21 mayıs 2000 galatasaray istanbulspor maçı

• 1

  galatasaray'ın maçtan önce uefa kupasıyla tur attığı, öğlen saatlerinden itibaren şenlik havası içinde geçen, numaralının gölgesinde kalan çim zemindeki "avrupa şampiyonu" yazısı ile de hatırlanabilecek olan 1999-2000 sezonu 34. hafta maçı. o sezon düşme hattında bulunan istanbulspor eksik ve final yorgunu galatasaray karşısında 39. dakikada mithat'ın golüyle 1-0 öne geçmiş, 67. dakika'da takoz recep'in marcio'nun sağdan yaptığı ortayı yeni açık tarafındaki kaleye göndermesi ile skor 1-1 olmuştu. galatasaray şampiyonluğu 1 hafta önceden garantilemiş olmanın rahatlığı, kadrosunun eksikliği ve final yorgunluğuyla; istanbulspor'a da 1 puanın küme düşmemek için yetmesi sebebiyle maçın geneline yansıyan rahatlık son dakikalarda tavan yapmıştı. maç bittikten sonra galatasaray o sezonki 4. kupasını da kaldırıyor; uefa kupası, lig şampiyonluk kupası, türkiye kupası, tsyd kupası ile tur atılıyordu.
• 2

  http://www.mekanist.net/..._Yen_Stadyumu107.jpg
• 3

  uefa kupasını kazandıktan sonra oynadığımız ilk lig maçıdır ve aynı zamanda 1999-2000 sezonunun son maçıdır. bir ilki daha gerçekleştirip 4. kez üst üste şampiyon olduk. tüm futbolcularımız maç sonunda beyaz takım elbiseleriyle uefa kupasını taşıdılar.
  
  http://3.bp.blogspot.com/...0/110714rr2lu0hw.jpg
  
  (bkz: tarihte bugün)
• 4

  bu maçta dakikalarca şu tezahürat söylenmişti:
  
  "kal bu sene kal bu sene alınacak çok kupa var bu sene, kal bu sene kal bu sene imparator fatih terim kal bu sene"
• 5

  karpatların maradonası'nın kazanılan uefa kupası ile o akıllarda kalan pozu verdiği maçtır ayrıca.
  
  http://tinyurl.com/399yby6
• 6

  17444 biletli seyircini dönemin parasıyla 10 milyar 592 milyon lira gişe hasılatı bırakarak izlediği karşılaşma. tribünlerde "artık ne haliniz varsa görün" yazılı bir pankart açılmıştır, o dönemi özetler nitelikte.
  bahsi geçen "kal bu sene" tezahüratının kısa ve maalesef deforme olmuş bir videosu ise şurdan izlenebilir, videodaki deformasyona rağmen çıkan ses hayretle dinlenebilir...
  
  http://www.youtube.com/watch?v=AqX9rcWurTg
• 7

  maç öncesi büyük kaptan bülent korkmaz arsenal ile oynanan final maçında geçirdiği sakatlık dolayısıyla kolu sargılı bir şekilde selamlamıştı tribünleri. o sezon mücadele ettiğimiz 4 kupayı da alan takımımız rahat bir havada şampiyonluğu kutlamıştı. bizim o rahat havamız sonucu berabere biten maç istanbulspor'u kümede tutarken altay tarihinde ilk kez ligden düşmüştü.
• 8

  http://alkislarlayasiyorum.com/...ay-istanbulspor-maci
• 9

  yeni acik tribunde yerimi almis 17 yasinda bir cocuktum. gururun ve sevincin icimizden tastigi harika bir bahar gunuydu. yer sari gok kirmiziydi zaten gunlerdir ancak uefa kupasindan sonraki ilk macimizin ayni zamanda lig sampiyonlugunu da tescil edecegimiz ligin son maci olmasi tarif edilemezdi. takim sahaya cikarken ellerinde o sene kazanilmis; tsyd kupasi, turkiye kupasi, sampiyonluk kupasi ve uefa kupasi vardi ki, bir daha hangi taraftara bu sahne nasip olur bilinmez.
• 10

  (bkz: kal bu sene kal bu sene alınacak çok kupa var seninle)
• 11

  birinci fatih terim döneminin son maçı. ah be hocam 1 sene daha kalsan direkt milan'a ya da real madrid'e giderdin eminim. 25 ağustos 2000 real madrid galatasaray maçına seninle çıkmalı, 18 nisan 2001 real madrid galatasaray maçında saha da seninle olmalıydık. eğer kalsaydın 2000-2001 sezonu şampiyonlar ligi ve türkiye ligi şampiyonu galatasaray diye yazardı tarih. çünkü şampiyonlar ligi'ni almaya en en yakın olduğumuz sezondu o yıl. 1-1 biten ve fatih terim'i sadece 12 gün sonra fiorentina'ya uğurladığımız ya da kaptırdığımız maç.
• 12

  (bkz: artık ne haliniz varsa görün)
  
  (bkz: tarihte bugün)
• 13

  orduevinde fenerbahçeliler ile izlediğim maçtı.
  şampiyonluk ilan edildiğinden gazozuna bir maçtı.
  yanlış hatırlamıyorsam galatasaray iyi oynamamıştı.
  fatih terim’in takımdan ayrıldığını bilen fenerliler, maç boyunca kendisine edilmemiş küfür bırakmamıştı.
  o sezon uefa kupası da dahil 4 kulvarda şampiyon olmuş adama, “hadi kurtarsana takımını” diyerek komik bir şekilde sövüyorlardı.
  bu kısa anektod bile 1996-2000 arasında geçen dönemin rakip takım taraftarlarında nasıl bir psikolojik hasar bıraktığının göstergesidir.