• 154
    yine bir şampiyonlar ligi maçı öncesinde "güçlü bir rakibe kafa tutma", "iç sahada oynama ve taraftar baskısı", "ölümüne mücadele etme" ve "galatasaray gibi oynama" şeklinde romantik aforizmaların ön plana çıktığı maç. bazen bunlar etrafında o kadar yükseliyoruz ki gerçek anlamda yani futbol olarak bizim ne yapmayı planladığımız buharlaşıp gidiyor. bu maç için de böyle bir hava oluşmasından korkmuyor değilim. sonrası bilindiği gibi büyük hayal kırıklıklarına gebedir.

    bu tür maçlarda yüksek motivasyon, yüreklendirici cümleler elbet önemli ancak bu motivasyon çok çalışma, disiplinle, akılcı ve rasyonel bir plana sadakatla beslendikçe anlamlı. bazı sorulara gerçekçi cevaplar arayacaksak: coşkulu, istekli galatasaray yarın ne oynayacak? biz liverpool ya da city gibi bizden çok daha üstün kadrolarla gerçekten başa baş oynamayı mı amaçlamalıyız? bu rakiplere önde basarak boğmak bizim için sürdürülebilir bir strateji mi? iki soru işaretli fovet oyuncusu ile (gerek osi gerek icardi sakatlıktan tam anlamıyla dönmediler) biz çift forvetli, önde baskılı bir oyunu ne derece oynayabiliriz? rakibi boğma iddiamız orta alanda gravenberch, mac alister gibi oyuncular varken formsuz sara ve düşüşteki lemina, henüz takıma adapte olamamış ilkay gibi oyuncularla nasıl mümkün olacak? salah ve ekitike'yi sürekli yerleri değişen 3 ya da 4'lü mü kimsenin hala bilmediği defans kurgumuzla nasıl karşılayacağız? velhasıl sorulacak tonla da soru var...

    belki de biz bu sorulara tam anlamıyla yanıtlar bulamadığımız ya da bulduğumuz yanıtlar bizi memnun etmediği için yine akıldan kalbe doğru gitmeyi ve yüksek cümlelerle sadece inanmayı istiyoruz. bu bir nevi rahatlatıcı bir etki yaratıyor. dolayısı ile bunları manevi bir yeterlikle karşılamayı, eksikleri öyle kapatmayı umuyoruz. bir dortmund maçı öncesi "gücünü tarihinden al" pankartı açılmıştı. ne kadar ruha dokunan bir pankart ama futbol gerçekleri bize ağır bir mağlubiyet tattırmıştı.

    yukarıdaki sorulara cevap aradıkça yarın insanüstü bir performansa ihtiyacımız olduğu görülüyor. burada teknik-taktik payın, futbol gerçeklerinin ve stratejilerinin ne kadar devrede ya da devre dışı olduğu da yine yarının neticesinde ortaya çıkacak. ancak futbol aklıyla temennilerinin birbirine bu denli karışması doğru bir tutum mu emin değilim. dileyelim temenniler gerçek olsun ancak sadece temennilerin, coşkunun, iyimserliğin yetersiz kalacağı bir rakiple oynayacağımızı ve bunları "o an ve o rakibe göre" harmanlamamız gereken iyi dokunmuş futbol stratejileriyle bütünleştirmedikçe bir anlamı olmayacağını unutmamakta fayda var. yine okuması hoş, ama içi boş bir aforizma ile bitirelim: vurduğumuz gol olsun!

    ek edit: bu maç için naçizane düşüncem de "vurup, kırıp parçalayıp" puansız dönmek yerine belki yavan ama stratejik bir oyunla 1-0 kazanmaktan yana olurdu. bu, öyle bir maç.
  • 156
    çok zor maç ama kazanmamız imkansız değil. maçın, galatasaray'daki kötü gidişatı bitirecek olay olacağını düşünüyorum. aynı zamanda okan hoca ve takım ile; belki son zamanlarda eleştirdiğimiz futbolcular ile barışacağımız maç olacağını hissediyorum. tam tersi bir felaket hiç aklımdan geçmedi. kötü senaryolardan uzak durmakta fayda var. zihnimizi bulandırmayıp konsantre olmak en güzeli. *
  • 157
    (bkz: bekliyoruz sessiz ve kederli)

    beklentilerin en düşük derecede tutulması gereken maç. misal 5-0'lık yenilgiye hazırlarsanız kendinizi, 4-1 o kadar üzmeyecektir sizi. hatta 5-0 olma ihtimali azaldıkça maçtan alacağınız keyif de artacaktır. diğer türlü tırnaklarınızı kemire kemire 90 dakikayı izlemek kendinize yapacağınız en büyük kötülük.

