• 301
    yazılanlara bakıyorum başlıklara bakıyorum acaba ben başka bir maç mı izledim diye düşünüyorum valla. neyse baştan başlayalım.

    geçen haftaki beşiktaş maçında yanlış kadro çıkardı diye eleştirmiştim manciniyi. ne yazık ki aynı hastalık bu maçta da devam etti. mourinho'ya karşı kazanma hırsındanmıdır yoksa cl'de kendini tekrar göstermek istemesindenmidir bilmiyorum ama çıkardığı kadro mancini kadrosu değil bildiğin terim kadrosuydu. şablon,oyuncular herşey değişince maça da çok kötü başladık ve herkesin beklediği gol 9. dakikada geldi zaten. ne zaman ki orta sahamızı yekta ile güçlendirdi oyun değişti. bu arada bir koca parantez yektaya, maçın selçukla beraber en iyi ismiydi. sen gel haftalarca oynama sonra cl'de chelsea karşısında maçın adamı ol. helal olsun.

    mancini hatalarını telafi edene kadar 45 dakika geçti. ikinci devre maç bildiğin galatasaray tokat maçı tadındaydı. tek farkı rakipteki oyuncuların hepsinin ismini bilmemizdi. uzun zamandan sonra ilk defa geriye düştüğümüz bir maçta hem de cl maçında gol geliyor dedim, büyük olasılıkla da herkes de demiştir ve gol de geldi. golden sonra bile chelsea hala zamana oynamaya devam etti. bu arada aklıma gelmişken, hepiniz şerefsizmişsini be chelsea. her duran top 1 dakikada kullanıldı, herkes sürekli ya yerdeydi ya faul yaptı. amk tokat bile daha delikanlı oynadı be.

    rakipte terry'e yeteri kadar küfür edilmiş bir de ben etmeyeyim ....... çocuğuna. resmen orospu çocukluğunun ingiliz şubeliğini yaptı herif. hazard baya aşmış kendini. açık ve net ingilterede hazardı durdur, sakin oyna, biz bu şerefsizler topluluğunu eleriz.

    en büyük parantez eboueye. şimdi galatasaray topçusuna küfür etmek yasak olduğu için hiç bir şey yazamıyorum buraya ama siz anladınız onu. bu karaktersiz ve ciddiyetsiz topçunun bizden aldığı her allah kuruşu haram oynadığı her maç rezillik. kimse görmüyor mu bunu, yaptıklarını. gönderin amk sabri oynasın daha iyi. herifler galatasarayı kendi çöplükleri zannettiler istedikleri gibi takılıyorlar. umarım seni bu forma altında veya floryada bir daha asla görmem.

    istediğimiz selçuk nihayet döndü. sen hep böyle oyna aslanım sen bize lazımsın. hele ki ligde bu sene şampiyon olmamız çok önemli. hadi aslanım. melo maça çok gergin başladı. o sinirle bir çok pas hatası yaptı. ne zaman ki willieni indirdi rahatladı ondan sonra normale döndü. sneijderi çizgide gördükçe benim için sıkılıyor o yine iyi dayanıyor anasını satayım. şu herifin zeka seviyesine ve hızına takım biraz yaklaşsa her maç 5 atarız. çok ama çok büyük yetenek. ama resmen harcanıyor şu anda. umarım seneye ait olduğu yere yani göbeğin önüne geçer.

    drogba için artık ben bir şey yazmıyorum hala chelsea maçına kendisini sakladığı rivayet ediliyormuş sözlükte, öyle duydum valla. burak attığı deparlarla, yaptığı presle koca bir helal olsun aldı. boru gibi golünü de atmıştı ama terry şerefsizi sağ olsun. anlaşılan selçukla bir gece önce erken yatmışlar, uykularını almışlar.

    taraftar için herkes çok kötü falan yazmış ama televizyondan seyrettiğim kadarıyla söyleyeyim, özellikle ikinci yarıda gole kadar muh-te-şem-ler-di. son iki dakika asaletin bize yeter diye bağırınca takım durup gol atmaktan vazgeçiyorsa zaten atmasınlar. o kadar da yüklenmeyin bence.

