• 701
    solda babel-arda, sağda feghouli ile kalakaldığımız, ortada taylan’ın en küçük bir hastalık, sakatlık veya ceza durumunda bomboş bakakalacağımız ve bu konuda kendi ticari kaygılarından dolayı hiç bir verim alamayan akbayrak liderliğindeki transfer ekibimizi kutluyorum. mustafa cengiz’e bu sezonluk bir şey demeyeceğim hastalıklarla boğuşup durdu adamcağız.
  • 702
    tamam transfermarkt sitesinin manipülatif olduğunu hepimiz kabul ediyoruz fakat elimizde gösterge olması açısından yazıyorum, kadromuzun piyasa değeri an itibariyle 70,68 milyon euro ile fenerbahçe'nin (74) ve hatta beşiktaş'ın (71) bile gerisinde. şu değerlerin 110 milyon eurolar olduğu dönemleri çok iyi hatırlıyorum. bu değerler hiçbir şey göstermez ama bir şeyler de gösterir. bu kadroyla gireceğimiz sezonda uzun vadeli başarılı olma ihtimalimiz yok.

    dolayısıyla işi artık mecburen şakaya vuruyoruz ama gerçekten transfersizlikten beyin kanaması geçireceğiz. göndereceğinizi gönderin, alacağınızı alın artık şu son bir kaç günde!
  • 703
    çok büyük olasılıkla galatasaray adına kapanmış dönemdir. yönetim zaten transfer yapabilmek için kaynak yaratma konusunda beceriksizken bunu 1 ekim 2020 rangers fc galatasaray maçı`ndan sonraki fatih terim'in kiralık oyuncuya soğuk baktığını söylediği açıklamalarıyla birleştirdiğimizde maalesef kapanmış gibi duruyor. onun için ne yönetimin ne de ilgili profesyonellerin bu yönde bi' çalışması yoktur bu saatlerde. olsa olsa en fazla seri katılır takıma o da ne derece yeterli olur çok tartışmalı.
  • 706
    ekonomik durumları tam olarak bilmiyorum, ama seri ve onyekuru'yu kiralayabiliriz gibi duruyor. 2'si de bugün kadro dışı kaldı. ffp işini de aşarlar bir şekilde hem son gün fiyatlar ucuzluyor, hem de zaten 1.5-2 milyon arası bir paramız var. bu 2 oyuncuyu alabilirlersek net şampiyonuz diyebilirim, ama alamazsak işte o zaman şampiyonluk riske girer. umarım alabiliriz seri ve onyekuru'yu.

    edit: bu arada bu 2 oyuncuyu almamız durumunda jesse ve ozornwafor'u acilen kiralamamız gerekiyor. hem onlardan gelecek para, kiralama parası için gerekli, hem de yabancı sınırımız doluyor. hatta sınır dolacağından dolayı muslera'yı da ilk yarı listesine yazamıyoruz, ama sorun olmaz, iyice iyileşsin ve hazırlansın 2. yarıya. devre arası da artık bir zahmet yabancıların birinden (babel) kurtuluruz diye umuyorum.
  • 709
    bana göre ahmet calık'dan gelecek 200-300 bin euro ile tam jean michael seri'yi kiralamalık bir para ortaya çıkıyor (su an adem'den gelen parayla 1.2-1.3 civarı) fulham rüyasında görür gecen seneki gibi 2m euroyu, geçen sene bizim gibi isteyen kulüp çokken şu an yok gibi. ya köşede oturturlar ya da bize verirler. ki seri'de 2m euro kabul etti diyorlar. geçen sene 3m euroydu.
    ki hocanın ne kadar kiralık futbolcu istemese de kendisini çok istediğini biliyoruz. ki bence bu kadar çok istiyorsa bu sefer insan gibi satın alma bedeli koyulsun bari belki alabilir olalım ki bence bu saatten sonra bu paraları vermememiz lazım ya neyse.
    bunun üstüne younes belhanda gidecek gibi artık. o giderse bence yerine taylan antalyalı geçmeli. taylan'in bu performansla yedek falan olmaması lazım. böyle bir lüksümüz yok.

    bence belhanda giderse gelen parayla stanislav ivanov gelir (eğer 1-2m gelirse ama maaş yedirilmiş 5m olursa daha farklı olabilir) bu hamleyle feghouli'yi kanattan içeri doğru çekebiliriz çünkü 4 milyon euro alan adamı kenarda oturtma lüksümüzün olacağını sanmıyorum.

