kalan fikstüre baktığımız zaman hala sonuna kadar inandığım şampiyonluk.
şöyle ki;
öncelikle
istanbul başakşehir futbol kulübü'nün kalan maçlarını yazalım:
başakşehir - bb erzurumspor
antalyaspor - başakşehir
başakşehir - bursaspor
yeni malatya - başakşehir
başakşehir - fenerbahçe
kayserispor - başakşehir
başakşehir - konyaspor
beşiktaş - başakşehir
başakşehir - çaykur rizespor
başakşehir - göztepe
sivasspor - başakşehir
başakşehir - ankaragücü
galatasaray - başakşehir
başakşehir - alanyaspor
öncelikle şunu belirteyim, ben başakşehir'in fikstürünü değerlendirirken iç saha-dış saha ayrımı yapmıyorum. bu ayrımı tek etkileyen şey kendi sahası dışında hiç top oynayamayan takımların isminden bağımsız olarak başakşehir deplasmanında da zorlanacağı ihtimalidir.
ben burada başakşehir için "en zor" geçecek maçların:
yeni malatya (d)
fenerbahçe
konyaspor
beşiktaş (d)
sivasspor (d)
galatasaray (d)
maçları olduğunu düşünüyorum. bu maçların hepsini kayıpsız geçme şansları bana göre yok. ve bu maçların çoğu arka arkaya sıralanmış durumda. ben bir maçta alacakları mağlubiyetin psikolojik olarak onları kolay etkileyebileceğini düşünüyorum. ama bunun için tek şart, bizim seri galibiyetler alıp üzerlerindeki baskıyı hiç azaltmamamız.
bu maçların dışında "zor" geçmeye müsait karşılaşmalar ise:
antalyaspor (d)
çaykur rizespor
alanyaspor (son hafta)
-
bize bakacak olursak:
kalan maçlarımız;
galatasaray - trabzonspor
kasımpaşa - galatasaray
galatasaray - akhisarspor
erzurumspor - galatasaray
galatasaray - antalyaspor
bursaspor - galatasaray
galatasaray - yeni malatyaspor
fenerbahçe - galatasaray
galatasaray - kayserispor
atiker konyaspor - galatasaray
galatasaray - beşiktaş
çaykur rizespor - galatasaray
galatasaray - medipol başakşehir
sivasspor - galatasaray
bana göre bizim için "en zor" geçecek karşılaşmalar:
fenerbahçe (d)
atiker konyaspor (d)
çaykur rizespor (d)
sivasspor (d)
"zor" geçmesini beklediğim karşılaşmalar:
erzurumspor (d)
bursaspor (d)
evet sizin de fark ettiğiniz gibi sert deplasmanlarımız var. ve evet, içeride büyük takımlarla oynayacak olmamıza rağmen onları zor kategorisine sokmadım. çünkü şampiyonluk umudumuz sürdüğü müddetçe bu karşılaşmalarda kayıp yaşayacağımızı düşünmüyorum, yenemiyorsak zaten hak etmiyoruz demektir şampiyonluğu.
kağıt üzerinde bizim daha kırılgan olduğumuzu düşünüyorum. özellikle deplasmandaki performans eksikliğimiz beni bu düşünceye itiyor.
ama...
forvet hattında form tutmayı başarırsak, emre akbaba takıma güçlü dönerse, takım ittire kaktıra da olsa deplasmanlarda galibiyet alışkanlığı elde etmeye başlarsa o zaman iş değişir.
neden mi?
başakşehir'in tüm potansiyeli şimdiye kadar ortaya koyduklarından ibaret. kesinlikle iyi oynamıyorlar. sadece skor bulup bunu maç sonuna kadar korumaya çalışıyorlar. şimdiye kadar işler yolunda gitti ama gerçekten geçen sene bundan çok daha iyi oynuyorlardı. yaşlı bir takımları var. stres altına almayı başarırsak hata yapmaya müsait bir yapıları ve fikstürleri var.
bizim ise;
eksiklere, cezalara, sakatlıklara, yanlış kadro planlamasına rağmen buraya kadar gelebilmiş bir takım ve teknik direktörümüz var. eksiklerimizi giderdik, cezaları bitti, sakatlarımız iyileşti ve artık çok kuvvetli, gerektiğinde kötü oynayan takımı atacağı ekstra bir golle sırtlayıp zor gördüğümüz maçları çözebilecek bir forvetimiz var. defansımız ilk yarıya göre çok daha güçlü. bu noktadan sonra bizim için işlerin daha iyiye gitme ihtimali, başakşehir için daha iyi gitme ihtimalinden daha yüksek. onların nefesi tükenebilir, bizimkisi daha yeni açılıyor. yeter ki inancımızı, gücümüzü, direncimizi diri tutalım.
çok değil;
5 puan fark var aramızda. zorlansak da bunu kaldırabilecek, sonuna kadar zorlayabilecek bir takımımız var.
sabır;
önümüzdeki iki - üç hafta kayıpsız gidebilir başakşehir. "bu iş olmayacak galiba" demek için gerçekten çok ama çok erken. onlara, girecekleri zorlu periyot öncesi rahat nefes aldırmak yapacağımız en büyük hata olur. görünürde 8 olan puan farkını koruyarak sabırla devam etmemiz gerekiyor. bu takım inandığı zaman, inancını koruduğu zaman, ihtiyaç duyduğu şans onun önüne gelmiş ve her seferinde de bu şansı değerlendirmesini bilmiştir.
polemiklerden, kavgalardan, cezalardan, sakatlıklardan uzak kalalım yeter.
uzak değil, asla uzak değil.