maçın özeti fernando muslera başlığına maç esnasında ve sonrasında yazılanlardır.
254
muslera, muslera, muslera.... bu maçta fark yemeyip birde üstüne galip geldiysek bu ahtapot yavrusuna borçluyuz, kimse kendine pay çıkarmasın. sen allahın bir lütfusun. bu sezon kenarda ruh gibi takımı izleyen hocayı da, ismi var cismi yok bir çuval arkadaşını da ipten aldı. ikinci yarı alanya resmen tek kale oynadı. 21 şutu var toplamda. resmen dövdüler. bu ligde bu fizikle seri'yi çubuk kraker gibi ezerler. bu ligde gustavo, kayserili mensah gibi azmanlar iş yapıyor. biz barça değiliz. bir gün o seviyelere çıkarız, deriz ki yüksek pas isabetiyle oynayan bir oyuncumuz olsun, o zaman gelsin seri/nzonzi. kanatlar zaten işlemiyor, birde orta sahalar böyle sabit oldumu iyice kabızlaşıyor takım. kornerlerde nzonzi o boyuyla bir tane hava topu alamadı nerdeyse. nzonzi ve seri böyle sabit oynamaya devam edecekse ben kalmalarını istemem.
alanyaspor - ankaragücü - göztepe(d) - antalyaspor serisinin ilk ayağını geçtiğimiz maç. 3 puanı aldık, devreye kadar kaldı 9 puan
256
yine rakibi analiz etmeye bile tenezzül etmediğimiz bir maç oldu. sadece at fernandes’e , at efecan’a orta açsın taktiğiyle sahadan sildiler bizi.
hücum planımız yok. bekler ölü. orta sahadaki bireysel yeteneklerle bir şeyler yapmaya çalışıyoruz.
maalesef sorumlusu ise hoca...
muslera’nın kazandırdığı bir maç olmuştur.
257
muslera'nın kazandığı maçtır. 3 puan muslera'ya hayırlı olsun.
258
bu kadar utanç verici bir galibiyet ne zaman gördük acaba en son... hep daha kötüsü de olamaz herhalde dedikçe daha kötüsü oluyor. hadi real madrid 30 şut çekince koskoca rm diyerek sıyırdık işin içinden. alanyaspor karşısında şu oynanan aciz futbolun bir açıklaması olamaz. galibiyetin utanç verici olmasını da görmek varmış. kalede muslera yerine süper ligdeki diğer 17 kaleciden biri olsa şu maç 1-4 bitebilirdi. şaka gibi bir 90 dakikaydı.
259
bir yaratıcının varlığına inanmayanların kalemize atılan şutta mariano'nun ayağından sekip çatalın üstünden çıkan pozisyonu ağır çekimde izlemelerini tavsiye ederim. arkadaşlar allah var. ikinci yarısında hiçbir varlık gösteremediğimiz maçtır
260
kritik bir üç puanı cebimize koyduğumuz maç. sahada en yetenekli oyuncusunun ömer bayram olduğu bir takımız, o da en kötü maçını oynadı. pragmatistliğin doruk noktalarındayım, 3 puanlara deli gibi ihtiyacımız var. pis bir lig, kopmamamız gerekiyor. bu kadar iş yapamayan bir oyuncu grubu olmamızı hiç birimiz hayal etmiyordu diye düşünüyorum. azcık önde baskıya cevap verecek halde değiliz. hoca hatalıdır ama hatasında dönecek olanda kendisi. maç sonu flash interview’da söylediklerini beğenmedim de, 1 dakika bile iyi oynamadık.
mücadele gücümüz elverdiği sürece topu kovalıyor sadece takımımız. gücümüz de 60 dakika falan sürüyor. şu takımın neyine tav oldu hoca, anlamak güç. sakatlar dönse bile artık bu takımın neleri yapamayacağını artık biliyoruz. devre arası nerden kurşun çıkarıcaz bakalım. çünkü bu takımın organize gol atmak gibi bir gücü yok, haliyle maç alacak gücü yok. 3 maç kaldı, bir şekilde sona erdirmemiz gerekiyor yılı.
son not: muslera cansın. kariyerinin açık ara en iyi dönemini geçiriyor.
son not: hocam yaş 70’e yaklaştı. hata ettik, kötü oynadık demek senin için zor olmamalı. yanlışını kabul etmen demek cevaba ulaştıracak hepimizi. maç öncesi taraftarların bağırdığı gibi bir günde kral olmadık...
261
özetini dahi izlerken utandığım maç olmuştur. 90 dakika izleyebilenleri tebrik ederim. maça giden renkdaşlarımın gözlerinden öperim bu fedakarlığı yaptıkları için helal olsun. daha da başka birşey diyemeyeceğim... zira sahada bizim adımıza birşey söylenebilecek futbol namına hiçbirşey yok.
262
bir mucize gerçekleşti ve üç puan aldık. muslera sana helal olsun: bu takim senin sayemde şu an yarışta: böyle kaleci bir daha gelir mi ? keyfini çıkaralım.
263
bir hayranı adem büyük'ten forma isterken. (bkz: #2816380)
rezalet bir oyunla muslera sayesinde 3 puanı aldığımız maç. eğer kalede muslera değil de başka bir kaleci olsa muhtemelen alanyaspor güle oynaya 3 puanı alır evlerine dönerdi.
