102
--- alıntı ---
7 sene oldu. koca 7 sene.
7 senedir istisnasız her maç küfür ettiler beşiktaş'a. ses etmedik. ankaragücü, bursa maçlarımız hariç cevap vermedik.
beşiktaş stadlarına gitti, tribün boyutunda şikeyle-şerefle ilgili pankartlar açtılar. sustuk. skorbordlarına 'jimnastik' yazdılar. yuttuk.
bursa'da 13-14 yaşında çocuğu beşiktaş formasıyla yakaladılar, dövdüler; üstüne 'ben o.... çocuğuyum' dedirtip, videosunu paylaştılar kahkahalar eşliğinde. sustuk.
bursa'da beşiktaş forması giyiyor diye genç bir kızı saçlarından çekerek yerlerde sürüdüler, yutkunduk, yine sustuk.
internette, maçta, gazetelerinde hatta tv'de tehdit ettiler; görmezden geldik. bursa'ya yaklaşamazsınız dediler, bizimkiler efendi efendi gitti inegöl'e maçını izledi, kimseye kışt demedi.
adana'da aile tribününe girdiler, 60 yaşında adamı bıçakladılar, 10 yaşında çocuğun kafasına koltuk vurdular; resmini koyup; 'alemin gözü yaşlı, adana'da vuruldu beşiktaşlı' dediler, açılış sayfası yaptılar; kızılcık şerbeti dedik.
hala ve hala kimse 'ne yapıyorsunuz siz' demedi.
biz sustukça, korkuyorsunuz dediler. tehditler etmeye devam ettiler; beşiktaş tribün liderleri 'bizim sizle derdimiz yok' dedikçe dalga geçtiler.
beşiktaş yönetimi bursa taraftarına izin verdi, beşiktaş taraftarı sesini çıkarmadı ilk onlar geliyor diye. onlar -hani gelemezdik- diye üsteledi.
eski açıktan 5.000 bilet aldık.. yıldız'da toplanıp barbaros'tan geleceğiz... kazan'da biranızı içeceğiz.. diye diye geldiler.
maç günü oldu, köyiçi'nde telefonlar susmadı; 'derneğe saldırdılar'.. 'feribotta saldırdılar'.. 'gebze'de dövdüler'...
stada geldiler, küfürler ederek indiler; taraftara saldırır gibi hareketlerle, boğaz kesme hareketleriyle, bariyerlere yüklenir gibi yaparak, meşaleleri beşiktaş taraftarına atarak.
'ermeni köpekler beşiktaş'ı destekler' diye ırkçılık yaptılar. ermeni damarımızı hatırladıkça sesleri daha gür çıktı. daha çok kızdırmak için her şeyi yaptılar.
7 sene...
bunu taraftar-futbol ekseninden çıkarın 2 dakikalığına kafanızda. iki büyük aile, iki büyük semt, iki farklı millet arası bir durum olarak hayal edin. insanlar buna 'dur' derdi. bursa'nın yerinde olan tarafa döner; 'bu işin sonu kötü' derdi. ama konu futbol olunca idare etmek-tolere etmek-görmezden gelmek; normal olan oluyor. bu gerçekten futbol dışı bir hikayeye döndü dönüştü yıllardır. kimse beşiktaş taraftarı pazar günkü olaya 'maç sattınız' dendi diye buna kalkıştı sanmasın.
7 sene...
bir grubun tahammül sınırlarının, patlama noktasının, öfkesinin denendiği, zorlandığı, 7 sene. hiç biriniz 'durun' demediniz. 'maç satıldı mı hakikaten?' diye saçma sapan tartışmaya devam ettiniz her bursa-beşiktaş maçından önce. her hafta bir tarafın haysiyetine hakaret edildiğini de, bunun doğabilecek sonuçlarını da görmediniz. idare ettiniz. bir dahaki bursa-beşiktaş maçındaki 'malzeme' için beşiktaş taraftarının onuruna yapılan saldırıları normalize ettiniz.
mutlu musunuz? istediniz, uğraştınız, başardınız işte. buyrun övünün işte. yok, siz hala -o gün- hangi hatalar yapıldı diye tartışadurun. 'bursa taraftarı o gün beşiktaş taraftarı ile aynı saatte getirildi, büyük zaaf' diye bilip bilmeden uzman yorumları yapın. o gün bursa taraftarı maçtan 1 saat sonra getirilse beşiktaş taraftarı o maça girmez, beklerdi; bunu dahi göremiyorsunuz.
bunca aşağılamayla-sınır zorlamayla geçen 7 sene ve siz hala bunu futbol kavgası olarak görüyorsunuz öyle mi? sporda şiddet öyle mi?
7 sene.. sustu, sabretti beşiktaş taraftarı, 7 senenin sonunda sessizliğine bulaşılmaması gerektiğini hatırlattı.
--- alıntı ---
http://eksibesiktas.blogspot.com/.../2010/12/7-sene.html
7 sene oldu. koca 7 sene.