    maçın özellikle ikinci yarısı takımımla ve taraftarımla gurur duydum. bildiğin ezdik, adamlar 10 saniye nerden çalarız diye düşündüler bütün maç. aldığımız skor hiç de kötü değil. ikinci maçta her şey olabilir. en büyük avantajımız, maça mancini bu sefer hatalarla değil doğru bir şekilde çıkacak. aynı hatayı iki kere yapacak bir adam değil mancini. chelsea'nin bütün oyun planı göbeği sağlam tut, herkes topun arkasına, hızlı ve ani presle topu kazan, hazardı koştur. mesafe uzadıkça chelseanin etkinliği azalır. emin olun londrada da buna yakın bir maç olacak. turu geçme şansımız şimdi %50.

    bir tarih yazılabilirdi bu akşam, ama mancini ve eboue'nin hataları, bu zaferi londraya bıraktı. enseyi karartmadan heyecanla bekleyelim. bir çeyrek final daha bekliyor bizi 3 hafta sonra.
  • 307
    takım olarak değerlendirirsek ilk 11 çok yanlıştı. neyse ki semih ve yekta'nın girişiyle toparladık. keşke ikinci yarıdaki 11 ile maça başlasaydık da maçın başında orta sahayı chelsea'ye vermeseydik. ahh ahh. mancini dersine pek iyi çalışmamış. mourinho'nun takımına karşı öyle 20 pozisyona giremezsin girdin mi atacaksın ama yine de pozisyona girdik bu açıdan sevindirici. mancini'nin şu oyun sistemine bir çare üretmesi gerek. sneijder'i sola çekerek hem sneijder'in verimini düşürüyoruz hem de telles'i orada çok yalnız bırakıyoruz.

    bireysel performanslara geçersek, sneijder'i çok daha verimli şekilde kullanıp, selçuk'un da -üzülerek söylüyorum ki- bu kadar rezil oynamasaydı çok daha iyi neticelenecek maçtı. buna rağmen sneijder her zamanki gibi kalitesini konuşturdu müthiş paslar attı ön direk hastalığına tutulan korner vuruşlarımızdan bir de gol olarak dönecek bir orta çıkarttı. eboue yine ve her zamanki gibi maçı sallamıyordu. yekta müthiş oynadı. muhteşem katkı verdi helal olsun. melo... dünyanın en iyi ön liberosu. telles sayesinde gözümüz gönlümüz sol bek gördü. tek başına o kanadı çok çok iyi kullandı ve kendisinde gelecek olduğunu bize gösterd.

    vallahi ne yalan söyliyeyim, karamsar değilim. ikinci yarıdaki oyun bana umut verdi.
  • 308
    öncelikle bu maçta bazı oyuncularımızın mücadelesi ve ortaya koydukları ruh beni çok sevindirdi. yenilmiş olsaydık bile en azından savaştık. ki önemli olan budur. yeneriz yeniliriz bunlar hikaye. sadece başarı endeksli olmak taraftarlık değildir zaten. ama bu maçta gördük ki chelsea ile aramızda hiç öyle sanıldığı gibi dağlar kadar fark yok. deplasmanda oynacağımız rövanş maçı için çok umutluyum. zaten ingiltere deplasmanları deplasmandan sayılmaz. adamlar oturarak maç izliyor. gol pozisyonlarında "uuuuuuuuuuuuuuu" ve gol oluncada "yeaaaaaaaaaaaaaaaaahhhh" diye bağırıyorlar o kadar. bu maçta chelsea'nin ne kadar çirkef bir takım olduğunuda gördük ayrıca. rakibide tanıdık ve nasıl bir kadro yapısıyla çıkmamız gerektiğini biliyoruz. aslanlarımız çıksın bu maçtaki gibi savaşsınlar yeter. tur atlamışız atlamamışız yada ligde şampiyon olmamışız falan bunlar hikaye. çıkın ve savaşın arkadaş.
  • 313
    chelsea'nin ne bok olduğunu gördük. öyle rakibe üstünlük sağlayıp baskı kuracak bir takım değil. geçen sene ki schalke daha çok zorlamıştı bizi. londra'da taraftar baskısını hisseder miyiz bilmiyorum ama korkmadan oynarsak orada da baskı kurabiliriz.

