• 252
    bugün yani dün çok farklıydı. belki oyunculardan daha çok yorulduk, belki onlar bizden daha fazla terledi.

    ama biz bu maçı bir bütün olarak kazandık. ne sadece taraftar, ne sadece oktay hoca, ne sadece rancik ve schumpert'siz oynayan takım. biz bugün bir bütündük ve bu maçı istedik. sesimizi bıraktık, bağırırken gözlerimiz karardı, terden öldük ama bu güzel insanlarla, galatasaray erkek basketbol takımı ile biz bu maçı kazandık.

    ben pas arası yaptım, hagi asist, barfly rebound, hadomer şut soktu, savaskaradag havlu salladı. tutku 3'lü başlattı, ermal omuz omuza dedi, jerry ayağa kalkmayan fenerli olsun...

    bu sinan erdem'de yok. bu fener taraftarında yok. maçı kazanınca onlar evlerine gidiyor, biz birbirimize sarılıp yalandan bahanelerle salonda kalıyoruz. onlar oyuncularına tebrikler diyor, biz teşekkürler...

    cumartesi başka bir gün, başka bir maç... biz yine elimizden geldiği kadar savunma yapacağız.

    ama herşeyin sonunda, ecnebilerin dediği gibi at the end of the day, bu takım teşekkürü hakediyor. şampiyon olsunlar yada olmasınlar; şubeden tek ricam bir teşekkür gecesi düzenlesin. kupalı vea kupasız; bu takıma ne hissetiğimizi gösterelim, teşekkürümüzü edelim.

    adamsınız...

    edit : kulaklarım hala çınlıyor ulan...
  • 254
    gayet rahatlıkla kazanabileceğimiz maçı yaptığımız hatalarla uzatmalarda kazandık. takımımızda müthiş bir inanç ve mücadele ruhu vardı. hücumları hızlı kullanmaya çalışıyoruz bence de böyle yapmalıyız ama bazı yerlerde çok aceleci ve gereksiz zorlama atışlar yapıyoruz ya da acele edeyim derken gereksiz hatalar yaparak hücumdan elimiz boş dönüyoruz. bu takım bu taraftarın önünde çok daha üstün bir oyunla maç kazanabilir ama sinan erdem'de işimiz gerçekten zor gözüküyor serinin 4. ve 5. maçını kazanmamız şart.
  • 255
    açık ve net bir şekilde galatasaray tribünlerinin kazandırdığı maçtır. bu maçta galatasaray taraftarı gösterdi ki futbolda olmasa da basketbolda bu ülkenin en güçlü ve en etkili taraftarıdır. galatasaray bu maçta fenerbahçeyi değil asıl hakem üçlüsünü yendi benim gözümde. tribün etkisine kapılmamak için bu kadar kasmak nedir anlamıyorum. recep ankaralı kimdir? amacı nedir ve neye hizmet ediyor? emir preldzic'e de birkaç sözüm var. sen tribünlere öyle el kol yaparsan o hareketler sana bir güzel geri döner koçum. fenerbahçe'nin tüm yabancı oyuncuları tip tip tribünlerde bizim coşmamıza bakarken, hatta bazıları maç sonunda desteğimize övgülerde dahi bulunurken emir denen şahıs tribünlere el kol yapmaya devam etsin. o kol yine geri dönecektir.

    bir sözüm de kaya peker'e:
    kaya'nın 0 sayıyla maçı tamamlayacağını biliyorduk ama ayıp olmasın diye söylemedik.

    ve son olarak:
    allahını seven tribüne desteğe gelsin!
  • 258
    takım muhteşem, taraftar daha da muhteşem. ne denilebilir ki bu atmosfer dünyanın hangi yerinde var?
    ilk 3 çeyrek inişli çıkışlı oynadık ama daha pozitif oynayan takım, maçı isteyen ve hakkeden takım bizdik. ama şu 4.çeyrek yok mu,çıldırmamak elde değil. avantaj elimizde,adamlar hücumlardan boş dönüyor, biz cezalarını kesemiyoruz. 3-4 sayı atabilsek belki de maç kopacak. 15-20 sayı önde bitirebileceğimiz maçı son dakikalarda özellikle stresin daha da artmasıyla amatör hatalarla top kaybederek uzatmaya götürdük ve bence bunu biz başardık, fener değil! bu maçtaki görünür tek negatif yanımız son dakikalardaki stresi aşamamızdı, umarım mahmuti ileri ki maçlarda bunun önlemini alır ve maçı koparmayı başarırız. son olarak, teşekkürler yenilmez armada , teşekkürler 6.adam..
  • 259
    normal sürenin son 4 dakikasında sayı bulamamamızın tek sebebi tecrübesizlik. yoksa maçı uzatmaya kalmadan bitirmiştik. sayı atamasak da, zorlansak da, uzatmaya gitse de maç, takımın, seyircilerin ve camianın o anları yaşaması inanılmaz. fenerbahçe ülker ve efes pilsen yıllardır yaşıyorlar son dakika streslerini. bizde ise oyuncuların ve seyircilerin büyük çoğunluğu ilk kez yaşıyor. ilk iki maçtaki kopuşları biraz da buna bağlamak gerekiyor.
  • 260
    bir maç düşünün tribündeki en az sahadaki oyuncu kadar yorulsun efor sarfetsin.
    bir maç düşünün sahadaki oyuncu tribüne dönüp beyler ıslık çalalım desin.
    istanbul dün çok sıcaktı ama ben dün akşam maçtan sonra otoparkta üşüyordum.
    ve evet belki de tarihin en manyak rerere sini başlattım, mutluyum gururluyum.