    bunlar tabi hep hayal. 5 dk twitter haberlerine bakıp yaptığım çıkarımlar.
  • 710
    yönetim maalesef ağır derecede çuvallamıştır. bunun lamı cimi yok. kimse de kalkıp ffp cart curt diye bunları savunmamalı. bonservissiz ya da kiralık kıyamet gibi adam var piyasada. insan hiç mi birini denemez yahu? hoca şapkadan tavşan çıkarmayıp taylan'ı oynatmasa ne halt işlyecektik şu an mesela... yada sakatlansa ne yaparız? hepsini geçtim takımda yedek kanat oyuncusu yok...
  • 711
    aklımı oynatacağım, kafayı sıyıracağım. avrupa düzeyinde, sözüm ona şampiyonlar ligi hayalleri kuran bir kulüp nasıl olur da bı kadar amatör, bu kadar ciddiyetten uzak ve acz içinde yönetilir, benim aklım, hafzalam almıyor, cevap bulamıyorum.

    neymiş efendim ffp varmış, harcama limitiymiş, satmadan alamıyormuşuz falan feşmekan. uefa, tff sırf bizi denetliyordu zaten...onu geç!

    aga, omar', emre kılınç'ı nasıl aldıysan, haziran ayında boşa çıkan en az 50 tane merkez orta saha oyuncusu vardır dünya üzerinde bizim ihtiyaçlarımıza karşılık verebilecek. işin bu tarafını hiç mi takip etmezsin, hiç mi araştırmazsın, kaldı ki orta sahanda koca bir boşluk oluşacağı daha bir sezon öncesinden tüm kiralık oyunculara bel bağladığında gün gibi aşikarken. yahu semt takımı bile gitmiş o bölgeye lucas biglia gibi deneyimli, nokta atışı bir hamle yapmış, bizim selfieciler oraya bir oyuncu monte edemediler üç aydır. insan biraz utanır arkadaş. bu adamlar yönetime geldi geleli, şu transfer dönemi cinlerim tepeme çıkıyor yemin ederim. bir sezon golcü alamaz, bir sezon orta saha... ömür törpüsü gibisiniz arkadaş, bu nasıl bir aymazlık, nasıl bir şuursuzluk, nerede olduğunu bilmeme durumudur böyle, izahı yok, kelimeler kifayetsiz. transfer yapamayabilirsin, bu hususta gerçekten sınırları zorlayan bir beceriksizlikte ve yetersizlikte olabilirsin ama en azından süreci yürütürsün, çıkar açıklama yaparsın, alt yapıda böyle oyuncularımız var, bugün değilse ne zaman dersin, şu ölü toprağını bir atarsın. yok arkadaş, yok. ruhsuzluk iliklerine kadar işlemiş. ne bir plan, proje ne de bir en kötü senaryoya karşı aksiyon alma durumu yok. herkes sessiz, sanki hiç bir şey olmamış gibi. birilerinin bunları fena halde silkelemesi lazım. bana kalsa, yarından tez yok, pıllarını pırtlarını toplayıp gitmeleri gerekir. bu kadar amatör, işi bitirmekten, çözüm üretmekten, hayal bile kurdurmayan visyonsuzların galatasaray çatısı altında işi olmamalı.

    şimdi adım gibi biliyorum ki, son gün kendi takımında kadroya giremeyen seri'yi getirmek için uğraşıyorlar. yarın adamın idmanda çapraz bağları kopsa ne yapacak bu aklı evveller. bir b ve c planı var mı, sanmıyorum. n'diaye de gitti, denize düşsen sarılacak yılan da kalmadı. bu durum sadece bir transfer başarısızlığı gibi basite indirgenecek durumu çoktan aştı. allah bize sabır, selamet versin.
  • 712
    yarın ve pazartesi hareketli geçecek. öyle ya da böyle. bu saatten sonra giderse belhanda bonservisiyle, babel de kiralık gider. bu adamların maaşlarını karşılama koşuluyla para alabilirsek elimize 6 milyon € civarı bir rakam geçebilir. eh 1,3 filan da önceden var desek 7 milyon € civarı bir para eder. bu parayla da 1 kiralık 1 tane de bonservisli oyuncu gelir ancak.
  • 713
    seri ve onyekuru’dan bahsediliyor. her ikisi de gelirse ortada çözülmesi gereken ekstra bulmacalar oluşuyor. şöyle ki:
    -mesela onyekuru ilk 11 oynayacak mı?
    -henry arda’yı mı kesecek?
    -arda kendini ispat etmek için yırtınırken kesik yemeye ne diyecek?
    -sağda emre mi soso mu kalacak?
    -seri gelirse bu durum belhanda gidiyor mu demek oluyor?
    -belhanda gitmez ise seri, belhanda, taylan, donk ve etobo beşlisinden nasıl ve kaç kişilik bir kombo çıkartılacak?
    neyse henry ve seri gelsin de bulmacalar çözülür diye düşünüyorum.

