530
loewenherz bir kısmı haklı olmak üzere #1594761 nl giride bazı sorular sormuş "100 yılda ne oldu?" diye.
1923 ile 1938 arasında yapılan fabrikalardan bir kısmını hâlâ satmaktan bitiremedik.
o tarihlerde yapılan çapta sanayi yatırımını, cumhuriyet tarihinin hiçbir tarihinde tekrar göremedik.
okuma-yazma oranını nerelerden nerelere getirdikleri ortada.
o dönemde türkiye'ye getirilen hocaların yetiştirdiği hocaların yetiştirdikleri hocalar, hâlâ kendi alanlarında çok önemli isimler.
kapatılana kadar köy enstitülerinin yetiştirdiği insanların eğitim seviyeleri, bugün birçok üniversite mezunundan çok daha kaliteli ve yüksektir.
uçak üretebiliyordu bu ülke kardeşim uçak!
tek başına hem de!
ve tüm bunları, almanya gibi japonya gibi zibille yardım alarak değil benim bilgisiz kardeşlerim; bir taraftan osmanlı'nın borçlarını ödeyerek yaptı.
http://gss.gs/Llc
şurdan bakabilirsiniz rakamlara da oyunlara da.
1917'lere kadar anadolu'daki tüm yatırımların avrupa sermayesi ile yapıldığını rahatlıkla görebilirsiniz.
osmanlı'nın bu toprakları nasıl peşkeş çektiğini ve devrimlerle bu "oyun"un nasıl değiştiğini görebilirsiniz.
tam bir frenk hayranıydı dediğiniz adamın, hatay'ın ve hatta tüm suriye'nin fransız işgalinden kurtulması sırasında yaptıkları ve söylediklerine bir bakın eğer anadoludan fransızları atarkenki tavırları yetmiyorsa, "ne mutlu türküm diyene" ne demek, alt metni nedir kavrayamıyorsanız!
biz daha tarihsel gerçekleri olduğu gibi göremezsek ülkeyi de ayağımızın altından alırlar, donumuzu da kıçımızdan alırlar.
çok rica ediyorum arkadaşlar, dilediğiniz yorumu yapın ama tarihsel gerçekleri çarpıtmayın.
lütfen.
mustafa kemal atatürk öleli 76 yıl olmuş.
varını yoğunu bu ülkeye ve insanlarına adamış.
mal varlığını özel kanunla milletine bağışlamış bir adam.
maraş'ın fransız ve ermeni katliamlarından kurtarılması için maraş müdafa-i hukuk teşkilatını kurdurup, sivas'tan maraş'a subay göndermiştir düzensiz kuvvetlerin düzenli hale getirilmesi için.
--- alıntı ---
"mektepleriniz için bu, biraz da eski bir hikâyedir. fransız mektepleri türk milletine büyük hizmetler etmiştir. biz, hepimiz fransa'nın hars (kültür) membaından (kaynağından) içtik. ben bile çocukken bir müddet fransız mektebine gittim. fakat bazan ecnebi mekteplerinin vazife hudutlarını geçtiğini, rollerinden çıktıklarını, gayri fennî propaganda gayeleri takip ettiklerini ve bunun için halkımızın türk olmayan unsurlarına istinat ettiklerini gördük."
--- alıntı ---
bu da bir fransız gazeteciye verdiği bir röportajdan.
diyeceğim şu ki, sayıklamak değildir bunlar.
winston churchill'in dediği gibi ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görebilirsiniz.
ama geriye bakarken, doğru gözlükleri kullanmanız gerekir.
yoksa geriyi yanlış görür, ileriye yanlış öngörülerle bakarsınız...
rica ediyorum önce doğru anlatalım yaptıklarını.
çok rica ediyorum.
sevin sevmeyin, tutun bırakın, deyin ki "hilafeti kaldırdı sevmiyorum", "padişahlığı kaldırdı sevmiyorum", "dersim'de yanlışlar yaptı sevmiyorum", "laikliği getirdi sevmiyorum", "tekkelerin tarikatların götlerine tekmeyi koydu sevmiyorum", "yabancı yatırımcıyı küstürdü, ulusal burjuvazi yarattı sevmiyorum", "bir kuruş borç almadı sevmiyorum", "emperyalist batıyla değil anti-emperyalist sovyetlerle yakın durdu sevmiyorum" vs.
bak buralardan yürüyün.
tartışalım.
konuşalım.
ama yaptıklarını yapmadı, yapmadıklarını da yaptı diye gözünüzü seveyim lanse etmekten vazgeçin.
bırakın tamam.
zaten yenildi adamın cumhuriyeti.
bugün bu cumhuriyet bu adamın kurduğu cumhuriyet değil zaten.
istediğiniz oldu.
zaten inönü, kendi adına para bastırdığında bitmişti ya.
anlamıyorum daha ne isteniyor.
insanların gönlündeki sevgiyi de mi sökmek istiyorsunuz?
yanlış anlaşılmasın bunu sadece loewenherz için söylemiyorum.
eminim ki kötü niyetle yazmamıştır çünkü kendisiyle konuşmuşluğumuz var. biliyorum, çok iyi bir insan.
onu da kırmak istemiyorum.
onun özelinde biraz da genel yazıyorum.
