• 152
    uzun zamandır bir maça bu kadar üzülmemiştim.. hala gözümün önüne geliyor toplar.. alsak top 16 şansımız inanılmaz artacaktı, olmadı canları sağolsun.. ribaundlar konusunda maalesef kısalardan gerekli destek gelmedi o yüzden bunu sadece luksa'ya bağlamak doğru değil..

    her koçun belirli bir beş vardır kafasında maç sonları için, oktay hoca için de shumpert bu beşin olmazsa olmazı.. evet cevher ve songaila iyi günündeydi ama koç bundan önce olduğu gibi yine shumpert'la bitirmek istedi maçı.. bundan önceki maçların hemen hemen hepsinde başarılı oldu bu seçim, bu sefer olmadı.. burda asıl sorgulanması gereken shumpert oyundayken ona bir türlü istediği pozisyonları hazırlayamamız.. galibiyete o kadar alıştırdı ki takım bir euroleague mağlubiyeti bile bu kadar koyabiliyor, bu bile nasıl bir yerde olduğumuzun en büyük göstergesi.. gecenin en güzeli tüm tribün tarafından söylenen ve tüyleri diken diken eden dağ başını duman almış'tı.. özlemişiz..
  • 153
    hala çene kemiklerimin ve boğaz ağrısı hissetmeme neden olan maç. bir diğeri için 26 ekim 2011 galatasaray gaziantepspor maçı. iki maç arka arkaya gelince bünye yoruluyor tabii.

    maça gelince. taraftar süperdi. maça gidenler için söylüyorum ki onlarda bilirler zaten, salonda çok az boşluklar vardı, pota arkasında yer yer. bunun da sebebinin bench arkası ve karşı trübün açısının maçın seyri açısından daha iyi olması ve tüm kalabalığın o bölümlerde sıkışık olarak toplanması. o bölümde ki kişileri tek tek koltuklara oturtsanız salonun boşluk oranının daha az olduğunu görürsünüz.bunun yanı sıra taraftar takımı çok iyi motive etti, gerek dağ başını duman almış marşı olsun, gerekse diğer tezahüratlar olsun takımın oyununa katkısı açısından çok iyiydi.

    bu kadar iyi avantajın yanında maçı kaybetmemizde ki tek dezavantajımız lakoviç ve luksa'nın sayı yüzdesi olarak çok düşükte kalmaları oldu. bazen şansında yanımızda olması gerekiyor.

    bu arada maçla ilgili aklımda kalan, beni gülümseten en güzel an ise, maç başlamadan takımların hazırlık için sahaya çıktığında tutku açık'ın sahaya ısınmaya çıkan unics kazanlı basketbolcu jawai'ye attığı korku dolu ( ! ) bakıştı. sahi o ne iri kıyım bir sporcuydu öyle yahu.
  • 156
    tecrübesizliğimizden dolayı ilk kez geriye düştükten sonra maçı toparlayamamış, ve bunun sonucunda euroleague'deki ilk mağlubiyetimizi almışızdır. kesinlikle endişe edilmesi gereken bir maç olduğunu düşünmüyorum, üstünde de çalışılacak bir şey yok, bu maç sonu sendromu sadece tecrübeyle çözülür. eğer kötü bir tarafımızı arıyorsak, sadece 5 isabetli üçlük atmamızı eleştirebilitiz.
  • 157
    maçın genelini önde götürüp son 2-3 dakikalık bölümde kaybetmek canımızı yaktı fazlasıyla. aslında domercant'in hücum süresini son ana kadar kullandığı pozisyonda el üstünden attığı şutu girmeseydi bile kazanacağımıza inancım tamdı. top kayıpları veya ribaund konularına değinmeyeceğim, benim bahsetmek istediğim konu taraftar. takımımızın oktay hoca önderliğinde nasıl bir kimliğe büründüğünü, sezona yaptığı muhteşem başlangıcı hepimiz biliyoruz. fenerbahçe ülker'i cumhurbaşkanlığı kupası maçında yendikten sonra sosyal paylaşım sitelerinde veya arkadaş grubu arasında ''nasıl koyduk!'' lafını ağızlarına sakız yapan taraftarların(!) bu maça gelmemesi ciddi bir ayıptır. pota arkalarında ciddi boşluklar vardı, buna rağmen salonu dolduran 8-9 bin taraftarla da biz orayı cehenneme çevirebilirdik, ama beceremedik. konu dönüyor dolaşıyor, ultraslan'a geliyor benim nezdimde. unics kazan hücum yaparken sen ıslıklamazsan, afedersin ama 40 dakika boyunca gırtlağını patlatmanın benim gözümde bir değeri yoktur. maç boyunca taraftarın en iyi olduğu an dağ başını duman almış diye bağırdığımız andı, ama rakip hücumlarında ıslık çalmayı öğrenmeliyiz. ıslık çalmasını bilmiyorsan yuh de, bağır, çığlık at. zor olmasa gerek.

    gerek grupta 2'de 2 yapmak adına, gerek galibiyet serimizi sürdürmek adına, gerekse de taraftarla bu sezonki ilk buluşma olmasından ötürü galibiyet çok anlamlı olacaktı. fakat yenilmez armada'nın son topa kadar ortaya koyduğu mücadele her şeyden önemli. kaybettik ama telafisi olmayan bir yenilgi değil asla.
  • 158
    tribünde izlediğim 2. spor müsabakası*, ilk ve tek* basketbol maçı. son 2-3 dakikasına kadar hem skor hem de oyun olarak üstün götürdüğümüz bir maçı kaybetmek ne kadar kötü olsa da euroleague'deki ilk sezonumuz olması nedeniyle tecrübesizliğimiz olması doğaldır. galatasaray'ın euroleague'deki ilk iç saha maçına gitmekte galatasaray adına yapabileceğim nadir ilklerden biriydi.*
App Store'dan indirin Google Play'den alın