• 101
    10 şubat 2019 galatasaray trabzonspor maçında arena’da coşkulu taraftarla, coşkulu bir futbolla, güzel oyunla başlayacağımız bir serinin sonu olacaktır. yeni transferlerin takıma uyumu, taraftarla tanışması, fatih terim’in yeni transferlerle birlikte oyunu oturtmasıyla birlikte farklı bir galatasaray izleyeceğimizi düşünüyorum. özellikle diagne’nin gol katkısı ligin ikinci yarısında fark yaratacaktır. #hedef22
  • 106
    2018-2019 sezonun 2. yarısına başlarken başakşehirle olan rekabette ilk puan kaybının onlardan gelmesini bekliyordum ama ne yazık ki 2 şubat 2019 alanyaspor galatasaray maçı ile 2 puan biz kaybedip aradaki puan farkını 8'e çıkarırken bizi puan tablosunda arkadan takip eden takımlarla da 3 puana indirdik. puan kaybını minimize tutup hem başakşehir'i yakalamalıyız, hem de arkamızdan gelen takımlarla puan farkını açmalıyız. bu sezon en kötü 2. olarak bitirmek zorundayız. elimizde olan çok iyi oynayarak puan kaybını çok az yaşamak, başaksehirle oynadığımızda mutlak suretle yenmek. bunlar bizim elimizde olanlar. elimizde olmayanlar ise rakip takımlar bize daha motive çıkıp oynayacaklardır. biliyorlar ki hakemler onların yanında ve bu gücü sonuna kadar kullanacaklar. bu sezon fenerbahçe ve galatasaray peşpeşe göztepe ile oynadı. futbol iştahları her iki takıma karşı aynı olmadı. bu en belirgin örneklerden biriydi. hakemler maçlarda bazen ince ince, bazen kalın kalın bizi doğrayacaklar. o yüzden takım çok ama çok iyi oynamak zorunda. başka çaresi yok. bu sezonda inan edeceğiz şampiyonluk için, neden olmasın diyeceğiz.
  • 107
    kalan fikstüre baktığımız zaman hala sonuna kadar inandığım şampiyonluk.

    şöyle ki;

    öncelikle istanbul başakşehir futbol kulübü'nün kalan maçlarını yazalım:

    başakşehir - bb erzurumspor
    antalyaspor - başakşehir
    başakşehir - bursaspor
    yeni malatya - başakşehir
    başakşehir - fenerbahçe
    kayserispor - başakşehir
    başakşehir - konyaspor
    beşiktaş - başakşehir
    başakşehir - çaykur rizespor
    başakşehir - göztepe
    sivasspor - başakşehir
    başakşehir - ankaragücü
    galatasaray - başakşehir
    başakşehir - alanyaspor

    öncelikle şunu belirteyim, ben başakşehir'in fikstürünü değerlendirirken iç saha-dış saha ayrımı yapmıyorum. bu ayrımı tek etkileyen şey kendi sahası dışında hiç top oynayamayan takımların isminden bağımsız olarak başakşehir deplasmanında da zorlanacağı ihtimalidir.

    ben burada başakşehir için "en zor" geçecek maçların:
    yeni malatya (d)
    fenerbahçe
    konyaspor
    beşiktaş (d)
    sivasspor (d)
    galatasaray (d)
    maçları olduğunu düşünüyorum. bu maçların hepsini kayıpsız geçme şansları bana göre yok. ve bu maçların çoğu arka arkaya sıralanmış durumda. ben bir maçta alacakları mağlubiyetin psikolojik olarak onları kolay etkileyebileceğini düşünüyorum. ama bunun için tek şart, bizim seri galibiyetler alıp üzerlerindeki baskıyı hiç azaltmamamız.

    bu maçların dışında "zor" geçmeye müsait karşılaşmalar ise:
    antalyaspor (d)
    çaykur rizespor
    alanyaspor (son hafta)

    -

    bize bakacak olursak:

    kalan maçlarımız;

    galatasaray - trabzonspor
    kasımpaşa - galatasaray
    galatasaray - akhisarspor
    erzurumspor - galatasaray
    galatasaray - antalyaspor
    bursaspor - galatasaray
    galatasaray - yeni malatyaspor
    fenerbahçe - galatasaray
    galatasaray - kayserispor
    atiker konyaspor - galatasaray
    galatasaray - beşiktaş
    çaykur rizespor - galatasaray
    galatasaray - medipol başakşehir
    sivasspor - galatasaray

    bana göre bizim için "en zor" geçecek karşılaşmalar:
    fenerbahçe (d)
    atiker konyaspor (d)
    çaykur rizespor (d)
    sivasspor (d)

