2019-20 Türkiye Süper Lig 9.Hafta Maçı
19:00 Vodafone Park
1 - 0
  • 1
    3 gün kalan maç.

    https://gss.gs/HhM.jpg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    açıkçası hakem atamalarından sonra (saha: mete kalkavan, var: cüneyt çakır) maça dair pek bir beklentim kalmadığını söyleyeyim.

    ahmet nur çebi'ye hayırlı olsun hediyesi olur.

    normalde bu maçı kazanmak için şartlar çok müsait ama malesef takımımız bize bu umudu vermiyor. 3 günde de deplasmanda oynanacak olan bir derbi için büyük bir değişim ve reaksiyon gelmesi de çok zor.

    beşiktaş'ın yeni başkanıyla ilk lig maçı ve ilk derbisi olacak.

    24 ekim 2019 beşiktaş braga maçının skoru ne olursa olsun avcı'nın bu derbiyi kaybetmesi kendisi için yolun sonu demek olabilir.

    beraberlikte ise "ne şiş yansın ne kebap" durumu olur.

    maçı kazanmamız için beşiktaş şu an olduğundan da kötü ve biz de şu an olduğumuzdan çok iyi olmalıyız.

    kalede ve stoperlerde net şekilde öndeyiz.

    muslera, marcao, luyindama, nzonzi, andone hattı en hazır olan yerimiz.

    babel, feghouli ve beklerimizin performansı derbinin kaderini belirler.

    belhanda oynarsa ki fatih terim oyuncuyu kazanmak için maç da deplasmandayken kesin oynatacaktır, bu durumda belhanda'nın oyundan atılmasına hiç şaşırmam. yeter ki o fırsatı versin, sahada ve var'da belhanda'yı *atmak için hazır bekleyen iki hakem olacak.

    şu anda hem stresi yönetip hem de maçta iyi oynayabilecek bir takım değiliz. fizik olarak zaten berbat bir durumdayız.

    en büyük şansımız rakibimiz de bizden iyi değil. bir de bu akşam avrupa ligi maçı *oynayacakları için biraz daha yıpranmış olacaklar.

    sakatlarının son durumu nedir ve derbiye yetişebilecekler mi bilmiyorum ama biz oynayan herhangi bir oyuncudan gol yemeyi başarabilecek bir takımız. tutar vida duran toptan atar, ne bileyim llajic atar falan ama o golü yeriz bir şekilde. sonra da zaten yata yata, hakem de düdüklerle oyunu soğuta soğuta maçı bitirir. klasik derbi yönetimi.

    dilerim fatih terim ve ekibi rakibimizin ne oynadığını ve panzehirin ne olduğunu analiz etmiştir.

    andone, babel, feghouli, emre mor gibi isimler beşiktaş defansını rahatlıkla mal edebilir. yeter ki doğru oyun planı ile, doğru şekilde konsantre ve cesur oynayalım.

    (bkz: hedef 23)

    #ben23rsiz

    sen şampiyon olacaksın!
  • 3
    2 gün kalan maç.

    https://gss.gs/CNX.jpg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    tabii bizim için hal böyleyken, beşiktaş için ise ölüm kalım maçı ve rakibimiz böyle maçlarda ölmesiyle meşhur :(

    açıkçası beşiktaş'ın, bu maçı kazansa bile 2019-2020'de herhangi bir iddiasının olacağını sanmıyorum. onlar için bence avcı'nın gitmesi ve yeni başkan ve yeni bir hocayla yeni bir yapılanma başlatmaları çok kritik.

    bu sebeple bizim kazanmamız uzun vadede aslında beşiktaş'ın daha fazla işine gelecektir ama tabii ki maç o atmosferde oynanmayacak.

    ahmet nur çebi yeni başkan oldu ve ilk lig maçı, ilk derbisi.

    beşiktaş ne kadar kötü olursa olsun bu bir derbi ve ev sahibi onlar. tribünde 40 bin kişi olacak. oyuncular konsantre ve arzulu olacaklar. hakem de mete kalkavan.

    yani eğer biz iyi olmazsak ne olduğunu bile anlamadan yenilir döneriz.

    zaten gol atma özürlüsü bir takım olduk, nasıl becerdik bilmiyorum ama gol atamıyoruz. pek de yemiyoruz(muslera sayesinde) ama atamıyoruz da...

