26 kasım 2000 galatasaray fenerbahçe maçı

• 26

  http://youtu.be/DBXdmiRPHng
  
  http://pic.twitter.com/qJLUfiaBwW
• 27

  buyuk hoca lucescu'nun serkan aykut'u neden oyuna almadigini bir turlu anlamadigim bir maçti. 3 oyuncu degisiklik hakkini kullanmamisti luce. fener'in o boktan ofsayt taktigine karsi serkan cok etkili olabilirdi kanimca. 75 gibi koy onu jardel'in yanina, kesin alirdik. buydu mactan sonraki hislerim. sonra buyuduk, serkan girseydi de cok bir sey olmayacagini ogrendik, o ayri. ama hala icimde bir uktedir bu mac.
• 28

  kazansaydık şampiyon olabilirdik. söylenecek en acı laf budur. jardel her ne kadar favori oyuncum olsada kardeşim at bir tane allah rızası için. hele topukla atmaya çalışıp kaçırdığı golden sonra koltukları dövmüştüm. maçın oyuncusu jardel seçilmişti. babam bu kadar gol kaçırdıktan sonra fenerliler mesaj atmıştır demişti.
• 29

  fenerbahçe'yi ezdiğimiz bir maçtı. üzerinden tam 13 yıl geçmiş. bu arada o meşale şovunun oyunu soğutmasının fenerbahçe'ye yaradığı söylenmişti o vakitler medyada. ben pek katılmamıştım ama ilginç bir tezdi, o ayrı.
• 30

  https://gss.gs/5ZW.jpg
  
  fotoğraf: alpaslan dikmen
• 31

  https://www.facebook.com/.../?type=2&theater
  
  karşılaşmanın ilk 20 dakikası.
• 32

  2000'lerde meşale şovundan dolayı birçok postere konu olan maç.
  
  (bkz: tarihte bugün)
• 33

  bir ölçek fenerbahçe balı, bir ölçek ofsayt taktiği, bir ölçek de kerem inan faktörünün mikserde karıştırılmasıyla ortaya çıkan unutulmaz maç. beşiktaş maçında nouma ile havada çarpışıp sakatlanan taffarel'in yokluğunda kalede kerem ile oynamanın tedirginliği ile "dürülülü mustafa"nın ofsayt taktiği birleşince keçiboynuzu ayarında bir futbol oynanmıştı. buna ofsayt taktiğinin çalışmadığı pozisyonlarda devreye giren fenerbahçe balı devreye girip ülkenin gördüğü en manyak bitiricilerde mario jardel her topu rüştü'ye nişanlayınca doğal olarak gol sesi çıkmamıştı.
  
  bonus track:
  (bkz: pendik faciasının 1. yıldönümünde fenerbahçe'yi rahmetle anıyoruz)
• 34

  ışıkları kapattıktan sonra kulaklıklarımı takıp yağmur sesi dinleyerek boş boş uzanmak gibi bir keyfim var. uzun zamandır yaparım bunu, büyük rehabilitasyon benim için. dün akşam da aklımda binbir çeşit şey dolanırken nedense bu maçı hatırladım, bir kez daha. hani bazı atmosferleri, müsabakaları asla unutamaz insan, yer edinmiştir benliğinde, benim için bu maç o maçlardan. bu mecradaki her galatasaraylı kullanıcı gibi ben de birçok karşılaşma izledim, çoğu da aklımda belli detaylarıyla; ancak bu mücadele benim için bir futbol maçından fazlası(ydı).
  
  teleon'dan yayınlanmıştı, zamanında böyle bi' kanal vardı, ömrü kısa süreli olmuştu. teleon'la aynı kaderi paylaşan bir kanal 1 de vardı mesela, 2006 dünya kupası'nın yayıncısıydı ama bu kısım entry'nin konusu değil, neyse. alt komşumuz emekli astsubay sadık amcanın (kendisi de eşi remziye teyze de hayatta ve hala annemle babamın alt komşuları) damadı, kayınpederine doğum günü hediyesi olarak sezonluk teleon bağlatmıştı. biz de bu nimetten faydalanma şerefine nail olmuştuk, damat sağ olsun. :( bu akşamla alakalı her detay aklımda kaldı, kalmış niyeyse ama her şey yani; o dönem soba yakan remziye teyzeyle sadık amcanın soba üstünde pişirdiği kestaneler, yine sobanın bir kenarında demlenen taptaze çay, evdeki hanımların yan odada şal örerken aralarında çevirdikleri sohbetin konuları (baca temizliği, kabak tatlısı, örgü işleme örnekleri...) falan filan, bir kez daha alayını yaşıyorum bu entry'i klavyeye alırken.
  
  insan çok huzurlu hissettiği, çok mutlu olduğu anları unutmaz. bunun bilimsel açıklaması da çok mutlu olunan anlarda dopamin - oksitosin - serotonin üçlüsünün bedende yüksek oranda salınımıyla ve bu salınımın kişinin benliğinde fanus, kafes vazifesi görmesiyle direkt ilgili. dos üçlüsü anıları beyne kazıyor kısacası. artık bu mücadelenin olduğu akşam ortam beni nasıl mutlu ettiyse, kazınmış beynime.
  
  karşılaşmayla alakalı bir nüansla bitireyim entry'i; kimse beni bu maçta 24000 taraftar olduğuna inandıramaz. iddia ediyorum en az 34000 insan vardı ali sami yen'de, öyle bir atmosferdi.
  
  https://youtu.be/DBXdmiRPHng
  
  tribün varmış eskiden...
• 35

  meşalelerden kopan parçalardan dolayı kafamın bazı yerlerinde yanıklar olmasına sebep olmuş maçtır.
• 36

  maçın başlamasıyla birlikte oluşan meşale yağmuru futbol hatıralarıma dair ilk anılardan olmuştur. uefa kupası üzerine de süper kupayı kazanmış galatasaray futbo takımının rakipleri ile makası gerçek anlamda açtığı senelerdi.
  
  galatsaray yönetimlerinin yaptığı en büyük hata ise bunu sürdürelibilir bir başarıya çevirememeleri.
• 37

  yakın zamanında uefa kupası ve süper kupa zaferleri yaşayan takımımızın fenerbahçe'yi küçümsemesi nedeniyle kötü geçirdiği 90 dakika.
  
  fenerbahçe'yi yenemediğimiz her maçta moralim bozulur ama şu maçta galip gelemeyişimiz aklıma geldikçe sinirlerim zıplıyor. birinci nedeni: o sezon kaybedilen üst üste 5. şampiyonluğun gizli müsebbibi olması. ikincisi ise; en iyi olduğumuz dönemde, yüksek form durumumuzla beraber arkamıza aldığımız rüzgara rağmen tarihi bir farkın kaçması. bu maçın bir benzeri çok daha eski yıllarda fener'e 3-0'dan kaybettiğimiz maçtı.
  
  bizimkilerdeki bazı fenerbahçe maçları öncesi gereksiz ve yanlış havaya girme olayı genetik midir nedir hep fırsatları kaçırıyoruz. en formda, en iyi olduğun zamanında yakalamışsın işte ne güzel. yok fener'in kaleye basket potası koysunlar yok bilmem ne.. havalara bak!!
  
  edit: anlatım bozukluğu ve imla.
• 38

  yaklaşık 15 dakikalık geniş özeti;https://www.youtube.com/watch?v=OidYbjIeqVo
  
  yarın buna benzer bir maç önü diliyorum.