    "zor" geçmesini beklediğim karşılaşmalar:
    erzurumspor (d)
    bursaspor (d)

    evet sizin de fark ettiğiniz gibi sert deplasmanlarımız var. ve evet, içeride büyük takımlarla oynayacak olmamıza rağmen onları zor kategorisine sokmadım. çünkü şampiyonluk umudumuz sürdüğü müddetçe bu karşılaşmalarda kayıp yaşayacağımızı düşünmüyorum, yenemiyorsak zaten hak etmiyoruz demektir şampiyonluğu.

    kağıt üzerinde bizim daha kırılgan olduğumuzu düşünüyorum. özellikle deplasmandaki performans eksikliğimiz beni bu düşünceye itiyor.

    ama...
    forvet hattında form tutmayı başarırsak, emre akbaba takıma güçlü dönerse, takım ittire kaktıra da olsa deplasmanlarda galibiyet alışkanlığı elde etmeye başlarsa o zaman iş değişir.

    neden mi?
    başakşehir'in tüm potansiyeli şimdiye kadar ortaya koyduklarından ibaret. kesinlikle iyi oynamıyorlar. sadece skor bulup bunu maç sonuna kadar korumaya çalışıyorlar. şimdiye kadar işler yolunda gitti ama gerçekten geçen sene bundan çok daha iyi oynuyorlardı. yaşlı bir takımları var. stres altına almayı başarırsak hata yapmaya müsait bir yapıları ve fikstürleri var.

    bizim ise;
    eksiklere, cezalara, sakatlıklara, yanlış kadro planlamasına rağmen buraya kadar gelebilmiş bir takım ve teknik direktörümüz var. eksiklerimizi giderdik, cezaları bitti, sakatlarımız iyileşti ve artık çok kuvvetli, gerektiğinde kötü oynayan takımı atacağı ekstra bir golle sırtlayıp zor gördüğümüz maçları çözebilecek bir forvetimiz var. defansımız ilk yarıya göre çok daha güçlü. bu noktadan sonra bizim için işlerin daha iyiye gitme ihtimali, başakşehir için daha iyi gitme ihtimalinden daha yüksek. onların nefesi tükenebilir, bizimkisi daha yeni açılıyor. yeter ki inancımızı, gücümüzü, direncimizi diri tutalım.

    çok değil;
    5 puan fark var aramızda. zorlansak da bunu kaldırabilecek, sonuna kadar zorlayabilecek bir takımımız var.

    sabır;
    önümüzdeki iki - üç hafta kayıpsız gidebilir başakşehir. "bu iş olmayacak galiba" demek için gerçekten çok ama çok erken. onlara, girecekleri zorlu periyot öncesi rahat nefes aldırmak yapacağımız en büyük hata olur. görünürde 8 olan puan farkını koruyarak sabırla devam etmemiz gerekiyor. bu takım inandığı zaman, inancını koruduğu zaman, ihtiyaç duyduğu şans onun önüne gelmiş ve her seferinde de bu şansı değerlendirmesini bilmiştir.

    polemiklerden, kavgalardan, cezalardan, sakatlıklardan uzak kalalım yeter.

    uzak değil, asla uzak değil.
  • 108
    geçen sene de 22. haftada kasımpaşa ile oynamıştık ve 22. hafta sonunda 44 puanımız vardı. bu sene ise 42 puanımız var. geçen sene kalan maçlarda 31 puan alıp 75 puanla ligi şampiyon bitirmiştik. bu sene de kalan maçlarda 30 puan alabilirsek, ki bence alabiliriz, 72 puanın bizi şampiyon yapacağına inanıyorum. artık iç saha maçlarını konuşmak bile istemiyorum. 6 maç var ve 18 puanı cebe koymak şart oğlu şart. kalan deplasmanlar ise şu şekilde:
    erzurum, 1 puan*
    bursa, 3 puan
    fenerbahçe, 1 puan
    konya, 1 puan
    rize*, 3 puan
    sivas, 3 puan

