuçlanmasından korkuyorum.

    bana göre ergin hoca yanlış bir perspektif ile yola çıktı. geçen senede ki kadrodan az oyuncu kaldı dersek çok doğru bir cümle söylemiş olmayız. ancak takıma çok değerli karakter koyan iki oyuncumuz gitti. 1 ve 5 numaralarımız mccollum ve lasme tahmin ettiğiniz üzere. bunun dışında geçen sene oyunu üzerinden kurduğumuz micov ve schilb’in durumu ortada. micov sakatlıktan veya başka hususlardan bilemiyorum hiç iyi başlayamadı. schilb zaten otomatik olarak yedeğe geçtiğinden ne kadar formda göremiyoruz. yani takımın aklını taşıyacak oyuncularımızın 4’ü eksik. geri kalanlardan göksenin ve sinan var. ikisi de formda özellikle sinan çok formda. hoca göksenin’e yeteri kadar güvenmediğindendir herhalde geçen senelerin ne olduğunu sahaya sadece sinan koyuyor. demek ki geçmişimizde bir problem var. yani gelen 10 kişiyi bir makinaya oturtmamız imkânsız, zira öyle bir makina yok.(makine olsa bile böyle bir şey olamazdı zaten.) demek ki baştan bir şey kurmamız gerekiyor.

    yeni oyuncularımızdan alex tyus çok formda. bunun yanında arada bir kopuş yaşadığını düşünsem de daye’in de formu yüksek ve net bir şekilde şuan sinan ile beraber bu takımın sürükleyicisi. bu bizim gayet büyük şansımız. elimizde kullanılabilir 4 oyuncu saydım; alex, daye, göksenin, sinan. bu 4 oyuncuya kısa vadede en az 3 hatta 4 oyuncu daha koymamız gerekiyor. en az biri uzun, biri de top yönlendirici olmalı. russ şuan da aradığımız oyuncu kesinlikle değil. o zaman elimizde dentmond kalıyor ki oyun alışkanlıkları biraz disipline edildiğinde gayet yeni bir şey kurmaya yardım edebilir. hiçbir zaman güvenilir olmayacak olsa da ve hatta ileride rotasyonda geriye düşmesi gerektiğine inandığım bir oyuncu olsa da emir yetenekleriyle kesinlikle bir parça olabilir. hatırlatırım şuan bahsettiğim her şey kısa vadede geçerli. buraya schilb, diebler, pleisis, deon 4’lüsünden 2 tanesini daha koyarak çok basit bir yapı kurmamız gerekliydi bence. dışarıda kalan oyuncularımızda kısa vadede olabildiğince az kullanılacak oyuncular olmalıydı. zira bir yapı kurduktan sonra bu yapının varlığını devam ettirecek, varyasyonlar ekleyecek veya yeni planlar ekleyecek yapılar ve oyuncular ekleyebiliriz. bizim şuana kadar ki hatamız, bana göre, çok oyuncuyu bir anda buluşturma çabamız. bunun yerine basitten ve dar rotasyondan gelişmişe ve genişe gitseydik bence çok daha verimli bir takım görebilirdik.

    bu bahsettiğim rotasyon özellikle skorer eksikliğinden dolayı yine maç kaybedebilir, takımda ki sözleşmeli oyuncu sayısıyla karşılaştırıldığında ayıp denecek miktarlarda oyuncular yorulabilir ama sağlam temeller üzerine bir şeyler kurmamız bana göre daha kolay olur.

    golden state warriors’un asistan koçu bir ara bizim için pace&space defansta çok daha önemli benzeri bir cümle söylemişti. bu cümlesini, defansta oyuncuların bir birine olan mesafesini olabildiğince doğru tutaraktan savunup gayet hızlı ve akışkan hücumlar planladıklarını söyleyip tamamlamıştı. benzer bir felsefe ile dar rotasyonda bu doğasında yumuşak olan takım bir yapı oluşturabilir bence. böylece tempo kaybı yüzünden üretimin de bozulmasını engelleyebilirdik.

