142
--- herkes gider biz kalırız, biz galatasaray'lıyız ---
aslanlar gibi oynadığımız maçtır, kazanabilirdik de olmadı.
hagi'de ısrar etmek şart. rijkaard'a sabır göstermemiş yönetim hagi'ye nasıl göstersin argümanı şöyle de algılanabilir. rijkaard'a sabır yok, hagi'ye sabır yok, kime sabır var? rijkaard başarılı değildi, kariyerliydi, bilgiliydi, süper insandı, uyuşmadı diyelim hadi galatasaray'la. ulan ama hagi de uyuşmuyosa galatasaray'la siz bu galatasaray'ı bozdunuz demektir. hagi'ye sonsuz krediden başka bir yol görmüyorum ben yönetimin önünde. bari istediği adamları da alsalar da, takım bişeye benzese.
cana, baros, neill ve hatta kewell... bu takımın yabancısı böyle olur, açık ve net. hepsi bizdenmişçesine oynuyor farkettiniz mi? elano, pino, misimovic de ayak uydurabilirse hagi onları da kazanmasını bilir, bu konuda hagi'ye güvenmeliyiz. zira kendisi, tarihin gelmiş geçmiş en sevilen, en faydalı yabancı oyuncularından.
pino yerine veya yanına düzgün bir forvetimiz olsa, savunmamızda ali turan ve servet yerine doğru düzgün 2 adam olsa, çatır çatır topunu oynayan bir takım izleyecektik. tahminim o ki, defansa gelecek takviyelerle beraber 2. yarıda çok daha iyi bir takım olacağız.
beşiktaş 8 sene aradan sonra yenmiş, mühim değil. aslantepe'de yeni seriye başlarız. yensek de yenilsek de bişey degişmez. biz galatasarayız onlar beşiktaş, bu bu kadar basit. mabeddeki son derbi diye kendimi kahretmiyorum, aynı mabedde ibrahim'den sağ ayakla gol yedik. dediğim gibi bişey değişmez, biz galatasarayız.
şimdi yapılacak şeyler kolaylaştı aslında. alınacak bir türkiye kupası var, almak zorundayız. ligde de yenebildiğimiz herkesi yenmeliyiz, sıralamanın bence bi önemi kalmadı artık, deneyebildiğimiz kadar çok genç deneyip, gelecek seneye kullanmayı düşündüğümüz gençlere kazandırabildiğimiz kadar tecrübe kazandırmalıyız. revizyonsa şimdi tam zamanı. isim verip hedef göstermek istemiyorum şimdi, garip bir iç huzur geldi çünkü, ama takımı sattığından şüphenilen kim varsa, ne kadar ihtiyaç olduğuna bakılmadan yollar ayrılmalı. yarın demiyorum, bu geceden bile başlayabiliriz artık. dediğim gibi kaybedecek birşeyimiz kalmadı çünkü.
adnan polat kendi eseri tribünden istifa sesini duydu. artık bazı şeyleri düşünecektir. ben adnan polat'ı hala seviyorum. tribünde olsam istifaya davet etmezdim ama eden kardeşlerimi anlıyorum. adnan polat iyi adamdır, büyük galatasaraylıdır, kendini galatasaray'ın önüne koyacak insan değildir. ona hala güvenim tam, ama bir sürü hatası olduğu ortada, işte dedim ya güvenim tam, bu hataları düzelteceğine de güvenim tam. doğru yolu kendisi bulacaktır, bu hiç bir şeyi değiştirmeden de olur, istifa ederek de, ona adnan başkan karar verir.
takımda yönetimden, lisecilerden ve hatta yeniçerilerden daha büyük problem ise ne yazık ki tribünlerin bu halidir. ben maça gidip üstüne para kazanan adamla omuz omuza bağırmak istemiyorum, onlar olmadan daha iyi bağırırız diye düşünüyorum. istedikleri gibi bağırmayınca davul tokmağı fırlatan, 1 kişiyi 15 kişinin arasına atıp tekmeleyen apaçilerle tribünümü, sevdamı paylaşmak istemiyorum. yeni stad bunu çözerse, gerisi kendiliğinden gelecek gibi bir fantazim var.
çok dağınık yazı oldu farkındayım sözlük, kusura bakma. kafam da ruhum da karışmış durumda. ama yapacak bişey yok, kafaları dik tutacaz. külübemizde hagi, tugay var. sahada cana, baros var. hala ümit var lan. hagi istediklerini yapsın gerisi gelecek.
--- herkes gider biz kalırız, biz galatasaray'lıyız ---