1
http://www.3numaraliuye.com/...kten-galatasaray-mi/
--- alıntı ---
aslolan gerçekten galatasaray mı?
merhaba. bütün bir yılın emeklerinin hasat donemine gelmiş bulunmaktayız. takımımızın bugün çıkacağı yeni malatyaspor maçı son haftayı şekillendirecek.
geçen hafta takımımız akhisar maçında yaptıkları ve yapamadıkları ile tüm taraftarın hormonal dengesine tesir etti. aynı maçın içerisinde hem zafer çığlıkları attık hem tırnaklarımızı yedik.
hakemin ve seleznyov’un elinden geleni yapmasına rağmen bize engel olamayacağını gösterdik. ve bir hafta öncesinde söylediğimiz gibi artık deplasman fobisi olayı rafa kalkmıştır.
#konsantrasyon
fatih terim hocamızın camia içerisinde bir hocadan daha fazlası olduğunu her geçen hafta biraz daha farklı eder olduk sanırım.
hem teknik direktör hem mentor. hem takımın lideri hem ekibin bir parçası. hem takımı hem taraftarı yöneten, yönlendiren hocamız bu sene inanılmaz bir performans gösteriyor.
doğuştan lider tarifine en uygun isim kendisi. bu açıdan galatasaraylıların övünç kaynağıdır.
attığı konsantrasyon tweet’i ile aslında her konuya ve her detaya ne denli hakim olduğunu da bizlere göstermiştir.
taraftarın gündemi ve üretilmeye çalışılan suni gündemler
galatasaray taraftarı için benim hayatımda gördüğüm en yorucu sezonun son 180 dakikasına girdik.
galatasaray camiası da ülke genelinde artık rutine dönüşmüş kaos ve kısır çatışmalar eksenine çekilmeye çalışılıyor.
şimdiye dek mücadele ettiğimiz hiç bir engel bizleri şu seçim çatışmaları, belaltı dedikodular, üye-taraftar çekişmesi, gönüldaşlar arasında tasnif oluşturmaya muvaffak olamamıştır.
bizler hergün yeni bir dedikodu ve kaos bombardımanına maruz kalıp, haftasonu belki farkında olmadan birlikte boğaz patlatacağımız renktaşlarımız ile birbirimizi yemek ile meşgulüz.
aklıselim olan herkes durumun farkındadır ki, takımımız lider iken ve en hayati dönemeçte iken bu tartışmalar ve sistematik kaosun bizim dışımızda kalan herkese fayda sağlamakta ve rakiplerin şampiyonluk inançlarını artırmaktadır.
fatih terim etkisi gibi psikolojik üstünlüğüne sahip olup, rakipleri bu kadar yüreklendirmek de bizim camia olarak beceriksizliğimizin ispatıdır.
kaos tacirlerine fırsat vermeden takımımıza tam destek sağlayıp şampiyonlar ligi müziğini yine tüylerimiz diken diken olarak dinleyecegiz.
galatasaray taraftarının genel anlamda istek ve talepleri
bugün daha çok gündem dışı bir yazı yazmak istedim. sitemizde bulunan dostlarımız ile sık sık ettiğimiz sohbetlerimizde en fazla uzerinde durduğumuz konu sanıyorum ki sürdürülebilir başarı. biz galatasaray taraftarları olarak kısa vadeli hedefler yerine uzun vadeli avrupa şampiyonlar ligi’nin gediklisi olan, başarıya adım adım planlı biçimde yürüyen, kendi ürettiği değerleri, dışarıdan bünyesine kattığı değerler ile harmanlayan, sistematik bir hedef doğrultusunda kalıcı başarılar talep ediyoruz.
iki sene gruptan çıkıp, beş sene o platformdan uzakta kalmak bizce başarı değildir.
gelecek senelerin soyut gelirleri ile sürekli yeniden yapılanan bir kulüp yerine belki içerisinde dünya çapında yıldızlar barındırmayan fakat aidiyeti, sahiplenmesi, mücadelesi ve duruşu ile bizleri onurlandıran, her neticede birbirine daha çok kenetlenmiş bir ekip talep ediyoruz.
transfer sezonlarında ortaya çıkan facia maliyetler ve düşük katkı neticesinde verilecek zararlar yerine, katkısı maliyeti ile doğlu orantılı, hoca’mızın sistem ve mentalitesine uygun, kafasındaki şablonu kendisine göre esnemek zorunda kalmayacağı doğru kadro mühendisliği talep ediyoruz.
şampiyonluk için, beraberlik için ve en önemlisi takım ruhu için hep birlikte dedikodu ve operasyonlar cenderesinden çıkıp üyesi taraftarı el ele hep birlikte zirveye.
taraftarın genel üye algısına da katılmıyorum. sanmıyorum ki bir kulüp üyemiz kulübün mağlubiyetinden haz duysun.
hepimiz aynı amaç doğrultusunda düşünüyor isek şimdilik egolarımızı çarpıştıŕmayı bırakıp her yönden onlarca haksız karar ile doğranan, hedef gösterilen, ceza aldırmak adına mücadele edilen, üzerinde türlü oyunların döndüğü kulübümüze sahip çıkalım.
herkesin söylediği ama icrasına henüz şahit olamadığımız “aslolan galatasaray’dır” mottosunu hemen bugün hep birlikte hayata gecirelim.
tüm galatasaray taraftarına saygılar sunuyorum. benim için üye-taraftar ayrımı yoktur. galatasaraylı olanlar ve egolarına tapanlar vardır. galibiyet yazısı ile en yakın zamanda görüşmek üzere…
--- alıntı ---
twitterda tesadüfen denk geldiğim ve yukarıda paylaştığım yazının sahibi blog. geleceğe dair güzel şeyler talep etmiş, takip etmek lazım.
