• 526
    (bkz: #3530290)

    kazanarak çok önemli bir rakibi geçtiğimiz maç. antalya güçlü bir teknik direktör takımı. sisteme sadıklar ve rakibe göre iyi oyun kurgulanan teknik heyeti var. dün de çok iyi oynadılar. baya zorladılar bizi ama takımın maşallahı var. biz de bir teknik direktör takımı olma yolunda adım adım gidiyoruz. okan hocanın eli takımın üstünde. kaliteli futbolcularımızın çokluğu da işimizi kolaylaştırıyor. hiç rehavete girmeden devam etmeliyiz. bu takım en az rakibi kadar savaşırsa sahada kalite farkıyla çözemeyeceği maç yok ligde. her zamanki gibi hakeme ve organize kötülüğe dikkat ederek planlamamızı yapalım. saha içinde bizi alt edemeyeceklerini anladılar. saldırılar artarak devam edecektir. birlik olalım. dik duralım. yolumuz açık.
  • 527
    icardi farkının net şekilde belirleyici olduğu maç. çok daha fazla fırsat yarattığımız ligin ilk yarısında oynanan sahamızdaki giresunspor maçında yine benzer bir hakem performansına maruz kalarak son dakikalara kadar golü bulamamanın da etkisiyle konsantrasyon zaafiyeti yaşamış ve kendi verdiğimiz toptan gol yiyerek maçı kaybetmiştik. işte bu yüzden güçlü santrfor güçlü galatasaray prensibi çok önemli. bu golden sonra kalemizde gol görsek de o perdeyi bir kez açmıştık, bu durum hem takımı hem de tribünleri ateşleyen bir unsurdu. bu sezon hem icardi hem de gomis attıkları kritik gollerle takıma ciddi bir güven ve puan kazandırdılar.
  • 528
    iptal edilen penaltımızda icardi’nin ayağına bastığı pozisyon o kadar alakasız bir oynatma hızında gösteriyorlar ki seyirci iptal kararı doğru sansın. fakat nasıl oluyorsa antalyasporlu oyuncu ayağına basılıyken icardi’nin boyunun çok üzerine zıplıyor. fizik kuralları doğal olarak işlediğinde oyuncu zıplamaya hızlı bir şekilde gelse bile ayağına şiddetle basıldığında kendini bir an ayakta tutup hafif bir sıçramayla yere bırakmaya eğilimlidir. ıcardi’nin arkası oyuncuya dönük ve ayağa basmıyor bile. en fazla sağ ayak dışıyla sıyırdı denilebilir.

    buna faul veren ya da vermeyen hakemler olabilir fakat dünyanın hiç bir yerinde vardan bu faulle penaltı iptal edilmez. bakılmaz bile.

    yediğimiz golde ise sacha’ya yapılan net bir faul var.
  • 529
    evimizde bayağıdır ilk devrede gol atamadigimiz bir maç olmamıştı.

    benim en hoşuma giden şey takımın ve okan buruk'un 2. devre başında da, 1-1 olduktan sonra da panik yapmaması.

    yani belki yine tek farkla, 2-1 kazandık ama bu maçta ben tv.de izlerken stres yapmadım. takım da rahattı zaten.

    maçtan çıkarılacak en önemli ders ligde kolay 3 puan olmadığı.
  • 530
    söylenmedi hiç

    sana layık düşler benden önce

    tutsak yüreğim

    biliyorsun sen de ince ince

    yangın yeri hep

    buralar sayende, yok şikâyet

    gel bir sarayım

    aşkın olayım

    diye inliyordu nef arena tribünleri skorboard 49. dakikayı gösterirken... onur özdemir'in sözlerini yazıp müziğini bestelediği ve simge'nin seslendirdiği 2018 yılında piyasaya çıkmış bu şarkıyı çoluk çocuk yaşlı gence bir iki haftada ezberleten bir futbolcu vardı: mauro ıcardi...

    nasıl ezberlemesinler, nasıl coşmasınlar ki, gomis'in gollerini leblebi gibi sıraladığı ve "sen olsan bari"yi tribünlere ezberlettiği 2017'den beri hep bir kurtarıcı beklemiş galatasaray taraftarı ama gelenler saman alevi gibi bir anda parlayıp, sonrasında hep hayal kırıklığı yaratmıştı...

    ali palabıyık'ın "katlettiği!" alanyaspor maçıyla sarı-kırmızılı taraftara merhaba diyen arjantinli golcü, beşiktaş derbisinde memleket sahalarında görmeye alışık olmadığımız iki gol atıp, "aşkınıza talibim" derken, farklı başakşehir maçında hem atıp, hem attırmış ve fenerbahçe deplasmanında 15 dakikada "gerçek galatasaraylı" oluvermişti...

