• 77
    (bkz: bugün günlerden galatasaray)

    https://gss.gs/4Jt.jpg

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    agresif tribün bu maçın kilidi. liverpool takımının etkilendiği yerden bunların etkilenmemesi mümkün değil, yeter ki saçma sapan geriye düşmeyelim.

    bu maçın şifresi bence sığır presi.

    ben atmosferle birlikte, geriden çıkmaya çalışırken kaptırdıkları topla attığımız bir golü hayal ediyorum.

    topu kapan torreira golü atan da osimhen veya ilkay hatta sane olabilir.

    iyi pres maçı bize getirecektir.

    ama o agresif tribün çok çok önemli olacak 90 dk gevşemek yok!

    seni sevmeyen ölsün!

    konsantrasyon!
  • 57
    liverpool maçından 2 kat daha önemli bu maç. beni 2'de durduran neydi bilmiyorum ama şampiyonlar liginin mevcut formatında 1 puan hatta 1 gol bile çok kritik artık. senin liverpoola 3 puan vermen senden 3 puan götürürken rakip zaten senin üzerinde olacağı için bizim açımızdan genel sıralamaya etki etmiyordu. ancak hali hazırda ligi 16-24 arasında bitirme ihtimali yüksek olan bodo gibi rakiplerimizi yenmemiz sadece hanemize yazılacak 3 puandan ötürü değil, rakipten çalınacak 3 puandan ötürü de çok önemli. belki de bodo bu maç hariç 9 puan alacak ve senin bu maçı kazanmanla ilk 24'e bodo değil sen gireceksin. bodoyu bu sene ilk 24 için kritik eşik olarak öngörülen 10 puan'ın altında tutabilmek için de kazanmak çok kritik oluyor. bu monaco, frankfurt, usg ve ajax gibi potansiyel 16-24 arası sıralamaya sıkışmak için çabalayan rakiplerimiz için de geçerli. frankfurt diyelim ki şuan 12 puanla ligi bitirecek ve üzerimizde yer alacak. biz frankfurtu yenebilseydik sadece hanemize 3 puan katmayacaktık, frankfurtu da altımıza alacak ve ilk 24 hedefimize daha da yaklaşacaktık.

    o nedenle şampiyonlar liginin bu formatını iyi anlamak lazım. kendi seviyemizdeki takımları yenmek liverpool veya city karşısında 3 puan almaktan çok daha kritik. tek maç yapıldığı için rakipten intikam alıp durumu lehine çevirme ihtimalin de yok. hele ki direkt rakibin olabilecek bir takımla evinde oynamak ise seyirci desteğiyle birlikte çok büyük bir avantaj. 2 gün sonra elimizde tribün avantajıyla birlikte ilk 24 yolundaki gerçek rakibimizle oynayacağız, rehavete de küçümsemeye de yer yok.
  • 64
    1 gün kalan maç.

    https://gss.gs/1JO.webp

    (bkz: sezonun en önemli maçı)

    120 yıllık galatasaray tarihinin en azından son 20-25 yılının en önemli avrupa kupası maçlarından biri.

    bu maçta alınacak olan bir galibiyet bizi ilk 24'e çok yaklaştırır ve takımın ve camianın avrupa fatihi vizyonu yeniden canlanır. liverpool karşısında alınan 3 puanın anlam kazanması bu maçı kazanmaktan geçiyor.

    3 maç sonunda 6 puan yapmak, kalan ajax(d), union, monaco(d) maçlarından alınacak 5+ puanla bizi ilk 24 hedefimize ulaştırır. son 2 maç sıralamamızı belirler ki zaten son 2 maç a.madrid ve m.city ile. bizim o maçlara kadar en az 10-11 puanı cebe koymamız şart.

    bu yıl gelecek ilk 24, devre arasında yapılacak takviye veya takviyelerle belki son 16 ve çeyrek final yolunu da açabilir, biraz kura şansı, fazlasıyla konsantrasyon ile her şey mümkün. çünkü oyuncu kalitemiz, bu tip takımların çok üzerinde. 80 milyonluk forvetimiz, 30 milyonluk sağ bekimiz var. sane, ilkay, davinson, torreira, icardi, lemine, bay, yunus gibi yan parçaların olduğu takımın hedefi 32 takım içinde ilk 24 ve fazlası olmalı.

    taraftar ve takım liverpool maçındaki konsantrasyonu bu maçtada ortaya koyarsa 23 ekim 2013 galatasaray fc kopenhag maçına benzer bir maç izleriz.