    (bkz: sen şampiyon olacaksın)
    (bkz: #kon2antra2yon)
    (bkz: #hedef22)
  • 109
    şu an için iplerin elimizde olmadığı şampiyonluk yarışımızdır matematiksel olarak. biz de kalan maçları kazansak, şı an lider olan olan takım da kazansa ya da sezon sonuna kadar aynı puanı toplasak rakiple bu sene için erteleyeceğimiz sezondur. ama ligin bu seneki durumu itibariyle hem üst sıralar hemde küme düşme hattı panayır yeri gibi. küme düşme adayi takım 3 maç üst üste kazansa neredeyse avrupa hesabı yapacak hale geldiği gibi, tam tersi durumdaki takımlar da bi anda kendini küme düşme hattında buluyor. her hafta bi yerlerde acayip kritik maçlar oynaniyo. bu sebeple biz de dahil hangi takımların nerede puan kaybedeceğini kestirmek zor.
    görece kolay bi fikstürden geçiyoruz, fenerbahçe derbisine kadar puan kaybına tahamülümüz yok. içerde oynayacağımız akhisar, antalyaspor ve malatya maçları ile erzurum ve bursa deplasmanlarıylar rakiplerin form durumunu göz önüne aldığımızda kolay denecek maçlar. 5x3 lük bi seri şartında rakibe nefesimizi her an enselerinde hissettiririz. başakşehirde bu süre içinde içerde bursa , fenerbahçe ve konya ile deplasmanda da yeni malatya ve kayseri karşısına çıkacak. zor ve puan kaybına çok müsait bi fikstürleri var.
    kendi evimizde oynayacağımız 33. hafta maçını kazandığımızı düşünürsek ama tek maçlık bi fark var. karşılıklı puan kayıplarıyla beraber 10 hafta sonunda rakibin 3 puan gerisinde olsak bile yetiyo ama bi yandan da. 50 bin kişiyle başakşehir projesini tekrar ali sami yen çimlerine gömmek işini geçen sene yaptık, bu senede yaparız.
    rakiplerin kadro yapisinı da düşününce 22. şampiyonluğun bu sene gelmesi çok önemli bence. şampiyonluk geliriyle birlikte yeni bi dörtleme yapmak da var işin ucunda. bokun borcun içinde debelenen rakiplerle aradaki farkı uçurum seviyesinde açmanın yolu bu şampiyonluğun bu sene gelmesine de bağlı. son 20 yıldakinden de daha baskın bi hegomonya kuracağız gibi geliyo şimdiden de, bu sene kritik.
    allah yardımcımız olsun.
  • 110
    linç riskine rağmen yazacağım; ben bu yıl takımın şampiyon olmasını istemiyorum. 2015'te, 2018'de ucuz şampiyonluklar aldık. 2018 şampiyonluğunun hikayesi çok güzeldi ve benim için de çok değerliydi ancak futbolun edebiyat olmayan yanını da unutmamak lazım; hedef geliştirme, altyapı, planlama, ekonomi yönetimi gibi.

    son 3 forvetinden ikisini kasımpaşadan 14 milyon euroya alan, profesyonellikten uzak oyuncularına gereken disiplini veremeyen (ve hatta yeniden stoke city'den kiralayan) alt yapıya kurumsallığın bir parçası, bir vizyon gibi değil de "altın yumurtlayan tavuk" gibi bakan, alt yapı oyuncularına galatasaray markası altında uzun dönem başarı/eğitim/kültür vaat edemeyen kulübümün şampiyon olmasını istemiyorum.

    varsın başkası olsun. isterse başakşehir olsun.

    ben artık şampiyon olduk diye gevrek gevrek tatil yapıp, "ooo kredimiz var" diyen ne oyuncu, ne yönetici ne da taraftar görmek istemiyorum.

    başarı bir kültürdür. burayı iyice vurgulayayım. kültürdür; yani üretimdir. başarı sadece bir yarışı kazanmak değildir. o yarışın belirleyicilerinden biri olmaktır (akhisar 2018 yılının en başarılı takımıydı bence bu yüzden). başarı sadece rekabet etmek değildir, rekabet çıtasını yükseltmektir. başarı bugün yaşanan bir sevinç değildir, geçmişten geleceğe bir süreklilik içinde kurumların ve ona bağlı çalışanların/kitlelerin kendinde hissettiği gurur, güven, memnuniyet, ümitlilik halidir.

    ben başarılı bir galatasaray görmek istiyorum. özellikle ucuz şampiyonluk alıp bir sonraki yıl şampiyonlar liginde galatasaray markasını, istatistiklerini zedeleyecek sosyal medya starı futbolcular/yöneticiler görmek istemiyorum.

