bu maci kazansaydik ve burak bir gol atsaydi, muslera bir penalti cikarsaydi, selcuk frikikten yazsaydi cok farkli seyler konusuyor olacaktik ve genel muhabbetler ve geyikler fatih terim'i, burak'i, muslera'yi nasil elimizde tutacagimiz yonunde olacakti. tabi buyuk sevincin artcilari gectikten sonra.
maci cok kotu bir oyunla kaybetseydik, bu sefer fatih terim istifaya davet edilecekti ki edildi sanirim, sneijdere bok atilacakti ki atildi, drogbaya kulp takilacakti ki takildi. yazarken fark ettim ki baya sacma entryler girilmis mactan sonra. her neyse;
biz nasil kaybettik? iyi oynadik, fakat buyuk takimlarin yapmayacagi basit hatalar yaptik ve en onemlisi macin kirilma anlarinda iki net penaltimiz verilmedi. net olarak hekem hatalari ile kaybettik maci. geceden beri dusunuyorum ama karar veremiyorum. sanki bu sonuc iyi mi oldu ne?
ilk olarak avrupa futbolunun ve onu yonetenlerin, ozellikle son 5 senede birinci sinif takimlari acikca kolladaklarini kendi takimimiz uzerine yapilan fais ve skora etki eden hatalarla iyice gormus olduk. bu konuyu
avrupa futbolu basligi altinda uzun uzun incelemeye calistim bugun (bkz:
#1215799). ilgilenenler oraya bakabilir.
ikincil olarak basta bahsettigim gereksiz dedikodu yiginlarindan ve polemiklerden kurtulduk. medya simdi uzun bir sure burak'i tottenham ya da atletico'ya gondermeye calismaz, fatih hoca icin italya'da takim arayislarina girmez.
ucuncul olarak
weslej sneijder'in mactan sonraki aciklamalari yuzumu guldurdu ve aramizda kendisini yermeye calisanlarla birlikte, her firsatta kendisi uzerinden olay yaratmaya calisan medyaya kapagi takti. sneijder mactan sonra delikanli gibi "evet kou oynadim ve degisikligim taktik icabi" idi dedi. bence bu detay gibi gorunsede cok onemli ve yerinde bir aciklamaydi. kendisi bu aciklamayi yapmasa ben de dahil herkesi garipsedigi
gökhan zan tercihi basina cok buyuk malzeme olacak, herhalde sneijderin devre arasinda hoca ile yumruklastigi falan gibi zirvaliklar yazilacakti.
son olarak ki bunu sona saklamamin nedeni, en onemlisi oldugunu dusundugum icin; yeni nesil
galatasaray taraftarı bir nebze
real madrid,
barcelona,
manchester united, vs. gibi takimlara sempati dahi duymamasi gerektigini anladi. cunku basarilarini buyuklerinden dinledigi kendi takiminin asil mucadele icinde oldugu, olmasi gerektigi kuluplerin bunlar oldugu ve kazanmak icin her turlu cirkeflige bas vurabilecegini idrak etti.
sergio ramos'u goklere cikaran ama "burak kendini yere atiyor" diyen kardeslerim ramos'un penaltiya sebebiyet veren hareketinin uzerine burak'in gozunun icine bakarak sana dokunmadim diyebildigini gordu, mesut'un dalga gecercesine skorbordu gosterip sahayi yavas yavas terkedecek karakterde biri oldugunu farketti, terim'in havaalanina indiginde yayinlanan fotograflari ile ne denli buyuk bir hoca oldugunu tekrar anladi.
yenildik, yendik, hakem hatasi falan onemli degil. bence onemli olan bunlari gormek icin bu seviyelere gelmekti. hayatimda hicbir baska kulubu desteklemedim, en iyi zamanlarinda
efes pilsen icin abdi ipekci'ye gitmek disinda. he bir de imparator calistiriyor diye
fiorentina atkisi almistim italya'dan. misal
arsenal'e hic sempati duymadim zira taraftarlari kopenhag'da kafama bisiklet attilar,
united'i hic desteklemdim, cunku kendilerini sampiyonlar liginin disina itmeden once ingiliz basini, yonetim ve futbolcularinin bizimle nasil kafa yaptiklarini hala hatirlarim,
roma'dan hep nefret etttim cunku kendi sahalarinda futbolcularimi dovmeye kalktilar,
juventus'u ve bilhassa
zidane'i hic sevmedim cunku binbir bahane ile maca bile gelmeyi reddettiler ama geldiklerinde gorduklerini de hic unutmadilar,
barcelona'ya hic sempati duymadim cunku ayni grupta yer aldigimiz sene rezil bir hakem yonetimi sayesinden yendiler bizi samiyen'de ve beni uc bes kisi zor tuttu eski acik'tan tellere tirmanip hakeme dalmaya calisirken ki haken dunyanin en devasa adamiydi, daha ornekler uzar gider. asil nokta bu zincire, yani benim gibi eski nesil taraftarlara dun aksam itibari ile yeni neslin de eklenmesiydi. misal, 12 sene evvel kendilerini 3-2 yendigimiz macta
popescu'ya yok yere kart cikartip rovans macinda cezali duruma dusurttukleri icin cok sasirmadim dun burak'a gosterilen karta dunku macta.
real madrid'in bu halleri bana yeni degil yani.
sonuc olarak bu mac yenilgiye ragmen, bir milattir.
schalke 04 zaferi ile baslayan yuruyus yeni nesil galatasaray taraftarinin uyanisi olacaktir. inaniyorum ki artik futbol nedir en ufak fikri olmayan ve kaba tabiri ile "fanboy" diyebilecegimiz asyali tursitler gibi real madrid, barca formasi falan gecirmeyecektir sirtina galatasaray taraftari.
bizim icin tek forma
galatasarayformasidir. bu yazdiklarimin ne kadar dogru oldugunu ilerleyen yillarda
fatih'in aslanları yasatacaklari buyuk heyecanlar ve yeni zaferler ile en iyi sekilde anlatacaktir.
son olarak belirtmek isterim
9 kasım 1988 galatasaray neuchatel xamax maçında cocuk yasimda oradaydim ve olamayacak olanlari gordum. hic bir mac oynamadan kazanilmaz, hic bir tur da rovans macinda son duduk calmadan gecilmez. hele ki rakibiniz
galatasaray ise. ben yine orada olacagim. bir baska buyuk zafer icin.
umutsuzluk ve vazgecmek
galatasaray taraftarına, ruhuna yakismaz, kitabımızda yeri yoktur!