    dünyanın en iyi 3 takımından biriyle oynayacağız. herkes bir rahat olsun, bir derin nefes alsın. ucunda ölüm yok. kaybedersek de liverpool bu, boru değil. maçın keyfini çıkarın.

    valla, kasmayın bu kadar.
  • 158
    kanatları boş bırakmadan, orta sahayı ve merkezi olabildiğince kalabalık ve hareketli tutarak oynamamız gereken maç.

    osimhen yoksa bence forvete de gerek yok. icardi şu maçın sertliğini kaldıracak düzeyde değil henüz. muhtemelen top bile aldırmazlar ona. 10 kişi oynayacağımıza orta sahaya adam koymak daha makul. sane de oynamamalı diyorum. gün geçtikçe iyice kötü oldu. bir kere de yedek başlasın dünyanın sonu değil. daha önce şampiyonlar ligi için aldık, oynasın dedim ama yapacağı bir top kaybı feleğimizi şaşırtır.

    yapacak bir şey yok; uğur can, singo, sanchez, abdülkerim, eren ya da jakobs, torreira, lemina, sara, ilkay, yunus ve barış kanatları ile başlayalım. forvet olmadan da pozisyona girersin.
  • 162
    doksanlı yılların galatasaraylı çocuğu olmak olayını köküne kadar yaşamış ancak entry tarihi itibarı ile orta yaşlara gelmiş bir umutsuz vaka olarak bu gece rüyamda mustafa denizli misali kafada oynayacağım müsabaka.

    her boku biliyor olabiliriz, çok yönlü düşünüp(!) realist olmayı marifet sanıyor da olabiliriz. en azından sözlük yazarları olarak hepimizin sosyal medyada bir personası ve o personaya göre yontulmuş, inatlardan takıntılardan ibaret kişiliklerimiz var..

    ancak bu takımın da adı galatasaray...
  • 163
    bu tarz maçlar hikayeleri olan maçlardır. ben baktığım da maçtan ve galibiyetimizden sonra konuşacak çok hikayesi olan bir maç.
    bizim sane’yi almamız sonra luiz diaz’ın bayern’e gitmesi ve yerine oynayan gakpo’nun kötü oynaması ya da kritik bir hata yapmasından ayrı bir hikaye çıkar.
    okan buruk’un çok istediği gravenberch’in yerine aldığımız lemina’nın ortaya koyacağı mükemmel performansdan ayrı bir hikaye çıkar.
    sane’nin iyi performansından ayrı bir hikaye çıkar.
    okan buruk belki ilk defa kendisi için özeleştiri yapıyor, alınacak galibiyet onun için ayrı bir hikaye olur.
    tarihte resmi maçlarda sanırım 4 defa karşılaşmışız. iki beraberlik ve birer galibiyet. bu maçta alınacak galibiyet seri de de öne geçmek demek. bu da ayrı bir hikaye.
    liverpool oyuncuları, taraftarları ve bizim taraftarlarımız farklı yenileceğimizi düşünüyor. böyle durumlarda galatasaray herkesi şaşırtmayı sever. bu da ayrı bir hikaye.
    galatasaray takım oyuncuları bu galibiyeti herkesten çok ama çok istiyorlar. kendilerini kanıtlamak istiyorlar. bu da ayrı bir hikaye.
    genelde bu tarz birçok hikaye barındıran maçları kazanırız.
    gerçi yok istatikmiş, yok takım durumlarıymış falan filan hepsi de boş aslında. asıl olan galatasaray istediği zaman istediği yerde istediği sonucu alır.
    ve bu maçı taraftarıyla futbolcusuyla teknik heyetiyle yönetimiyle iliklerine kadar bu maçı istiyor ve alacaktır da.
    allah yardımcınız olsun. vurduğunuz gol olsun.
  • 164
    galatasaraylıyım diyen herkesin amasız fakatsız 90 dakika boyunca durmadan takımımızı desteklemesi gereken maçtır. ben avrupa fatihi ünvanımıza inanıyorum kim ne derse desin, galatasaray büyük maçların, hedef maçların takımıdır. ömrümüz bu takımla geçti, şükür yeni galatasaraylı değiliz. kazanır mıyız bilmem ama bize yakışan şekilde oynayacağız eminim. allah yardımcımız olsun.
  • 165
    (bkz: bugün günlerden galatasaray)

