3 mayıs 2014 galatasaray gençlerbirliği maçı

• 101

  mancini faktörü ile dönmüş olan maçmış. arkadaş biz mi başka maç izliyoruz, bunlar mı ben anlayamadım. takımın anasını belledi adam, takım kendi sahasında dökülüyor, futbolcular ve taraftar zorlamasa cl'ye elveda diyecektik adamlar hala mancini faktörü diyor yahu.
• 102

  teknik taktikten ziyade ilk yarı ve 2. yarı arasındaki tek fark oyuncuların daha istekli oluşu. ilk yarı müthiş paslaşmalar yapan rakip 2. yarı baskıyı görünce saçmaladı. ilk yarı durağan oynayan oyuncularımız hareketlenince, yana geriye oynayan selçuk insiyatif alınca, burak ve umut da galatasaray'ın forvetlerinin oynaması gerektiği gibi fırsatları değerlendirerek oynayınca müthiş bir geri dönüş gerçekleştirdik. * *
• 103

  takımın bugını keşfettiğimiz maç. takıma laf attıkça oynuyor resmen.
• 104

  sonucu itibariyle bize olayın mancini'den ziyade topçularla alakalı olduğunu gösteren müsabaka. sahaya 3-5-2 çıkıyormuşuz, 4-3-3 çıkıyormuşuz, sneijder solda hapsoluyormuş, drogba takımı ilerde yavaşlatıyormuş, umut bulut kumda oynamalıymış, burak yılmaz kral mıymış, sabri hala ne arıyormuş bu takımda, geçelim bunları... bu oyuncular yıllık milyon eurolar kazanıyorlarsa, her maç öncesinde ve her geride girilen soyunma odasında duygularının okşanması, gaza getirilmeleri mi gerekiyor? sevincimiz, üzüntümüz onların isteğine, keyfine, arzusuna göre mi belli olacak?
  
  sağlam geri dönüş oldu, güzel oldu.devre arasında o soyunma odasında ne yaşandı bilmiyorum ama her ne yaşandı her ne konuşulduysa, maç bittikten sonra takım yemeği şeklinde de konuşulmalı. konuşulmalı ki, gelecek sezon da bi vatekambek yapıp toz duman edelim şu ortalığı.
• 105

  galatasaray futbol takımının umut bulut'un uzatmada attığı golden sonra gol sevinci olarak yaptığı bebek sallama hareketiyle fifa 99'a selam çaktığı maç.
• 106

  ilk yarı kötüydük kabul. ama ikinci yarıdaki mücadele ve oyunu kimse eleştirmesin mümkünse. öyle ya da böyle 3 puanı almalıydık ve aldık. daha hala birilerini asmaya çalışanlar var. ulan fener bu sene top mop oynamadan rahat 5-6 tane maçı böyle son dakika golleriyle alınca sövmeyi biliyorsunuz ama. iyi oyunun önemi yok bu saatten sonra. 3 puanı aldık ve önümüzdeki maça bakmalıyız. bu kadar basit.
• 107

  galatasaray futbolcusu için ''mancini'yi göndermek için bilerek oynamıyorlar'' diyenlerin suratını merak ettiren maç.
  
  başındaki teknik direktör normalleşince takım nasıl da oynuyormuş dimi.
  
  hayır bunu söyleyenler utanmazlar da en çok ona üzülüyorum.
• 108

  maçın kazanilmasindaki kritik noktanın mancinin mükemmel değişikliklerinden çok oyundan sakatlanıp çıkana kadar orta sahayı supuren gossonun devre dışı kalmasinin olduğunu düşünüyorum. ama tabikide her maglubiyette manciniye sovmeyi biliosak bugünde tebrik etmeyi es gecmeyelim.
• 109

  demek ki isteyince oluyor dedirten maç. demek ki bu takım bilerek oynamıyor-oynamamış puan kaybettiğimiz maçlarda.
  demek ki hâlâ bazı kellelerin gitmesi gerekiyor.
• 110

  kazandığımız saçma sapan bir maç. maçı kazanacağımızı düşünüyodum maçtan önce çünkü rakibin eksiği vardı, bizi cl gitmemiz için önemli maçtı vs. ama işi bu kadar zora sokacağımızı beklemiyordum açıkcası. mancini ne yapmaya çalıştı hala anlamış değilim ama öyle yada böyle kazandık.
• 111

  kazanmamızla, en çok da beşiktaşlıllar kadar kaybetmemizi isteyen galatasaraylılara koyduğumuz maç. seneye şampiyonlar ligi'ne direk gidebilmemiz için kazanmamız gerekiyor, bazıları adeta kazandık diye üzülüyor. tamam hocayı beğenmiyorsun mancini gider ya da kalır, fatih terim'i yolladı diye ünal aysal'ı da sevmiyorsun o da gider ya da kalır sezon sonu, ama bu takım seneye mücadele edecek. seneye şampiyonlar ligi'nde mücadele edemedikten sonra, istediğin hoca ya da başkan olsa ne fark edecek? başta galatasaray yok. anlayın artık şunu. yazıklar olsun. utanın kendinizden.
• 112

  bana göre maçın en ilginç noktası;
  
  bir lig maçında orta sıradaki bir gençlerbirliği'nin kalecisi kornerde rakip ceza sahasına gidiyorsa mehmet özdilek takımını iyi teşvik* etmiş demektir.
• 113

