25 kasım 2011 galatasaray sözlük halı saha maçı

• 1

  aslında yazmayacaktım, başlık açması zor geldi. ama bir de baktım ankaralı arkadaşlar asist yapmış, gole çevirmesem olmazdı. kopyala-yapıştır-ankarayı sil, bitti.
  
  epeydir sözlük maçlarından bu kadar zevk almıyordum ki gündüz hiç top oynayasım yoktu.
  
  kazanan takım - yelekli takım
  
  kekeme spiker
  feanor
  kalifiye jurnal
  captano
  barfly
  cidarre 1905
  javed
  
  kaybeden takım* - yeleksiz takım
  
  peja
  cracks
  beyinbedava
  vay acondios
  afffection
  allejan
  toka
  
  özet : toka'nın takımı kaybeder, bu ! takımda vay acondios ve afffection gibi sözlüğün* en iyi iki forveti olsa bile, cracks gibi sözlüğün* en iyi defans adamı olsa bile.
  yelekli takımda yaşlı ve göbekli tipler vardı. ama işi bildiklerin pas geçmeyelim.
  kendi açımdan maçın enteresan olayları; uzun süre ama baya uzun süre sonra kendi kaleme gol atmam(son hatırladığım 6 yaşındaydım bu da 38-39 sene eder) ve uzun süre sonra(2 sene falan, o kadar çok değil) savunmada oynamamdı.
  
  son olarak, oynayan herkese teşekkürler. ama özle teşekkür edilmesi gerekenler var; bu soğukta hiç içeri girmeden tribünde bütün maçı izleyen sisli meydanlarinda dolasan ve bsktpc. sağolun, varolun.
• 2

  şu maçları maç başlamadan haber etsenizde gelip bizde izlesek dediğim halı saha maçı..
  
  birde gözümle görmeden vay acondios'un yenildiğine inanmam. en son gördüğümde adam roberto carlos gibi çakıyodu yemin ediyorum...
• 3

  iyi oynanır kötü oynanır o önemli degil,ama top oynamaya geldigimiz kadar kazanmaya da geliyoruz. karsı takımda 7 tane elinden geleni yapan adam varken diger takımda da 7 tane elinden geleni yapan adam olmazsa o takımda degil vay acondios,hagi olsa macı alamazsınız. her seyi gectim sahada kendini yırtan arkadaslara ve abilere ayıp oluyor aksi hali. ben vay acondios,allejan ve cracks ten kendi adıma özür diliyorum.
• 4

  öncelikle çok güzel maçtı. rakibi, kendileri iyi oynadığı kadar bizi de bir ara hiç oynatmadıkları için tebrik ederim. işte o ara, topu kendi kalemden oyun kurmak için aldığımda, kafamı kaldırıp sahaya dizilişlerini görünce geri kalan zamanda maçın çok ama çok zor olacağını tahmin etmekte zorlanmadım. zor da oldu zaten. ama bir ara bu disiplinden kopmalarıyla 3 * gol art arda attık. ondan sonra tekrar toparlandılar, biz gol bulmakta zorlandık, tabi onlar da. maçın özeti şudur; 45 dakika çok iyi organize oldular, biz 15 dakika oynayarak maçı çevirmeye yaklaştık, ama olmadı. iyi bir takımdık ama iyi organize olamadık. rakip galibiyeti hak etti.
  
  6 (altı) tane topumun direkten dönmesi de enteresan bir durum. biraz şansızlık olsa da, ''5 cm içeri vursaydın'' derler adama. bir de şu var, ben hayatımda topa bu kadar kötü vurduğum başka bir maç daha hatırlamıyorum. sebebi ne mi? kuvvetsizlik. ama, vuramadığımı fark ettiğim andan itibaren buna son verip, ayağa oynamalıydım. galibiyet hırsına yenik düşüp yapmadım. takım arkadaşlarımdan bu sebeple özür diliyorum.
  
  herkesin ayağına sağlık.