    valla beşiktaş'ı uzun süre böyle yakalayamayız. o yüzden ne yapıp edip maçı kazanmamız lazım. derbi galibiyetinin bize psikolojik avantajları olacağı gibi puan olarak da çok önemli. artık en azından 3-4 maçlık küçük seriler yapmamız lazım.

    bir kazan bir kaybet, berabere kal falan bir bakmışsınız rakiplerle aranızda 6-7 puan oluvermiş. sonra bir bakmışsınız baskı altında puan farkını kapatamadıkça stresle birlikte sezona da havlu atmışsınız.

    o yüzden çok kritik maç.

    kaldı ki abdullah avcı'yı bir kez daha tokatlamak fazlasıyla keyifli olacak emin olun. o arkadan iş çevirmelerin, gevşek gevşek tv.de galatasaray'ı nasıl yendiğinin analizlerinin yapıldığı günlerin hesabı sorulacak elbet.

    dilerim oyuncularımız bu maç için gerekli konsantrasyon ve arzuyla oynar.

    sahada gerekli mücadeleyi gösterelim zaten kalitemizle maç bize gelecektir.

    bizim için silkelenip kendimize gelme maçı. bir derbi galibiyeti, taraftarın da, hocanın da, takımın da üzerindeki ölü toprağını alır, havaya gireriz.

    haydi be olum, bizdeki heyecan ve arzunun yarısı sizde olsa bu maç bizim olur zaten.

    bizler inandık siz de inanın,
    bizim için bu maçı alın!

    (bkz: hedef 23)

    #ben23rsiz

    sen şampiyon olacaksın!
  • 4
    süper lig 2019 - 2020 sezonu 9. hafta maçı.

    öncelikle başlamamız gereken kadroyu ve sistemi şuraya koyayım: https://galatasaray11.com/59013
    sonrasında da başlayacağımız kadroyu ve sistemi ekleyelim: https://galatasaray11.com/59014

    4-3-1-2 ile 4-3-2-1 arasındaki fark aslında çok ama çok net oyun planında. 4-3-1-2 ile merkezden daha fazla şansımız olacağı gibi sol öndeki florin andone'nin sol kanada ofansif orta saha merkezdeki emre mor'un sağ kanada açılması ile sürekli merkezde mario lemina'nın kullanacağı geniş alanlar bulunabilir. hele de beşiktaş gibi çok kötü bir dönem geçiren bir takım karşısında.

    4-3-1-2 ile sürekli sürekli beklerin desteğini bekleyip hücum için onlara güvenmek yerine bu üçlü ile (seri - lemina - emre mor) kurulacak hücum aksiyonları çok daha faydalı olacaktır. özellikle emre mor bu sistemde hızı ve adam geçme yeteneği ile kilit olacaktır. andone'nin de sola merkezden biraz daha yakın oynayıp falcao için topla buluşacak alan / emre için hareketlenilecek bölge yaratması lazım. ki emre'nin arkasında yine merkezden dribbling özelliğini çok beğendiğim lemina olacak, seri de bu tempoya biraz ayak uydurursa bu sistemle maç sonunda abdullah avcı'nın zaten beklenen istifası kimseyi şaşırtmaz çünkü tarihi bir sonuca bile gidebilir bu iş.

    bakın, bizim problemimiz hücumda doğru hamleleri yapmak değil mi? yani (bkz: #2785043) numaralı entry'mde inceledim, beklerden birisi o gün itibarı ile %29, diğeri %6 olumlu top kullanıyor hücumda. merkezde yaratıcılığımız eksik olduğu için kanatlara, kanat ileri uçlar ters ayaklı olduğu için beklere kalıyoruz kilit açmak için. onların da durumu ortada ki bir de geri dönme problemleri var (özellikle mariano'da) evlere şenlik. bu sistemle yaratıcılığa gerek kalmadan sadece oyun içi taksiksel dizilimin gereklerini yaparak bile çok fazla pozisyona girilebilir. elbette topu ayakta tutmak çok önemli.

    modern futbolda topu ayakta tutma ihtiyacının olmadığını söyleyenler olacaktır. ama biz topu ne kadar ayakta tutarsak o kadar başarılı olabiliriz bu düzende.