  çok önemli bir maçtı...
  
  bu sene 2. olmak için olmazsa olmaz bir maçtı. ilk yarı uefa bile garanti değil mi lan acaba derken muhteşem bir geri dönüş oldu. teşekkürler galatasaray..
  
  ama galatasaraydan da çok benim için önemli bir maçtı. bugün ilk defa dayımın oğlunu stada götürdüm. kendisi 9 yaşına yeni bastı. en çok muslerayı seviyor ama geçen sene de burak yılmaz forması istemişti benden. ilk yarı çöktük tabi ama o ikinci yarı yok mu...
  
  ne güzel totemler yaptık, doyasıya sarıldık, dönüşte omuz omuza uyuduk...
  
  ben bugün bir galatasaraylı daha yarattım..
• 114

  sonucuyla bazı kanatlı hayvanlarda bulunan kursakların tıkanmasına vesile olmuş maçtır.
• 115

  maç hakkında yekta çok güzel bir yorum yaptı maçtan sonra; "zaten biraz kıpırdansak takım olarak 3 oluyor" diye. ah be kardeşim. ah. "kıpırdansak" da ne demek ? sizin işiniz 90 dakika boyunca o kıpırtıyla oynamak. skoru alırsın yatarsın ona da bir nebze göz yumulur ama bu rahatlık nedir*?
• 116

  sonunu getiremediğim, kumanda kırıp 2. yarıyı izlemediğim maç.
• 117

  statdaydım. maçı pegasus trübünden izledim. ilk 11 dakikada 2 gol yiyince biraz afalladık. görebildiğim kadar kişisel , basit hatalardan gol yedik.. maçın ilk yarıda dönmeyeceğini anladım. ışık vermedi. yediğimiz ilk goldü galiba, sineijder'in yine mi tepkisi üzücüydü. ilk yarı bana göre isteyen tek oyuncumuzdu. melo bana biraz dağınık geldi. ikinci yarı maçın bir şekilde döneceğini biliyordum. bence oyunun kaderini değiştiren isim chedjou oldu. çünkü ilk yarı ceza sahamızda oyunu başlatan oyuncumuz yoktu. chedjou hem oyunu geriden yönlerdı. hemde doğru zamanda ,doğru hareketleri yaptı. bu sayade rakip ceza sahasına takım daha iyi yerleşti. chedjou aklıyla oynayan bir oyuncu. ben beğendim. 2.yarı takımı birazda biz iteledik. bence mancini takım kurgusunu iyi yapamıyor. kasımpaşa macındada ve bu maçtada geri 4 lüyü yanlış kuruyor. bu durumda oyunun tümüne etki yapıyor. uzatma dakikalarında durum 2-2..bizim zeka seviyesi üst düzeydeki taraftarlarımız mancini istifa, yönetim istifa diye bağırmaya başladı.. bende takımı hadi gol, gol diye desteklemeye devam ettim. neyse takım onları değil, beni haklı çıkardı. bence biz drogbayı arıyıruz. hakem görebildiğim kadarıyla biraz bizim aleyhimize çalıştı.
• 118

  mehmet özdilek'in takımına koyduğumuz maçtır. 2.lik yolunda aldığımız bu galibiyetten sonra en çok sevindiğim olgudur.
• 119

  işim gereği canli olarak takip edemedim maci.eve gelince hemen ozetleri actim.musleranin sakatligini unutmuşum bir an icin rakip takimin attigi gollerde vay be muslera nasil yedi bu golu,nasil bu topun hamlesiz bu sekilde gol olmasina izin verdi derken kalede ufuk ceylani görmem bir oldu.
• 120

  tesvik priminin yenildigi mac olmustur.
• 121

  zor da olsa çakıp geçtiğimiz maçtır. bu saatten sonra gerisi çok da önemli değil zaten.
• 122

  akşam dokuz içtimasında kulağımda kulaklıkla dinlediğim fantastik maç. sivil hayata dair en küçük detayların bile insanı mutlu ettiği bir ortamda umut bulut'un son dakika gölünün verdiği hazzı burada kelimelere sığdırmam. helal olsun aslanım bir kez daha sen bitti demeden bitmeyeceğini cümle aleme gösterdiğini için.
• 123

