190
rahmi koç'un üç oğlundan biri. diğer ikisi ömer koç ve mustafa koç. bu üç adam ülkemizin en köklü ailelerinden, iş ve sosyal yaşamın en etkili ailelerinden biri olan koç ailesinin temsilcileri. mustafa koç şu an koç holding'in başında, sayısı 50000'i geçen çalışanı ile koca bir holdingi idare eden kişi konumunda. ömer koç daha sanatsal ve entellektüel bir kişilik. koç holding'in bazı firmalarının yönetim kurulunda olmasına rağmen koç üniversitesi mütevellit heyetinde, değerli bir kitap koleksiyonu var; ve bu konularla daha ilgili.
ali koç ise görünen o ki kardeşleri kadar kendini bir konuda uzmanlaştıramamış bir kişi. trilyonerinden tinercisine toplumun her tabakasından insanla muhattap olunması gereken futbol dalında büyük bir camia olan fenerbahçe'nin yönetim işleriyle ilgileniyor. aslında ali koç çapında insanların çok başka işlerle ilgilenmesi gerekir. özellikle bizim gibi çok gelişmemiş ülkelerde futbolla ilgilenmek hepimizin gözleri önünde cereyan eden olayların içinde pisliklerle debelenmekten başka bir anlama gelmez. ve ağzında gümüş kaşıkla doğan insanların, kendilerini geliştirmek için her türlü imkanın yanında yönlendirmeden de nasiplenen insanların topluma çok daha büyük katkıları olmalı. sporu küçümsediğimden değil ama türkiye'deki durumunun aşikar olmasından dolayı bunları söylüyorum.
ne demek istediğimi bir örnekle daha rahat açıklayabilirim. ali koç'un galatasaray versiyonu ali sabancı'dır. ali sabancı eğitim hayatını bitirdikten sonra bir süre en az koç kadar değerli sabancı holding bünyesinde deneyim edinmiş ama genç yaşında aileden payını alarak yalnız uçmaya karar vermiştir. gözünü karartmış ve tek başına pegasus havayolları'nı kurmuştur. ülkeye özel hava yolu sektöründe büyük bir alternatif yaratmıştır. uzun yıllardır ali sabancı'ya galatasaray yönetiminde yer alması için teklif götürüldüğünü biliyor hatta başkanlık bile teklif edildiğini duymuşumdur. ali sabancı ise gayet zeki ve basiretli bir iş adamı gibi davranarak kendi işine odaklanmış, galatasaray'a başka türlü yardımlarda bulunurum yönetim benim işim değil diyerek teklifleri reddetmiştir. aslında bunu "deli miyim lan ben bu hemgamenin içine giricem" tarzı bir söylemle dile getirdiği söyleniyor.
işte ali koç kardeşleri ve rakip ailenin dengi ferdi ile kıyaslandığında olması gerekenin çok çok altında kalmış bir insandır. kişisel hayatında iyi eğitim almış, nazik, ne yaptığını bilen, sağlam karakterli bir insan olabilir. ama bu gözler kendisinin saçma sapan ortamlarda ağzından köpükler saçarak "hakkımızı yiyorlar" diye höykürdüğüne şahit olmuştur. şu fenerbahçelilik nelere kadir. ama anlaşılan o ki sonunda ailesi kendisine gem vurmuş ve bir sonraki yönetimde yer almasını istememiştir.
son sözümüz rahmi koç'a gelsin. gladyatör filminden bir replik: " your faults as a son is my failure as a father." "oğul olarak hataların benim baba olarak başarısızlığımdır."
ali koç ise görünen o ki kardeşleri kadar kendini bir konuda uzmanlaştıramamış bir kişi. trilyonerinden tinercisine toplumun her tabakasından insanla muhattap olunması gereken futbol dalında büyük bir camia olan fenerbahçe'nin yönetim işleriyle ilgileniyor. aslında ali koç çapında insanların çok başka işlerle ilgilenmesi gerekir. özellikle bizim gibi çok gelişmemiş ülkelerde futbolla ilgilenmek hepimizin gözleri önünde cereyan eden olayların içinde pisliklerle debelenmekten başka bir anlama gelmez. ve ağzında gümüş kaşıkla doğan insanların, kendilerini geliştirmek için her türlü imkanın yanında yönlendirmeden de nasiplenen insanların topluma çok daha büyük katkıları olmalı. sporu küçümsediğimden değil ama türkiye'deki durumunun aşikar olmasından dolayı bunları söylüyorum.
ne demek istediğimi bir örnekle daha rahat açıklayabilirim. ali koç'un galatasaray versiyonu ali sabancı'dır. ali sabancı eğitim hayatını bitirdikten sonra bir süre en az koç kadar değerli sabancı holding bünyesinde deneyim edinmiş ama genç yaşında aileden payını alarak yalnız uçmaya karar vermiştir. gözünü karartmış ve tek başına pegasus havayolları'nı kurmuştur. ülkeye özel hava yolu sektöründe büyük bir alternatif yaratmıştır. uzun yıllardır ali sabancı'ya galatasaray yönetiminde yer alması için teklif götürüldüğünü biliyor hatta başkanlık bile teklif edildiğini duymuşumdur. ali sabancı ise gayet zeki ve basiretli bir iş adamı gibi davranarak kendi işine odaklanmış, galatasaray'a başka türlü yardımlarda bulunurum yönetim benim işim değil diyerek teklifleri reddetmiştir. aslında bunu "deli miyim lan ben bu hemgamenin içine giricem" tarzı bir söylemle dile getirdiği söyleniyor.
işte ali koç kardeşleri ve rakip ailenin dengi ferdi ile kıyaslandığında olması gerekenin çok çok altında kalmış bir insandır. kişisel hayatında iyi eğitim almış, nazik, ne yaptığını bilen, sağlam karakterli bir insan olabilir. ama bu gözler kendisinin saçma sapan ortamlarda ağzından köpükler saçarak "hakkımızı yiyorlar" diye höykürdüğüne şahit olmuştur. şu fenerbahçelilik nelere kadir. ama anlaşılan o ki sonunda ailesi kendisine gem vurmuş ve bir sonraki yönetimde yer almasını istememiştir.
son sözümüz rahmi koç'a gelsin. gladyatör filminden bir replik: " your faults as a son is my failure as a father." "oğul olarak hataların benim baba olarak başarısızlığımdır."