--- alıntı ---
aslolan gerçekten galatasaray mı?
merhaba. bütün bir yılın emeklerinin hasat donemine gelmiş bulunmaktayız. takımımızın bugün çıkacağı yeni malatyaspor maçı son haftayı şekillendirecek.
geçen hafta takımımız akhisar maçında yaptıkları ve yapamadıkları ile tüm taraftarın hormonal dengesine tesir etti. aynı maçın içerisinde hem zafer çığlıkları attık hem tırnaklarımızı yedik.
hakemin ve seleznyov’un elinden geleni yapmasına rağmen bize engel olamayacağını gösterdik. ve bir hafta öncesinde söylediğimiz gibi artık deplasman fobisi olayı rafa kalkmıştır.
#konsantrasyon
fatih terim hocamızın camia içerisinde bir hocadan daha fazlası olduğunu her geçen hafta biraz daha farklı eder olduk sanırım.
hem teknik direktör hem mentor. hem takımın lideri hem ekibin bir parçası. hem takımı hem taraftarı yöneten, yönlendiren hocamız bu sene inanılmaz bir performans gösteriyor.
doğuştan lider tarifine en uygun isim kendisi. bu açıdan galatasaraylıların övünç kaynağıdır.
attığı konsantrasyon tweet’i ile aslında her konuya ve her detaya ne denli hakim olduğunu da bizlere göstermiştir.
taraftarın gündemi ve üretilmeye çalışılan suni gündemler
galatasaray taraftarı için benim hayatımda gördüğüm en yorucu sezonun son 180 dakikasına girdik.
galatasaray camiası da ülke genelinde artık rutine dönüşmüş kaos ve kısır çatışmalar eksenine çekilmeye çalışılıyor.
şimdiye dek mücadele ettiğimiz hiç bir engel bizleri şu seçim çatışmaları, belaltı dedikodular, üye-taraftar çekişmesi, gönüldaşlar arasında tasnif oluşturmaya muvaffak olamamıştır.
bizler hergün yeni bir dedikodu ve kaos bombardımanına maruz kalıp, haftasonu belki farkında olmadan birlikte boğaz patlatacağımız renktaşlarımız ile birbirimizi yemek ile meşgulüz.
aklıselim olan herkes durumun farkındadır ki, takımımız lider iken ve en hayati dönemeçte iken bu tartışmalar ve sistematik kaosun bizim dışımızda kalan herkese fayda sağlamakta ve rakiplerin şampiyonluk inançlarını artırmaktadır.
fatih terim etkisi gibi psikolojik üstünlüğüne sahip olup, rakipleri bu kadar yüreklendirmek de bizim camia olarak beceriksizliğimizin ispatıdır.
kaos tacirlerine fırsat vermeden takımımıza tam destek sağlayıp şampiyonlar ligi müziğini yine tüylerimiz diken diken olarak dinleyecegiz.
galatasaray taraftarının genel anlamda istek ve talepleri
bugün daha çok gündem dışı bir yazı yazmak istedim. sitemizde bulunan dostlarımız ile sık sık ettiğimiz sohbetlerimizde en fazla uzerinde durduğumuz konu sanıyorum ki sürdürülebilir başarı. biz galatasaray taraftarları olarak kısa vadeli hedefler yerine uzun vadeli avrupa şampiyonlar ligi’nin gediklisi olan, başarıya adım adım planlı biçimde yürüyen, kendi ürettiği değerleri, dışarıdan bünyesine kattığı değerler ile harmanlayan, sistematik bir hedef doğrultusunda kalıcı başarılar talep ediyoruz.
iki sene gruptan çıkıp, beş sene o platformdan uzakta kalmak bizce başarı değildir.
gelecek senelerin soyut gelirleri ile sürekli yeniden yapılanan bir kulüp yerine belki içerisinde dünya çapında yıldızlar barındırmayan fakat aidiyeti, sahiplenmesi, mücadelesi ve duruşu ile bizleri onurlandıran, her neticede birbirine daha çok kenetlenmiş bir ekip talep ediyoruz.
transfer sezonlarında ortaya çıkan facia maliyetler ve düşük katkı neticesinde verilecek zararlar yerine, katkısı maliyeti ile doğlu orantılı, hoca’mızın sistem ve mentalitesine uygun, kafasındaki şablonu kendisine göre esnemek zorunda kalmayacağı doğru kadro mühendisliği talep ediyoruz.
şampiyonluk için, beraberlik için ve en önemlisi takım ruhu için hep birlikte dedikodu ve operasyonlar cenderesinden çıkıp üyesi taraftarı el ele hep birlikte zirveye.
taraftarın genel üye algısına da katılmıyorum. sanmıyorum ki bir kulüp üyemiz kulübün mağlubiyetinden haz duysun.
hepimiz aynı amaç doğrultusunda düşünüyor isek şimdilik egolarımızı çarpıştıŕmayı bırakıp her yönden onlarca haksız karar ile doğranan, hedef gösterilen, ceza aldırmak adına mücadele edilen, üzerinde türlü oyunların döndüğü kulübümüze sahip çıkalım.
herkesin söylediği ama icrasına henüz şahit olamadığımız “aslolan galatasaray’dır” mottosunu hemen bugün hep birlikte hayata gecirelim.
tüm galatasaray taraftarına saygılar sunuyorum. benim için üye-taraftar ayrımı yoktur. galatasaraylı olanlar ve egolarına tapanlar vardır. galibiyet yazısı ile en yakın zamanda görüşmek üzere…
--- alıntı ---
twitterda tesadüfen denk geldiğim ve yukarıda paylaştığım yazının sahibi blog. geleceğe dair güzel şeyler talep etmiş, takip etmek lazım.
