10
(bkz: ünal aysal/#1378816)
gerçekten galatasaray'ın mukavele teklifini defalarca reddedip 2 ay sonra kader ortağı demirören'in önüne koyduğu 20 milyonluk sözleşmeye imza atan fatih terim hakkında '' fatih hocayı harcadılar matmazel :( '' düşüncesine sahip olmayan herkese anlama problemine sahip insanlar yaftası yapıştırarak içinden gelenleri ''yumuşak'' bir dille yazmış yazar.
söyledikleri çok yeni şeyler değil. tipik ünal aysal - fatih terim kavgasında fatih terim tarafında duranların söylediği şeyler. fatih terim aslında gitmek istemiyordu ama acımasız şekilde gönderildi, ünal aysal galatasaray geleneklerine ihanet etti, zaten ünal aysal'ın kulübe gelip nasıl başkan olduğu bile muamma, transfer taraftarı bu takıma senelerce hizmet etmiş fatih terim'i değil ünal aysal'ı seçti. 2 tane dünya yıldızına kandınız vs vs.
- bir kere bu noktada fatih terim'i sütten çıkma ak kaşık görmek biraz terimsporlu olmayı gerektiriyor. kimsenin taraftarlığını ya da takıma bağlılığını tartışamam ki bu benim asla haddime değil. ama ortada gün gibi açık bir gerçek var. fatih terim'in milli takım ile görüştükten sonra şirazesi kaydı. bu çok net bir şekilde belli. beşiktaş maçından önce çıkıp '' daha 30 maç var '' demesinden belli. madrid'den yenilen 6 gol sonrası rahatlığından belli. basın toplantılarındaki rahat tavırlarından belli. ek olarak fatih terim'i bu süreçte dünyanın en dürüst ve en temiz galatasaray'lısı olarak gören, '' mevzu galatasaray ise gerisi teferruattır '' laflarına kananların adnan polat'ın zamanında fatih terim'e teklif götürdüğünü, fakat fatih terim'in kabul etmediğini unutmasınlar. fatih terim takımın başına 3.kez geçiyorsa bu çok üstün galatasaray sevgisinden değil florya şartlarının adnan polat döneminden daha uygun olmasındandır.
hiç kusura bakmayın ; '' aslolan galatasaray '' diyip, basın toplantılarında '' ünal aysal'ın önerdiği 2 senelik mukaveleye imza atacak mısınız ? '' sorularına '' ben kimseyi memnun etmek için imza atmam '' diyip galatasaray kulübü başkanıyla medyanın önünde böyle dalaşan adam 2 hafta sonra antremanda görevden alındığı haberini duyması çok abes bi durum değil. belki de o sorulara '' bilmiyorum, görüşüyoruz hala '' diyip başkana bizzat imzalamak istemediğini dürüstçe söyleseydi antremanda değil de yüzyüze teşekkür edilerek helallik alınarak gönderilecekti, kim bilir ... ama bilinen bir şey var ; galatasaray'ın efsanesi olabilirsin, canımız ciğerimizde olabilirsin ama bu kaypak medyanın bu galatasaray'ın başarısına gölge düşürmek isteyenlerin cirik attığı meydanda sen galatasaray adını böyle ayağa düşürürsen olacaklara da katlanma durumunda kalırsın. sana '' galatasaray'da biraz daha kalayım bakalım yürüyecek mi milli takım, yürümezse kısmet '' deme şansını vermezler, en azından profesyonel kulüpler böyle yapar. demirören çıkıp '' uzun süreli bir milli takım planlaması yapıyoruz '' dediğinde fatih hocanın önüne 5 senelik sözleşme koydu. 5 senelik sözleşmeye imza atarken '' niye 5 sene ? '' diye sormayıp galatasaray'ın mukavelesine '' hep 1 1 gidiyorduk ondan atmadım '' diyen birisi için ben artık sözleşme üzerindeki rakamlara göre imza atıyor demek ki diye düşünmekten kendimi alamam, kusura bakmayın.