    şapkadan çıkardığı tavşanlar türk ligine gani gani fazla geldiği için "her şeye rağmen yine de şampiyon yapabilen" bir fatih terim görmek istemiyorum. terim'in şapkadan çıkaracağı tavşanı uluslararası arenada görmek istiyorum.

    bu yüzden, bence bu yıl biz şampiyon olmayalım. ikincilik iyidir. şampiyonlar ligi ön elemelerini geçecek bir takım ve oyun yaratamazsak zaten oraya hiç gitmeyelim. "ama şampiyonlar ligi gelirleri" diyeceksiniz biliyorum; ancak işte gördüğünüz gibi geliri yönetecek kafa olmayınca diagne'ye 10m euro veriyoruz.

    yani kafa olmadan olmuyor. biz önce kafa kazanalım. yoksa, kazandığımız hiç bir şeyden, sizi bilmem ama ben keyif alamıyorum.
  • 111
    süper lig 2018-2019 sezonundaki en önemli hedefimiz. bu eylül 2018'de de böyle bugün de böyle.

    galatasaray'ın ve diğer takımların inanılmaz borcu var ve bu borcu sürdürülebilir hale getirebilmenin tek yolu da ligde şampiyon olmak. direkt şampiyonlar ligi'ne katılmak, bu sayede loca, kombine, sponsor, store gelirlerini de arttırmak.

    en son açıklanan mali tabloda da şampiyonluğun dolaylı ve direkt toplam getirisi 400 milyon tl.'ye yakın.

    bu yıl şampiyon olsak da olamasak da çok şey değişecek emin olun.

    bu takım halen fatih terim'in takımı değil. olması için de en az bir transfer dönemi daha geçirmemiz lazım. şampiyonluğun oraya da katkısı olacak...*

    bu şampiyonluğu 2018-2019'da alırsak tarihte ilk kez fener'le şampiyonluk farkı 3'e (22-19) çıkacak ve yeni bir seri yakalama fırsatı yakalayacağız.

    kon2antra2yon!
  • 112
    şampiyonlar ligi gelirine giden garanti yol olduğu için önemli.ikinci olup da , şampiyonlar liginde gruplara kalmamız garanti deseler,bu sene gelmese de olur derim ama kazın ayağı öyle değil.

    avrupa liginden gruptan çıkamayan beşiktaş bu sene 50 milyon lira avrupa geliri yazmış.
    biz şampiyonlar liginde gruptan çıkamadık, avrupa ligine yatay geçiş yaptik. 180 milyon lira gelir gelmiş -ki uefa'ya ödediğimiz 6 milyon avroyu da hesaba katarsak,bu rakamın 200milyon lira üstünde olacağını görürürüz.

    3 senelik forma sponsorluğuna 50 milyon lira para aldık 3 sene önce. etkiyi buyrun siz hesaplayın. sadece direk gelir değil, 6 ay oynattığın 18yaşındaki stoperini 11 milyon avroya sattın. acayip de bi vitrin neticede. gelecek senenin transferlerinde de stoper ikilisinde olduğu gibi tercihlerde devam edeceksek,en büyük pazar burası dünya futbolunun. 22milyon euroya forvet sattırdı beşiktaşa.
  • 113
    kazandığımızda en büyük katkılardan biri diagne nin olacaktır. 40 golle ligdeki gol rekorunu kıracaktır. bizler gururla sarı kırmızı tshirtlerimizle yazın sokaklarda, plajlarda gezerken kızgın güneşin altında kavrulurken, kendisi kapkara taşşaklarını çıkarıp tepeye kaldırarak güneşimize gölge olacaktır. bizleri serinletirken basının ve rakiplerimizinde içini ısıtacaktır.

    2018-2019 sezonu şampiyonluğu, en zor, en radikal, en büyük şampiyonluklarımızdan biri olacaktır.

    sabredin, boş boş konuşmayın, inanın.
  • 114
    hoca artık sezon sonunda orta saha transferlerini beklediğini söylüyor. değişim olacak yazın.

    ayrıca sırf uefa'dan 38.5 milyon euro para kazanmış galatasaray bu sezon. sadece uefa'dan bu para. ligde verilen para falan gelmiyorum bile onlara.

    bu sene şampiyon olup, kadroyu yenileyip hem yeni takım hem düzgün mali yapıyla ileriki yılları da kurtarma imkanı var.