    benim fikrim;
    defans ve forvet belli zaten yinelemeyeyim...
    sol kanat henry, sağ kanat emre
    orta üçlü: seri, taylan, belhanda (belhanda giderse etobo) yedek donk.
  • 716
    ilk günden beri düzgün bir transfer dönemi geçireceğimizi düşünmüyordum ama yukarıda allah var bu kadar da rezil, bu kadar yetersiz yönetileceğini hayal dahi etmemiştim.

    ilk günler maicon'un 1.43m euroya satılmasını gayri resmi sözcüleri zafermiş gibi sunduğunda burada sayıp sövmüştük. ulan harbi tarihi başarıymış maicon transferi o gün kıymetini bilememişiz. bu yönetimin yapabileceği harbi harbi en büyük transfer zaferi maicon'u 1.43m euroya satmak olabilir. ötesini beklemek anlamsız. o yangınla kaçırdık tüm eğlenceyi yanarım da ona yanarım.
  • 717
    transfer dönemi 5 ekim 2020 tarihinde sona erecektir.
    kalan bu kısa sürede hiçbir aklı başında takım iyi oyuncusunu elinden çıkarmak istemeyeceğine göre bizim yapacağımız transferler gene çerik çürük, bomboş topçular olacaktır. almasınları kimseyi. çünkü bizim takımımız transferle düzelmez. biz daha kendi çerik çürüklerimizden kurtulamıyoruz yenilerini eklemeye hiç gerek yok!
  • 721
    doğru düzgün orta saha almadan kapatmak üzere olduğumuz dönem;

    fatih terim'in ilk döneminde okan-suat-emre, üçüncü döneminde melo, selçuk orta sahası ile unutulmaz başarılar kazanmıştı. futbolda rakip kim olursa olsun, orta sahayı alamazsanız maalesef başarısız olursunuz. bu kadar önemli bir mevkide bırakın niteliği, nicelik olarak eksiğiz. kalan 48 saat içinde en az 1 orta saha oyuncusu alınmazsa bu sezon hüsran olur. umarım sevgili yöneticilerimiz yaklaşan kaosun farkındadırlar.
  • 723
    yine kandırıldık, yine oyalandık, yine milyonlarca galatasaray taraftarının gözlerinin içine baka baka yalan söylediler.

    (bkz: transferin bitmesine 50 gün var)

    (bkz: galatasaray’da transfer bitmez)

    (bkz: transfer yapacağız)

    (bkz: gelenler gidenler olacak)

    (bkz: taraftarlarımız merak etmesinler)

    geldiklerinden beri her transfer dönemi zehir oldu. yeter ya hu!
  • 724
    fazlasıyla dolduğum ve üzüldüğüm transfer dönemi.

    mevzu kesinlikle transfer değil, mevzu beceriksizlik. mevzu geçmişte bedeli hiç ödenmeyecekcesine yapılan hataların bedelini bugünü misliyle ödüyor oluşumuz. konu sadece galatasaray da değil, konu türk futbolu. bir kaç yıl önce futbol kalitesine göre hakedilmeyen seviyede olan yayın gelirleri sayesinde isimli oyuncular getirilerek bir şeylerin değişeceğini sanmamız ve bugün ekonomik sancıların da etkisiyle dibe vuran futbolumuz. herkesin söylediği avrupa'nın katarı tabirini reddederken bugün bu söylemin ne kadar da doğru olduğunu anlıyor oluşumuz.

    peki bu günlere nasıl geldik?

    aslında her şeyi başlatan 2008 yılıydı.

