• 409
    maçın 85. dakikası falandı top bizde savunma oyuncularındaydı. sağda solda boşta birçok oyuncumuz vardı hepsi duruyordu öylece. pası atacak olansa laylaylom. bana o an bizimkiler konyaya beraberliğe razı gitmiş izlenimi bıraktı.

    konyaspor gibi kapanan takımları açmanın 2 temel yolu var ya tikitaka yapacaksın ya da doğru orta yapacaksın. paslar çok ağırdı öyle ki artık topu kim nereye atacak çok belliydi. oyunu açma da yoktu. herkes dibindeki adama top attı. fernando 1-2 kez uzun topla onyekuru'ya top atıp tehlike yarattı onun dışında skora razı oynadık sanki. belhanda ise kör mü yoksa bilerek mi yapıyor bilmiyorum ama bugün 2 kez onyekuru boşken tek top atmadı. topu ona doğru 10 saniye sürdü onyekuruyu kapattılar. belhanda gibi ayağı olan adam nasıl atamaz oraya? göremiyor galiba kör!

    tamam takımımız zor gol yer izlenimi veriyor o açıdan iyi sayılırız ama gol atmakta kapanan takımlara karşı sıkıntımız var. beraberliğe oynayan rakibe karşı deplasmanda oynarken 3 puan zor. yahu anadolu takımı maçlarını da izliyorum. alt liglerden de arada izliyorum abartmıyorum çok çok daha iyi orta yapabiliyorlar.

    fatih hoca şu 1 hafta duran top çalıştırsın sadece! duran topta orta atan hiçbir oyuncumuz bilerek atmadı topu, rastgele gönderdi. ne ceza alanı içindekiler ne yapacağını biliyor ne de orta atan. bir de balon orta atmaya bayılıyoruz. kaleci rahaaat rahat çıkıp el avantajını kullanıp topu alıyor.

    puan olarak şansımız devam etse de, evimizde kazansak da 2 deplasman maçımızı kazanacağımız konusunda şüphelerim var artık maalesef. fatih hoca da çok formsuz maalesef.
  • 410
    böyle maçların tek amacı; vardır. erken golü bulacaksın sonra istediğini oynayacaksın. golü atamadık ve ikinci yarı zaten ne oynadığımız belli olmadan maçı bitirdik. ilk yardı diagne ve fernando pozisyonları gol yapabilse çok farklı olurdu. özellikle ndiaye'nın çıkıp donk'un sahada kalması skandaldır. adamların tek olayı kontraya gelebilmek. 1 puan senin için bir ifade etmiyor. donk çıkıp fernando stopere; ndiaye ve selçuk orta sahada kalmalıydı. onun dışında diagne'nin son 25 dakika sahada yürüdüğünü görmemek çok yazık.
  • 411
    değişikliklerin yanlışlığı ile verdiğimiz gereksiz pas yaptığımız maçtır. bu maçta yapılması gereken değişiklikler devrede direkt fernando>emre akbaba, dk 65’e kadar atamadıysak belhanda > kostas şeklinde olmalıydı.
    normalde onyekuru’nun tarzını hic sevmem, önce o çıksın derdim, ancak bugün sorun kapalı savunmaya inatla pas denememizdi. bence orta yapmak veya dribling ile ilerlemek daha gerçekçi bir oyun tarzı olurdu
  • 412
    anca sakinleştim bir kaç bişey söylemek istiyorum. bana göre galibiyeti alacak bir oyun oynamadık. hatta bu oyuna 1 puan iyi bile. benim tahammül edemediğim, çok uzun bir süredir başakşehir’in arkasından 6-8 puan aralığında hep geriden geldik. bu maç o puanların yok olup gideceği bir maç. konyaspor’un kaleye gelmeye ne niyeti ne de mecali var. maç başladı hareketsizlik, ağır oyun konsantrasyon problemi bariz belli etti kendini. ne bir baskı, ne bir istek göremedim takımda. şampiyon oluruz, olmayız fakat aylar sonra liderlik şansı gelmiş kaleye şutumuz yok. rakipleri iştahlandırıp, konuşturmaksa cabası.
  • 413
    yani maçı kapattım hemen got u açtım ki kafam dağılsın ve unutayım ancak dizi de yalan oldu. bu kadar mı ruhsuz oynanır inanılmaz. tamam rakip otobüsü çekmiş bekliyor ama yani sen de bi hızlı oyna arkadaş. dakikalarca anlamsız paslar yaptık. takımda bireysel hareketle adam geçen 3 kişi var 2sini oyundan çıkardık. yani basiretimiz bağlanmış bizim bu sezon olmayacak bu iş... hele ki hocamın akbaba inadı devam edecekse 2.liği de kaybedeceğiz.
  • 414
    özellikle maçın başında rakip hiçbir şey oynamıyordu. yumuşacık maçtı. o kadar yavaş ve temkinli oynayacağımıza 20 dakika tempo yapsak ilk yarıda skoru alırdık. sonra elbette dakikalar geçtikçe zorlaşacağı belliydi. hocanın değişiklikleri ise yine maalesef oyunu iyiye götüreceğine kötüye götürdü. her işi zora sokmak ve son ana kadar adrenalin yaşamak bir kulüp kültürü mü? neyse en azından hala kalan 4 maçı kazanırsak şampiyonuz diyebiliyoruz. başkasına bağlı değiliz.
  • 415
    açıkçası karşımızda hiç oynamayan bir konya vardı. konya bugün maça kazanmak için savunma yapalım diye çıksaydı 1 puanı da alamazdık.