    diğer türlü çıkacağımız sistem (hoca değiştirmeyecektir benim kanaatimce ve 2. kadroda yukarıda yazdığım kadro / sistem ile oynayacağız) ise tamamen kısır. ayrıca babel'in üzerine de oynayacaktır beşiktaş taraftarı bu nedenle babel'in kullanılmaması daha önemli. ilk taktiksel dizgide belki 60-70 aralığında skor tabelasının durumuna göre falcao ile değişiklikle oyuna dahil edilebilir ki maç zaten kopar büyük olasılıkla o dakikadan sonra.

    ilk sistemdeki pres yoğunluğuna da değinmek gerek. andone - seri - lemina net çok iyi pres yapan oyuncular. şener'i sivas maçında gördük mariano'ya göre kesinlikle daha yeterli. nzonzi'nin pozisyon alma & top kesme yeteneği hakkında zaten söylenebilecek bir şey yok, muazzam. nagatomo eğer ki hücuma daha az çıkar, sadece savunma yönünde en iyisini vermeye çalışırsa çok iyi bir maç çıkarabilir.

    tabii ki bu varsayımlar falcao'nun oynaması üzerine. falcao oynamayacaksa eğer bu sistemde onun yerine andone kayıp sol forvette de babel oynarsa yine sistemde problemler görülecektir. iki forvetten birisinin net bitirici olması çok önemli ki elimizde dünyadaki aktif ceza sahası içi golcülerinden birisi var.
    ne oldu ne bitti bilmiyorum ama geldiğinde havaalanından ayrılamayan, taraftar sevgisinin ne demek olduğunu çok özlemiş bir falcao görünürken okçuluk festivali miydi neydi ona götürüldükten sonra adam görünmedi ortalıkta. paris maçını 90 dakika oynadı, sonra "sakatlandı" haberi bile çıkmadan oynamadı ve sakat denildi. sonrasında kayıp zaten ki ben orada bir şey olduğunu düşünenlerdenim. komplo teorileri bir yana videolar vs. görüldü işte yani. ki neden götürüldü onu da anlamıyorum halen. yani futbolcunun ok atmakla ne işi olur? illa götüreceksen birisini al selçuk inan'ı git, ahmet çalık'la git. falcao / muslera ikilisinin ne işi var orada? birilerine yaranmak için neden bu külübün önemli markalarından birisini götürürsün? kime dediğimi hepiniz çok iyi biliyorsunuz tabi, ismini yazınca "yöneticiler de mi suçlu o adamlar ne kadar uğraşıyor böyle yapınca üzülüyorlar" falan oluyoruz.

    sonuç: terim'in inadından vazgeçmeyecek olması nedeni ile beşiktaş eğer ki gol atamazsa berabere hatta 0-0 bitmesi çok büyük olasılıkla gerçekleşecek. gol bulmamız beni çok şaşırtır aynı düzenle devam ettiğimiz sürece. umarım yanılırım ve aynı kısır düzenle çıkıp beraberliğe maçı bağlayıp dönmeyiz.

    son bir söz de 10 numarayı giyen faslı futbolcu için edeyim: özür dilerken bile karşısındaki taraftarı suçlamış ve resmen sıvamış bir futbolcu bu maçta olmasa bile (bu maçtaki bizim taraftar profili o olayla ilgili bir reaksiyon vermeyecektir bana kalırsa) bir sonraki maçta yani iç sahadaki rizespor maçında çok büyük protestolar görecektir bu maç kazanılmaz ya da kazanılır ama kendisinin hataları / kötü oyunu devam ederse. bu protestolar karşılığında da bu arkadaş büyük olasılıkla kendisini / sinirini kontrol edemeyip atılacaktır. bu bağ koptu artık ki zaten taraftarın büyük bir çoğunluğu ile hiç olmamıştı gerek gelme şekli gerek oyundaki verimsizliği gerek beklenenlerin yarısını bile verememesi gerekse de taraftarla atışması nedeniyle. trabzon maçından dönüşte "go home" diyen taraftara "annene gidiyorum" demiş, madrid maçında ise dümdüz gitmiştir yani ötesi yok bunun. adam özür dilerken bile "iyiyken alkış kötüyken ıslık üzdü beni" demiş. ne bekliyorsun iyiyken ıslıklayıp kötüyken mi alkışlayalım? bu adamın oyununun problemlerinden ziyade mental problemleri artık net olarak görülüyor, daha fazla görülmesine olabildiğince erken olup en kısa sürede elden çıkartmak çok önemli.
  • 8
    beşiktaş'ta sakatlıkları bulunan dorukhan toköz, burak yılmaz ve douglasbu karşılaşmada görev alamayacak. abdoulaye diaby, georges n'koudou, gökhan gönül ve victor ruiz'in durumu ise henüz netlik kazanmadı. beşiktaş'ta derbi öncesi caner erkin ve victor ruiz sarı kart ceza sınırında yer alıyor. (kart görmeleri halinde 10. haftadaki antalyasporkarşılaşmasında cezalı duruma düşecekler.)

