1
dünya(ingiliz?) spor kamuoyunun o dönemki tanımlamasıyla: asrın maçı.
o dönem dünya'nın tartışmasız bir numarası olan macaristan milli futbol takımı ile futbolun ''mucidi'' ingiltere milli futbol takımı'nı karşı karşıya getirmiş bu maç, futbol tarihinin öncesinde en çok konuşulmuş ve en çok etki bırakmış maçlarından birisidir(şamatacı ve her şeyi abartan ingiliz basınının payı bunda çok büyüktür).
bir tarafta en son 1950'den beri maç kaybetmemiş, 1952 yaz olimpiyatları'nda altın madalya kazanmış ve tüm rakiplerini silindir gibi ezen macaristan; diğer tarafta ise futbolun mucidi ve evinde o tarihe kadar sadece 1 kez mağlup olmuş ingiltere. aslına bakılırsa iki takım arasındaki taktik, kadro kalitesi, takım oyunu gibi tüm alanlarda macaristan bariz üstün olması ve olası bir macar galibiyeti hiç de sürpriz olmamasına rağmen, ingiliz basını ısrarlı şekilde bu maçın üzerine konuşmuş ve parlatıp büyütmüştür; ''asrın maçı'' hiç de geçerli bir tanımlama değildir aslında. zira bu maç ne bir final, ne de bir eleme maçıdır; sadece bir özel maçtır, ingiltere pek de parlak bir takım hüviyetinde de değildir, 1950 fifa dünya kupası'nda henüz gruplarda abd'ye 1-0 yenilerek turnuvaya veda etmişlerdir. ancak oluşturulan kamuoyu ve futbolun bizatihi anglosakson bir oyun olmasından mütevellit, bu maça beklenen ilgi dünya spor kamuoyunca gereğinden fazlaca verilmiştir ve bu maç öyle ya da böyle dimağlarda yer etmiştir.
maç wembley stadyumu'nda, 105,000 biletli taraftarın önünde oynanmış; ingiltere 3-6'lık skorla tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden birisini almıştır. macaristan, henüz 45. saniyede nándor hidegkuti'nin ayağından gelen golle 1-0 öne geçmiş ve maç boyu hem oyun, hem de skor olarak ingiltere'yi mabetlerinde ezmesini bilmiştir.
maç özeti: https://www.youtube.com/watch?v=JS_-7AfUdcA
futbolun mucidi ve o zamana kadar özellikle kıta avrupası'ndaki futbol girişimlerine küçümser tonda bakmış ingiltere, bu maçla birlikte özeleştiri yapılması gerektiğinin farkına varmıştır; zira futbol gelişip değişmektedir, ve başka coğrafyalardaki ekoller de meyvelerini vermeye başlamıştır. total futbolun ilk örneklerini sergileyen, gerçek anlamda toplu hücum edip toplu savunma yapan macaristan; hâlâ 20 yıllık klasik taktiklerle ve eski düzen antreman sistemleriyle çalışan ingiltere'ye her anlamda ders vermiştir. (bunda ingiliz federasyonu'nun 1950'ye kadar uluslararası turnuvalara katılmamış ve doğal olarak kendisini modern ve dişli rakiplerle test etmeyip içe kapanmış olmasının da rolü hiç kuşkusuz ki vardır, zira maç öncesi ingiliz kamuoyu ve futbolcular ciddî şekilde macaristan'ı yenebileceklerini düşünmektedirler.) maçın ardından ingiltere ciddî anlamda, hem kulüpler bazında, hem de milli takım bazında, bir revizyona gitmiştir.
mevcut görüşler, 1966'daki dünya kupasına giden başarının temellerini de bu mağlubiyetin sonunda gelen revizyonların neticesinde geldiği üzerinde birleşiyor.
bu arada maçın bir de rövanşı olmuştur ki ingiltere adına evlere şenliktir: 23 mayıs 1954 macaristan ingiltere maçı.
o dönem dünya'nın tartışmasız bir numarası olan macaristan milli futbol takımı ile futbolun ''mucidi'' ingiltere milli futbol takımı'nı karşı karşıya getirmiş bu maç, futbol tarihinin öncesinde en çok konuşulmuş ve en çok etki bırakmış maçlarından birisidir(şamatacı ve her şeyi abartan ingiliz basınının payı bunda çok büyüktür).
bir tarafta en son 1950'den beri maç kaybetmemiş, 1952 yaz olimpiyatları'nda altın madalya kazanmış ve tüm rakiplerini silindir gibi ezen macaristan; diğer tarafta ise futbolun mucidi ve evinde o tarihe kadar sadece 1 kez mağlup olmuş ingiltere. aslına bakılırsa iki takım arasındaki taktik, kadro kalitesi, takım oyunu gibi tüm alanlarda macaristan bariz üstün olması ve olası bir macar galibiyeti hiç de sürpriz olmamasına rağmen, ingiliz basını ısrarlı şekilde bu maçın üzerine konuşmuş ve parlatıp büyütmüştür; ''asrın maçı'' hiç de geçerli bir tanımlama değildir aslında. zira bu maç ne bir final, ne de bir eleme maçıdır; sadece bir özel maçtır, ingiltere pek de parlak bir takım hüviyetinde de değildir, 1950 fifa dünya kupası'nda henüz gruplarda abd'ye 1-0 yenilerek turnuvaya veda etmişlerdir. ancak oluşturulan kamuoyu ve futbolun bizatihi anglosakson bir oyun olmasından mütevellit, bu maça beklenen ilgi dünya spor kamuoyunca gereğinden fazlaca verilmiştir ve bu maç öyle ya da böyle dimağlarda yer etmiştir.
maç wembley stadyumu'nda, 105,000 biletli taraftarın önünde oynanmış; ingiltere 3-6'lık skorla tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden birisini almıştır. macaristan, henüz 45. saniyede nándor hidegkuti'nin ayağından gelen golle 1-0 öne geçmiş ve maç boyu hem oyun, hem de skor olarak ingiltere'yi mabetlerinde ezmesini bilmiştir.
maç özeti: https://www.youtube.com/watch?v=JS_-7AfUdcA
futbolun mucidi ve o zamana kadar özellikle kıta avrupası'ndaki futbol girişimlerine küçümser tonda bakmış ingiltere, bu maçla birlikte özeleştiri yapılması gerektiğinin farkına varmıştır; zira futbol gelişip değişmektedir, ve başka coğrafyalardaki ekoller de meyvelerini vermeye başlamıştır. total futbolun ilk örneklerini sergileyen, gerçek anlamda toplu hücum edip toplu savunma yapan macaristan; hâlâ 20 yıllık klasik taktiklerle ve eski düzen antreman sistemleriyle çalışan ingiltere'ye her anlamda ders vermiştir. (bunda ingiliz federasyonu'nun 1950'ye kadar uluslararası turnuvalara katılmamış ve doğal olarak kendisini modern ve dişli rakiplerle test etmeyip içe kapanmış olmasının da rolü hiç kuşkusuz ki vardır, zira maç öncesi ingiliz kamuoyu ve futbolcular ciddî şekilde macaristan'ı yenebileceklerini düşünmektedirler.) maçın ardından ingiltere ciddî anlamda, hem kulüpler bazında, hem de milli takım bazında, bir revizyona gitmiştir.
mevcut görüşler, 1966'daki dünya kupasına giden başarının temellerini de bu mağlubiyetin sonunda gelen revizyonların neticesinde geldiği üzerinde birleşiyor.
bu arada maçın bir de rövanşı olmuştur ki ingiltere adına evlere şenliktir: 23 mayıs 1954 macaristan ingiltere maçı.