• 729
    köhn’e atılan topların hep adrese teslim geldiği bir maç izledik.
    barış alper yine özveriliydi ama bu maçta biraz eksiklikleri vardı.
    kerem demirbay keza öyle.
    takım olarak eksik olan her noktayı kapatıyoruz. kritik eşiklerde insiyatif alan yıldızlarımızla pirana gibi saldırıyoruz.
    öyle bir maçtı ki 10 atsak yüreğimiz soğumayacaktı.
    verilmeyen penaltı ve iptal edilen gol bizim hızımızı kesmedi.
  • 731
    maçı izlemeye ikinci yarısı itibariyle yetiştim. sivas'ın golüyle moralim hafif bozulsa da, dört gol izledim. araba kullandığım için gol olunca çekip sağa, golün tekrarına baktım her seferinde.

    şimdi özetine güzelcene bir bakayım dedim de...

    ilk gol: köhn'ün sol açık gibi oynaması, barış'ın forvetin solunda oynamaya itmiş ki, ziyech' in attığı golde barış alper'in pası gerçekten şahane.

    ikinci gol: bu golü izledikten sonra aklımdan geçen şey "icardi sen nasıl bir detaysın arkadaş" oldu. topu es geçmesi çok basit gözüküyor ancak beşiğinden geçirttiği top, mertens'in yumuşacık vuruşuyla ağları buldu. barış alper asisti oldu ancak ilk goldeki asisti kadar şahane diyemem. burada detay icardi benim nazarımda. ha, elbette herkesin ortak payda olarak buluştuğu şey, barış alper'in takım oyuncusu haline dönüşmesi. mücadelesi, acayip keyifli futbolunu saymıyorum bile.

    yediğimiz gol: rey manaj sivasspor'un bu sezon için en önemli futbolcusu. çok akıllı bir forvet. topu normalde caner osmanpaşa'ya bir başkasının kafasıyla sektirmesi lazımdı ki, kimse bunu düşünemediği ya da düşünse de yapamayacağından ötürü manaj yaptı ve bizi strese sokmalık bir golü yemiş olduk.

    üçüncü gol: mertens, mertens... bir sezon daha şu dansa devam etmez miyiz arkadaş ya? topu öyle güzel bir noktaya kesti ki, ali şaşal vural eğer biraz hızlı davransa icardi o ayağını oraya sokup golü atamayacaktı. golün en güzel detayı mertens, yediren detay ali şaşal'ın tereddüt edip çıkamaması, imzası ise icardi'nin "ananı avradını seveyim" üslubuyla adımını atıp, ayağını topa uzatması oldu.

    dördüncü gol: köhn dediğimiz gibi bu maçta rahat olduğundan sol açık gibi oynuyordu. bir sol bek yoksa nasıl öyle bir yerde iki rakip futbolcu arasına girip, topu kazanabilir ki? barış'ın icardi' ye geçiremediği pas ise, ziyech'in sol ayağı ile ağları nasıl da buldu! şahane gerçekten.

    beşinci gol: tam bir bim * golü oldu. barış'ın topu çok da kendisinden uzak olmayan icardi' ye kesip, icardi'nin yine akıl dolu hareketiyle kafayla indirişi ve mertens'in klasik vücudunu 60 derecelik açıya büründürüp topa vurup attığı gollerden oldu.

    altıncı gol: resmen çalışılmış, zeka kokan bir gol. icardi bugün beni yine zekasına hayran bıraktı. adam resmen nüans nişanı taşıyor gibi. kerem'in çok doğru yere bıraktığı topa, icardi'nin koşusu yok mu!

    keşke abartıyor olsaydım ama icardi'yi asıl güzelleştiren detay asist veyahut rakip sahada efektif topsuz oyunu. yedinci golü çok bekledim ancak olmadı. icardi'nin sayılmayan golünde barış'ın sağdan topu getirmesi yine ayrı ve güzel bir detay. manaj' ın sayılmayan golünde de çok temiz bir vuruşu vardı.

    velhasıl kelam, her güzel şeyin sonunda olduğu gibi:

    --- alıntı ---
    zaten aşklar hep yalan dolan
    sonu hep acı, hüsran
    bize sevdadan geriye kalan
    sadece galatasaray

