4897
her ne kadar aslantepe 384 dönüm olarak belirtilmişse de maalesef bu ışın çelebinin raporu hazırladığı döneme ait büyüklüktü maalesef özhan canaydın mustafa sarıgül’ün projesini reddedip projeyi aslantepe olmaktan çıkartıp seyrantepe'ye çevirmesinden önceydi. ilk başta ışın beyin muhalefetine rağmen talu inşaat ihaleyi galatasaray için çok uyguna kazandı ki bu recaizade mahmut ekrem’in torunu olan eren talu’nun babası erdem talu’nun ölümüne ardından kendisinin iflasına, karısı defne samyeli'nin onu boşamasına, aslantepe’nin seyrantepe’ye dönüşmesine, rahmetli canaydın'ın haim fresco ile ortaklığını bitirmesine, aile şirketinin iflasına, rahmetli başkanın sağlığını yitirmesine, aziz yıldırım’ın türlü katakulliyle 264 dönümü bugün stadımızın üç yanında yükselen rezidans, hastane, avm v.b. iş yerleri olarak elaleme gitmesine vesile olmasına kadar uzanan bir sürece neden oldu.
ta ki adnan polat iş bırakan ve grev yapan işçilerin ve fener kamuoyunun baskısıyla tüm süreci arsa karşılığı inşaat takasına çevirerek işi tokiye bırakana kadar. ancak bu aşamada bile aksilikler bitmedi ve adnan başkan’a neden kendi şirketinin uzmanı olduğu ali sami yen spor kompleksinin enerji ihtiyacını 0 liraya indirecek rüzgar güllerini yaptırtmadıkları gibi, yıllar sonra metro bağlantısını, üst geçidi ve kavşağı kavga dövüş, işçi ölümleri ve trafik kazalarıyla bitirebildiler. dahası stad açılışında o zaman ki başbakanını 17-25 aralıkta sırtından vuracak olan laz müteahhide şimdiki cumhurbaşkanımız sahip çıkınca ne gelsenkirchen’deki gibi betonarme zemine dönüşen kötü hava şartlarında içe geçen bir çim sahamız oldu (böylece güya konser alanı olacak stadımız madonna ve u2 konserlerinden sonra bu gelir kaleminden de oldu) ne de afet anında toplanma yeri olarak belirlenen stadımızın üstünü kapatamadığımız için (yerine oyuncu transfer etti adnan başkan) tapumuz oldu.
tüm bunların üstüne ünal aysal’ın türlü mazeretine rağmen ortaya çıktı ki tapu sorunu yüzünden değil mimarın şerhi yüzünden stadımızın dış cephesi boyanamayacak hep bu inşaat görüntüsü devam edecekmiş. eksiklikler say say bitmez ne heyecanla beklediğimiz aslanlı yol’umuz oldu, basketbol ve voleybol müsabakalarının oynanacağı (böylece kira vermekten kurtulup bir araya toplanmadan kaynaklanan kombine bilet satış opsiyonumuz hayata geçti) bir kapalı spor salonumuz oldu, hatta dış cephemizi boyatamasak bile ne ışıklandırabildik ne de reklam giydirebildik, ne avrupalı muadillerimiz gibi müzemiz ne de kongre merkezimiz oldu hepsi stadın üstünü kapatamayıp devlet onlarca oluşan ihtilafımızı mahkemeye götürdüğümüz için oldu. açıkçası dursun özbek’in en büyük başarısı geriye kalan 120 dönümlük arazimizin tapusunu almamız ve ihtilafları bitirerek the venue olarak adlandırılan kapalı spor salonumuz ile aslanlı yoldaki akar ve gs store’un imar iznini almak oldu. böylece sadece basketbol takımlarının müsabakalarına ev sahipliği yapacak ve kot farkından oluşan alt katlarında banka şube kiralamaları, kongre ve konferans salonları, yeme içme alanları ile stadyumun alt katlarında boşalan alanları mağazacılığa ait elbise deposu olarak kullanma, yapılacak olan the venue ile iki katlı gs store binamız arasında kalan alana ihtiyaç halinde kurulabilen portatif çadır ile merchandise satışları, devletle olan ihtilafın bitmesiyle ve tapunun alınmasıyla şu an eski beyoğlu postanesinde olan müzemizin ali sami yen spor kompleksine taşınması sonucu artı gelir elde edeceğiz.
son olarak kompleksimize civardaki avm ve hastaneden direkt aslanlı yol’a bağlantı sağlayacak inşaatı devam eden ve maliyeti firma tarafından karşılanan füniküler ile insan sirkülasyonu sağlanacak olup stadın dış cephesinin ledlerle ışıklandırılarak ve reklam alınarak başta aslanlı yol’un e-6 cephesine bitişik olan çimlendirilmiş kiralama alanları ve ileride yine aslanlı yol’dan farklı projelerle elde edilecek karlarla 120 dönümlük ali sami yen spor kompleksimiz 2018 senesi bitmeden içinde barındıracağı türk telekom stadı, depo alanları, kongre ve konferans salonu, galatasaray müzesi, gs store ve eğlence merkezi ile the venue sayesinde galatasaray’ın en değerli mülkü olup 7/24 yaşayan 365 gün gelir üreten ve basketbol ile futboldaki tüm takımlarımıza ev sahipliği yapan kapalı spor salonunda konserlere ev sahipliği yapan müzesiyle kültürümüzü yaşatan galatasaray’ın kalbi olacaktır. tüm aksaklıklara rağmen mustafa sarıgül, işın çelebi, dursun özbek, adnan öztürk, özhan canaydın, adnan polat gibi emeği geçen tüm büyüklerimize galatasaraylılar olarak teşekkürü bir borç biliriz.