  sehir disindan gelen misafirlerimin agirlanmasi sebebiyle, canli bir sekilde izlenemeyen macti. dusunup tasindim ve programimi ona gore yaptim. mac baslamadan bir mekanda yemekler yenecek ve caylar icilecek sonra da maci canli veren bir mekana yakin bir maci yayinlamayan bir cafenin bahcesinde sohbet edilecek bu esnada da seslerden mac takip edilecek. zaman gectikce gelmeyen goller hayli merak ettirmistir macin gidisatini, zira adamlarin onunde telefonu acip netten de bakamiyorsun. lavaboya gitmek icin musade istememle telefondan olaya bakmam bir oldu. asiri derecede moralim bozuldu. tekrar masada oturuyorduk. artik sohbette ben daha cok onay veren "evet aynen oyle" "bence de" ve "ya boyle iste hep" diyerek kendi konusma sirami saviyordum ve onlari dinledigimi gosteriyordum fakat aklim mactaydi. ve nihayet beklenen gurultu koptu. skor 1-2 olmustu ve ben daha fazla heyecanlandim. golun nasil oldugunu dusunmeye baslamisken bir gurultu daha koptu ulan dedim n'oluyoruz. artik aklim tamamen gurultudeydi. gole sevinilen seslerden daha dusuk seviyelerde gurultuler geliyordu "ahlar vahlar" icinde. bunlar kacirilan gollerin isaretiydi. artik aklim iyice maca gitti ve ben bir telefon gorusmesi yapacagim bahanesiyle yan kafeye gectim ve son 2-3 dakikayi izlemeye koyuldum. uzatmalarda gelen umut'un goluyle adeta yerimde duramiyordum ve gooooooool diye bagiriyor, rerererarara'lara eslik ediyordum. sonra misafirlerimin oldugu aklima geldi ve tekrar bizim kafeye dondum sesim kisilmisti. bana "ulan maci izlemeye mi gittin" dediler. ben de kisik bir sesle yok be oglum telefonla konusurken gol oldu baktim oyle dedim. siktir lan diyerek gulduler. artik aklimdaki tek sey, bir an once eve gidip trt'deki ozeti izlemekti.
• 124

  benim de ilk 35 dakikasını kaçırdığım maçtır. internet paketim de bitmişti. eve geldim siz 2-0 yeniliyorsunuz beşiktaş 2-0 yeniyor dediler. dedim şaka yapıyorlar herhalde. ama maçı açmamla birlikte şok oldum. iyi ki kaçırmışım 10 dakika bile sinirden kudurup duvarları yumruklamama yetti. ama akşam yatmadan önceki hızur paha biçilemezdi.
• 125

  ilk 45 dakikası adına konuşacak çok bir şey yok takımdaki herkes berbattı . 2 yarıdaki geri dönüşün taraftara yarattığı algı benim dikkatimi çeken. hala yok şu dizilişten şuna geçtik yok şu çıktı bu girdi ile oyunu açıklamaya çalışıp hocayı yüceltmeye çalışanlar var. 2. yarının mancini'nin kafasında bir kıvılcım çakmasına sebep olmasını umuyorum yoksa 3 puandan öteye anlama taşımaz bu maç. futbol , matemetiğe bu kadar çabuk reaksiyon gösterebilen bir oyun değil malesef o yüzden dizilişlerde değil stratejide aramalıyız geri dönüşün hikayesini. mancini yönetiminde bu takımın ileride bastığı ilk maç evimizde oynadığımız kopenhag mücadelesiydi ve çk rahat sonuca gittik , özellikle kendimizden daha yeteneksiz futbolcular topluluğuyla oynarken yapmamız gereken şey de bu. ne yaptık maçın 2. yarısında burak önderliğinde çılgınca pres yaptık , rakip hapsoldu kendi kalesine hep ileride bastık zaten yapmamız gereken de bu. fenerbahçe o yüzden bu sene şampiyon oldu, biz o sebeple fatih terimle 2 yıl üst üste şampiyon olduk. bu lig öyle kaliteli bir lig değil , zaten ligdeki takımların hemen hepsinden daha kaliteliyiz. tek yapmamız gereken takımın fizik gücünü yüksek tutup , yüksek tempoda oynayıp ileride basmak . bu şekilde oynarsak bir iki maç kaza yaşarsınız ama kesinlikle şampiyon oluruz. mancini belki seneye takımı şampiyon yapacak ama onun stratejisi asla fark yaratamayacak. şampiyon olacaksak da kıl payı olacağız. umarım türkiye'nin futbol gerçeklerini göstermiştir bu maçın 2. yarısı ona. melo için de birkaç cümle etmek lazım. takımın en kaliteli oyuncususun bana göre ama bu maçta yapmaya çalıştığı şeye saygı duyamam kusura bakmasın. iyi futbol oynayan adam her zaman tolere edilir fakat bu futboluyla devam ederse kendisine duyulan sevgiyi azaltır haberi olsun. sneijder dünya kupasından dolayı olsa gerek çok gergin oynuyor. yani mental olarak sıkıntılı o yüzden çok pas hatası yapıyor neyse ki 2 maç kaldı inşallah seçilir milli takımına yoksa onun için büyük bir yıkım olacak bu. burak yılmaz'ın en kötü gününde bile yanında durduk çok şükür ki arada sırada bizi haklı çıkarıyor , sabri takımda var olması gerektiğini bir kez daha gösterdi. veysel ise malesef semih'e kurban gitti seneye kaliteli bir stoper alamazsak semih de kalmaz zaten ortalıkta.