    o dönemleri net olarak takip edenler bilir. 2004-2008 arasında çok az transfer yaptık, çok düşük bütçelerle oynadık ve o karanlık olarak tabir edebileceğimiz dönemden 2 şampiyonluk üstüne o dönem için hiç de fena olmayan bir yerli kadrosu çıkardık. mehmet topal, servet çetin, arda turan vs. gibi satılabilir oyuncularımız vardı.

    bu arada derdim kesinlikle yabancı sınırı değil, o dönem sınır vardı ve yerli ağırlıklı bir takım kurmuştuk hatta sanırım sınır 6 olmasına rağmen biz son dönemde sadece 1 yerli ile maçlara çıkıyorduk.

    neyse 07/08 döneminde lincoln, linderoth vs. transferleriyle başladı. o dönem transfere önceki yıllara nazaran çok yüksek bir bedel olan 14 milyon euroyu gömdük, sadece 3 milyon euroluk oyuncu satarken. şampiyon olduk, ülke futbolundaki düşüşten dolayı ön eleme oynamak durumunda kalınca, forvetsizlikten ve kalecisizlikten -ki futbolda temel şart atanın ve tutanın iyi olmalıdır- bükreş'e elemelerde elenip uefa'da devam ettik, fena bir uefa dönemi de geçirmedik aslında.

    forvet transferi geç de olsa gerçekleşti ve dönemine göre yıldız bir golcü olan milan baros, onun yanında meira vs. gibi transferlere yaklaşık 12 milyon euro harcadık. necati ateş'i sociedad'a kiralayarak aldığımız cüzi bedel dışında da herhangi bir gelir elde edemedik. tabii o dönem her ne kadar defansif anlamda kötü olsa da uefa maçlarının hamburg ayağına meira'yı aldığımızın sadece 1.5 milyon euro fazlasına satınca kewell ile çıkmak durumunda kalmıştık, muhteşem bir planlama hatası.

    09/10. rijkaard, hayaller. harcanan bonservis bedeli 17 milyon euro. kazanç 2 sene önce 5 milyon euroya alınan lincoln'den yalnızca 2 milyon euro. bir planlama hatası daha yapıp baros sakatlanınca üstüne eldeki forvet nonda'yı da gönderip, o dönemki organizasyonlarda şans bulmuş jo'yu aldık ve avrupa'da oynatamadık. dönemin flaş takımlarından atletico'ya karşı forvette keita ile kafa tutsak da gerek hakem gerek de eksiklikten kaybedip yine elendik. akıllara son yıllar geliyor di mi? 2 sene 2 farklı mevkide avrupa'da eksik kalmak. tabii o dönem avrupa'da eksik kalıyorduk şimdilere lige forvetsiz, orta sahasız giriyoruz.

    10/11. dibe çöküş. değişen 3 hoca. harcanan devre arası trasferleriyle 30 milyon euro. topal satışı, misimovic'in geri gönderilmesi ve keita satışı ile biraz tolere ettik lakin seneyi 8. bitirince ve avrupa vizesi dahi alınamayınca yine elde kötü bir oyuncu kadrosu ile kaldık.

    11/12. fatih terim ve ünal aysal. galatasaray tarihinin herhalde en uyumlu ve en büyük birlikteliğini yaşadık o dönem, her şey mükemmeldi. yeni bir takım kurmak için 24 milyon euro harcadık, arda satışı ile de 15 milyon euroya yakın gelir geldi. tabii üstüne cana da gitti zira 5 milyon euroya alınmıştı, harcamaya 30 milyon euro diyelim.

    bu dönemlerde alınan baros, keita, elano, melo, riera vs. gibi adamlara da hep 3 milyon euro bandında ücretler verildi. bunu şöyle açıklayayım arda'yı 12 milyon euroya sattık, riera'yı 3e aldık ancak 3 milyon eurodan da 3 yıllık sözleşme verdik yani o para o anda gitti. hani bugün neden bu duruma düştük diyoruz ya temel sebep maaşlar, kurlar düşük olunca o paraları öyle harcadıkki, 2 milyon euro alan selçuk ve burak'a yok yere 3.5 verirken geleceği sorgulamadık bile.

