genel olarak baktığımda çok ciddi avantajlara sahip bir fikstür çekimi oldu takımımız için.
erzurum, sivas deplasmanlarına ekim ayında gidiyor olmamız avantaj
alanya deplasmanına nisan-mayıs dönemi gitmiyor olmamız avantaj
antalya (25 nisan) ve hatay (4 nisan) deplasmanlarına nisan ayında gidiyor olmamız dezavantaj
beşiktaş iç saha maçını ligin bitimine çok yakın oynuyor olmamız avantaj
trabzon'un 2. yarı bize geliyor olması avantaj
sezonu iç sahada gaziantep maçıyla açıyor olmamız avantaj
sezonu iç sahada malatya maçıyla bitiriyor olmamız avantaj
ek olarak fikstüre baktığımızda;
4 ekim'de kasımpaşa ile istanbul'da oynuyoruz (deplasman) sonrasında milli takım arasına girip milli takım dönüşü kendi evimizde (alanya) oynuyor olmamız avantaj
8 kasım'da sivas deplamanından dönüşte milli takım arasına girip milli takım dönüşü kendi evimizde (kayseri) oynuyor olmamız avantaj
bana göre milli maç dönüşlerinin iç sahada olması önemli (aksini düşünen varsa da saygı duyarım)
ancak bence en kritik nokta, 13 eylül'den itibaren 4 ekim'e kadar eğer avrupa liginde gruplara kalıyorsak 3'er günde bir maç yapıyor olmamız. bunların içinde başakşehir deplasmanı ve fenerbahçe maçı da var. sonrasında milli araya gireceğiz. bu süreç çok kritik olacak. takım bu kadar yorulmuşken gelecek milli ara can suyu gibi olacaktır.
bu arada ek not ligde 13 eylül'den 18 ekim'e kadar olan 35 günlük uzun bir dönemde istanbul'da olacağız ki üst paragraftaki sıkışık takvime ek deplasman seyahatlerinin olmaması adına çok ciddi bir avantaj. hele bir de avrupa ligi ön eleme ve play-off maçlarını iç sahada oynarsak efsane olacaktır.
12. hafta bay geçmemiz ise bu kadar yoğun ve sıkışık takvim sonrası hafta içi lig maçları başlamasından hemen önce tam anlamıyla allahın bir lütfu diyebilirim.
peşinen not: kişisel görüşlerimdir
* yorumlara açığım.