ta ki adnan polat iş bırakan ve grev yapan işçilerin ve fener kamuoyunun baskısıyla tüm süreci arsa karşılığı inşaat takasına çevirerek işi tokiye bırakana kadar. ancak bu aşamada bile aksilikler bitmedi ve adnan başkan’a neden kendi şirketinin uzmanı olduğu ali sami yen spor kompleksinin enerji ihtiyacını 0 liraya indirecek rüzgar güllerini yaptırtmadıkları gibi, yıllar sonra metro bağlantısını, üst geçidi ve kavşağı kavga dövüş, işçi ölümleri ve trafik kazalarıyla bitirebildiler. dahası stad açılışında o zaman ki başbakanını 17-25 aralıkta sırtından vuracak olan laz müteahhide şimdiki cumhurbaşkanımız sahip çıkınca ne gelsenkirchen’deki gibi betonarme zemine dönüşen kötü hava şartlarında içe geçen bir çim sahamız oldu (böylece güya konser alanı olacak stadımız madonna ve u2 konserlerinden sonra bu gelir kaleminden de oldu) ne de afet anında toplanma yeri olarak belirlenen stadımızın üstünü kapatamadığımız için (yerine oyuncu transfer etti adnan başkan) tapumuz oldu.
tüm bunların üstüne ünal aysal’ın türlü mazeretine rağmen ortaya çıktı ki tapu sorunu yüzünden değil mimarın şerhi yüzünden stadımızın dış cephesi boyanamayacak hep bu inşaat görüntüsü devam edecekmiş. eksiklikler say say bitmez ne heyecanla beklediğimiz aslanlı yol’umuz oldu, basketbol ve voleybol müsabakalarının oynanacağı (böylece kira vermekten kurtulup bir araya toplanmadan kaynaklanan kombine bilet satış opsiyonumuz hayata geçti) bir kapalı spor salonumuz oldu, hatta dış cephemizi boyatamasak bile ne ışıklandırabildik ne de reklam giydirebildik, ne avrupalı muadillerimiz gibi müzemiz ne de kongre merkezimiz oldu hepsi stadın üstünü kapatamayıp devlet onlarca oluşan ihtilafımızı mahkemeye götürdüğümüz için oldu. açıkçası dursun özbek’in en büyük başarısı geriye kalan 120 dönümlük arazimizin tapusunu almamız ve ihtilafları bitirerek the venue olarak adlandırılan kapalı spor salonumuz ile aslanlı yoldaki akar ve gs store’un imar iznini almak oldu. böylece sadece basketbol takımlarının müsabakalarına ev sahipliği yapacak ve kot farkından oluşan alt katlarında banka şube kiralamaları, kongre ve konferans salonları, yeme içme alanları ile stadyumun alt katlarında boşalan alanları mağazacılığa ait elbise deposu olarak kullanma, yapılacak olan the venue ile iki katlı gs store binamız arasında kalan alana ihtiyaç halinde kurulabilen portatif çadır ile merchandise satışları, devletle olan ihtilafın bitmesiyle ve tapunun alınmasıyla şu an eski beyoğlu postanesinde olan müzemizin ali sami yen spor kompleksine taşınması sonucu artı gelir elde edeceğiz.
son olarak kompleksimize civardaki avm ve hastaneden direkt aslanlı yol’a bağlantı sağlayacak inşaatı devam eden ve maliyeti firma tarafından karşılanan füniküler ile insan sirkülasyonu sağlanacak olup stadın dış cephesinin ledlerle ışıklandırılarak ve reklam alınarak başta aslanlı yol’un e-6 cephesine bitişik olan çimlendirilmiş kiralama alanları ve ileride yine aslanlı yol’dan farklı projelerle elde edilecek karlarla 120 dönümlük ali sami yen spor kompleksimiz 2018 senesi bitmeden içinde barındıracağı türk telekom stadı, depo alanları, kongre ve konferans salonu, galatasaray müzesi, gs store ve eğlence merkezi ile the venue sayesinde galatasaray’ın en değerli mülkü olup 7/24 yaşayan 365 gün gelir üreten ve basketbol ile futboldaki tüm takımlarımıza ev sahipliği yapan kapalı spor salonunda konserlere ev sahipliği yapan müzesiyle kültürümüzü yaşatan galatasaray’ın kalbi olacaktır. tüm aksaklıklara rağmen mustafa sarıgül, işın çelebi, dursun özbek, adnan öztürk, özhan canaydın, adnan polat gibi emeği geçen tüm büyüklerimize galatasaraylılar olarak teşekkürü bir borç biliriz.