    12/13. şampiyon tamamlanan sezon. şampiyonlar ligi geliri. mükemmel futbol, iki kere şampiyon olan kadro. yönetim ve teknik heyetin mükemmel uyumu. harcanan bonservis 32 milyon euro, gelir sadece 3 milyon euro. mesela o dönem astronomik bedel olarak gördüğümüz 8.5 milyon euroya alınan amrabat, galatasaray'a yine o dönem alınan hamit altıntop kadar zarar vermemiştir. hamit, sneijder, burak yılmaz, 3üne taahhüt edilen maaş 10 milyon euroydu, drogba geldi 1.5 yıl için ona da 10 milyon euro verdik. tabii gelirimiz vardı, şampiyonlar liginde çeyrek final oynadık.

    galatasaray'ın şampiyonlar ligi şampiyonluğuna yaklaşan anlar vardır, her ikisinde de çeyrek finalde real madridle oynadık, kura şansımız olsa ya da ne bileyim 12/13 sezonunda takımda stoper olsa belki final de oynardık, olmadı ama yine şampiyonduk, şampiyonlar liginden 50 milyon euro gelir elde etmiştik, yarınlar yokmuşcasına, kur hiç artmayacakmışcasına harcamaya devam ettik. tabii fed'in faiz arttırım politikasıyla kur artmaya başlamıştı, zaten günden güne artan borçlar daha da katlanmaya devam ediyordu. borcunuz 200 milyon euro olsa kur %1 arttığı an tl bazında o kadar zarar ediyordunuz, çünkü gelirleriniz yıldan yıla artmıyordu, nedense o usta ekonomistler bunları o dönem hesap edemiyorlardı ya da işlerine gelmiyordu.

    13/14. harcanan bonservis 45 milyon euro, gelir 1 milyon euro. akıl var, mantık var hangi kulüp dayanabilir buna, kaç sene saydım, artıda olduğumuz 1 sene bile var mı? üstüne verilen 2-3-4 milyon euro maaşlar, akıl almaz gerçekten. bu dönemde aysal yönetimini değiştirdi, terimle arası bozuldu ve kaos dönemi başladı. mancini ile gruptan çıktık yine bir miktar gelir geldi. ha bu dönemin şöyle bir artısı var harcanan 45 milyon euronun 23 milyon eurosu sonrasında, 26 milyon euro olarak kasamıza geri geldi. nasıl mı? bruma, melo ve telles'i sattık, tl bazında çok daha karlı, euro bazında da bir miktar karlı olarak. şampiyon olamadık 2. olduk ama şikeci kulüpler olunca yine gittik şampiyonlar ligine.

    14/15. çöküşün başlangıcı. yabancı sınırlaması iyice sertleşince olcan'a 4, tarık'a 5 vererek aldık. bu yatırımlar geri dönmedi, maaşlarla beraber yaklaşık 20 milyon euro olarak uçtu gitti kasadan zaten o sene şampiyonlar liginden alsak alsak 30 milyon euro almışızdır, o paranın çoğunu olcan ve tarık'a gömdük. ha kalanı da pandev ve dzemaili'ye. ne güzel planlama değil mi? gel gelelim yine şampiyon olduk. yatırımlar satış olarak dönmese de 4 senede 4 şampiyonlar ligi ile döndü.

    15/16. yabancı sınırı kalktı. yıllardır konuştuğumuz scout transferlerinin tam zamanıydı. bu dönemlerde dembele, delaney, cyprien vs. gibi nice adamlar bizle anıldı hiç birini almadık, biri bedavaya gitti diğeri 2 milyon diğeri 5 milyon euroya. gittik jose rodriguez diye bir adam aldık bedavaya, ha ondan bile 2.25 kazandık, genç olunca, maaşı düşük olunca kazanıyorsun çünkü!

    neyse, devre arasıyla beraber 11 milyon euro harcadık, az kalsın martin benitez diye bir adama da 5 milyon euro falan verecektik, burak'ı sattık, melo'yu sattık, telles'i kiraladık. yabancı sınırı kalkmışken telles niye kiralandı hala anlamıyorum. amrabat'ı kiraladığımız yere sattık ve kiralama bedelleriyle 5 milyon euroya göndermiş olduk. hamit'e harcadığımız para 15 milyon euro, amrabat'a 10 milyon euro civarı harcayıp 5ini geri aldık. ha kevin'i aldık, listeye yazamadık, oynatamadık onu bile karla sattık.

