galatasaray tarihine ait kara günlerden biridir. galatasaray adını avrupa'ya, kendi adını galatasaray tarihine altın harflerle yazdırmış olan, tüm futbol otoriterlerince, galatasaray tarihinin yaşayan en büyük efsanesi adledilen bir adam antrenmandayken, üstelik hala devam eden yönetim kurulu varken, televizyonlardan, internet sayfalarından, muhabirlerlerden kovulduğunu öğreniyor.
kişiler geçici, galatasaray kalıcıdır, 1905'ten bu yana nice futbolcu, teknik adam, başkan gelip geçmiştir, gelecektir, gidecektir, buna kimsenin itirazı yoktur zaten.
ancak, fatih terim gibi bir adam bu takımdan böyle kovulamaz, gönderilemez, gönderilmemeliydi. ki bana göre hiçbir hatası yok, ne öncesinde, ne sonrasında, size göre olabilir. şimdi sözlükte, twitter'da, diğer sosyal medya mecralarında okuyorum, taraftara şaşırıyorum.
çok değil daha 2 sezon önce "sahasında kupa kaldırdığımın çocukları" zevkini bize yaşatan adama, ne küfürler, ne ithamlar. para için galatasaray'ı sattı demeler, laf aramızda, fatih terim'in milli takım ile sözleşme imzalamadan da, 7 sülalesine yetecek kadar parası var zaten, onun için bu saçma argüman üzerinden hocaya vurmaya kalkmayın, komik oluyorsunuz.
neyse aslında yazacak çok şey var ama şimdilik bu kadar yeter, ama son kez;
unutursak kalbimiz kurusun, yarına kalır, yanınıza kalmaz