    mourinho garantici adam, şu an skor avantajları kendilerinde. 0-0'a bile yatmak isteyebilir.
  • 317
    teknik direktörümüz roberto mancini'nin rezalet performansına rağmen 1-1 bitirdiğimiz maç. semih kaya'yı ilk 11'de oynatmayıp, eboue gibi ruhsuz adamları oynatmamız, koca bir 45 dakikayı chelsea'ye hediye etmemizi sağladı. keşke sinyor mancini, maçtan önce tur ile ilgili saçma sapan oranlar vereceğine doğru 11 kişiyi sahaya sürebilseydi. o zaman zaten umutlu olduğumuz bu tur için daha da umutlu olabilirdik. bir de sırf böyle büyük maçlarda galatasaray'ı hatırlayıp, karaborsa veya başka yollardan maça gelen zengin bebeleri mümkünse bir daha maça gelmesin! zira 90 dakika ses çıkarmadan, takımı alkışlamadan, sadece mal gibi oturmaktan başka bir şey yaptıkları yok!
  • 319
    ivan pavlov; nobel ödüllü rus fizyolog, ünlü psikolog, fizikçi hekim. bence köpeklerin ağızından salya aktırtan adam… hikayeyi herkes biliyor işte. zile basıyor, o sırada köpeğe et veriyor. bunu sürekli halde yapınca bir süre sonra et vermediği halde zile basıldığında köpeğin salyaları akmaya başlıyor falan.. mide üzerine de araştırmalar yapan harika biridir de kendisi ama rennie’yi bilmez mesela. mourinho da beni.. chelsea daha 10 dakika olmadan golü bulunca mideme kramplar girmeye başladı fakat böyle maçlarda erken yenilen gol her zaman daha iyidir. eğer yiyeceksen, erken yiyeceksin. bu günlük hayattaki beslenme kurallarında da böyle. mesela akşam 8′den sonra yersen çıkartamazsın. gol de böyle bir şey işte. 80′den sonra yersen çıkartman zor. zorlarsan belki.. dikkat et, kontra yemeyesin. yağlı gelebilir…
    eboue’nin galatasaray’ın sağında, chelsea’nin solunda kaptırdığı top bir anda çizgiden hoop ceza sahasına girince fernando torres sadece dokundu. iyi yedik ?
    en büyük açığımız kalemizde golle sonuçlandı. maç boyunca da bu kadar büyük bir hatamız olmadı. bu arada kedigillerden muslera’nın yaptığı hiçbir şey hata olarak kabul edilmiyor benim nazarımda. o hariç… kaldı ki hata yapar yapmaz telafi de eden ender kalecilerden. allah bize bağışlasın inşallah onu. maça adeta 1-0 yenik başladık ama dengeleyeceğimiz aşikardı. hayır, ortada bunu düşündürtecek somut bir oyun yoktu o dakikalarda ama galatasaray avrupa’da her takımla başa baş oynar. kadro olarak değil belki ama düşünce, ruh, hırs olarak. bu böyle.
    hakan balta bek oyuncusu olmasına rağmen ağır kalıyorken, stoper olarak da hem ağır hem de hamlesiz olması en büyük zaafımızdı belki ama o hatadan çabuk dönüldü. hajrovic 30. dakikayı ya gördü, ya göremedi derken oyundan alındı. kendisi adına büyük talihsizlik ama turu bu kadar çabuk kaybedemeyiz diye fısıldadı kulağına mancini. gönlünü aldı izet’in. işte tam da burada mancini diyorum. bu kadroyu sahaya sürdüm ama erkenden değişiklik yaparsam geri vites yapmış gözükür müyüm, karizmam çizilir mi, tükürdüğümü yalar mıyım düşüncelerinden uzak, işi için egolarına benzin döküp yakabilen dürüst bir beyefendi. oyunu iyi okuyup hajrovic yerine yekta ile orta alanı güçlendirmesi maçı dengeledi ve hatta melo önderliğindeki galatasaray orta sahada bariz üstünlük kurup dikine dikine gitti chelsea cephesine. korkusuzca, savaşarak!
    maçla alakalı en fazla bu kadar teknik konuşabilirim. dakika dakika, koşu mesafeleri, isabetli pas, gol girişimi falan bir yere kadar. eğer onları ballandıra ballandıra yazıp çizerek anlatacak olsaydım tabii ki abartıyorum ama lig tv’ye yorumcu olurdum zaten. gerek yok şimdilik. kısacası, hocamız mancini zile basınca istediğini almak için hazır hale gelip, siper alan bir galatasaray kurmak üzere. ha kurdu, ha kuracak. ya da eli kulağında. boş yere mücadele etmiyoruz, bir akıl hocası önderliğinde, ne yapmak istediğimizi bilerek, maçın temposunu ayarlayarak sonuca gitmeye çalışıyoruz. yani aslında biz olması gerekeni yapmayı öğrenmeye başlıyoruz. eğer şampiyonlar ligi’nde chelsea’ye karşı oynuyorsanız, ve hatta mourinholu chelsea’ye karşı oynuyorsanız futbol çekilir düzeyde bir oyun olmaktan çıkar. kabusa dönebilir.
    peki öyle oldu mu? ben kendi gördüğümü söyleyeyim, sizinkiler size kalsın. galatasaray ataklarını sindirip kontrayla gol bulmak isteyen bir chelsea vardı sahada. bu chelsea, şampiyonlar ligi’nin gediklisi, ingiltere’nin en pahalı ikinci takımı olan chelsea…
    kısa keserek sonlara geliyorum. roberto mancini galatasaray’a üniversiteyi okutacak olan hoca. liseyi falan başarıyla geçtik tamam da üniversiteli olduk artık. üniversite farklıdır. kızlar teklif eder falan…
    sene başındaki hepimizi üzen yönetim ve fatih terim arasındaki tatsızlıklardan sonra büyük bir kesim roberto mancini’ye sanki suçlu oymuşcasına tavır aldı. bunlardan bir kısmı yavaş yavaş kendisine ısınmaya başlarken, diğer yanda bir şey olsa da eleştirsek diye pusuda bekleyenleri mevcut. yapmayın çocuklar… ya da,
    pavlov’un köpeği bile olamadan, kendisi gibi olmaya, davranmaya çalışmayın bari be :(
  • 320
    1- skor 1-1'ken chelseali oyuncuların birkaç kez, aralıklarla topu kaybetmeden 25-30 pas yaptığını gördük. tribünde ıslıkların en fazla olduğu zamanlardı. özellikle kendi evinde rakibe bu kadar uzun süre pas yaptırılmaz. hem kendin yoruluyorsun hem de taraftar rahatsız oluyor. git hafiften bir faul yap, boz oyununu.