    basit ve bir birini tamamlayan planlarımız olmazsa diebler ve pleises bizim için zarar kendileri için ziyan olur. aynı şekilde deon hiçbir zaman dikkatli izlendiğinde keyif veren bir adam olmayacakken bir birini tamamlayan öz ve basit planlarda çöpçülük yapabilecek birisi. emir hiçbir zaman bir takımın ana planı olmaması gereken ancak lüks bir parça olarak alacaksan, planların dahilinde yüksek verim alabileceğin bir oyuncu. russ smith’in alışması gerektiğine inanırken şuan öğrenmesi gerektiğine inanıyorum. şuana kadar hayal kırıklığı olsa da kısa vadede daha az süre verip, uzun vadede adeta bir göksenin tipolojisi temelinde tekrar tanımlayarak bir oyuncu yaratırsak bana göre verim alabiliriz.

    başarı için benim tahmin ettiğim ve bahsettiğim metot şuanda yapılamayacak bir şey değil. ya da başka bir metot üretilemeyecek değiliz. ancak takımın dirayetli durması kesinlikle gerekiyor. bu noktada bizim bakmamız gereken açı ise neyi ne kadar kaybettiğimiz olmalı. bu hafta sonunda 4 maçta 1 galibiyetimiz olsa tahmin edilenden ne kadar uzakta oluruz. maccabi’yi yenersek ve fener’e kaybedersek yine de kabul edilebilir galibiyet sayısından 1 maç geride olacağız. evet, o 1 maç kızılyıldız maçı ve kaybı çok büyük. telafisi için önemli bir deplasman galibiyeti gerek. ancak toparlanmayacak bir durum söz konuşumu büyük pencerede bence hayır.

    şuanda takımımızın 2 önemli şeye ihtiyacı var. 1.’si hocanın bir şeye karar verip onu verimlilikle uygulaması ve enin de sonunda 1 maç özelinde değil 60 maç özelinde bu 15 oyuncuyu kullanması gerek. 2.’si ise futbol tabiri ile bu takımın skora ihtiyacı var."
  • 7
    şu maçta beklediğim tek şey mücadele. kimse cska'ya yenildik diye kızmadı, kimse kızılyıldız'a yenildik diye de kızmadı. herkes yapılan salakça işlere, oynanan, amatör seviyede bile yapılmayacak hatalar ile dolu oyuna kızdı. maccabi'ye yenilince de kimse kızmayacak. ama o formanın ağırlığını hissedemeyen de tepki görecek ve bi zahmet şapkasını önüne koyup düşünecek.
  • 12
    yarına ders anlatacağım bir öğrenci labım ve cuma gününe hazırlamam gereken bir sunum olmasına rağmen bıkmadan, usanmadan oturup başından sonuna kadar izleyeceğim maç. ergin hocamın ve taleblerinin geçen sene yaşattıkları bunun için yeter de artar bile.

    çok zor ama belki güzel şeyler olur, bir umut oturup bekleyeceğiz. ben de bu maç için dar rotasyona inanıyorum. elimizden geleni yapacağız, çok çok önemli bence bu maç. ben nedense 28 ekim 2016 galatasaray fenerbahçe basketbol maçı'nı takımımız banko kazanır diyemiyorum. evet biz daha şanslıyız seyirci desteğiyle ama fenerbahçe'de geçen sene euroleague finalini son topu savunamayarak kaybetmiş bir takım ve bu sene 2 maçı son topu savunarak kazandılar. o yüzden 4'te 0 ile başlamamak adına bu maç son derece kritik. ergin hocanın aslanlarına güveniyoruz, zoru başarıp gelsinler. yenilmez armada tanımının hakkını versinler. eğer kazanırsak galibiyetin anahtarı olacağını düşündüğüm oyuncular ise;
    (bkz: sinan güler)
    (bkz: austin daye)
    (bkz: alex tyus)
App Store'dan indirin Google Play'den alın