beşiktaşlı bir dostumla beşiktaş'ı tutarak izlemeyi planladığım karşılaşma.
türk futbolunda normalin de ötesinde var olan kötülüğün kaynağını hepimiz biliyoruz. istedikleri kadar hesaplarıyla oynayıp para enjekte etsinler, şampiyonlar ligi olmadan yaklaşık 350 milyon liralık bir türk futbol tarihinde eşi benzeri görülmemiş maaş yükünün altından çıkamazlar. onu geçtim, şu an türkiye içi çoğu transfer malum bir zümrenin elindeyken nasıl oynarsa oynasın nikah şahidi malum oyuncuyu oynatmamayı göze alamazlar. yarıştan ne kadar erken düşerlerse o kadar iyi. fenerbahçe'nin başka bir yönetim ile daha iyiye gitmesi bile umrumda değil, bu pisliğin temizlenmesi lazım.
bunun haricinde beşiktaş'ın hem geleceğe yönelik bir kadrosu yok, hem de kadrosu genel olarak sempatik (belki rosier hariç). hakem kararları vs. haricinde hak ettikleri için buradalar. takımın bütün antipatisi elleri açık sergen, bülent uslu ve tabii ki türkiye'nin en çekilmez taraftarı ekseninde dönüyor. benim için ideal şampiyonluk yarışında beşiktaş'ı geriden takip eder, sene sonuna yakın maçta öne geçer, ve o gece nevzat demir tesislerinden dışarıya yayılacak öfke enerjisi ile türkiye'nin gelecek beş yıllık yenilenebilir enerji ihtiyacını karşılarız.
*