    28 ekim 2022 cuma gecesi olimpiyat stadında kazandığı karagümrük maçından beri ligde yenilgi yüzü görmeyen okan buruk'lu galatasaray kulüp tarihinde bir rekora doğru koşarken, antalyaspor maçının da kazanılması sonrası okan buruk da mustafa denizli ve fatih terim'i yakalayacaktı. bu galibiyet serisi elbette topçuları doğal olarak motive ediyordu ama aynı zamanda üzerlerinde de bir baskı yaratıyordu... bu stres de dün gece nef arena'da ali şansalan'ın ilk düdüğü ile beraber sarı-kırmızılıların üzerinde açıkça belli oluyordu, bir an evvel gol atıp, maçı kazanmayı düşleyen galatasaraylı topçuların "aceleciliğine" nuri şahin'in oyuncularına verdiği "sakin" olun talimatı karşılık verince galatasaray taraftarının telefonlarına kaydetmeyi beklediği goller ilk 45 dakikada deplasman ekibinin kalesine atılamadı. nuri şahin'in galatasaray'ın çok alışık olduğu torreira ve oliviera ile oyun kurduğu sistemini bozmak için rakip alanda forvetleriyle pres yapıp bu iki oyuncuyu da orta saha oyuncularıyla marke ettiği oyun anlayışının yanında ayağının tozuyla kaleye geçen brezilyalı helton leite'nin başarılı performansının da galatasaray'ın gol kısırlığında etkisi yadsınamaz. özellikle boey'in belki de kariyer rekoru kırmasını brezilyalı kaleci engelledi ilk devre...

    ama ikinci devrenin başlamasıyla birlikte galatasaraylı topçular biraz da alışkın oldukları oyunu oynamaya çabalayınca beklenen gol mauro ıcardi'nin kafasıyla geliverdi. "biz genç oyuncular ondan çok şey öğreniyoruz" diyen kerem, "öğretmeninin" kafasına doğru yolladığı plaseyi tangocu kalitesini ispatlarcasına leite'nin bakışları arasında uzak direğe atınca "aşkın olayım" çoktan yankılanıyordu stadyum hoparlörlerinden... "antalya kalesi"nin kilidini açmış takım arkadaşlarına bir "oh be" çektirmişti ıcardi nam-ı değer "aşk çocuğu"... golün rahatlığı ve rakipte yarattığı hayal kırıklığı ile galatasaraylı topçular biraz daha dikkatli olsa çok geçmeden farkı açacaktı ama 5 dakika sonra antalyaspor memleketin hem aktif hem de emekli olup yorumculuk yapan hakemleri için turnusol kağıdı olabilecek bir pozisyonda beraberlik golünü atıverdi...
    hatırlanması uzun sürmeyecek zira 2-3 hafta önce antalya'da oynanan antalyaspor-fenerbahçe maçının uzatma dakikalarında ev sahibi "şahane" bir gol atmış ama karşılaşmanın yardımcı hakemi ve var'daki koray gencerler "el birliği" ile golü iptal etmiş, gerekçe olarak da topla alakası olmayan pasif ofsayt pozisyonundaki haji wright'ın osayi'nin koşusunu engellediği gibi bir gerekçe sunmalarıydı. ne hikmet ki, aynı antalyaspor 54. dakikada benzer bir gol attı ( pasif ofsayt pozisyonunda olan nakajima, boey'in koşunu engelliyor) ama var'daki koray gencerler hakemi uyarmadı (uyardıysa var kayıtlarını bekleriz)... ne demişti harry kewell "futbol, türkiye'de galatasaray'a karşı oynanan bir oyun"...