    --- alıntı ---
  • 740
    her şey iyi güzeldi. özellikle fb mesajı almıştır. olur ya biz sahamızdaki fb maçı öncesi şampiyonluğu garantilemiş olursak fb maça çıkmaz. ya da süper kupada yaptıklarını yaparlar. nasılsa para cezası neredeyse siliniyor. bir de sahamızda fark yeyip iyice rezil olacaklarına maça çıkmamak onlar için daha mantıklı olur. özellikle bu maçtan sonra bunu ciddi ciddi düşünüyorlardır.

    fakat maçta sahamızın zemini bazı yerlerde soru işaretleri oluşturdu bende. ikinci yarıda köhn'ün topu sürerken ayağı kayıp düştüğü bir pozisyon vardı. o pozisyonun tekrarını yer kamerasından ağır çekim gösterdiler ve zeminin çok kötü bir şekilde havada parça parça uçuştuğunu gördüm. sanki zemin kurumuş ve ezilip düzleşmişti. düz parçalar vardı havada. zeminin kendisi ise o an yeşil beton gibi göründü.

    fb maçımız öncesi zeminle ilgili çalışmalar yapmayı unutmamalıyız.
  • 742
    müthiş maç, keyifli ve güzel futbol, bol gol ve fenerbahçe yancısı sivasspor-bülent uygun-ali şaşal'a hak ettikleri türden yaptığımız muameleyle beni keyiflendiren ve orgazm ettiren maç.

    sahada şampiyonluk modunu açmış ve şampiyonluğunun resmileşmesi için dakikaları sayan bir takım vardı. o kadar iştahlı, o kadar arzulu oynadık ki her dakikasından ben keyif aldım. zaten galibiyetlerden, rekorlardan, 6-1'lik skorlardan beni çok daha mutlu eden bir şey varsa, o da takımın birbiri için oynuyor, her topa saldırıyor, kaç farklı önde olursak olalım ve maçın kaçıncı dakikası olursa olsun 0-0'mışçasına oynuyor olması. bunu hiçbir futbolcuya talimatla, parayla yaptıramazsınız. fakat galatasaray, bir amaç uğrunda birleşmiş, bütünleşmiş ve bu da maçın her dakikasında sahaya yansıyor.

    barış alper'in asistleri, ziyech'in futbol oynamaktan keyif alan hali, 37'lik mertens'in 90 dakika her top için kendini hırpalaması, köhn'ün bindirmeleri, lucas'ın hat kıran dikine pasları, nelsson-abdülkerim'in dönen her topu alıp atağı yenilemeleri ve elbette mauro icardi'nin her an aklıyla oynayarak zeka kokan gölge asistleri ve golleri... bu takımın güzelliğini anlatmaya kelimeler yetmiyor.

    okan hocam'a yarattığı bu şaheser için ne kadar teşekkür etsek az.
    seviyoruz seni aslan hocam!

    (bkz: bu takım bu sene söke söke şampiyon)
  • 743
    maç ile ilgili ne yazsak hangi oyuncumuzu övsek az. ama bütün övgülerin başı okan hocamındır. işi gücü yokmuş gibi gitmiş sivası analiz etmiş nefes aldırmadı, içinden geçti. spiker anlatırken, biz izlerken yorulduk ama maşallah takım yorulmadı, durmadı. sezon başından beri takım niye farka gitmiyor duruyor diye eleştiriyorduk meğer ligin sonunu bekliyormuşuz. son maçlarda öyle bir oyun oynuyoruz ki çok net mesaj veriyoruz. rakipler artık bu yılı geçti önümüzdeki yıllarda da şampiyon olamayacaklarını dillendirmeye başladı.
  • 744
    gerçekten izlediğim en keyifli, en doyulamaz maçlardandı. icardi'nin oyun zekası, mertens ile olan uyumu takıma da sirayet etmiş. tüm oyuncular bu ikilinin yarattığı sihirli oluşumun bir parçası olarak anılmaktan mutlular ve bunu mükemmel şekilde hayata geçiriyorlar. mertens icardi kadar yetenekli ve büyük bir futbolcu bu arada. zaten yıllardır ayıla bayıla izlerdim ama sarı kırmızı ile izlemek büyük şans. hagi, sneijder, kewell, keita, lincoln gibi cok özel isimlerden biri. dünyanın her takımında forma giyebilecek seviyede.
  • 746
    değerli bülent timurlenk'in maçla ilgili şaheseri:

