bu sezon şampiyonlar liginde attığımız 8 golün 6'sını kaydeden, 1'inde de yunus'a asist yapacakken yunus'un tekte atamamasından dolayı asist yazılmayan azmanımızdan mahrum çıkacağımız maç. zaten payı olmayan tek golde de sahada yoktu bu azman.
onun için bu maçı es mi geçmeliyiz yoksa? tam aksine yine bir meydan okumanın tam ortasındayız. turnuvaya önceki senelerden kalma slavia prag - az alkmaar travmasıyla başlasak da her maç bir travmayı eleyerek devam ettik.
2.hafta liverpool maçında 2 sene önceki bayern maçlarının travmalarını atlattık, bu sefer büyük balığı elimizden kaçırmadık. bununla da kalmadık 1-0'ı 90 dakika boyunca kusursuz oynayıp 60'dan sonra oyundan düşüyoruz travmasını da geldiği yere gönderdik.
3.hafta iç sahada da olsa geçen senenin de avrupa ligi yarı finalisti, bu seneye de hiç fena başlamamış
* bodo'yu maça en ufak bir an bile ortak etmeyip eze eze yendik ve düşük bütçeli, fizikli, atletik takım travmasının da hakkından geldik.
4.hafta sezona çok formsuz da başlasa en son ne zaman kazandığımızı bilmediğim hollanda - belçika takımlarından en köklüsünün deplasmanından yine rakibe hiç şans vermeden 3-0'lık hayvani skorla çıkarak hem avrupa deplasmanı fobisini yendik hem de 3 maç üst üste şampiyonlar ligi galibiyetiyle yerimizi iyice benimsedik.
*geldi çattı 5.hafta da nevi şahsına münhasır meydan okumalarıyla. seri galibiyetlerle geldiğimiz bu hafta takımın tüm gol yükünü çeken azmanımızın yanı sıra bir çok eksikle türk takımlarının en çok galibiyet serisi rekorunu kırmak için sahaya çıkacağız. hem de muhtemelen yıllarca tekrarlanması zor şekilde 5.haftayı ilk 8'de kapatmayı hedefliyor olacağız. ayrıca yarın sahaya çıkacak futbolcularımız arasında bu sezon attığımız 8 gole doğrudan katkı sağlayan tek isim sane olacak. gollerimizde skor katkısı sağlayan yunus, osimhen ve lemina maalesef yok.
bu şartlarda bu seneki mottomuz olan "travma tamiri"ni yine hakkıyla yapacağımızdan hiç süphem yok. travma demişken, "iç sahada şampiyonlar ligi maçı alan icardi" karakteriyle henüz tanışamamış olmamız en doğru anı bekleyen kaderin bir cilvesiydi belki de.
*