• 101
    galatasaray – rizespor 2-0 hücum, şimdi onlar düşünsün

    stoperlerin ve burak yılmaz’ın yokluğunda oynadığımız kupa maçında hem skor hem de oyun olarak hüsrana uğrayınca lig için uyarı oldu demiştik. görüldü ki hamza hoca dersini almış. gerçi koray günter’in iyileşip dönmesi de hocanın işini kolaylaştırdı.

    sneijder, bruma, umut, emre çolak kadrosuyla maça çıkılınca takım savunmasında zayıf kalınacağı belliydi. galatasaray takımı savunmadan önce hücumu düşünür. biz böyle gördük, böyle oynayan galatasaray’ı sevdik hep.

    nitekim ilk yarıda zaman zaman rakip ataklarla karşılaşsak da genelde rakip ceza sahası önünde oynadık.
    takım hücum oynayınca sneijder, bruma gibi oyuncuların coşkusu artıyor, oyundan zevk alıyorlar çünkü. bu akşam selçuk da hücuma çok fazla çıktı. ilk golde en uçtaki oyuncu selçuk inan’dı, asisti de yaptı. başka gol pozisyonları da buldu. galatasaray’a geldiğinden beri belki en çok ceza sahasına girdiği maç olabilir.
    ekleme yapayım, ilk golde selçuk’a pası atanı hakan balta olarak gördüm, muhteşem bir pastı.

    ikinci yarı takım sanki skorun üstüne yatmak ister gibiydi en azından başlarda. kalemizde pozisyonlar gördük. olacağı budur, bu kadro yapısı rakibi kendi sahasında beklerse başı çok belaya girer. yemişim sizin galibiyet psikolojinizi. hep söylüyorum, topçu milletine coach lazım.

    burak yılmaz’ın oyuna girmesi çok saçmaydı. bunu rahatlıkla söyleyebiliriz, hakaret olmaz çünkü hamza hoca da özür diledi, saçmalığı teyit etti. elbette hocanın bunu kabul etmesi ve benim için de tecrübe oldu demesi yine ders çıkardığını gösteriyor.

    topçu milleti oynamak ister. içi kıpır kıpır olur oynamak için. kendimi iyi hissediyorum, gireyim hoca. ah benim amatör ruhlu topçularım. topçu milleti kendini korumayı bilmiyor çünkü onlara kimse öğretmiyor. oynayacak durumda olmayıp “görevden kaçıyor” dedikleri için onlarca topçu feda etti bu ülke. en önlerinde de rıdvan dilmen geliyor. adam neredeyse topal kalıyordu, yüksek topuklu ayakkabıyla yürüyordu adam sahtekar oynamıyor diye bağırıyorlardı. demem o ki, oynasan bir türlü oynamasan bir türlü.

    akıllı topçu kendini düşünecek, hazır olmadan oynamayacak. ama işte burası “herkes kendinin doktorudur, eczacısıdır, mühendisidir, şoförüdür, teknik direktörüdür” diyenlerin ülkesi.
    umarım burak yılmaz’ın sakatlığı çok ciddi değildir. sakatlanıp kendini yere bıraktığında kaptanı, arkadaşı, çok eski dostu selçuk inan’dan şahane fırça yedi. öpüşür barışırlar, sorun olmaz.

    son söz: galatasaray hücum oynar kardeşim. durmaz. atabildiği kadar atar. attıkça coşar. kadroda buna uygun çok oyuncu var. takımın savunma zaafı olabilir, olsun bir şey olmaz. sen öyle bir hücum edersin ki, rakip seni durdurmaya çalışmaktan atak yapmayı unutur.
    hani deriz ya hep: şimdi onlar düşünsün.

