umarım artık iyi takım olduğumuza dair şüpheler yorumlar ortadan kalkmıştır.
hızlı voleybol oynuyoruz, ve manşeti iyi alabildiğimiz her maçta her rakibin canını sıkarız.
hızlı oyunda güçten çok atletik ve savunmada mahir oyuncular gerekir. onlar da elimizde var. yani bu sistem için 'power' smaçöre veya üst düzey bir pasör çaprazına ihtiyacınız yoktur.
hedef ilk 4, aferin kızlar.
https://x.com/.../1842520365613887589 edit: bu arada hala sezon başından beri set vermedik kimseye.
*vakıfbank kötü diyenlere inanmayın. geçen sezon bu zamanlar, muratpaşa'da markova tek başına canımıza ot tıkayabiliyordu. van ryk'e girmiyorum bile. kadro değişmiş olabilir, ama vakıfbank asla bu ligin ilk 4'ünden çıkmaz.
edit2: galatasaray taraftarı eğitilemez. konuyu bütçe endeksine çekip, bütün olayı buradan değerlendirmek inanılmaz. tahmin ediyorum, geçen sezonun bütçesi bu sene olan bütçeden aşağı kalır değildi(enflasyonu da düşündüğümüzde). olay bütçe değil, akıl. bu şubelerde moneyball oynamak zorundasın, ki oynanmış.
ona göre sistem oluşturulmuş. japonlar babasının hayrına hızlı voleybol oynamıyorlar, çünkü onların elindeki malzeme ile yapılacak yemek bu.
yasemin eczacıbaşında kadro dışı kaldı geçen sene. direkt vermediler, biz de kıza '6 ay oynadıktan sonra gel bize dedik.'
britt ve timmermann almanya'da düşük bütçeli bir takımdaydı.
lazoviç geçen sene de buradaydı.
alexia geldiğinde 'bitik, ezik, büzük, bizim pasör çaprazı bu mu?' diyen çok bilmişler vardı. inanılmaz kötü bir performans sonrası bize geldi.
eylül de iyi bir sezon geçirse de, küçük takımdan gelmiş bir oyuncu. playoff yaptılar mı emin değilim.
ana polonyo liginde oynayan bir oyuncuydu.
bizim mutfaktan da bu bütçeyle güzel bir yemek çıkmış. her eti nusret'in pışpışladığı et zannetmeyin. afiyet olsun.