    90 dakika boyunca oyunda gerginlik olmadı. rakip oyunu germeye, futbolcularımıza kart göstertmeye falan da uğraşmadı. işin özü şeker gibi bir rakip vardı karşımızda. elbette kalelerini açacak halleri yoktu ama buyrun top sizin, atabiliyorsanız atın dediler. ama o kadar ağır, o kadar yavaş, o kadar ruhsuz bir takım vardı ki, 10 tane karambole top yollasak gol bulabileceğimiz bir maçta pozisyona bile zor girdik.

    ne rize'de ne de sivas'ta böyle rakipler olmayacak. özellikle rize hücum oynamayı seven bir takım. kimse şunu sanmasın, ohb rakip açık oynayacak biz de pozisyon buluruz. belki buluruz evet ama 2 defa üzerimize gelenin 3.de golü bulduğu gerçeğini de unutmayalım.

    aslında hepimizin çileden çıktığı nokta puan kaybı değil. 1 deplasman puan kaybı hakkımız vardı o gitti sadece. asıl bizi üzen, lider olma fırsatımız varken takımın buna reaksiyon vermemesiydi.

    beni ve belki de çoğumuzu karamsarlığa iten de budur. onlar inanmıyorsa biz sabaha kadar konsantrasyon yazalım, nafile.
  • 416
    büyük fırsatı kaçırdık ama iyi tarafından bakmayı da bilmek lazım. biz böyle maçlarda 1gol yiyip yenilirdik genelde, ama bu sefer öyle olmadı. aldığımız 1puan da oldukça kıymetli.
    çünkü yenilseydik haftaya beşiktaş maçında beraberlik durumunda bile beşiktaş’ın altında kalacaktık, şu an ise beşiktaş’ın bizi geçmesi için kazanması şart.

    başakşehir’in ne olacağını bilemiyoruz, ama beşiktaş’ın “gs ile berabere kal diğer 3maçı al, gs’yi altına almış oluyorsun en kötü 2. olursun” senaryosu can sıkabilirdi.
  • 417
    gerek geçmiş sezonlarda konya deplasmanlarındaki rahat galibiyetlerimiz, gerekse liderliği ele geçirme motivasyonu ile çıkacak olmamızdan ötürü galibiyetten gram endişem yoktu ama izlediğim ve gördüğüm takım büyük bir iç sıkıntısı ve bolca hayal kırıklığı verdi.

    çünkü benim derdim kazanamamak değil, 2-0 öne geçip de puan verdik biz bu sene, hem fenerbahçe'ye hem de rize'ye. ama en azından bir şeyler yaptık, oynadık, gol attık, kaleye gittik. konya maçında gördüğüm takım ise şuursuz, bilinçsizce oynayan futbolcu topluluğundan başka bir şey değildi.

    konya bu ligin fenerbahçe ile birlikte en kötü takımı, bu açık ve net. son 10 maçtır kazanamayan bir konya var, defansif oynadıklarını da biliyoruz. peki bunu bilerek hazırlanmamızın sonucu bu mu olmalı? kaldı ki başakşehir cuma günü oynayıp kaybetti ve üzerinden geçen koca 3 gün var. ben bu 3 gün boyunca takımın nasıl hazırlandığını ciddi merak ediyorum ben. yapılan hazırlığa rağmen sahaya çıkan takım buysa bu daha da vahim bir durumu işaret ediyor.

    diagne'a ise ayrı paragrafta değinmek istiyorum: umarım tatmin edici bir kar ederek veya en kötü aldığımız paraya sene sonunda satarız. çünkü o fiziğine rağmen her mücadelede kendini yere bırakması, savruk hali, duvar olamaması bizi 1 kişi eksik oynatıyor. kostas bile oyuna girer girmez top saklamasıyla ve tekniğiyle farkını ortaya koydu ve yararlı oldu. diagne'da ısrarcı olduğumuz her maçta ben endişe duyuyorum. sene sonunda kendisinin satışı ile bütçe yaratıp kuzeyli bir forvet alınması taraftarıyım.

