165
devrenin son maçını kazanınca bu takım şampiyon olacak demiştim. ne de olsa puan farkı 8'di ve devre arasında hem takviyeler yapılacak hem de mancini sistemini takıma adapte edecekti. hiç bu kadar iyimser görmemiştim kendimi, galatasaray saolsun.
klasik galatasaray maçı, takım durgun, oyuncular sanki birbirine küs, çoğunun afedersin .ikinde bile değil maç, tempo yok, pozisyon yok, heyecan yok, ne var diye sorabilirsiniz, kanser riski var.
meloyla başlayalım, kalede muslera kalan 10 kişi melo olsa bu takım hiç maç kaybetmez. adam galatasarayda canını dişine takarak oynayan, formasının hakkını veren, takıma birşeyler katan tek kişi. mahallenin delisi benmiyim lan deyip küsse bu takım avrupaya gidemez, o kadar da iddialıyım.
muslera, ne diyebilirimki sana helal olsundan başka.
eboue, seni bir daha bu formayı giyerken görmemek en büyük dileğim. bu kadar karaktersiz ve ruhsuz olabilirmi birisi ya.
semih, top keserken iyi ama topu oyuna sokarken attığı bütün dikine paslar rakibe.
balta, maç içinde yaptığı tek olumlu hareket çok kritik bir top kesmeydi, onun dışında bildiğimiz balta. bize uzak allah'a yakın olsun.
sabri, adama da bir şey diyemiyorum ki. olmayan sol ayağıyla sol bekte ne yapsın. sağ bekte bile yetersiz sol bekte görünmez adam.
selçuk, semih topu oyunu kursun diye selçuğa veriyor selçuk da daha önüne bakmadan geri semihe veriyor. canımız ciğerimizsin ama böyle oynayacaksan seni tribünde aramızda görmek isterim. adı selçuk değil de yeni transfer umut olsaydı şu maçtan sonra, kim aldı lan bu herifi derdik. adı selçuk olunca tolere ediyoruz, ama şampiyonluk gitti be koçum.
emre, kendisinin bu takımda hiç işi olmadığını düşünürüm ama takımın kalanı o kadar kötüydü ki kendisi iyi oynadı bile sayılır.
sneijder, bu ne öfke bu ne sinir. al topunu işini yap be sneijder. vur kaleye gitsin, bu maçta da şut çekmeyeceksen ne zaman çekeceksin.
umut, yetersiz vasat. oynamayınca umut oynasın diyoruz, oynayınca da bir kişi bile memnun olmuyor.
drogba, kupa maçında bilerek oynamamışmış, zeki adammışmış. yaptığı tek olumlu hareket yok, pres yok, maç umrunda değil. ama adı drogba. sene sonu kesin gönderilmesi lazım, yeter yahu. yemin ediyorum hakan şükür iki ay idman yapsın en az drogba kadar oynar. herşeyin başı ciddiyet.
amrabat, ceyhun, salih. üçü de bu takımın topçusu değil. ne yazık ki.
bu takımın en büyük sorunu "takım" olgusunu kaybetmeleri. maç kaybedilir kazanılır. kimse buna bakmıyor. ama maçı sallamazsan, formayı umursamazsan, koşup basmazsan, eee başlarım böyle aşkın ızdırabına. iki üç topçu zaten sallamıyor, iki üç topçu zaten yetersiz, iki üç topçu zaten formsuz, kalanlarıyla da bu kadar oluyor işte.
drogba ve sneijder aynı anda bu takımda olmaz. drogba bu kafayla ve formuyla oynamamalı. ilerde tek forvet burak, arkasında sneijder, arkasında melo-selçuk.
muslera
sabri-semih-gökhan-telles
melo-selçuk
hajrovic-sneijder-emre (iyileşince bruma)
burak
mancini için bu maç son şansıydı. şampiyonluğu kaçırdı sayılır artık. en azından yapması gereken önümüzdeki senenin takımını ve sistemini şimdiden kurması ve ona göre takımı oynatması. ama en önce yapması gereken şey, bu takımı ruhsuzlardan kurtarması. takımda ne harmoni ne uyum ne de birlik kaldı. kangren vücuda yayılmadan kes at, biz de sana helal olsun hocam diyelim. gerisi laf.
yönetime de buradan tebriklerimizi sunalım. iki tane adamı gönderemedi. sayelerinde iki tane ilk 11'de oynaması gereken adama daha lisans bile çıkmadı.
ulan şu şikecileri şampiyon yapacaksınız ya daha ne diyeyim ben size.