ömer bayram denen eleman, yediğimiz ilk golden önce rakibe kayarak müdahale ediyor. yetersiz müdahale sonrası, fizik kurallarını hiçe sayar bir şekilde müdahale de bulunduğu yerden geriye doğru sekiyor. evet adam topa dokunmaya çalıştığı yerden top gibi geriye doğru sekiyor.
üzerine allahlık marcao, al da at dercesine güzel bir asist yapıyor. 1-1
ikinci golden önce, taylan denen ve takımdan bir an önce yaylanması gereken şahıs topa bassa hiç bir şey olmaz. bir an önce benden gitsin diye topu ayağından hızlıca çıkarmaya çalışıyor. hem de müthiş sol ayağı ile. maçın içine ediyor. 1-2
(bkz:
#3321175)
yukarıda yer alan ve maç oynanırken attığım entry'i dakikalar içinde en beğenilenler arasına girdi. futbol 45 dk ya da 60 dk oynanmıyor. 90 dk coşkulu oynayamazsın. üstüne ömermiş, taylanmış, bu tip sakarlarla oynadığımızda başımıza gelecekler zaten belliydi. ben 80.dk da daha 1-0 öndeyken bari berabere bitirsek maçı diyordum içimden. 1-1 olduğunda, böyle bitsin diye dakikaları sayıyordum.
en kötü mağlubiyet şekli budur. takım iyi oynadı dersin, bireysel hatalar dersin. iyi bir oyun oynandı ya, hocaya ya da takıma tam kızamazsın, ancak yarım kızarsın. ama büyük hata edersin. çünkü bu durum galatasaray seviyesinde olmayan adamlarla oynadığımızın apaçık bir göstergesidir. koca galatasaray'da bakesetas'ın yarısı kadar şut çekecek adam yok.
kasımpaş-trabzon-alanya maçlarından en fazla 1 puan alırız demiştim. yaşayacaklarımız o kadar belli ki.