    liderliği alma şansını geri teptik ama ibb ile farkı 1 puan daha azalttık sonuç olarak. ne kadar sitem edersek edelim konyaspor maçı geride kaldı. şampiyonluk hala bizim elimizde ve yıkım yaşamamak adına hem hocanın hem de takımın kendine gelmesi şart.
  • 418
    fikstürde geriye kalan maç 5 maç arasında en kolay maçımızdı şüphesiz.
    ibb'nin cuma günü kaybetmesi ve bizim bir maçta puan kaybetme lüksümüz olmasından kaynaklı bir puan kaybı olduğunu düşünüyorum. eğer belediye cuma günü kazansaydı ne yapar ne eder dün konyaspor'u geçerdik.
    elimize geçen fırsatı değerlendirememek insanı çok üzüyor fakat yapacak hiçbir şey yok.
    şimdi geriye birbirinden zor 4 final maçımız kaldı.
    eğer bu 4 maçı da kazanamıyorsak zaten şampiyonluğu haketmiyoruz demektir. olası tek bir takılmada gerçekten şampiyon olamayacağımızı da düşünüyorum.
  • 419
    ilk defa deli gibi saldırmamız gereken bir maçtı. hani zamansız yapıp puanlar kaybettiğimiz maçlar gibi. çünkü konya bu abi, ne yapacağı belli. sakin olacağımız tuttu. konyayı yeneceksin bunun lamı cimi yok. sadece pas yapıyoruz. sanki sahanın öbür tarafında topu içine sokmamız gereken 3 adet kale direği yok. belhanda, feghouli, onyekuru, diagne, mitroğlu böyle bir hücum hattımız var ve biz kaleye isabetli şut çekemiyoruz. burada sorun başka arkadaşlar. ben kesinlikle kötü bir kadromuz olduğunu düşünmüyorum.
  • 422
    biten ve geride kalan maçtır. 22. şampiyonluk için odaklanılması gereken maç artık önümüzdeki maçtır.

    (bkz: 5 mayıs 2019 galatasaray beşiktaş maçı)

    bu maç hepimizi üzdü, dün geceden beri kafam, beynim ağrıyor. iş yerinde beşiktaşlıların pis pis sırıtmalarına maruz kalıyorum. ancak bu maçın bu şekile bittiği gerçeğini değiştirmez. bu maça takılıp kalmak anlamsız. ders çıkaralım, önümüze bakalım. beşiktaş'a çakıp şampiyon olalım.
  • 423
    tribünde izlediğim en sıkıcı maç.

    liderlik maçına çıkıyoruz ama takım kupa ilk turu oynar havadaydı.

    konyaspor takımı sahaya iyi yayılıp sürekli kaymalar yaptı, boş alan bırakmadı, çakma a.madrid izler gibiydim, en azından savunmada.

    ikinci yarıda bir şut dışında da tehlikeli bir ataklarını görmedik. gol yememiz mucize olurdu.

    bizim açımızdan ise tam bir 1-0 maçıydı ama ona da hem biz hem de sanırım hakemler izin vermemiş.

    mete kalkavan'ın gözünün önündeki faulleri bile vermemesi artık doğal olan oldu ama o cüneyt çakır yok mu o cüneyt çakır, adam bir bir mafya!

    cumartesi fb-ts maçında sahada,
    pazar bjk-ankaragücü maçında var'da
    pazartesi konya-galatasaray maçında var'da.

    herif ligi dizayn ediyor.

    bir kere o diagne'nin pozisyonunun ofsayt olduğuna beni hiçbir çizgi ikna edemez. o kadar net şekilde geriden çıkmıştı ki kale arkası çaprazdan bile gördük. ben diagne'nin pozisyona yetişmesine şaşırmıştım ama yetişti ve penaltı + kırmızı kart olacaktı.

    cüneyt çakır ve var tarafından çizgilerle oynanmak suretiyle hiç edildi.

    dönüş yolunda erman toroğlu'nun bizim göremediğimiz diğer pozisyonlar için de penaltı dediğini izledik.

    yani var kim için var kardeşim? bu nedir ya?

    benim galibiyetlerim, puanlarım var odasındaki hakemin keyfi tutumu(!) ile mi gidiyor?

    şampiyonlar ligi çeyrek finalinde 30 sn sonra ofsayt çizgisi çekilirken biz 3 dk çizgilere ayar verilmesini bekliyoruz.

    inanarak gitmiştim ama maç bittiğinde inanın hayal kırıklığı yaşamadım.

    açıkçası konya veya rize'de puan kaybı yaşayacağımızı biliyordum, hissediyordum.

    onun için 5 mayıs 2019 galatasaray beşiktaş maçından önce puan bırakmak belki de daha iyi olmuştur bizim için.

    bjk maçı için aklımızın bir tarafında beraberlik de bizi yıkmaz düşüncesi olduğunda kaybedebilirdik. şu anda kazanmaktan başka çaremiz yok ve biz bu maçları daha iyi oynuyoruz.

    kaldı 4 maç. bundan daha zor deplasmanımız kalmadı.

    ne rize ne de sivas, konya gibi kapanamaz. daha açık oynayacaklrdır ve biz bu takımları da yeneceğiz.

    kimse moralini bozmasın.
  • 424
    ne diagne ne kostas bu takımın golcüsü olamaz dedirten maçtır.
    transferin son günü sırf taraftarın gazı (!) alınsın diye yapılan transferlerdir. inşallah yanılırım inşallah bu yazdıklarımı yemek zorunda kalırım ama sezon öncesi kampına katılmayan transferler iş yapmıyor malesef.
    muspet ivme den gelen uyarıya göre marcao örneğini bu genellemenin dışında tutuyorum.
App Store'dan indirin Google Play'den alın