    *
  • 105
    galatasaray olmasi gerektigi gibi basladi. umut'un arkasinda. sino melo selcuk bruma ve emre ile ideal ortasaha ve hucum hatti sahadaydi. kafalardaki soru isareti hakan koray sabri uyumuydu. bu satirlarin yazarini bilenler sabri ve burak hakkinda ne dusunuyor onu da bilirler o yuzden girmiyorum tekrara.

    galatasaray yuksek tempo ve yuksek pres gucuyle basladi. oyle anlar oldu ki rakip takim kalecisinin topa oylesine vurmak disinda hicbir secenegi kalmiyordu. umut ve sneijder hakan arif presinden secmeler sunuyorlardi bizlere. onlara ayak uyduran emre melo selcuk hatta bruma okan emre ergun suat presini animsatiyorlardi.

    tribunler mest olmustu derken gol geldi. girilen pozisyonlarin haddi hesabi yoktu.

    iste 4-5-1 bu yuzden onemli. bunu anlatamadik bir turlu. ne kadar cok ortasaha oyuncun varsa o kadar cok kaliteli pas yapabiliyorsun. yapilan kaliteli paslar ve araya kosular artiyor. umut top oynayabilen bir forvet. ancak bitiriciligi korkunc. bereket sneijder var. dun bu takimda jardel olsa tarihi fark olurdu. eger burak top yapabilse biraz daha hizli dusunebilse ve yalan degil harbi pres yapsa 442 oynanabilir ancak o zaman da gobekte selcuk mu sneijder mi olacak sorunu yasaniyor. bunu hoca da goruyor ve dun en rahat maclarindan birini cikardi hamza.

    hamza ortasahada hic varyasyona gitmedi. bruma sino emre nerde basladiysa orada bitirdi.

    simdi gelelim darkside'a

    oncelikle umut'un kacirdiklari hamza'yi kizdirdi. ibret icin umut'u cikardi burak'i aldi. halbuki burak saglam bile olsa mac 2-0 ve kenarda sinan gumus var. al cocugu 5 dk fazla oynasin nedir? oyuncu degisikligini gec kullanmasi bence olumluydu cunku insiyatif bizdeydi oyuncu degistirerek sogutmak istemedi ta ki umut yuzde yuzu kacirana kadar.

    taraftarla ilgili bir iki noktaya deginicem. sahada ne burak var ne de hamit. ama sag kanatta altintopla ileride burak yilmazla diye tezahurat yapiliyor. oyundan umut cikiyor. ua umut bulut diye tezahurat yaparken tezahurati yanlis anlayanlar burak yilmaz diye bagiriyor. kuzum bir sakin olun ya. su maci rahat izlemenizde burak'in mi daha cok katlisi var umut'un mu? bereket tribunler uzun uzun alkisladi umut'u cikarken. bir diger tahammulsuzluk de emre'ye. emre'nin tek sansizligi sneijder. sneijder oylesine manyak deli sapik ruh hastasi tek toplar tabanca gibi paslar atiyor ki emre'nin en ufak topu itelemesi infiale sebep oluyor. halbuki hem selcuk'tan hem de melo'dan daha hizli oynuyor. bir pozisyonda ofsaytta sandigi sneijder'e oynayamayip topu saklamaya calisip kaybettiginde tepki gordu. tepki hakliydi olabilir. ama her pozisyonda topu saklamaya yonelik her hareketinde homurdanmak neyin nesidir birisi anlatsin. emre olmasaydi bu sene coktan havlu atmistik.

    bir vaka gozlemledim: bazen rakip presi gectiginde tribun toplu isliga basliyor. normal gayet. isligi duyan bizim takim oylesine yaslaniyor ki ve atagi ciddiye aliyor ki pozisyon durup dururken sikinti yaratiyor. yani 11 tane adam 11'i de cezasahasinin onu ile yari sahanin ortasinda 5 metreye sikismis hareketsiz duruyorlar. kesinlikle topa hamle yapayim diye bisey yok. ya calim yersem korkusu var. bu korkuyu yaratan da rakip atagi cok ciddiye alan islik oluyor. bunun onune nasil gecilir hicbir fikrim yok.

    burak sakatlanmis. umut formsuz. sinan gumus icin artik tarihi firsat. umarim basarili olur.

    koray mukemmel oynadi.

    sabri ve hakan o ayhan akman'in 3 mac guzel oynadigi donemdeler. asla 5 mac guvenmem.