7 senedir istisnasız her maç küfür ettiler beşiktaş'a. ses etmedik. ankaragücü, bursa maçlarımız hariç cevap vermedik.
beşiktaş stadlarına gitti, tribün boyutunda şikeyle-şerefle ilgili pankartlar açtılar. sustuk. skorbordlarına 'jimnastik' yazdılar. yuttuk.
bursa'da 13-14 yaşında çocuğu beşiktaş formasıyla yakaladılar, dövdüler; üstüne 'ben o.... çocuğuyum' dedirtip, videosunu paylaştılar kahkahalar eşliğinde. sustuk.
bursa'da beşiktaş forması giyiyor diye genç bir kızı saçlarından çekerek yerlerde sürüdüler, yutkunduk, yine sustuk.
internette, maçta, gazetelerinde hatta tv'de tehdit ettiler; görmezden geldik. bursa'ya yaklaşamazsınız dediler, bizimkiler efendi efendi gitti inegöl'e maçını izledi, kimseye kışt demedi.
adana'da aile tribününe girdiler, 60 yaşında adamı bıçakladılar, 10 yaşında çocuğun kafasına koltuk vurdular; resmini koyup; 'alemin gözü yaşlı, adana'da vuruldu beşiktaşlı' dediler, açılış sayfası yaptılar; kızılcık şerbeti dedik.
hala ve hala kimse 'ne yapıyorsunuz siz' demedi.
biz sustukça, korkuyorsunuz dediler. tehditler etmeye devam ettiler; beşiktaş tribün liderleri 'bizim sizle derdimiz yok' dedikçe dalga geçtiler.
beşiktaş yönetimi bursa taraftarına izin verdi, beşiktaş taraftarı sesini çıkarmadı ilk onlar geliyor diye. onlar -hani gelemezdik- diye üsteledi.
eski açıktan 5.000 bilet aldık.. yıldız'da toplanıp barbaros'tan geleceğiz... kazan'da biranızı içeceğiz.. diye diye geldiler.
maç günü oldu, köyiçi'nde telefonlar susmadı; 'derneğe saldırdılar'.. 'feribotta saldırdılar'.. 'gebze'de dövdüler'...
stada geldiler, küfürler ederek indiler; taraftara saldırır gibi hareketlerle, boğaz kesme hareketleriyle, bariyerlere yüklenir gibi yaparak, meşaleleri beşiktaş taraftarına atarak.
'ermeni köpekler beşiktaş'ı destekler' diye ırkçılık yaptılar. ermeni damarımızı hatırladıkça sesleri daha gür çıktı. daha çok kızdırmak için her şeyi yaptılar.
7 sene...
bunu taraftar-futbol ekseninden çıkarın 2 dakikalığına kafanızda. iki büyük aile, iki büyük semt, iki farklı millet arası bir durum olarak hayal edin. insanlar buna 'dur' derdi. bursa'nın yerinde olan tarafa döner; 'bu işin sonu kötü' derdi. ama konu futbol olunca idare etmek-tolere etmek-görmezden gelmek; normal olan oluyor. bu gerçekten futbol dışı bir hikayeye döndü dönüştü yıllardır. kimse beşiktaş taraftarı pazar günkü olaya 'maç sattınız' dendi diye buna kalkıştı sanmasın.
7 sene...
bir grubun tahammül sınırlarının, patlama noktasının, öfkesinin denendiği, zorlandığı, 7 sene. hiç biriniz 'durun' demediniz. 'maç satıldı mı hakikaten?' diye saçma sapan tartışmaya devam ettiniz her bursa-beşiktaş maçından önce. her hafta bir tarafın haysiyetine hakaret edildiğini de, bunun doğabilecek sonuçlarını da görmediniz. idare ettiniz. bir dahaki bursa-beşiktaş maçındaki 'malzeme' için beşiktaş taraftarının onuruna yapılan saldırıları normalize ettiniz.
mutlu musunuz? istediniz, uğraştınız, başardınız işte. buyrun övünün işte. yok, siz hala -o gün- hangi hatalar yapıldı diye tartışadurun. 'bursa taraftarı o gün beşiktaş taraftarı ile aynı saatte getirildi, büyük zaaf' diye bilip bilmeden uzman yorumları yapın. o gün bursa taraftarı maçtan 1 saat sonra getirilse beşiktaş taraftarı o maça girmez, beklerdi; bunu dahi göremiyorsunuz.
bunca aşağılamayla-sınır zorlamayla geçen 7 sene ve siz hala bunu futbol kavgası olarak görüyorsunuz öyle mi? sporda şiddet öyle mi?
7 sene.. sustu, sabretti beşiktaş taraftarı, 7 senenin sonunda sessizliğine bulaşılmaması gerektiğini hatırlattı.
--- alıntı ---
http://eksibesiktas.blogspot.com/.../2010/12/7-sene.html