126
hakettiğimizden fazlasını aldığımız maç. gram top oynamadık. şansa attığımız golün ardından golümüzü yedik.
tek tek oyuncuları yazmak yanlış. yediğimiz golde tepki dahi vermedim. belliydi o topun gol olacağı. bir aralar duran toptan korkuyordum diyordum, artık kormadığım şey yok.
söz bitti artık. istifa haberini bekliyoruz.
127
emre çolak, muslera ve donk üçlüsü çok güzel gol yedirdi. tam bir ortak yapım oldu.
128
2 yıllık avrupaya gidememek ve sonrasında bizi bekleyen en az 5 yıllık bir batış sürecini perçinleyen maç.
bu takımdan bir cacık olmaz artık. her sene gelip milyonlar harcayıp puro tüttüren, kendine eğlence yaratan liseli elitlerin başarısızlık dolu projesi haline gelmiştir kulüp artık. zurnanın en son deliği geldi artık para harcayamıyoruz, harcarsak avrupaya gidemiyoruz, harcamazsak kümeye oynuyoruz. türk futbolcularla dolu bir 3.lig takımı haline geldik.
hollanda'dan gelen mal riekerink te, sağ bek hayatında oynamamış koray'ı deniyor. her gelen illa bir tavşan çıkaracak şapkadan. bir kişi de gelip adamları kendi yerinde oynatmayı denemedi.
129
taraftar olarak kahroluyorum ama böyle bir taraftara böyle takım müstahak. çok bilmiş taraftar, daha sezonun yarısı olmadan hataları olsa da bu boktan kadroyu ite kaka, öyle böyle oynatan hamza'yı kovdurttu; sanki vasıfsız özbek yerine daha iyisini alacakmış gibi. taraftar strese sokana kadar eksikleri olsa da nerdeyse iki maçta bir gol ortalaması olan burak'ı da kaçırttı. aha şimdi güzel oldu. alın size sahada yürüyecek hali olmayan futbolcularla, vasıfsız teknik adamlar.
130
haftalar sonra galibiyet aldık çok şükür dedim, golden sonra kalkmam gerekti yemek için, bir geldim, berabere bitmiş maç. yine hüsran.
131
muslera haftalardır vasatın da altı bir performans gösteriyor. çok severiz, ama akıl almaz bir gol yedi. takımın artık kendine güveni de kalmadı. haftalardır galibiyet bile alamıyoruz.
132
galatasaray'ın iç sahada bir anadolu takımıyla berabere kaldığı son maç. orta saha mücadelesi gibi geçen mücadele, son dakikalarındaki gollerle 1-1'lik beraberlikle bitmişti. çok kötü bir gol yemiştik.
133
zar zor 1-0 öne geçmişiz. maç bitsin diye dakikaları sayıyoruz. tam önümüzde rizesporlu futbolcu topla buluşuyor. yüzü bize dönük, o sırada emre çolak baskıya geliyor. lan faul yapma diye bağırıyorum avazım çıktığı kadar. geliyor ve her zaman ki gibi sırtı dönük adamı faul yapıyor. yanımdaki arkadaşıma dönüp, buyur golü yedik diyorum. nitekim yiyoruz da... ondan sonra emre çolak'ı niye sevmiyorsun. ya ben böyle aptalca faul yapan adamın neyini seveyim? evladım olsa 1 gün aç bırakırım. neyse bu maçın başlığını görünce aklıma geldi. anlatmak istedim:(
134
çaykur rizespor ile olan seviyeli 'beraberliğimizin' güzel örneklerinden sadece biri olan maç.
135
kan kaybettiğimiz ve haftalardır kazanamadığımız sezonda, tam son dakikada atıp bu sefer oldu derken hemen ardından beraberlik golünü yediğimiz ve galibiyet hasretimize 1 hafta daha eklediğimiz maç.