    hadi oynayın, gösterin avrupa fatihi ruhunu. yaşatın bize efsane bir galatasaray gecesi daha, bu takım yaşattı en güzelini, yendi kralların takımını aldı süper kupayı. gösterin yine galatasaray ruhu nedir, hatırlasın avrupa tekrardan bunu. ama önce siz inanın, biz her zaman arkanızdayız.

    fatih hocanın tonundan ‘’ allah yardımcınız olsun ‘’
  • 168
    umarım okan hoca o küser mi bu kırılır mı duygusallığına kapılmadan sahaya fiziki dayanımı olabilecek en güçlü takımla çıkar ve dengeli bir oyun oynatmaya çalışır.
    sonucu ne olur bilinmez ama beklentim ve isteğim, inşallah en kötü puan alırız ama yenileceksek de bunun kötü oyun, yanlış kadro-taktik seçimi ve bireysel hatalar yüzünden değil, gerçekten gücümüz yetmediği için olmasıdır.
    aynı bayern maçı gibi;
    (bkz: 24 ekim 2023 galatasaray bayern münih maçı)
  • 170
    alışılmışın dışına çıkmamız gereken maç. rakip çok güçlü olabilir ancak hoca dokunuşu görmek isterim bu maçtan. bu tip maçlarla süper ligin uzaktan yakından alakası yok. belirli bir planımız olsun, olası kötü senaryoda 'tutmadı ne yapalım' diyelim. bunu dedirtmeli teknik heyet.

    salah'ın başına 2, bazen 3 adam koyacağız. yakın temas ve gerekirse pislikleşerek sindireceğiz. bunu adım mesafesi çabuk oyuncularla yapabiliriz. yani hem eren hem de jakobs bana göre 11'de olmalı. abdülkerim'in salah'ı birebirde veya gömülü marke edebilme ihtimali pek yok.

    eğer milos kerkez oynarsa bence zayıf karınları olacak. o bölgede orta mesafesinde alanı riske edip geri kalan yerleri kapatmak mantıklı olabilir. kerkez'in içinden bu maç roberto carlos çıkarsa yapacak bir şey yok. kaymalarda bazı alanları riske etmeden rakiple başa çıkamayız.

    maçı iyi götürsek dahi dakika 60'ta düşeceğiz. orta saha alın diye dilimizde tüy bitti ama alınmadı. mecbur merkeze kaan ayhan hamlesi ilerleyen dakikalarda gelecek ve ön hattın da düşmesiyle rakip kaleye gitmekte zorlanacağız. benim tercihim yunus ve barış'ı son yarım saat oyuna alıp hiç değilse dribblinglerle rakibe zorluk çıkarabilmek ve 'düşen' orta sahanın oyuna olumsuz yansımasını azaltmak. son yarım saat topu kısım kısım ileri taşıyarak defansı rahatlatmamız gerekecek. taze kan olarak giren barış ve yunus adam gibi rakiplerini kovalayacak. jogginge yer yok. bunun için ve takım gücünü 90 dakika sağlam götürebilmek için bu ikili yedek başlayacak.

    osimhen tam iyileşmemişse bile başlayacak. başka çare yok. osi yoksa liverpool çizgiyi öne çekip bizi boğabilir. her daim önde osi tehdidinin olması gerekir. osi'ye köprü görevini görecek ise leroy sane. bizi rezil de vezir de edebilir ama oyun aklı ve driblinglerine hiç olmadığımız kadar ihtiyacımız var.