    ama daha bitmedi.yarın çok daha sert olmalıyız. rancik ve shumpert ın sakatlıkları belimizi büküyor belki ama,

    zaferler senin ruhunda var.
  • 263
    son periyotta fenerbahçe hücumlardan üçlük deneyerek boş dönerken bizim de 6 hücumdan boş dönmemiz çok korkuttu... sakatlanıp çıkana kadar 14 sayıyla oynamış shumpert'ın sakatlanmasıyla zaten yüreğim ağzıma gelmişti, bir de aksi gibi ardarda hücumlardan boş dönünce kaybedicez sandım.

    8 saniye kala, daha maçı kaybedebilecekken koyduk mu diye bağıran taraftar fenerlilerin eline çok büyük bi koz verebilirdi, tabi biraz bilmek lazım bu işi...

    ama bu takım, ne olursa olsun saygıyı hak ediyor. oktay mahmuti öğrencilerine o kadar saygıdeğer bir basketbol oynatıyor ki, bir takım kalitesinin en üst sınırına ancak bu şekilde çıkabilir...

    dün maçta sesimi kaybettim, olsun, çok teşekkürler bize bu mutluluğu yaşatan aslanlara...
  • 265
    abdi ipekçi'nin rakip takıma ne derece ''cehennem'' olabileceğini bir kez daha gösterdik.

    biletimi biletix internet sitesinden almıştım ve maç gününe kadar da gişeye uğrayamadığım için edinemememiştim, yani maç gününe kalmıştı bileti teslim almak. gişe önünde ise bir kargaşa vardı. biletlerin tükenmesinden ötürü taraftarlar biletix yetkililerine tepkilerini gösteriyorlardı. tabii salonun çevresinde karaborsa da gırla idi. bunun olacağını tahmin etmek çok zor olmasa gerek, bilet fiyatları 7 tl* ve alınabilecek üst limit de 9 adet olunca karaborsacılar bu maçın biletlerine saldırı düzenlemişti. bu açıdan bu düzenleme bana pek mantıklı gelmedi; üst limit 5 adet olabilirdi. maç öncesi salonun önünde galatasaray marşları çalan orkestraya da buradan teşekkürlerimizi iletelim.

    maça gelecek olursak öncelikle salon dün full idi, ben bir tek pota arkalarının en üst koltuklarında birkaç tane boş koltuk görmüştüm, nasıl oldu ise oralar da doldu ki hemen belirtelim 1. ve 2. kat aralarında bulunan demirler de taraftarların maç izleme noktasına dönüşmüştü. ilk yarıyı da sözlüğün bulunduğu bench arkası'nda yer olmadığından demirin oradan takip ettim. ikinci yarıda bench arkasına geçtim.

    öncelikle tribün harikaydı, tek kelime ile. çünkü daha fazla söyleyecek söz yok. taraftarları eleştiren yazılara katılmıyorum, hakemin her fenerbahçe lehine verdiği kararda gerek ıslık, gerek yuhalama ile anında tepki verdik. her fenerbahçe hücumunda gürültü yaptık, gerek ıslık, gerek çığlık, gerek yuhalama ile. bunlar basketbol salonlarında rakip takımı ciddi derecede baskı altına alan ve sağlıklı karar vermesini engelleyen hareketler olduğu için galibiyette taraftar olarak büyük payımız olduğunu düşünüyorum. (burada parantez açayım, gerek son çeyreğin son bölümü, gerek uzatma bölümünde oyun riske girdiğinde ultraslan sustu, maç boyu yaptıkları tek hata da kendilerini maçın heyecanına kaptırıp destek vermeyi bu kritik anlarda kesmeleri oldu)

    sahaya yabancı madde atan kişilere ise taraftar diyemiyorum. hem tbf hem hakemler fenerbahçe safında yer alırken ve bizi yakmak için türlü bahaneler ararken ellerine böylesine koz vermememiz gerek. biraz daha duyarlı olalım lütfen.