ünal aysal'ın olayların en sıcak zamanı çıkıp '' fatih hocayla devam etmek istiyoruz. mukavelesini hazırladık '' demesine '' ya oyun yapıyor o ya '' demek biraz paranoyaklık kusura bakmayın. bu mukaveleye imza atmayan fatih terim'e '' adamın gönül bağı var abi, imza mı atması gerekiyor '' diye savunanlarda fazla iyimser, yine kusura bakmayın.
neyse meseleyi fazla uzatmayacağım. ünal aysal'ın bu kulübün vizyonunu nasıl hak ettiği yerlere getirdiğini anlatmaya lüzum yok. yazar arkadaşımızın '' parayı basıp yaptığı trasnferler '' diye tabir ettiği transferlerin ne maliyetlere yapıldığını da anlatmayacağım. sneijder'in 7.5 milyon gibi komik bir rakama alındığını, drogba'nın bedelsiz olarak getirildiğini falanda söylemeyeceğim. asıl para ''basılıp'' alınan adamın fatih terim'in israrla istediği amrabat olduğunu da dile getirmeyeceğim. ünal aysal'ın çıkıp '' fatih terim galatasaray'ın efsanesi ve ruhudur. '' demesinin sebebini de sormayacağım. zira bunların lüzumu yok. bunları tartışmak bizi bir adım bile ileri görümez bu saatten sonra.
sadece şunu söylemek istiyorum ; galatasaray'ın o kabus 2010-2011 sezonundan çıkıp bugünlere gelmesinde fatih terim'in ne kadar katkısı varsa ünal aysal'ın da o kadar katkısı vardır. fatih terim'in askerleriyiz mantığında olan taraftara bir lafım yok, ancak burada net bir biçimde kulübümüzün diğer kulüplerle başarı skalasında yarış haline girmesini sağlayan adamın hakkını yiyip '' adnan polat'tan farkı bile yok '' denirse, burada bir nankörlük söz konusudur.
ben şunu bilir şunu söylerim ; fatih terim'in milli takım söylentileri çıktığı günden itibaren basına, medyaya, tvlere verdiği o demeçler, hal ve hareketleri, takındığı tavır tamamen kulübü aşağı görmekti. galatasaray kulübünü aşağı göreni hala kulüpte tutmak ise galatasaray'in onurunu çiğnemektir. ister fatih terim olsun, ister metin oktay mezarından çıkıp gelsin, hiçbir kişi galatasaray isminden büyük değildir.
fatih terim fatih terim'i ölümüne savunanların efsanesi olduğu kadar benimde efsanemdir. ancak bunca yaşanan şey sonrası fatih terim'e bir numaralı mağdur diyip ünal aysal'ı baş sorumlu ilan etmek haksızlıktır. vicdan muhasabesini fatih terim yapsın, biz değil.
gerçekten galatasaray'ın mukavele teklifini defalarca reddedip 2 ay sonra kader ortağı demirören'in önüne koyduğu 20 milyonluk sözleşmeye imza atan fatih terim hakkında '' fatih hocayı harcadılar matmazel :( '' düşüncesine sahip olmayan herkese anlama problemine sahip insanlar yaftası yapıştırarak içinden gelenleri ''yumuşak'' bir dille yazmış yazar.
söyledikleri çok yeni şeyler değil. tipik ünal aysal - fatih terim kavgasında fatih terim tarafında duranların söylediği şeyler. fatih terim aslında gitmek istemiyordu ama acımasız şekilde gönderildi, ünal aysal galatasaray geleneklerine ihanet etti, zaten ünal aysal'ın kulübe gelip nasıl başkan olduğu bile muamma, transfer taraftarı bu takıma senelerce hizmet etmiş fatih terim'i değil ünal aysal'ı seçti. 2 tane dünya yıldızına kandınız vs vs.
- bir kere bu noktada fatih terim'i sütten çıkma ak kaşık görmek biraz terimsporlu olmayı gerektiriyor. kimsenin taraftarlığını ya da takıma bağlılığını tartışamam ki bu benim asla haddime değil. ama ortada gün gibi açık bir gerçek var. fatih terim'in milli takım ile görüştükten sonra şirazesi kaydı. bu çok net bir şekilde belli. beşiktaş maçından önce çıkıp '' daha 30 maç var '' demesinden belli. madrid'den yenilen 6 gol sonrası rahatlığından belli. basın toplantılarındaki rahat tavırlarından belli. ek olarak fatih terim'i bu süreçte dünyanın en dürüst ve en temiz galatasaray'lısı olarak gören, '' mevzu galatasaray ise gerisi teferruattır '' laflarına kananların adnan polat'ın zamanında fatih terim'e teklif götürdüğünü, fakat fatih terim'in kabul etmediğini unutmasınlar. fatih terim takımın başına 3.kez geçiyorsa bu çok üstün galatasaray sevgisinden değil florya şartlarının adnan polat döneminden daha uygun olmasındandır.
