takım kötü durumda, pazartesi günü falan demeden gittik yine arena'ya. toplasan 7-8 bin kişi anca vardı. gelenlerin çoğu da ya maça ilk defa gelen, rahat bir maçta arena'yı görmek isteyen insanlardı. (bu arada, şu maçta bile en ucuz biletin 30 lira olması, ayıp. başka bir tanımı olduğunu sanmıyorum bu olayın.)
açıkçası gitmemdeki en büyük etken, bülent ünder'in, kendisinden beklenmeyen bir şekilde gençlere şans verebilme ihtimaliydi. kendisi kaç kere söyledi sonuçta, gençlere şans vereceğiz diye. ihtimal olarak kaldı. veya servet'i, gökhan zan'ı, hakan balta'yı genç kategorisinde değerlendiriyor, bilemem. ya da bahsettiği şans, cem sultan'ı son dakikalarda oyuna almak. a2 takımı şampiyonluğa oynuyor diyor, a2'nin en önemli isimlerinden cem sultan'ı çağırıyor, sonra da yedek bırakıyor, geçen maçlarda olduğu gibi. alıştım artık, tuhaf gelmemeye başladı tüm bu olaylar. maçtan sonra da ""umarım bu futbol son iki haftalık sürece de yansır" demiş. hayırlısı olsun, ne diyeyim ki başka..
takım iyi durumda veya kötü durumda, hiç farketmez, destekleriz. fakat kendi adıma söyleyeyim, sahadaki takımı, eskiden olduğu gibi benimseyemiyorum, bu takımın galatasaray olduğunu hissedemiyorum. gol attığında, bir kaç sene önceki gibi sevinemiyorum..
ne kadar iğrenç, bitmek bilmeyen bir sezondur arkadaş..
uzun zaman sonra 2 farklı galibiyet aldık. servet gol attı ve bana kalırsa geleceğini sağlamlaştırdı bu golle, ne yazık ki. sabri kötü orta açtı diye ıslıklanıp, yuhlanırken, servet'e sevgi seli vardı resmen. stajyer hakemler sahadaydı. baros yedek başladı. enteresan bir şekilde sarp oynamadı. emre çolak, bu gidişle büyük topçu olamayacağını bir kez daha ispatladı. galatasaray alt yapısından çıkma, kasımpaşa'nın kalecisi fırat da, şu an galatasaray'ın kalesini koruyan 3 kaleciden de daha iyi olduğunu bir kez daha gösterdi.
kısacası; her açıdan gereksiz bir maçtı..
http://jaimelesport.blogspot.com/...ay-3-1-kasmpasa.html