12
taraftarın tekrardan hocayı isteyeceği, böyle bir yaşanacağı zaten çok net belliydi, hocayla yolları bu şekilde ayırırsan olacak olan zaten bu. şu anda bir çok taraftar da, hoca da hikayenin yarım kaldığına inanıyor.
sezonu* hocayla bitirsen, gelen takviyelerle ligi muhtemelen konferans ligi potasında bitirirdik, avrupa ligi'nde de şanslı bir kurayla çeyrek finali görebilirdik. sezon bittiğinde de hocayla oturulur medeni bir şekilde yollar ayrılırdı, güzel bir veda yapılırdı. kimsenin aklında bir şey kalmazdı. hoca da muhtemelen çıkar teknik direktörlük kariyerini sonlandırdığını açıklardı, kimsenin kafasında 5. fatih terim dönemi düşüncesi olmazdı.
gerçekten olmazdı, önceki 3 yıllık dönemini saymıyorum, oyun olarak çoğu zaman tatmin etmese de içinde bulunulan şartlara göre oldukça başarılı bir dönem geçirdi hoca, 3.5 sezonda iki şampiyonluk, ffp var transfer yapamıyorsun, kiralıklarla her sezon sil baştan kadro, bir sezon tam ivme yakalamışken pandemiyle kırılan bir takım ve kaçan şampiyonluk, bir sezon da bir çok hata ve dış etmenlerin de etkisiyle bir golle kaçan şampiyonluk.
burak elmas yönetimi'nin seçildiği günü aslında 5. fatih terim döneminin başlangıcı olarak da kabul edebiliriz. ffp bitmiş, istediği yönetim göreve gelmiş, istediği bir çok transfer yapılmıştı, kötü kadro kurdu demiyorum, iyi kadro kurdu hoca ancak eksik kaldı, yapılanmanın tamamlaması için 2 transfer dönemine daha ihtiyacı vardı bu takımın, 3 yılda içi boşaltılan ve kiralıklarla dönen bir takımı tek transfer döneminde yapılan 5-6 tanesi ilk 11 için olan 8-9 transferle olması gerektiği gibi yapılandıramazsın.
özetlemek gerekirse, hoca sezonu tamamlasaydı kimsenin aklında bir şey kalmayacaktı. hocam olmadı denecekti, hoca da emekliliğini açıklayacaktı, belki olaylar bu şekilde geliştiği takdirde hoca burak elmas'ın sportif aş teklifini bile kabul edebilirdi. bu durumda da bir daha fatih terim hoca olarak düşünülmeyecek ve bir defter kapanacaktı. burak elmas yönetimi sayesinde bunlar gerçekleşmedi. şimdi tekrardan bir fatih terim dönemi konuşuluyor. hocanın ismi her gelen hocanın ilk başarısızlığında demoklesin kılıcı gibi duruyor.
sezonu* hocayla bitirsen, gelen takviyelerle ligi muhtemelen konferans ligi potasında bitirirdik, avrupa ligi'nde de şanslı bir kurayla çeyrek finali görebilirdik. sezon bittiğinde de hocayla oturulur medeni bir şekilde yollar ayrılırdı, güzel bir veda yapılırdı. kimsenin aklında bir şey kalmazdı. hoca da muhtemelen çıkar teknik direktörlük kariyerini sonlandırdığını açıklardı, kimsenin kafasında 5. fatih terim dönemi düşüncesi olmazdı.
gerçekten olmazdı, önceki 3 yıllık dönemini saymıyorum, oyun olarak çoğu zaman tatmin etmese de içinde bulunulan şartlara göre oldukça başarılı bir dönem geçirdi hoca, 3.5 sezonda iki şampiyonluk, ffp var transfer yapamıyorsun, kiralıklarla her sezon sil baştan kadro, bir sezon tam ivme yakalamışken pandemiyle kırılan bir takım ve kaçan şampiyonluk, bir sezon da bir çok hata ve dış etmenlerin de etkisiyle bir golle kaçan şampiyonluk.
burak elmas yönetimi'nin seçildiği günü aslında 5. fatih terim döneminin başlangıcı olarak da kabul edebiliriz. ffp bitmiş, istediği yönetim göreve gelmiş, istediği bir çok transfer yapılmıştı, kötü kadro kurdu demiyorum, iyi kadro kurdu hoca ancak eksik kaldı, yapılanmanın tamamlaması için 2 transfer dönemine daha ihtiyacı vardı bu takımın, 3 yılda içi boşaltılan ve kiralıklarla dönen bir takımı tek transfer döneminde yapılan 5-6 tanesi ilk 11 için olan 8-9 transferle olması gerektiği gibi yapılandıramazsın.
özetlemek gerekirse, hoca sezonu tamamlasaydı kimsenin aklında bir şey kalmayacaktı. hocam olmadı denecekti, hoca da emekliliğini açıklayacaktı, belki olaylar bu şekilde geliştiği takdirde hoca burak elmas'ın sportif aş teklifini bile kabul edebilirdi. bu durumda da bir daha fatih terim hoca olarak düşünülmeyecek ve bir defter kapanacaktı. burak elmas yönetimi sayesinde bunlar gerçekleşmedi. şimdi tekrardan bir fatih terim dönemi konuşuluyor. hocanın ismi her gelen hocanın ilk başarısızlığında demoklesin kılıcı gibi duruyor.