    takımımızda sakatlığı bulunan radamel falcao'nun oynaması beklenmiyor. cezalı durumda olan ömer bayram ise derbide sahaya çıkamayacak. aynı zamanda marcaove younes belhanda kart sınırında yer alıyor. (derbide sarı kart görmeleri durumunda, ligin 10. haftasındaki çaykur rizespor karşılaşmasında forma giyemeyecekler.)

    vodafone park'ta saat 19.00'da başlayacak maçı hakem mete kalkavan yönetecek.

    https://gss.gs/WTD.png (beşiktaş için hava durumu tahminleri)
    https://gss.gs/LA3.png (maç öncesi opta verileri)
    https://gss.gs/e0N.png (puan durumu)

    https://www.transfermarkt.com.tr/...tartseite/verein/114 (kaynak)
    http://gss.gs/BnW (kaynak)
    http://gss.gs/w1d (kaynak)
  • 13
    https://www.youtube.com/watch?v=kfkvfa9lrdw macin 0-0 bitmemesinin mucize olacagi macti ve ilk yarisi 0-0 bitti. bunca yatirim bunca futbol severin umutlari hayalleri. video hakem uygulamasiyla ayrica futbolun dogasinin yok olmasi ve oyuncularin takim/seyirci/onuru icin oynamasindan cok para icin oynadigi dunyada elimizde sadece hayallerimiz kalir, bu tum turk takimlari icin gecerli. mancheaster city e falan bakip ic geciriyoruz, hak etmiyor muyuz guzel futbolu?? veya bu futbolcular bu taraftarlarin sevgisini hak ediyor mu? seni tenzi ettim nando.
  • 14
    içkiye benzer birşey var bu havalarda
    kötü ediyor insanı, kötü
    hele birde hasretlik oldu mu serde
    sevdiğin başka yerde
    sen başka yerde
    dertli ediyor insan, dertli
    içkiye benzer birşey var bu havalarda
    sarhoş ediyor insanı, sarhoş...
    orhan veli

    üstat orhan veli'nin dediği gibi "bir şeyler var bu takımda, insanı kötü ediyor, sevenini dertli"... fena desen fena oynamıyor, iyi desen o da değil... "içkiye benzer birşey var bu takımda", seyrederken ümitlendiriyor, mutlu ediyor da "şişe bitince", hakem son düdüğü çalıp tabelaya bakınca miden bulanıyor, tadın kaçıyor, üzülüyorsun...

    lig başından beri de bu ruh hali değişmiyor, oyuncular değişiyor, rotasyon yapılıyor ama fatih terim'in bizlere vaad ettiği galatasaray'ı tam anlamıyla bir türlü sahada izleyemiyoruz. derbi karşılaşması olması ve seyirci baskısını göz önüne alarak fatih terim elindeki en ideal kadro ile sahaya çıkmıştı. baskıdan etkilenmeyecek "tamamı yabancı" ve büyük maç atmosferine alışık topçuları seçmişti. geçen seneki "şampiyon takıma" güvenmişti... belhanda'ya da güvenmişti, bir hoca olarak görevi topçusuna sahip çıkmaktı, "özrünü kabul etmişti" 10 numarasının... lemina'nın da rakip sahadaki etkinliğinden faydalanmak istemişti, salı maç yapan seri'nin yerine dinlenmiş lemina'yı seçmişti... babel'in tecrübesine inanmıştı... kağıt üzerinde fena da bir takım sürmemişti sahaya hoca...