    12 yıl önceki bu maç benim izlediğim ucl'deki son dominant galibiyetimiz.

    haydi bakalım aslanlar, bu maçlar için buradasınız ve size güveniyoruz.

    seni sevmeyen ölsün!

    konsantrasyon!
  • 23
    rakip bu sezonki ilk ucl grup maçında slavia prag deplasmanında slavia’nın inanılmaz goller kaçırdığı maçta son dakikalarda bulduğu gollerle 2-2’yi yakalamıştı ve ikinci maçında tottenham’ı sahasında adeta dövmüştü bu maçlarda sırasıyla 126km ve 132 km mesafe katetmişti. bu istatistiklerden birkaç yorum yapabiliriz; en önemlisi rakip inanılmaz fizikli ve diri bir takım ama biz bu konuda dünyanın en iyisini(l’pool) yendik bir diğer husus da bodo’nun içeride ve dışarıda aynı oyunu oynayamaması ve eğer liverpool maçındaki gibi bir tribün ve takım olursa bodo için işler çok daha zor olacak. ancak bu tarz maçlarda son yıllarda çok hayalkırıklığı yaşadık umarım artık dersler alınmıştır ve yapmamız gerekeni yaparız.
  • 60
    okan hoca'nın tekamülünü tamamlaması için en kritik maçtır. şimdiye kadar büyük avrupa takımlarına karşı rüştünü fazlasıyla ispat etti. lig için el öptürecek seviyeye geldi de geçiyor. sadece ve sadece bu tür maçlarda bir türlü istikrar sağlayacak sonuçlar alamadı. bu maçta göstereceğimiz ciddiyet ve konsantrasyon bize 3 puandan çok daha fazlasını getirecektir. tek bir an bile ipin ucunu bırakmamalıyız.
  • 39
    rakip komple bir takım, hücum gücü yüksek ve kanatları çok etkili kullanıyorlar. kanat akınlarına tedbir almamız şart. barış alper, ligdeki gibi lütfedip bekine yardıma gelmezse sahamızda rezil oluruz. hauge, bodo'nun kalbi. hızlı bir kanat oyuncusundan her iki ayağıyla şut atabilen bir 10 numaraya evriliyor. eğer rakipten bir oyuncuya tedbir alacak olsaydım, bu kesinlikle hauge olurdu. kendisine karşı biraz agresif de olmalıyız, tabi oyun kuralları çerçevesinde. ayrıca bodo çok koşan ve pasör bir takım. pas bağlantılarını koparırsak maçın favorisi oluruz.

    şimal'in mümessili müdafaada defolara sahip. etkili bir şok preste ciddi hatalar yapabiliyorlar. ayrıca yan toplarda, özellikle yere yakın kesilen topları karşılamakta zorlanıyorlar. hususiyetle köşe vuruşlarımız ve diğer yan toplarımızdan skor yapabiliriz.

    rakip çok disiplinli, çalışkan ve inatçı. tıpkı geçen seneki elfsborg gibi. öne geçtikten sonra durursak 10 dakikada 3 gol bile yeme potansiyelimiz var çok şükür. örnek geçen seneki kasımpaşa, dinamo kiev, elfsborg ve bu seneki frankfurt maçı. gayet rahat oynarken birdenbire üzerimize ölü toprağı serpiliyor ve felç geçirmiş gibi donuyoruz. galatasaray'ın tabelaya bakmadan, oyun ciddiyetinden taviz vermeden tüm maçı oynaması lazım. yoksa bodo glimt'i de yenemeyiz esenler erokspor'u da.
  • 45
    3 puan alacağımız maç, şampiyonlar liginde her maçın önemini konuşmaya gerek yok, rehavete kapılmayalım tamam ama bu maçı da kendi evinde kazanamıyorsan şampiyonlar liginde işin yok. bu maçı galatarayın üstün oyunla rahat kazanması gerekiyor. maç deplasmanda olsa daha farklı konuşurduk tabi ki, ama kendi evimizde seyircimizle bu maçı almamız gerekiyor.
  • 58
    aslında 2024-25 sezonunda, bu maç pekala bir avrupa ligi maçı olabilirdi. eşleşseydik yani. ama işte şimdi, şampiyonlar ligi etiketiyle birlikte bambaşka bir maç oldu. seviye olarak en yukarısı ve rakip ayırt etmeden her maça aynı ciddiyetle çıkmak gerekiyor. tabi bodo'nun çok küçümsenecek bir yanı da yok. bu güzel, zira ağzımız çok yanıyor diğer türlü.
  • 518
    toplam şut 23, isabetli şut sayısı 14.
    kaçan büyük şans 9.
    gol beklentisi 4.09.
    atılan gol 3.

    normal şartlar altında en az 6 gol atmalıydık. o derece ekstrem istatistikler yakalamışız. üstelik bunu da geçen sezonun avrupa ligi yarı finalistine yaptık.
    başta okan hoca ve osimhen olmak üzere herkesin eline, emeğine, yüreğine sağlık.
    gelelim sana barış,
    sen sevinme mk, git ekran karart.*
  • 47
    nasıl ve ne şekilde olacağından bağımsız bu maçı kazanmak zorundayız. çünkü hem liverpool galibiyetini taçlandırmak için, hem de iç saha maçı olduğu için beraberlik bile büyük kayıp olur.

    yüksek motivasyon, 90 dakika mücadele ve takım bütünlüğüne çok ihtiyacımız var.
    onun dışında kimin oynayıp kimin yedek oturacağı konusu benimle alakalı değil, onu okan hoca herkesten iyi bilir.