    16/17. yabancı sınırının kalktığından bir haber olarak eren derdiyok, serdar aziz ve tolga ciğerci'ye 11.5 milyon euro ödedik. 6 milyon euro da maaş verdik bu üçlüye? sormak isterim bu paralar kimin cebine gitti? bu adamların bizde kaldığı süreye bakarsak en az 25 milyon euro kazandılar kulüpten, yazık. bugün transfer bütçemiz 1 milyon euro, siz düşünün çaresizliği.

    ha telles'i sattık bir de, kiralama bedelini de sayarsak 6'ya aldık, 8 milyon euroya gönderdik. hala da ondan gelecek % 10'u bekliyoruz, geliştiremedik, geliştirsek 15 milyon euroya satardık çünkü. o telles porto'da her sezon 10+ gol, asist katkısı verdi, bizdeyken orta açmasını dahi bilmiyordu güya.

    bu iki sezon kötüydük, her gün farklı bir hoca geliyordu. dursun özbek'in son senesiydi, riva'yı sattık, florya'yı sattık, tudor'u getirdik hop transfer masasına.

    45 milyon euro harcadık 17/18'de. bugün hala acısını çektiğimiz sevr antlaşmasını imzaladık oyuncularla. kimin cebine ne kadar girdiği umarım bir gün ortaya çıkar. ha bu dönemde alınan adamların satışından elde edilen gelir, 31 milyon euro. belhanda isimli şahıs satılsaydı belki fazlası da olurdu, tabii bunun yarısı badou'dan geldi. o dönem elimizdeki asset bruma'yı 15 milyon euroya sattık, 2 milyon euroya yakın da bonus aldık galiba, kiralık bedelini de sayarsak 20 milyon euro civarı kazanmış olduk bruma'dan.

    aslında maaşlar düşük olsaydı, geleceğe yönelik yatırımlar olsaydı. mesela o dönem maehle 1.3 milyon euroya alındı, diatta 2 milyon euroya alındı. bizim aldığımız mariano 3 senede 10 milyon euro maliyetle bedelsiz giderken, feghouli bugün 20 milyon euroya malolacağı kesinken hala oynuyor, para kazanamayacağımız da aşikar zira bedelsiz gitse de maaşından kurtulsak.

    bitmedi. şampiyon olduğumuz 2 sene ve ffp. evet hep sıfıra sıfır kaldık ama yüksek maaş vermekten hiç çekinmedik.

    diagne'ye 15 milyon euroya yakın para gömerken, 2.3 milyon euro da yıllık maaş verdik. falcao aldık 5+ maaş verdik. babel aldık imza parasıyla yıllık 3.3 milyon euro verdik. rodrigues'e yok yere 500 bin euro zam yaptık, linnes'e yok yere 500 bin euro zam yaptık. eldeki gol kralı golcüyü 500 bin euro vermemek için elden kaçırırken yerine alınan diagne, falcao, andone, mitroglou gibi adamlar için 45 milyon euroyu taahhüt ettik ve diagne ile falcao para kazandıramadan sözleşmelerini tamamlarlarsa bu paraların hepsini de ödemiş olacağız. 90 katı.

    bugünse gelmiş 1 milyon euro bütçeyi tartışıyoruz. kur 9 olmuş. bugünlere bir günde gelmedik, bir günde de kurtulamayacağız.

    bizim falcao, feghouli, belhanda, babel gibi adamlara yılda en az 17 milyon euro taahhüt edecek çapımız yok. şampiyonlar liginde toplam 17 milyon euro bütçeyle ayakta kalmaya çalışan takımlar var. uefa avrupa ligi'nde sayısız var ve bu takımların çoğu iki haneli bedellere oyuncu satabilen takımlar. yukarıda yaptığım analizi bugün young boys için yapsam her sene transferde artıda olduklarını görürsünüz.

    zamanında bu günler geliyorum diye bas bas bağırmış ve hiç birimiz kulağımızı açmamışız. 2-3 milyon euro verdiğin adamdan kendisini geliştirmesini, daha büyük transfer yapmak için çabalamasını beklememelisin, bugün potansiyelli x bir golcüyü 10 milyon euroya alıp 1 milyon euro maaş verdiğinde 3 yılda falcao'ya vereceğinden daha azını vermiş oluyorsun.

    bu yöneticilerle, bu medyayla, bu zihniyetle bu çark yürümez. devrim şart.
App Store'dan indirin Google Play'den alın