eğer gece 23.59'a kadar bir değişiklik olmazsa ki sanırım önceki yılların aksine, ilk defa bir transfer döneminin son gününe "inşallah başka kimseyi almayız" diye giriyoruz. düşünün ki barcelonalı arda turan'ın gelmesine bile karşıyız. cenk ergün de açıklama yapmış, "başka transfer olmayacak" diye, o zaman daha net konuşabiliriz.
dün ben bu başlığa yazdıktan sonra carrasso da geldi ve biz 34 yıl sonra ilk defa bir transfer dönemini türk oyuncu almadan kapattık.
(bkz:
allah'ım brezilya mı)
gelenler ise,
carrasso
mariano
maicon
denayer
latovlevici
fernando
n'diaye
belhanda
feghouli
gomis
oldu,
gelenlerden bir takım yapınca,
--------------carrasco--------------
mariano-maicon-denayer-latovlevici
-----------fernando-ndiaye-----------
feghouli----belhanda--------`?`------
----------------gomis------------------
tamamı direkt ilk onbire yazılabilecek 10 isim aldık. resmen yeni bir takım kurduk ve bunu çok ciddi ve ince eleyip sık dokuyarak tamamladık. hayretler içinde kaldığımız bir transfer sezonu'nu geride bıraktık. belhanda ve ndiaye gibi isimlerin bonservisleri yüksek ve genel maaş politikamız yüksek olsa da ilk defa kaliteli isimlerin gelmesiyle bu durum göz ardı edilebilir. zaten hep söylediğimiz şey de buydu, az alın, iyisini alın. biz 2 yılda hep vasat aldığımız için bu sefer çok çok kaliteli almak zorunda kaldık. tek hayal kırıklığı olan durum asamoah konusu oldu ki, onda da kulüpler anlaşmış ve asamoah'la söz kesilmişken juventus'un son dakika i.neliği çok ciddi hayal kırıklığına neden oldu. çünkü asamoah o bölgede kaliteyi tavana çıkaracağı gibi 3 farklı pozisyonda da oynayabilmesi ile tek hamlede kadro genişliği sağlayacaktı ama olmadı, sağlık olsun. yalnızca ligde olduğumuz bir sezonda çok zorlanmayacağımızı umuyorum. ve torino aslanını da devre arası olmadı önümüzdeki yıl aramızda göreceğimize inanıyorum ve istiyorum. bu hayal kırıklığına rağmen yönetim sol bek mevkisini de kısıtlı sürede hocanın eski öğrencisiyle, maliyeti de uygun olacak şekilde latovelevici ile kapattı.
2 yılımıza mal olan mehmet özbek'in ve levent nazifoğlu'nun yaptığı o kötü planlamaların ardından özellikle cenk ergün'e, scout ekibine ve tudor'a teşekkür ederim. östersunds'a elenme ve sneijder konularında çok büyük fiyasko olmuşsa da eğer bahsedildiği gibi kadro planlamasında ve transferlerde söz sahibi olup, ısrarcı olduysa tudor'un yaptığı şey önemli.
ben özellikle gelen oyuncuların hep böyle aile babası, sempatik ve karakterli oyunculardan oluşmasına özellikle mutlu oluyorum. yani feghouli yerine ben arfa gelse o kadar mutlu olmayacaktım galiba.
bu açıdan da iyi futbolcu ve iyi insanlar seçmişiz.
ayrıca savunma hattında güney amerika ve hücumda fransızca konuşulması da bir planlamanın göstergesi.
oliver kahn mı anlatmıştı hatırlamıyorum da, "geri 4'lüyle yemeklerde bile ayrılmazdık" derdi. bu tür şeyler yeni kurulan takımlarda çok önemlidir.
muslera'nın maicon ve diğerleriyle sık yemeğe çıkması vs bile çok şey anlatıyor. gomis'in en iyi anlaştığı oyuncu ndiaye oluyor falan bunlar 1-2 ayda olan şeyler, çok önemli.
florya'da o özlediğimiz aile ortamı yeniden kuruluyor ve toplama bir takım görüntüsünden daha çok bir aile gibi oluyoruz tıpkı eski günlerdeki gibi.
https://encrypted-tbn0.gstatic.com/...brQPIGPjlpCUqo3mUdRC35 yaşındayım ve hayatımda gördüğüm en iyi, en planlı transfer dönemiydi. yani hagi geldi, sneijder, drogba geldi vs ama bu denli çok sayıda ve kaliteli isim alırken hatasız bir şekilde bitirmek büyük başarı.
ama bu transfer döneminin yıldızı kesinlikle ve kesinlikle galatasaray taraftarıdır. vasatlığa karşı duruşumuz, değerlerimize sahip çıkışımız ve verdiğimiz tepkilerle resmen yönetimi yönlendirdik.
bu takımı biz kurduk ve biz sahip çıkacağız. bu takım taraftarıyla birlikte şampiyon olacak!
hedef 21!