    --- alıntı ---

    galatasaray-sivasspor

    kritik
    ***
    gürültü komşudan geliyorsa –ezeli rakiplerin, iliştirilmiş gazeteciler, kontörlü fenomenler- bir uyarırsın, iki uyarırsın olmadı karakolluk olursun da, aile içi gürültü bak o işte fena…

    galatasaray aile içinde “öte yandan pazar akşamı sivas maçı var” gürültüsüyle geçirdi haftayı. seçim, listeler ve “8 yabancı kalacaksa, kimler acaba” totosu…

    okan buruk çıkıp da “beyler çocuk uyuyor” diye bağırsa yeriydi ama dün gördük ki o çocukluğunu geçirdiği florya’yı ses geçirmeyen duvarlarla kaplamış, ekibi ve takımı futbolun içinde kalmış, erden timur da onları önceki gece bol proteinli akşamda beyti’de ağırlamış...

    trabzon ve beşiktaş’ı devirmiş, fenerbahçe ile berabere kalmış sivasspor’un rams park’a hocasının bol raconlu geldiği bir 90 dakikada yapılması gereken atılacak erken bir golle “kes” demekti. ilk 10 dakika ısınma ve ardından sol kanatı delen barış alper yılmaz’ın iki asisti ve stoperleri beraberinde götüren ıcardi’nin topsuz oyun resitali...

    galatasaray’ın sivas’ta beklerde ali turap-kazımcan, en uçta ise “bezgin” halil”ile oynadığını ve barış’ın cezalı olduğunu, buruk’un kazanmadığı maçlarda sol beklerinin dubois, iki maç kazımcan bir maçta barış olduğunu hatırlayıp dün akşama döndüğümüzde, taşlar yerine oturduğunda iş ustaların sanatına kalacaktı.

    ziyech’in ikinci golü, mertens’in müthiş döndürdüğü bileğiyle attığı paslar, icardi’nin bitiriciliği, torreira’nın zafer isteyen coşkusu, nelsson’un güç gösterisi…

    al bütün bunları çerçevelet, louvre ya da prado müzesi’nde sergile… sıkıldık arkadaş da vinci’den, caravaggio’dan, picasso’dan…

    --- alıntı ---

    https://twitter.com/.../1787389023029166095
  • 747
    maçtan taze geldim. bir blog tadında yazacağım bugün.
    maç günü sabah saat 6.00 da kalkmamla beraber 7.01'de komple herkesi araca almış ve izmir bornova'dan marş yapmış bulundum. saat tam 11.33'de aracı vadi istanbul'a park ettim. oradan saat 12.30 da nevizade'ye geçtik. saat 17.30'da stada giriş yaptım. kuzey tribünü blok 107 civarlarında maçı takip ettim. gece 22.30 marş yapıp sabah 05.00 da eve gelebildim.
    ilk önce şunu diyebilirim ki artık statlara sığmıyoruz. komple dolu stat bir de ayakta duran onlarca insan vardı. bana göre 60 bin kişi vardı maçta.
    2005 yılında ilk sami yen'e maça gitmeye başladığımdan itibaren izlediğim en dominant oyuna şahit oldum. ne 11-12 ne 17-18 kadro ve oyunu bu kadar domine değildi. sezon başı ankaragücü maçında nasıl eleştirdiysem bu sefer de çokça övmeye geldim.
    bir takım maçın her anında saha içinde, konsantre ve aç olabilir mi? olabiliyor işte.
    ben yakın tarihte en azından 2010 sonrası diyeyim böyle bir oyun gücü görmedim. set var, geçiş var, ön alan baskısı var, duran top var, istek var, gol var, savunma var.
    öncelikle okan hocaya sonra da bu oyuncu grubuna dün gece için teşekkür ediyorum. bordeux maçı dahil istanbul'da izleyip de en zevk aldığım maç oldu.
    bir kere o bülent'in muşmulaya dönüşü hazzımı arttırdı. gurme tayfa bilir. gol yesen de o tribündeki sinerji hiç düşmüyorsa işte oradan artık kaçış yoktur demektir.
    yolun sonu göründü. ancak konsantrasyonumuzu bozmak yok. 2 şer odağı kaldı dağıtacağımız. biri bölüm sonu canavarı diğeri de balçıktan yapılan ork.

    https://gss.gs/4oD.jpg
App Store'dan indirin Google Play'den alın