    maç 11'im
    top rakipteyken;
    https://i.galatasaray11.com/1y4p12ky.jpg

    topa hakimken;
    https://i.galatasaray11.com/ry0ed35n.jpg

    yerleşikken alan daraltacağız ama topu alınca alanları genişletip pas opsiyonları yaratacağız. rakibi sadece 1. bölgede karşılayarak bu maçtan çıkma ihtimalimiz pek yok. davinson da singo da jakobs da gömülü oynarken hataya ve dalgınlığa müsait oyuncular, bu yüzden fazla geride durmayacağız. singo gakpo'yu alacak, sallai ise kerkez'i riske edeceğimiz için ona yapışık durmayıp kazanılan toplarda ileriye çıkacak. ilkay-sallai-sane-osimhen dörtlüsüyle ani hücumlar kovalayacağız. ilk dizilişte çift forvet gözüküyor ama pratikte tam öyle olmayacak. sane forvet gibi olmayıp geçiş için kendine alan yaratmakla yükümlü olacak. rakip yerleşikken keza sane, önceki maçların aksine sorumluluk alıp osimhen'e top taşımakla görevlendirilecek. topu alınca ilkay 3-4-3'ün sağ kanatı görünse de öyle tam öyle olmayıp, sağ orta alana gelerek kimi zaman oyunu hücumların başlangıç merkezi olacak, kimi zaman pasörlükle oyunu öldürüp topu dinlendirecek.

    içimden geçenler bunlar ama tekrar belirtmeliyim ki ne olursa olsun taktiksel farklılık görmek istiyorum bu maçtan. sonuç çok önemli değil. sahada savaşan, organize olan ve dakika dakika planlı bir takım izlemek istiyorum.
  • 171
    bu seviyede de oynayabileceğimizi, sahamızda kimsenin bizden başkasının açık ara favori olmadığını, en önemlisi avrupa'da da en güçlü türk takımının galatasaray olduğunu ispat etmek için muazzam bir fırsat bu maç. yeterki kolay gol yemeyelim. maalesef son şampiyonlar ligi maçlarımızda hep ilk golü biz yedik. geriye düştüğümüz avrupa maçlarında kolay kolay galip gelemiyoruz. onun için haftalardır savunma yapmanın önemini vurguluyorum.
  • 172
    önemli olan bizim ne yapacağımız. gücümüz yeter yeneriz, şanssızlıklar olur yeniliriz. lâkin öncelikle mevzunun tamamı bizde.

    frankfurt’un gücü bize yetmemişti. biz kendimiz yenildik. onlar bile şaşırmışlardır da çaktırmadılar.

    dengeli bir oyun. mücadele eden bir kadro. alışılmış oyun dizilişi. akıllı oyun. en büyüğü de okan hocanın ve oyuncuların motivasyonu.

    kazanırsak çok güzel bir hava yakalarız. camia rahatlar. frankfurt’u telafi ederiz. bjk maçına daha güçlü çıkarız. yolumuz açık olsun.
  • 174
    hasan şaş geçen gün bir programda demişti. şampiyonlar liginde topu rakip köşe gönderinde kaybet 6-7 saniyede senin kalene iniyorlar diye. gerçekten de öyle. liverpool'un ilk maçından bir kesit. atletico madrid set hücumu yaparken 10 saniyede onların ceza sahasına girdiler.
    https://youtu.be/...Qkn0CTeTJz&t=296

    inanın bunu sadece liverpool değil bodo da yapacak union da. çünkü burası şampiyonlar ligi.

    son zamanlarda avrupadaki absürt skorlar hayal kırıklığı yaratsa da hala umudumuzu koruyoruz.

    18 eylül 2025 eintracht frankfurt galatasaray maçı 5-1 bitti ama her iki takımın da xg istatistiği birbirine eşit seviyedeydi. hatta 37. dakikada golü yiyene kadar sanki maçı 0-2, 0-3 kazanacağız gibi bir hava vardı. amacım rakibi gömmek değil ama geçen sezon bjk de bizi benzer bir oyunla 5-0 yenmişti. sonra olanları gördük. tabi bu onların derdi. bizim cephemizden bakacak olursak biz de o kadar iyi değilmişiz ki young boys'a elendik. avrupa liginde de play-off'u geçemedik.

    esasında avrupa maçlarına iyi başlıyoruz ama sonunu getiremiyoruz. kopenhag, young boys maçlarında fizik güce kaybettik. sonra orada artış oldu ve dengelendik. geçen sezon avrupa ligine esasında iyi başlamıştık. sürekli öne geçip geçip gol yememizin sebepleri ise hem skor avantajıyla rakipleri hafife almamız hem de sanırım maç sonlarına doğru gelen yorgunluktu.

    şampiyonlar liginde 1 saniye olsun konsantrasyonunu kaybetme lüksün yok. mottomuz belli.

    dakika ve skor ne olursa olsun. konsantrasyon.
App Store'dan indirin Google Play'den alın