    göreyim benim aslanlarımı!
  • 49
    maçın anahtarı 'oyun disiplini' olan müsabaka. rfc, elfsborg, kiev vb. maçlarda stopleremizin bile yerini kaybederek yarınlar yokmuş gibi hücumu düşünmesi sonucu sıkıntılı maçlar oynadık. yoksa zaten kadro değeri açısından yanımıza yaklaşacak takımlar değiller. ama kuzey takımları malum. biraz saldın mı anında cezayı keserler. 90 dakika aynı ciddiyetle oynamalıyız.
  • 516
    takım konsantre, mücadele yerindeydi. herkes bu kadar koşarken bay bey nasıl oldu da jog ile geri dönebildi. bu nasıl utanmazlık, algılayamıyorum.

    yunus ve barış isterse alırız maçı diye düşünüyordum, sadece yunus istedi ancak çok isteyince barış beyin istemesine gerek kalmadı. bu asilzade havalarından bıktık ki galatasaray taraftarının ortalaması ayıktır nitekim yuhalandı…

    maçtan önce ilkay sakatlanmadan önce de yunus’un oynaması gerektiğine inanıyordum çünkü bodo’nun savunması şahin, hücumu mazda kalitesinde. 1.bölgede baskıyla ve sürekli hücumla alt edebilirdik. atletizmimizi kullanmamız gerekiyordu. kullandık. maçın x faktörü benim nazarımda yunus oldu. sağol çocuk.

    bu maçtan eleştiri çıkar mı, çıkar. topu bize veren takımları, tam takımken, yorgunluk yokken alt edebiliyoruz fakat bu takımın potansiyeli topu ayağındayken de oynamaya müsait. topu dinlendirmek için futbol profesörü ilkay’ın sahada olması mı gerekiyor? şu anda maalesef evet. zira pres kalitemizi yukarı çekerken oyun setleri kurulumu, pas istasyonlarında zayıfız…

    önemli bir galibiyet. barış alper yılmaz hariç tüm takımı tebrik ediyor ve yan toplar için uğurcan’ın çalışmayı arttırması gerektiğine inanıyorum. burada net zaafiyet gösterdi ve bundan sonraki rakipler üst seviyede eminim buradan faydalanmak isteyeceklerdir.

    son olarak abdülkerim’in defansif sezgilerinin kıymetini görmemiz beni çok mutlu etti. yine zaafiyetleri olacak fakat savunma hattında sezgileriyle ve mücadeleyi bırakmama karakteriyle var olması, bu seviyelere ulaştığı yaşlarına baktığımda, beni ekstra mutlu ediyor. pozitif ayrımcılığı hak eden bir futbolcu olduğunu düşünüyorum, helal olsun kaptan…

    mutlu bir gece, teşekkürler çocuklar… barış hariç…

    edit: topu bize veren takımları değil, topu alıp oynayan takımları yenebiliyoruz demek istedim
  • 27
    rakip öyle bir takım ki deplasmanına 0 puan yazılır, iç sahasına 3 puan yazılır.

    bir kere klişelerden uzak durmak lazım. rakip her kuzey takımı gibi acayip fizikli bir takım değil. galatasaray daha fizikli takım. birebirlerde ikili mücadelelerde üstünlük sağlamamız lazım. ama koşu temposu ve organizasyon anlamında da bizden iyi takım. norveç ligi suni çime geçtikten sonra çamurlu zeminlerden kurtuldukça pas oyunu oynayan takımlar arttı. bu işin zirvesi de bu takım oldu. iç sahada bildiğin ceza sahasında paslaşıyorlar, hatta pas arsızı bu takım. ama dış sahada o rahatlığı bulamıyorlar.

    oyunu dar alana sıkıştırıp bunları döve döve yenmek lazım. onlardan az koşacağız her türlü ama koş koş maçı olmaması lazım, tıpkı liverpool maçı gibi temaslı sert bir maç olması lazım. oyun gerekirse sürekli dursun ve onların tempolarına çıkmayalım. bireysel kalite bizden yana ama temaslı oynamazsak çok sıkıntı olur bu maçta. gerisi ise biraz şans meselesi. en az 20 şut atarız bu maçta mesela. kaçırmayacaksın. bodo oturmuş kadrosuyla yavaş yavaş buraları oynamayı öğreniyor. pozisyonlarda cömert olursak, en ufak laubalilik gösterirsek puan kaybı gelebilir. ama her halükarda bu maçta avantajlı olan taraf biziz. istediğimiz oyunu dikte ettirebilmeliyiz.
  • 83
    liverpool maçındaki motivasyon ile çıkarsak çok yüksek ihtimalle kazanacağımız maç.

    ama en ufak rehavete girersek sıkıntı yaşarız. 2 değil 3 farkla dahi öne geçsek aynı motivasyonla 90 dakika devam etmeliyiz. şampiyonlar ligi çok acayip bir yer. isim farketmeksizin hangi takım boşluk yakalarsa affetmiyor. bu dediklerim sadece takım için değil tribünler için de geçerli. 90 dakika sahada olmalıyız.

    onların suni çimi varsa bizim de agresif tribünümüz var. ev sahibi avantajımızı değerlendirmeliyiz.
App Store'dan indirin Google Play'den alın