çok sıkıldım çünkü.
bu sözlükte de çok oluyor bu.
biri var mesela kasıtlı olarak çarpıtıyor geçmişi.
sırf atatürk'ü lekelemek için.
sırf insanların kalbindeki sevgiyi de azaltabilmek için.
seri ofsaytlemiş misal, yakalanmış da, bilmiyorum gereği yapılır mı.
umarım yapılır.
neyse işte.
zaten devrimleri başarısız oldu.
birinin bunları söylemesi gerekiyordu, burda da ben söylemiş oldum.
bugün yenildik.
bugün karşı-devrim başarılı oldu.
bugün, o saydığım rakamların benzerleri, tam tersi yönde gerçekleşiyor.
okuma-yazma düşüyor.
okuyan kız çocuk sayısı düşüyor.
ihtiyacın çok üzerinde cami, çok çok üzerinde imam yetiştiriyoruz.
samanı bile ithal eder olmuşuz.
bölgenin en nefret edilen ülkesi olmuşuz.
zenginle fakirin arasındaki uçurum açıldıkça açılıyor.
halkın her bir kuruşu için kılı kırk yararken devlet büyüklerimiz, bugün paramız saraylara gidiyor.
tek bir ağaç için köşkünün yerini değiştiren atatürk'ten saray yapılması için 10bin ağaç kestiren bir başkana evrildik.
kendi çocuklarının ticaret yapmasını istemeyen devlet büyüklerinden, kendileri ticaret yapan devlet büyüklerine evrildik.
"önce emniyet" yazarken madenlerin girişinde artık "bismillahirrahmanirrahim" yazıyor. yazsın tabi. önlem? kader'e önlem mi alınır? allah'ın yazdığına karşılık önlem mi olurmuş?
100 yılda değil ama bakın bakalım 76 yılda neler değişmiş.
daha yazmak istemiyorum.
ki bakın açık net söylüyorum, benim politik görüşüm kemalizm de değil. kendimi öyle de tanımlamıyorum.
ama biraz özsaygısı olan insan, yalan söylemez, yalana alet olmaz.
yanlış yazmamak için açar bakar, okur, sorar.
rica ediyorum bırakın huzur içinde uyusun :(
1923 ile 1938 arasında yapılan fabrikalardan bir kısmını hâlâ satmaktan bitiremedik.
o tarihlerde yapılan çapta sanayi yatırımını, cumhuriyet tarihinin hiçbir tarihinde tekrar göremedik.
okuma-yazma oranını nerelerden nerelere getirdikleri ortada.
o dönemde türkiye'ye getirilen hocaların yetiştirdiği hocaların yetiştirdikleri hocalar, hâlâ kendi alanlarında çok önemli isimler.
kapatılana kadar köy enstitülerinin yetiştirdiği insanların eğitim seviyeleri, bugün birçok üniversite mezunundan çok daha kaliteli ve yüksektir.
uçak üretebiliyordu bu ülke kardeşim uçak!
tek başına hem de!
ve tüm bunları, almanya gibi japonya gibi zibille yardım alarak değil benim bilgisiz kardeşlerim; bir taraftan osmanlı'nın borçlarını ödeyerek yaptı.
http://gss.gs/Llc
şurdan bakabilirsiniz rakamlara da oyunlara da.
1917'lere kadar anadolu'daki tüm yatırımların avrupa sermayesi ile yapıldığını rahatlıkla görebilirsiniz.
osmanlı'nın bu toprakları nasıl peşkeş çektiğini ve devrimlerle bu "oyun"un nasıl değiştiğini görebilirsiniz.
tam bir frenk hayranıydı dediğiniz adamın, hatay'ın ve hatta tüm suriye'nin fransız işgalinden kurtulması sırasında yaptıkları ve söylediklerine bir bakın eğer anadoludan fransızları atarkenki tavırları yetmiyorsa, "ne mutlu türküm diyene" ne demek, alt metni nedir kavrayamıyorsanız!
biz daha tarihsel gerçekleri olduğu gibi göremezsek ülkeyi de ayağımızın altından alırlar, donumuzu da kıçımızdan alırlar.
çok rica ediyorum arkadaşlar, dilediğiniz yorumu yapın ama tarihsel gerçekleri çarpıtmayın.
lütfen.
mustafa kemal atatürk öleli 76 yıl olmuş.
varını yoğunu bu ülkeye ve insanlarına adamış.
mal varlığını özel kanunla milletine bağışlamış bir adam.
maraş'ın fransız ve ermeni katliamlarından kurtarılması için maraş müdafa-i hukuk teşkilatını kurdurup, sivas'tan maraş'a subay göndermiştir düzensiz kuvvetlerin düzenli hale getirilmesi için.