    yani sözün özü bu sene şampiyonluk demek önümüzdeki 3-4 yılın rüya gibi geçmesi demek. 3-4 yıl sonra ya da içinde, ben yine büyük bir başarı bekliyorum fatih hocayla. bu sene önemli.
  • 116
    ciddiyetinin kavranmasını umduğum şampiyonluk. uzun uzadıya anlatmaya gerek yok, takımın mali tablosu ortada, reçete de ortada: uefa şampiyonlar ligi. avrupadan elde edeceğimiz gelirlere ne kadar ihtiyacımız olduğunu ve bunların öneminden tekrar bahsetmeye gerek var mı?

    eğer biz özlenen, arzulanan, güçlü, keyifli, gurur duyduğumuz bir oyun ve takım sahada görmek istiyorsak; lig şampiyonluklarını ardı ardına sıralamalıyız. ardından doğru bir transfer politikası ve yapılanmayla avrupa’da da başarı zaten gelecektir. ama bu ve diğer şampiyonluklar ne kadar aksarsa bizim için o kadar sıkıntı demektir.
  • 117
    deplasman performansımızın belirleyici olacağı şampiyonluk. içeride genelde büyük maçlar kaldı, bunlar zaten final havasında geçecek. ne yapıp edip bir şekilde kazanmamız gerekiyor. bu konuda takımımıza güveniyorum. kafamda sadece deplasman maçlarını oynarken zorlanıyorum. çünkü kalan maçlar gerçekten zorlu duruyor kağıt üzerinde.

    erzurumspor
    bursaspor
    fenerbahçe
    konyaspor
    rizespor
    sivasspor

    sivasspor eğer şampiyonluk son maça kalırsa farklı havada geçecektir. bu yüzden onu ayrı tutuyorum. diğerlerinden farklı değerlendirmek lazım. diğer kalan 5 deplasmanımızdan 4 tanesi direkt olarak düşme tehlikesi yaşayan takımlarla. hadi rizespor o korkuyu biraz kırdı diyelim, bursaspor - fenerbahçe ve erzurumspor en kritik üç maç (hem bizim hem rakiplerimiz için), rizespor ise belalı deplasmanımız. konyaspor en azından sahada daha çok futbolun konuşulacağı, zor ama psikolojik faktörlerin değil teknik-taktik üzerine kurulu bir maç olacak. kendi kafamda zorluk derecesine göre sıraladığımda:

    1. erzurumspor
    2. fenerbahçe
    3. rizespor
    4. konyaspor
    5. bursaspor

    şeklinde liste oluşuyor. bu maçlarda maksimum 5 puan (1 mağlubiyet ve 1 beraberlik) bırakmamız gerekiyor. yoksa kısalan mesafede farkı kapatmaya fırsatımız olmayacak. iç sahada kayıpsız ilerlersek belki 1 mağlubiyet 2 beraberlik dahi bizi şampiyon yapabilir. ama çok stresli olacağını garanti edebilirim. neyse ki hem kulüp, hem takım, hem taraftar, hem de fatih terim stresli maçları oynamayı iyi biliyor. en çok buna güveniyorum.
  • 118
    ligin 27. ve 28.haftasındaki fikstür; kaanatime göre bizi bu amaca çok daha emin adımlarla yaklaştıracak;

    (bkz: 6 nisan 2019 galatasaray yeni malatyaspor maçı)
    (bkz: 14 nisan 2019 fenerbahçe galatasaray maçı)

    (bkz: 7 nisan 2019 başakşehir konyaspor maçı)
    (bkz: 13 nisan 2019 beşiktaş başakşehir maçı)

    eğer ki başakşehir bu maçlardan 2, takımımız da 4 puan çıkartırsa; 29.haftaya farkı 4e indirerek gireceğiz.
    ve o dakikadan sonra, galatasaray şampiyonluk filan vermez.
    yanar ortalık.

    aykut kocamana ve beşiktaşın o maça iddialı girmesine çok güveniyorum.
    allah utandırmasın.

    edit: imla.
    ve bir inşallah dileği daha.
  • 121
    ingilizce tabirle konuşacak olursam, sene başında * 'had better', devre arası transferlerinden sonra 'have to' olmuşken bu noktadan sonra 'must' olmuştur.

    olmak veya olmamak şampiyonluğudur. bu şampiyonluk gelmezse ve mayıs ayında * mustafa cengiz yeniden başkan seçilmezse kulüp tepetaklak aşağı gidebilir bir anda. taraftarın da bağı tamamen kopma noktasına gelebilir bir anda.
App Store'dan indirin Google Play'den alın