    beklenilenden farklı bir oyun da olmadı. iç sahada ve kendi taraftarının karşısında oynamanın da etkisiyle ev sahibi beşiktaş oyuna iyi başladı, ataklar yaptı, hatta çok koşarak, pres de yaparak deplasmandaki rakiplerinin savunmadan çıkarken hatalar yapmasını sağladı ve pozisyonlar buldu. forvetlerinde "acemi" umut vardı, tecrübesizdi, "iyi niyetliydi" ve çok da zorlayamadı marcao ve luyindama'yı. muslera da formundaydı, kaleye gelen toplarda serinkanlıydı. ev sahibi galatasaray'ın üzerine gelir gibiydi de 25. dakikada fehgouli ile başlayan atakta andone'nin altı pastan auta attığı toptan sonra oyunu kontrol eden galatasaray oldu. tam da aslında hocanın düşündüğü gerçekleşmişti. ilk dakikalarda rakibin hızını durdurup, hakimiyeti ele geçirmek. 30'da feghouli rakipten kaptığı topla ceza sahası dışından şutunu attı, meşin yuvarlak az farkla auta gitti. 38. dakikada yine feghouli'nin ortasında vida son anda araya girerek mutlak golü önledi... klasik bir derbi maçı havasında ilk yarı sona erdi...

    ikinci devreye ev sahibi yine baskılı başladı, diaby'nin uzaktan attığı şutta muslera konsantreydi ve harika çıkardı. sonra galatasaray tekrar oyuna ortak oldu ve ilk yarıya benzer bir mücadele sergilenirken, abdullah avcı neden kenarda beklettiğini anlamadığım ljajic'i oyuna aldı ve ev sahibinin oyun karakteri değişti. zaten maçın tek golü de adem ljajic'in caner'i sol kanatta boş görüp ona yolladığı topla geldi. skorda geriye düşen galatasaray, maçın uzatma dakikalarında adem büyük'le bulduğu bir kaç pozisyon dışında pek varlık gösteremeyince, umutlu başladığı maçtan puansız ayrılmak durumunda kaldı...

    fatih terim maçlardan sonra hakemler hakkında konuşmuyor, konuşunca birilerinin eline malzeme veriyor ve kendisini takımdan koparıyorlar ama nedense yöneticiler de sus pus... abdurrahim albayrak'ın ve de mustafa başkanın kameralar karşısına çıkıp, galatasaray'ın sahipsiz olmadığını, arkasında büyük bir taraftar kitlesi olduğunu belirtmeleri gerekir. daha önce de yazmıştım, bir hakem sadece hatalı penaltı vererek bir takımı ezmez, maç içinde çalacağı ince düdüklerle de maçın kaderini tayin edebilir. mete kalkavan da dün gece öyle düdükler çaldı ki, galatasaray'ın maçı kazanması için "çok çok ezmesi" gerekiyordu beşiktaş'ı... sarı-kırmızılı topçular ne zaman atağa kalksa ve rakibiyle ikili mücadeleye girse, çalan düdük topu siyah-beyazlılara veriyordu. hele ki beşiktaş seyircisini mutlu etmek için babel'e gösterdiği sarı kart yok mu, tam komediydi... ya marcao'ya verilen sarı kart? bizim stoper topu uzaklaştırdı ama kartı da gördü... komik videolarda gösterilecek derece absürd... arkadan marcao'ya müdahale eden lens'i affedip, "bu nasıl kart olmaz?" diyen mariano'ya sarı vermesi ise başka bir trajedi... bir de galatasaray taraftarının gazını almak için caner'e "hikayeden" bir sarı verdi ya, herkes saf bir tek mete kalkavan akıllı... birileri çıkıp bu hakemlere bir dur demezse, bu sene işimiz çok ama çok zor olacak...

    abdullah avcı ile bitirelim, galatasaray taraftarının "kimyager" lakabını taktığı abdullah hoca fatih terim'in elini sıkmamış maçtan önce... son iki senedir kaybettiği şampiyonlukların acısını yaşıyor belli ki yüreğinde de, maç öncesi "hoş geldiniz ve başarılar" dilenmediği için fatih terim bir şey kaybetmez de, abdullah avcı çok şey kaybeder...

    kaynak ve maçtan fotoğraflar: https://ultrasmovement.blogspot.com/...s1-0galatasaray.html
App Store'dan indirin Google Play'den alın