--- alıntı ---
"mektepleriniz için bu, biraz da eski bir hikâyedir. fransız mektepleri türk milletine büyük hizmetler etmiştir. biz, hepimiz fransa'nın hars (kültür) membaından (kaynağından) içtik. ben bile çocukken bir müddet fransız mektebine gittim. fakat bazan ecnebi mekteplerinin vazife hudutlarını geçtiğini, rollerinden çıktıklarını, gayri fennî propaganda gayeleri takip ettiklerini ve bunun için halkımızın türk olmayan unsurlarına istinat ettiklerini gördük."
--- alıntı ---
bu da bir fransız gazeteciye verdiği bir röportajdan.
diyeceğim şu ki, sayıklamak değildir bunlar.
winston churchill'in dediği gibi ne kadar geriye bakarsanız, o kadar ileriyi görebilirsiniz.
ama geriye bakarken, doğru gözlükleri kullanmanız gerekir.
yoksa geriyi yanlış görür, ileriye yanlış öngörülerle bakarsınız...
rica ediyorum önce doğru anlatalım yaptıklarını.
çok rica ediyorum.
sevin sevmeyin, tutun bırakın, deyin ki "hilafeti kaldırdı sevmiyorum", "padişahlığı kaldırdı sevmiyorum", "dersim'de yanlışlar yaptı sevmiyorum", "laikliği getirdi sevmiyorum", "tekkelerin tarikatların götlerine tekmeyi koydu sevmiyorum", "yabancı yatırımcıyı küstürdü, ulusal burjuvazi yarattı sevmiyorum", "bir kuruş borç almadı sevmiyorum", "emperyalist batıyla değil anti-emperyalist sovyetlerle yakın durdu sevmiyorum" vs.
bak buralardan yürüyün.
tartışalım.
konuşalım.
ama yaptıklarını yapmadı, yapmadıklarını da yaptı diye gözünüzü seveyim lanse etmekten vazgeçin.
bırakın tamam.
zaten yenildi adamın cumhuriyeti.
bugün bu cumhuriyet bu adamın kurduğu cumhuriyet değil zaten.
istediğiniz oldu.
zaten inönü, kendi adına para bastırdığında bitmişti ya.
anlamıyorum daha ne isteniyor.
insanların gönlündeki sevgiyi de mi sökmek istiyorsunuz?
yanlış anlaşılmasın bunu sadece loewenherz için söylemiyorum.
eminim ki kötü niyetle yazmamıştır çünkü kendisiyle konuşmuşluğumuz var. biliyorum, çok iyi bir insan.
onu da kırmak istemiyorum.
onun özelinde biraz da genel yazıyorum.
çok sıkıldım çünkü.
bu sözlükte de çok oluyor bu.
biri var mesela kasıtlı olarak çarpıtıyor geçmişi.
sırf atatürk'ü lekelemek için.
sırf insanların kalbindeki sevgiyi de azaltabilmek için.
seri ofsaytlemiş misal, yakalanmış da, bilmiyorum gereği yapılır mı.
umarım yapılır.
neyse işte.
zaten devrimleri başarısız oldu.
birinin bunları söylemesi gerekiyordu, burda da ben söylemiş oldum.
bugün yenildik.
bugün karşı-devrim başarılı oldu.
bugün, o saydığım rakamların benzerleri, tam tersi yönde gerçekleşiyor.
okuma-yazma düşüyor.
okuyan kız çocuk sayısı düşüyor.
ihtiyacın çok üzerinde cami, çok çok üzerinde imam yetiştiriyoruz.
samanı bile ithal eder olmuşuz.
bölgenin en nefret edilen ülkesi olmuşuz.
zenginle fakirin arasındaki uçurum açıldıkça açılıyor.
halkın her bir kuruşu için kılı kırk yararken devlet büyüklerimiz, bugün paramız saraylara gidiyor.
tek bir ağaç için köşkünün yerini değiştiren atatürk'ten saray yapılması için 10bin ağaç kestiren bir başkana evrildik.
kendi çocuklarının ticaret yapmasını istemeyen devlet büyüklerinden, kendileri ticaret yapan devlet büyüklerine evrildik.
"önce emniyet" yazarken madenlerin girişinde artık "bismillahirrahmanirrahim" yazıyor. yazsın tabi. önlem? kader'e önlem mi alınır? allah'ın yazdığına karşılık önlem mi olurmuş?
100 yılda değil ama bakın bakalım 76 yılda neler değişmiş.
daha yazmak istemiyorum.
ki bakın açık net söylüyorum, benim politik görüşüm kemalizm de değil. kendimi öyle de tanımlamıyorum.
ama biraz özsaygısı olan insan, yalan söylemez, yalana alet olmaz.
yanlış yazmamak için açar bakar, okur, sorar.
rica ediyorum bırakın huzur içinde uyusun :(