265
taraftarlarımızın rezalet oyuna çok da takılmaması gereken maç. kötü giden serileri böyle maçlar bitirir, sonra takım yavaş yavaş havaya girer.
5 maçın 4'ü içeride derken en zoru alanya maçıydı ve takım zaten enkaz gibiydi. hem rakip güçlüydü hem de biz kötüydük yani.
ayrıca takım 1-0'ı bulana kadar güzel oynadı. gol iptal olunca biliyorduk ki yine atacaktık. sorun golden sonra geriye çekilmemizde. onu da çözmek zorundayız.
şimdi psg maçını az hasarla(u: :() atlatıp ankaragücü'nü yenmemiz gerekiyor.
266
bu maç hakkında üzerinde en çok düşünülmesi gereken şeyler bana göre şunlardır:
1) 2. yarıda rakibe o kadar kafayı nasıl vurdurduk? sanki gol yemememiz bir mucizeydi. 2) yine 2. yarıda rakip bastırırken nasıl kontraya çıkamadık? 3) ilk yarıda rakip ömer’in kanadına çok adamla basarken oyunun yönünü bir anda terse çevirip atağa neden çakamadık? 4) alan parselasyonumuz neden çok iyi değil? 5) rakip ataklarında beklerimiz ile stoperlerimiz arasına nasıl öyle korkunç toplar düşebiliyor?
kalemize o topların nasil girmedigini cozemedigimiz maç. sadece muslera ile aciklayamiyorum. iyi bir adrenalin yüklemesi yaptık. eve dönerken bunun etkisi ile araç kullanırken uykumuz gelmedi... teşekkürler galatasaray.
269
3 puan almamızın tek bir açıklaması 'muslera'. son dakikalar insanlar nefeslerini tuttu, adrenalin patlaması yaşadık resmen. ben iyi bir futbol oynadığımızı düşünmüyorum. iç saha da takımlar bizden korkardı gelmek istemezdi. büyük takımlara karşı yapılan kapan ve kontraya çık. mantıkları budur böyle takımların ama biz ne yaptık sürekli pozisyon verdik. en az gol yiyen takım olabiliriz ama bence artık 1-0 biten maçlar olmamalı. bir yerlerde bir eksik var ve biz bunu bulmalıyız, yanlışı düzeltmeliyiz. aksi taktirde insanlarda bu duruma dayanacak yürek kalmadı :) muslera iyi hoş güzel ama hem ona hem bize yazık.
umarım haftaya böyle olmaz. tek umudumuz gelişeceğimiz konusunda.
270
muslera'nın devleştiği son yarım saati hatırladıkça kanım donuyor ve gol yemeden nasıl oradan çıktık diye hala düşünüyorum. artık yeter gerçekten.
rakip bizim 3 katımız şut çekti: 21-7 iki katımızdan fazla korner kullandı: 13-6
böyle top oynanmaz. adamlar o kadar şut attı falan bir kenara. yediğimiz onca kornerde adamlar habire rahatça kafa vurdu. bu ne rezilliktir? ulan topa ya kafa vurursun ya da vuramıyorsan rakibi bozarsın. hayatımda böyle kepazelik görmedim.
fatih terim'in muslera'ya verdiği muhteşem taktikler sayesinde kazandığımız maç.
ve tabi iyi oynadığımız bir başka maç. her zamanki gibi.
273
sahamızda mağlubiyeti en fazla hakettigimiz maç alanya maçıydı. boşu boşuna başakşehir maçına üzülmemize gerek yok. bu futbol, bu tempo, bu isteksizlik bir yerde bu seriyi sonlandıracakti. işin kötü yanı da forvetsizlik belki de problemlerin en sonunda geliyor. çünkü ne kaleye gidebiliyoruz rahatça ne de şut cekebiliyoruz. bu da kaçar mı dediğimiz pozsiyon yok ne yazık ki.
bu sene şöyle rahat rahat kazandığımız tek maç gaziantep fk deplasmanı oldu sanırım. muslera her zaman takımı kurtaramaz.
274
ilk yarıyı öyle ya da böyle kayıpsız atlatmaya çalışmalıyız. gelecek olan bekler ve onyekuru (inşallah) ile birlikte sakatlıklarında bir kısmının düzeleceeğini düşünerek çok daha iyi olacağımızı düşünüyorum. bundan dolayı ilk yarı sonuna kadar iyi futbol beklemiyorum. evet sancılı geçiyor, tırnaklarımızı yiyoruz, kendi kendimizi paralıyoruz fakat düzeleceğini umuyorum. hatalarımızı tespit etmek kolay önemli olan çözüm bulmak bunu da birlikte, birlik olarak yapacağımızı düşünüyorum. bunun için en önemli nokta ise rakiplerimizden puan olarak uzaklaşmamak.
275
19 ekim 2020 galatasaray alanyaspor maçında bir kopyasını daha izlediğimiz maç. bu maçta da erken bir penaltıyla öne geçmiştik, kaleye 20 şut yemiştik, muslera duvar olmuştu, 1-0 almıştı. neredeyse 1 sene sonra tıpa tıp aynı versiyonunu bu sefer muslera olmadan izleyince yenildik.