    2- ali sami yen'e gelen rakiplerin -anadolu'su, avrupa'sı fark etmiyor- bu kadar süre geçirmeye yönelik oynamalarını futbol seyircisi olarak kendime yapılan bir haksızlık olarak görüyorum.

    3- ultraslan'ın ne olduğunu, tribünümüzün halini hepimiz biliyoruz. ama türk tribünlerinin kendine has özelliklerinden biridir, 4 tribüne sıralı tezahürat yaptırmak. bunu icra etmeyenlere söyleyecek söz yok. hala schürle'nin "gördüğüm en iyi atmosferdi" gibisinden açıklamalarını paylaşanları görüyorum. ne kadar acı. biz tribünü yabancı bize methiye düzsün diye yapmazdık. biz takımımızı rahatlatmak, rakibi korkutmak için tribün yapardık.

    4- bu maçın tekrarını istemek komiktir. şampiyonlar ligi en üst düzey futbol organizasyonudur. içinde hile, hurda da vardır. mesela bu sene bizimle ilgili olan tema "drogba stamford brigde'de"dir. piyon olalım demiyorum ama lehimize hataların yapılacağı yıllar çok yakında değildir. yine de manchester'ı eleyip ligin sistemini değiştiren kulübüz. asla bir cluj, brugge muamelesi görmeyeceğiz ama bir süre bayern'e, chelsea'ye, real'e yem edileceğiz.
  • 322
    gece yatmadan önce telefondan sözlüğe girip maç hakkında genel düşüncelerimi yazmıştım. yaklaşık 15 dakikamı almıştı bu yazı ama maalesef yolla butonuna tıkladığımda hata verdi çok sinirlendim, yatıp uyudum.