    hakem demişken, galatasaray'ın gol aradığı ilk yarıda verilen 2 dakika uzatma, galatasaray'ın galibiyeti korumaya çalıştığı ikinci devre süreye eklenen 9 dakika yetmezmiş gibi maçın 100 küsürde bitmesi, güray'a ilk devre verilemeyen ikinci sarı kart, ıcardi'nin penaltısının var'dan dönmesi, güray'ın eline çarpan topa devam kararı çıkması ise ali şansalan ve yardımcıları ile var'daki hakemlerin hanesine eksi olarak yazılacak pozisyonlardı... hani bazı algıcılar diyor ya, "erden timur sezonu" diye, hadi be ordan...

    beraberlik golüne pek takılmayan sarı-kırmızılılar bildiklerini uygulamaya devam edince, yine bir kenar ortasında sergio'nun kafa vuruşunda antalyalı savunmacı floranus ters bir vuruş yapınca ev sahibi tekrar öne geçmesini biliyordu.

    sonrası ise haftalardır galatasaray'ın oynadığı bir oyun, rakip beraberlik için açılınca, galatasaray hızlı oyuncuları ile pozisyonlar buluyor, rakibin ataklarını ise konsantrasyonu üst düzey olan abdülkerim ve nelsson ile "şampiyonluk modunu" açmış muslera engelelyip, galatasaray hanesine bir 3 puan daha eklerken lig maçlarında 9'da 9 ya da yazıyla "dokuzda dokuz" galibiyet serisini devam ettiriyordu...
    pfdk'nın nef arena'da galatasaray taraftarına verdiği "rekor" 40 blok kapama cezası sonrası mabedi boş bırakmayan, belki de ilk defa maça gelen sarı-kırımızı sevdalıları da galibiyetin gelmesinde önemli rol oynadılar. türkiye'de en fazla seyredilen iki maç vardır: biri galatasaray-fenerbahçe, diğeri de fenerbahçe-galatasaray maçlarıdır. bu gerçeği göz önüne alıp, kadıköy'de oynanan fenerbahçe-galatasaray maçından sonra fenerbahçe'ye 9 blok kapama cezası gelip, galatasaray-hatay maçından sonra galatasaray'a 40 blok ceza gelmesi size de komik gelmiyor mu? futbolun "kıyısından köşesinden" geçen herkes hangi maçta daha çok küfür edileceğini bilir de bazıları bilmiyormuş gibi yapıyor işte...
    maç yazısı ve fotoğraflar:
    http://ultrasmovement.blogspot.com/...y2-1antalyaspor.html
  • 532
    40 bloğa gelen ceza ve yediğimiz goldeki net ofsayt skandalıyla beraber bu hafta yetkili kurumlar görevlerini başarıyla yerine getirdi. neyse ki sahada gereken cevabı verdik. maç 1-1 sonuçlansaydı bir hafta konuşulacak skandaldı.

    sahaya dönersek:

    topla oynama: 59% 41%
    korner: 16 - 1
    xg: 2.35 - 0.81

    xg'miz fena değil. korner kullanımında inanılmaz bir fark yaratmışız. 1 tane korner golü yakışırdı bu istatistiğe, 43. dk'da abdülkerim bardakçı'nın kafa vuruşu vardı kalecinin köşeden kurtardığı.

    hücum yönleri* >

    sol - - - - - - ------------->%34,1
    merkez>>> - - - -------->%23,7
    sağ - - - - - - ------------->%42,2

    sacha boey farkı istatistiğe de yansımış. sahadaki en faza topla buluşan oyuncu*. bunda sacha'nın çabukluğundan dolayı takım baskı altındayken doğru pozisyon alıp pas açısını sağlaması etkili oldu.

    bir diğer faktörde kolay top kaybetmediği için diğer futbolcularının güvenilen liman olarak gördüğü ve yine baskı altında sacha'ya daha çok pas atmaları olduğunu düşünüyorum.

    şimdi sırada 28 ocak 2023 giresunspor galatasaray maçı var. beklentimiz, takım sahada gereken mücadeleyi verip 3 puanla istanbul’a döneceğiz.
  • 533
    maçın son bölümünde leo dubois ile mauro icardi’nin sol çizgiye yakın yerde izlettikleri sekans çok güzeldi. önce kafa pasları, sonra dubois’in aşırtma pası, akabinde icardi’nin çalımları. en son icardi’mi faulle durdurdular.

    böylesine keyifli bir anı sanırım en son drogba, trabzonsporlu futbolculara köşe gönderinde gelin hepiniz gelin derken yaşamıştım.
App Store'dan indirin Google Play'den alın