    telles yuzumuzu kara cikarmadi. kuvvetlenmis.

    bruma golune kavustu. iste bunlar hep 451. yine de calimlarini rakipler analiz etmis. yenilik yapmasi lazim.

    sino melo bildiginiz gibi. selcuk da iyiydi.

    rakip heralde samiyene gelmis en kotu rakipti. neyse bu aksam besiktas kaybetsin de biraz aglama izleyelim.
  • 106
    prandelli hep ne derdi hatırlayalım;
    "türkiye'de bekler sürekli hücuma çıkıyor böyle bir alışkanlıkları var bunu düzeltmemiz lazım."
    bekleri dizginlemeyip arkalarını sağlama alıp onları daha da cesaretlendirdiğin zaman nasıl da katkı verdiklerini gördüğümüz maç oldu.
    işte bu son derece bariz bir şekilde teknik direktörlerin futbola bakış açısının takıma yansıması.
    prandelli gibi hocalar hala 90'ların başındaki futbolda kalmış olacak ki bekleri dizginlemekten bahsediyor oysa vatandaşı ancelotti'nin oynattığı takımlara bakıyorsun bekler neredeyse forvet gibi.
    artık futbolda eskisi gibi bek idare eder olayı yok, bekler hatta stoperler bile en az oyun kurucular, forvetler kadar hücum yapabilmek zorunda. yoksa artık zayıf takımlar puan almak istediklerinde alan savunmasını günlerce çalıştıkları için önlem alabildikleri her noktayı kitleyebiliyorlar, o yüzden geriden ekstra katkı alman gerekiyor, eğer bu ekstra katkıyı alırsan, maç kazanmak için, sneijder'in ayagına, bruma'nın ayagına bakmazsın sadece.
  • 109
    hayırlıysa 3 puanı aldığımız ve şikecileri takibimize devam etmemizi sağlayan maç. maçı kazanıcağımızı biliyordum ama çok önemli isimler kazandığımızı düşünüyorum. bence hakan balta ve koray'ın şu performansını gören hamza hocam serdar aziz kazmasını almaktan vazgeçer, boşuna para harcamayalım. ama aynı şekilde umut'u gördükten sonra da bence aslan takımımın bir forvete ihtiyacı var yoksa sneijder seneyi 3 leşle falan bitiricek*

    maçı izlerken aklıma geçen seneki rize maçı geldi. onda da dünya kadar gol kaçırıp 1-1 e razı olmuştuk, bruma'nın gol kaçırma rekoru kırdığı maç olmuştu. stadta çevremdekilere bunu söylediğimde okkalı bir küfür yedim, şom ağzını açma dediler*

    neyse wesley reise ayrı bir parantez de açmak lazım. mükemmel oynadı, sola hapsetmeyince nasıl bir adam olduğunu bize bir kez daha gösterdi tabii bu performansın altında transfer dedikodularının bitmesini de gösterebiliriz. hep böyle devam wesley. seneye umarım senin forvet arkası oynamanı sağlayacak dizilişe ve oyuncu grubuna geçebiliriz.

    burak ve selçuk haftaya bursa maçında yok ve bu çok ciddi bir sorun. hamza hocam burak'ı alcağına keşke bu riskin farkında olarak selçuk'u çıkarsaydı ama canı sağolsun yapılcak birşey yok. burak'ta sağlıklı dönsün hamza hocam, ne kadar sevsek te duygusal olma lütfen çünkü sende biliyosun ki burak'a çok ama çok ihtiyacımız var.
  • 112
    maçın sonlarında tehlikeli pozisyonlar vermemizin sebebi kesinlikle takım savunmamızın oturmamış olmasındandır. mancini'nin en büyük artısı bu olmuştu takıma, gol yemiyorduk kolay kolay. hamza hoca bunu oturtursa işte o zaman avrupa maçlarından korkmamaya başlarız, çünkü öyle çok kalitesiz oyuncumuz yok. mancini varken kalemizi nasıl pozisyonlara kapadıysa bu kadro gene kapayabilir.
App Store'dan indirin Google Play'den alın