    neyse konumuza geçelim. maçtan önce hemen hemen herkes mancini'nin ilk 11 tercihine kızıyordu veya yanlış olduğunu dile getiriyordu. ben sanırım mancini'nin bu düşüncesini beğenen nadir insanlardan biriyim. hajrovic öyle veya böyle bu maçta zaten oynayacaktı. mancini'nin tercihi ilk 11'de başlatmak oldu ki bence düşüncesi başarılı bir şekilde işliyordu. hajrovic oyundan çıkana kadar 2 kez kaleye şut çekti. biri etkiliydi, diğer pozisyonda ise top tam ayağına oturmadı. bir de drogba'nın pas vermediği bir pozisyon vardı ki bence golle sonuçlanabilecek bir pozisyondu.

    mancini eboue'ye çok net bir şekilde güvenmiş. sağ kanadımızı defansif anlamda tam olarak eboue'ye devretmiş. eboue ilk yarıda 2 kez çok ciddi hata yaptı. eğer eboue bu hataları yapmasaydı eminim bugün herkes hajrovic'in mükemmel performansını konuşacaktı.

    mancini bir kumar oynamış bu bir gerçek. öne geçip dakika 65'te hajrovic'i çıkartıp yekta'yı sokacaktı bu sefer gerçekten durdurulamayacak ve 2 veya 3. golü görebilecektik. en kötü maçı 1-0 bitirecektik bu da bizim için yeterli bir skor olacaktı ama olmadı.

    neyse 1-0 geriye düştük ama mancini'nin telafisi çoktan hazırdı. bu gerçekten tebrik edilesi bir durum. evet kendi evinde gol yemek çok büyük bir dezavantaj fakat bu tarz büyük takımlara karşı oynanması gereken kumarlar vardır. bunu yaptığı için mancini gözümde tekrar tekrar büyüdü. rövanş maçından oldukça umutlandırdı. turu geçme şansımızın %40 olduğunu söylemesi bile yetiyor zaten ne kadar umutlandığını.

    son olarak bir de şunu söyleyim. chedjou'nun gol atmasına ayrı bir sevindim. chedjou'yu savunan nadir insanlardan biriyim ve bizi umutlandıran golü chedjou'nun atması -belki- taraftarı yumuşatabilir. bu konuda da küçük bir umudum var.

    güzel maç oldu. avrupa'da hala söz sahibi olan bir takım olduğumuzu gösterdik. taktik üzerine yoğunlaşmış bir mancini gördük. hurra saldırma kültürümüzü silmeye başladık. bunlar güzel şeyler. arkandayız mancini.
  • 323
    mancininin maça yanlış bir düşünce ile maça başlaması hepimizin kafasına takılmıştır. düşünsenize maça başlıyoruz ofansif başlamak istiyoruz tabiki ama orta sahamıza baktığınız zaman o kadar boş kaldıki (yapılmayacak bi olay karşıda chelsea'de hazard ramires gibi yetenekli oyuncular varken) hemen ortasahayı ele geçirdiler. ama 30. dk'da mancinin yaptığı müdahale ortasahayı geri almak doğru müdahaleydi.suçu asla hajrovic'te aramamak lazım, eboue'den gerekli desteği alamadı.ikinci yarıda ise hepimizin istediği bir başlangıç ve 65. dk'da gelen gol ve oyun tarzımız bizi londra için umutlandırdı. 18 mart 2014'de londra'da turu geçen taraf biz olacağız inşallah.
  • 324
    robbie savage maçla alakalı güzel analizlerde bulunmuş.

    http://www.bbc.com/sport/0/football/26358771

    öncelikle maçı yekta öncesi ve sonrası diye ayırmış.

    31. dakikaya kadar topla oynama yüzdemiz 57,9 ile, 90 dakika itibariyle 58,3 olmuş. 31. dakikaya kadar olan topla oynama yüzdemizi 90 dakikaya yazmış ve hatta yükseltmişiz. bu maçın hakiminin biz olduğunu gösterir.

    çok eleştirdiğimiz eboue'nin hücumda nasıl efektif rol aldığını da görebiliyoruz.

    ayrıca 31. dakikaya kadar olan sneijder'in performansıyla yekta girdikten sonra ki performansı arasında dağlar kadar fark var. yalnız çok sol tarafa gömülmüş, maç içerisinde de bunu net bir şekilde gördük. mancini'ni özel isteği mi bilmiyorum ama pek doğru bir hamle değil. forvet arkası oynaması daha yararlı olur.
App Store'dan indirin Google Play'den alın