hiç kusura bakmayın ; '' aslolan galatasaray '' diyip, basın toplantılarında '' ünal aysal'ın önerdiği 2 senelik mukaveleye imza atacak mısınız ? '' sorularına '' ben kimseyi memnun etmek için imza atmam '' diyip galatasaray kulübü başkanıyla medyanın önünde böyle dalaşan adam 2 hafta sonra antremanda görevden alındığı haberini duyması çok abes bi durum değil. belki de o sorulara '' bilmiyorum, görüşüyoruz hala '' diyip başkana bizzat imzalamak istemediğini dürüstçe söyleseydi antremanda değil de yüzyüze teşekkür edilerek helallik alınarak gönderilecekti, kim bilir ... ama bilinen bir şey var ; galatasaray'ın efsanesi olabilirsin, canımız ciğerimizde olabilirsin ama bu kaypak medyanın bu galatasaray'ın başarısına gölge düşürmek isteyenlerin cirik attığı meydanda sen galatasaray adını böyle ayağa düşürürsen olacaklara da katlanma durumunda kalırsın. sana '' galatasaray'da biraz daha kalayım bakalım yürüyecek mi milli takım, yürümezse kısmet '' deme şansını vermezler, en azından profesyonel kulüpler böyle yapar. demirören çıkıp '' uzun süreli bir milli takım planlaması yapıyoruz '' dediğinde fatih hocanın önüne 5 senelik sözleşme koydu. 5 senelik sözleşmeye imza atarken '' niye 5 sene ? '' diye sormayıp galatasaray'ın mukavelesine '' hep 1 1 gidiyorduk ondan atmadım '' diyen birisi için ben artık sözleşme üzerindeki rakamlara göre imza atıyor demek ki diye düşünmekten kendimi alamam, kusura bakmayın.
ünal aysal'ın olayların en sıcak zamanı çıkıp '' fatih hocayla devam etmek istiyoruz. mukavelesini hazırladık '' demesine '' ya oyun yapıyor o ya '' demek biraz paranoyaklık kusura bakmayın. bu mukaveleye imza atmayan fatih terim'e '' adamın gönül bağı var abi, imza mı atması gerekiyor '' diye savunanlarda fazla iyimser, yine kusura bakmayın.
neyse meseleyi fazla uzatmayacağım. ünal aysal'ın bu kulübün vizyonunu nasıl hak ettiği yerlere getirdiğini anlatmaya lüzum yok. yazar arkadaşımızın '' parayı basıp yaptığı trasnferler '' diye tabir ettiği transferlerin ne maliyetlere yapıldığını da anlatmayacağım. sneijder'in 7.5 milyon gibi komik bir rakama alındığını, drogba'nın bedelsiz olarak getirildiğini falanda söylemeyeceğim. asıl para ''basılıp'' alınan adamın fatih terim'in israrla istediği amrabat olduğunu da dile getirmeyeceğim. ünal aysal'ın çıkıp '' fatih terim galatasaray'ın efsanesi ve ruhudur. '' demesinin sebebini de sormayacağım. zira bunların lüzumu yok. bunları tartışmak bizi bir adım bile ileri görümez bu saatten sonra.
sadece şunu söylemek istiyorum ; galatasaray'ın o kabus 2010-2011 sezonundan çıkıp bugünlere gelmesinde fatih terim'in ne kadar katkısı varsa ünal aysal'ın da o kadar katkısı vardır. fatih terim'in askerleriyiz mantığında olan taraftara bir lafım yok, ancak burada net bir biçimde kulübümüzün diğer kulüplerle başarı skalasında yarış haline girmesini sağlayan adamın hakkını yiyip '' adnan polat'tan farkı bile yok '' denirse, burada bir nankörlük söz konusudur.
ben şunu bilir şunu söylerim ; fatih terim'in milli takım söylentileri çıktığı günden itibaren basına, medyaya, tvlere verdiği o demeçler, hal ve hareketleri, takındığı tavır tamamen kulübü aşağı görmekti. galatasaray kulübünü aşağı göreni hala kulüpte tutmak ise galatasaray'in onurunu çiğnemektir. ister fatih terim olsun, ister metin oktay mezarından çıkıp gelsin, hiçbir kişi galatasaray isminden büyük değildir.
fatih terim fatih terim'i ölümüne savunanların efsanesi olduğu kadar benimde efsanemdir. ancak bunca yaşanan şey sonrası fatih terim'e bir numaralı mağdur diyip ünal aysal'ı baş sorumlu ilan etmek haksızlıktır. vicdan muhasabesini fatih terim yapsın, biz değil.