    maç öncesi, kendi evimizdeki maçları kazanmak şartı ile şampiyonluk şansımızı son maça kadar taşıyabileceğimizi söylemiştim. bu bilinçte çıktık maça, seriye tutunmamız adına kritik bir virajdı, başarılı döndük. galibiyetimizde bana göre kilit nokta ise iki takımın uzunlarının ortaya koydukları:

    kaya peker: 11 dakika, 0 sayı
    oğuz savaş: 11 dakika, 2 sayı

    ermal kuqo: 28 dakika, 20 sayı
    luksa andric: 16 dakika, 10 sayı

    takım olarak ve taraftar olarak ortaya koyduğumuz efor, hırs, azim ve kararlılık galibiyeti getiren noktalar oldu. terden yapış yapış oldum, sesim gitti, boğazım acıdı, hem havasızlıktan hem bağırmaktan bir ara midem bulandı*; galibiyet geldiğinde ise bunu kutlamak bizim en büyük hakkımızdı. rancik'in üçlüsünde ufak bir yığılma oldu ön sıralara doğru, neyse ki yaralanan olmadı.*

    güzel başladı, güzel bitti. darısı cumartesi'nin başına. yenilmez armada'ya, oktay mahmuti'ye, taraftara, tribüne gelen başkan'a ve yöneticilere ne kadar teşekkür etsek az. tüm bileşenlerin, aynı şekilde, aynı etkide cumartesi günü* bir araya gelmesi dileği ile.
  • 267
    galatasaray c.c 97 - 93 fb.ülker

    serinin ilk maçında, - oyun anlamında - kimliğini kaybetmiş bir galatasaray vardı sahada. mücadele hiç bir zaman eksik olmadı fakat istediğimizi yapmakta hayli zorlandık ve oldukça kaliteli bir kadroya sahip fenerbahçe ülker de pek de fazla zorlanmadan, saha avantajıyla birlikte rahat bir galibiyet aldı.

    ikinci maçta, ilk maça nazaran nispeten toparlanmış bi' takım vardı sahada, hatta farkı 5'e kadar çıkartıp, maçı bitirme fırsatları da yakalandı. değerlendirilemedi bu fırsatlar ve seride durum 2-0 oldu böylelikle de.

    dün akşamki maç, hani teniste diyoruz ya, sette kalabilmek için servis atacak diye, aynen öyle. seride kalabilmek için savaştı takım, ilk raund başarıyla tamamlandı. yarın, bir kez daha seride kalabilmek için savaşacak bu takım, yine o muazzam taraftarla, karşı koyamayacakları bir savunma yaparak.

    maçın başındaki 4-0'dan sonra fenerbahçe maç boyunca öne geçme şansları bulsa da başaramadı. kritik sayılarda çok iyi oynadı takım. kritik sayılar derken, geriye düşebileceğimiz an'lardaki kritik sayılar. yoksa, maçı bitirmek için onca fırsat değerlendirilemedi öyle veya böyle ve uzatmalara gitti maç.

    durum 84-80, 1. hücum boşa gitti, 2. hücum boşa gitti, 3. hücum boşa gitti, 4. hücum sırasında time-aut geldi oktay mahmuti'den, fakat 4.hücum da boşa gitti. ardından 2 serbest atıştan yararlandı fenerbahçe, sonrasındaki hücum da -5.hücum- boşa gitti, 84-84 yaptı fenerbahçe ve maç uzadı. 5 kere maçı bitirme fırsatı harcandı kısaca.

    ömer onan ile galatasaray arasında geçen ilk yarıdan sonra ömer onan hayli etkisizdi. hatta kalan dakikalarda bi' kaç sayısı ya var ya yok. attığı sayıların neredeyse tamamı ilk yarıda geldi.

    shumpert'ın sakatlığının ardından skoru korumayı başardık, andric'in 2'de 2 attığı hücumdan sonra shipp, serbest atışlardaki kötü performansını devam ettirdi ve bu hücumda da koparamadık maçı. ciddi anlamda maçı bitirme fırsatı kaçtı, en nihayetinde de kazanıldı maç.

    takımla taraftar bütünleşti ve galibiyet geldi, maçın özeti bu.

    unutmadan, maçın hakemi, recep ankaralı, dün akşam basketbolun ali aydın'lığına soyundu, her tiyatrovari harekete faul, dalga geçer gibi gülmeler. alıştık tabi artık, anormal gelmiyor o kadar da.

    maçın yorumcuları da, galatasaray en iyi gününde, fenerbahçe ise vasatın bile altındaydı demiş, güldürdüler.

    galatasaray euroleague'e yakışmaz diyenlere de selam olsun..

    http://jaimelesport.blogspot.com/...c-97-93-fbulker.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın