• 1
    --- alıntı ---

    kulislerde konuşulmaya başlanan bir takım gelişmeler var.
    şöyle ki; fenerbahçe'nin ileri gelenleri tarafından tbmm'de gruplara ziyaretler düzenleniyor.
    peki neden?
    yargıtay'da şuan inceleme aşamasında olan şike davasında olası bir onama durumunda 6222'den, yani şikeden alınan cezaların ertelenmesi hususu.
    yani fenerbahçe 6222'den alınan cezaların cmk 231gibi "hükmün açıklanmasının geri bırakılması" uygulanmasını istiyor.

    aslında kısmen de olsa bunun yolu açık. şöyle ki, 6222 sayılı yasada 31 mart 2011 tarihinde yapılan değişiklik ile "bu suçtan alınan cezalar ertelenemez kısmı maddeden çıkartıldı. yani aslında şikeden alınan cezaların ertelenmesinin yolu açık.

    ama
    ama cmk 231'de yapılan tarife özellikle aziz yıldırım uymuyor.
    nasıl mı?
    öncelikle cmk 231'e bakalım;

    (6) hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına karar verilebilmesi için;
    a) sanığın daha önce kasıtlı bir suçtan mahkûm olmamış bulunması,
    b) mahkemece, sanığın kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate varılması,
    c) suçun işlenmesiyle mağdurun veya kamunun uğradığı zararın, aynen iade, suçtan önceki hale getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi,
    gerekir.

    özellikle altını çizdiğim noktaya dikkat edin. erteleme verilebilmesi için sanığın başka bir suçtan hüküm giymemiş olması gerekmekte. yani kişinin ilk suçunun şike suçu olması gerekir.

    peki, aziz yıldırım'ın şike'den aldığı ceza ilk cezası mı?
    hayir değil!

    nasıl mı? bakalım hep birlikte.
    önce sabah gazetesinin 23 şubat 2012 tarihli haberine bakalım:
    futbolda şike" iddiaları üzerine aralarında fenerbahçe başkanı aziz yıldırım'ın da bulunduğu 23'ü tutuklu 93 sanık için açılan davanın 7. duruşması görülmeye başlandı.
    fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım'ın gebze asliye ceza mahkemesi'nde ertelenmiş bir sabıka kaydı olduğu açıklandı. fenerbahçe başkanı yıldırım, "kooperatif işi olabilir ama hatırlamıyorum" dedi.
    devam edelim.

    bazıları diyecek ki, "hani arkadaş; delil nerede?" diye.
    numara kafası malum.

    işte size sabika kaydinin belgesi

    http://1.bp.blogspot.com/.../azizsab%C4%B1ka.png

    yani görüleceği üzere 6222'den ötürü alınan cezalara erteleme yolunu açacak bir kanun düzenlemesi dahi aziz yıldırım'ı kurtaramayacak.

    gelelim diğer hususlara.
    malum bu kişiler sadece şikeden değil örgütten de ceza aldılar.
    diyelim ki örgütle ilgili kısmın ertelenmesi için bir değişiklik yapıldı.
    bu bana göre imkansiz. çünkü örgütlü suçlardan içeride bulunan binlerce tutuklu ve hükümlüye tahliye yolu açılacak. ki bir kişi için bu riske girilmez.

    ya da diyelim ki "hükmün açıklanmasının geriye bırakılması"nı düzenleyen cmk 231 üzerinde değişiklik yapıldı ve ilk suç madde kapmasından çıkartıldı.

    bu yine binlerce ikinci veya üçüncü suçunda içeride hükümlü bulunan kişilere tahliye yolunu açacaktır.
    ki yine bu bana göre mümkün değil.

    ancak
    malumunuz devletin üst kademeleri bu aralar teröristler ile çok içli dışlı.
    ve adli kulislerde genel af yüksek sesle konuşulmaya başlandı.
    evet aziz yıldırım ve çetesinin kurtulmasının tek yolu genel af. o da olacak gibi.

    yani kişiye özel bir düzenleme olmayacak.

    peki, bu tür söylentiler neden çıkıyor?
    çünkü bazi kişilerin yaptığı temaslarda gördüler ki dosya onanacak, kişiler kalan cezalarını infaz etmek için içeriye girecekler.
    evet gerçekten de alınan duyumlara göre ilgili yargıtay dairesi hiçbir şekilde ne siyasi ne de sportif baskıya boyun eğiyor. ve tarafsizca dosyayı görüşüp nisan sonu gibi karara bağlama aşamasında. bu yüzden de tutuşan bazı kesimler bu tür spekülasyonlar üretiyor, kamuoyunun tepkisini ölçüyor.
    cezalar ertelenmeli zemini oluşturup ilgili yargıtay dairesi baskı altına alınmaya çalışıyor.

    bizler de dilimiz döndüğünce bunun mümkün olmadiğini söylüyoruz ki; aklı başında kişiler bu tür söylemlerin gazına gelip bu konuda görüş bildirmesin ve istenen kamuoyu oluşturulamasın.

    burada bizlere düşen ise; bu yazının içeriğini iyi özümseyip bu tür söylemlere prim vermemek.

    büyük galatasarayli!
    bahar kapıdadır, sadece sükut olmamalı, bu pisliklere rahat kulis şansı vermemeliyiz.
    bu bir rica değil; görevdir.

    --- alıntı ---

    http://bozukdusmuslugu.blogspot.fr/...bmm-yargtay.html?m=1
  • 3
    unutulmaması gereken soruşturma diyoruz ama bu konuda zaten gizli kapıların ardında çok şey dönüyor.

    --- alıntı ---

    meclis’te görüşülen 4. yargı paketinde yapılan değişiklikle, “silahlı olmayan” örgütlerin üyelerine ayrıca “örgüt üyeliği”nden ceza verilemeyeceği hükme bağlandı.

    bu değişikliğin, aziz yıldırım’ın yargılandığı “şike davası” ile açılan davaları etkileyeceği belirtildi.

    --- alıntı ---

    http://turkfutbol.com/detay.asp?id=8429

    ekleme:

    ayrıca (bkz: #1221985)
  • 5
    haliyle sezon bitmek üzere.

    uefa disiplin kurulunun (ya da komitesinin) aylardır süren soruşturmasının da tamamlanması yakındır.

    bu ülkede siyasi çıkarlar için hırsızlığın, yolsuzluğun, ihanetin affedildiğini hatta bunları yapanların baş tacı dahi edilebildiğini görüyoruz, yaşıyoruz. bu durumda futboldaki emek hırsızlarının cezalandırılmasını beklemek herhalde boş bir rüya olarak kalacak bizler için.

    yine de bizim kesmediğimiz cezanın uefa tarafından kesilmesi hala ihtimal dahilinde. dün bordomavi.net tarafından yeni bir mail kampanyası hazırlandı. sürecin bu cuma ya da bir sonraki cuma sonlanabileceğini düşünüyorlar. bu açıdan hani şu fenerli şenes erzik'in şikayetçi olduğu maillere hız vermenin zamanı geldi.

    aşağıdaki linkte maile yazılacak hususlar, kimlere gönderileceği vs. her türlü detay mevcut.

    sadece bir galatasaraylı olarak değil türkiye'de yaşayan ve adaleti özleyen bir vatandaş olarak.... yüklen.

    http://forum.bordomavi.net/...30380#post1919030380
  • 6
    mevcut federasyon yönetiminin örtbas ettiği soruşturma. zaten onları bu göreve getirirken yegane amaç buydu.

    http://www.youtube.com/watch?v=D3t1yIHikaw

    tüpçü bir gün çııktı ve olağanüstü tff kongresinde '' fenerbahçemizin adı herkesten çok geçiyor, türk futbolunu kurtaralım '' diyerek fitili ateşledi. nitekim üzerinden çok vakit geçmeden önce aday oldu, sonra başkan seçildi. hem de tek başına.

    temmuz 2011- temmuz 2013. 2 seneyi geçiyor. ne oldu ? hop, her şey hasır altı. 2 senede türkiye futbolunun gördüğü en büyük şike soruşturmasının sadece kısık sesli yankıları kaldı kulislerde. arada bir birisi çıkıyor, iki kelime söylemeye kalkıyor, onu da çok güzel bastırıyor yavuz hırsızlar.

    tapeyi, savcıyı, hakimi falan geçin yav ; cumhuriyetiz diye geçinen bir spor kulübü 2 senedir bir kere çıkıp adam gibi, delikanlı gibi '' biz şike yapmadık ! '' diyemedi. onun yerine şunu dediler : http://www.youtube.com/watch?v=D2siZo1bbvM

    her şeyi unuttuk. hak edenin cezasını kesemedik. mazlum yine mazlum kaldı, zalim yine zalim. artık tek umudumuz var o da ; yüce türk adaleti.
  • 7
    şu karardan sonra, yeni gelişmelerin olabileceği soruşturma. ümidimiz yok ama, umarım hak edenler gereken cezaları alacaklar. kulüp de, futbolcu da, yönetici de..

    http://www.cumhuriyetspor.com.tr/...ilik-icin-karar.html

    ekleme : uefa resmi sitesinden gerçekleştirilen kongre sonrası alınan kararların belirtildiği sayfa; http://www.uefa.com/.../newsid=1955409.html
  • 13
    uefa tarafından, fenerbahçe ve beşiktaş disiplin kuruluna sevk edilmiştir bu soruşturma kapsamında.

    edit link: http://www2.sporx.com/...ampaign=IcerikPaylas

    edit 2: tamamen sporx'in iddiasıdır. benim öyle bir duyumum yok. 3. kuşaktan emmim olan infantino bana bir bilgi vermedi. sporx'i de az çok bildiğimiz için güvensek mi güvenmesek mi bilemedim şimdi.
  • 18
    --- alıntı ---

    yargıtay 5. ceza dairesi’nin, 3 temmuz süreci olarak bilinen ve istanbul 16. ağır ceza mahkemesi tarafından yapılan şike davası ile ilgili verdiği kararı onadığının iddia edilmesinin ardından yargılamaya konu olan fenerbahçe ve beşiktaş’ın üefa tarafından nasıl bir yaptırımla karşı karşıya kalacağı sorusunun cevabı da netleşmeye başladı.

    teksozhaber’in edindiği bilgiye göre tff ile uefa arasında uzun zamandır devam eden görüşmelerde uefa her iki takıma da küme düşürme cezası verilmesi kararlılığından vazgeçmedi. federasyon’un ise cezanın puan silme ile sınırlı kalması için ısrarcı oldu.

    ancak yargıtay’ın dosyaya dair kısmi onamasının açıklanmasından sonra tff’nin küme düşürme cezasına daha fazla direnemeyeceği, direnmesi durumunda fifa ve uefa’nın milli takım ve tüm türk takımlarının uluslararası müsabakalardan 5-8 yıl arası men kararı verebileceği belirtildi.

    yıldırım demirören ve tff yetkililerinin uefa’nın bu kararlılığı karşısında 2. sezonun ortalarında her iki takımı küme düşürüp aynı zamanda hatırı sayılır bir puan düşürme kararı vereceği belirtiliyor.

    --- alıntı ---

    kaynak: http://teksozhaber.com/...me_cezasi_yolda.html

    doğrudur, yalandır, yanlıştır bilmem ama bir gerçek var sular ısınıyor.

    temennim; milli takımın tüm kupalardan men edilmesi.
    bazıları kimlerle yola çıktığını ancak o zaman anlar sanırım.
  • 19
    hürriyet'in sitesinde yargıtay'ın aziz yıldırım'ın cezasını onadığını yazan bir haber sayfası var, taslak gibi duruyor ve çoğu kişide içerik kaldırıldı diye gözüküyormuş.

    link şu: http://www.hurriyet.com.tr/.../futbol/25407592.asp

    göremeyenler için de caps: http://www5.picturepush.com/...223/img/13931223.png

    bi bok anlamadım ama du bakalım yarın netleşir olay.

    edit: birkaç dakika sonra tam metni girdiler ( http://notes.io/x6v ), ardından haber "beşiktaş hazırlıklarını tamamladı" haberine döndü :s noluyor aq?

    bir edit daha: olm bu nasıl timsaha gelmek ajsfgjdfg bildiğin hürriyet linkine tıkladık haber açıldı. valla bu timsahsa helal olsun :d
  • 21
    ergenekon ve balyoz davalarında yıllar geçtikçe ortaya çıkan skandallar benim bu soruşturmaya bakış açımı da biraz değiştirdi. yarım aziz yıldırım'ın şike yaptığını biliyor ve hissediyor ama öteki yarım cemaatin bu soruşturmada sahte deliller yaratıp suçlamalarda bulunabileceği ihtimalini inkar edemiyor.

    belki bana kızacaksınız ama bence bu soruşturma gereğinden fazla siyasallaşmıştır, bağımsız ve adil mahkemeler ortaya çıkıp bu davayı yeniden değerlendirmeli.

    dün şike şike diye sabahlara kadar bağıranlar bakın bugün neler diyor. kumpas diyor, sahte belgeler diyor.
    http://youtu.be/qKu9ZCofb-I

    ya gerçekten ortada bir kumpas varsa. belki yok, ama ihtimali bile gölge düşürmez mi...
  • 22
    adaletin başlangici
    konuyla ilgili bu hafta yeni sonuçlar geleceğini duyduğumuz adalet aranılan soruşturmadır.
    adalet bakanı, yeniden yargılamanın "şike"de olmayacağını an itibariyle açıkladı. artık fenerbahçeliler oturup başka bir bahaneyle hareket etmeliler.

    diğer süreç için, uefa ve fifa'nın kişiler hüküm giyip cezaevlerine girmeden yaptırım uygulaması muhtemel görünüyor. eğer cezai işlemleri hüküm giyildikten sonraya bırakırsa, daha ağır yaptırımlar uygulamak zorunda kalacaktır. aksi halde daha önce ceza verdiği federasyon ve kulüpler "eşitlik" davacısı olabilirler. yani yakın zamanda bu iş sonlanacaktır.

    tek başımıza mı şike yaptık

    fenerbahçe yönetimi, taraftarı ve padişahı aziz yıldırım'ın biz şikeyi kendi kendimize mi yaptık argümanı, uefa-fifa cezasında yok edilecektir. diğer kulüplerden yapılan biz yırttık açıklaması, tıpkı fenerbahçe'nin ağzıyla yapılmış gibi durduğu zaten görülürken, hepsinin tek tek ceza alacağı kesinleşmiştir. 10 milyon euro bayılan emenike de bunların içine dahil. hatta moskava transferi dahi soruşturma içine girebilir.
    uefa'nın açıklayacağı cezalar içerisinde şike konusunda ismi geçmiş kulüpler, kulüp yöneticileri, futbolcular ve menajerlerin hepsine yargıtay'da aklanmış olsalar dahi ceza gelecektir. bu zamana kadar eskişehirspor, sivaspor gibi takımların isimlerinin geçmediğine bakmamak

    öngörülen cezalar

    avukatların ve bilirkişilerin fikriyle, süreç sezon sonu olmadan sonlanacaktır. uefa ve fifa 3 lig + puan silme, tff ise 1lig+puan silme noktasında durduğu, fenerbahçe'nin de tff'yi bu konuda kabul ettiği kulislerde dolaşıyor. fakat taraftar baskısı sebebiyle hala sümen altı edilip, tepki ertelenmeye çalışılıyor. sanılanın aksine bu sene sadece puan silme uygulanır, seneye düşülür diye bir durum hukuken yok. eğer bu sene küme düşme cezası verilirse,bu sene ligden çekilme hakkı var fenerbahçe'nin. onun harici 3 temmuz 2011den beri kazandığı kupalar ve maddi gelirlerin hepsini iade etmek zorunda ve tff bu kazanımları sahiplerine vermek zorundadır. bunun içine bu sene liderde bitirse, şampiyon ilan edilemeyecekleri artık garantidir. çünkü zaten küme düşmesi gereken takımın, ligde kalması başlı başına suç iken, bir de buradan kazanç sağlaması mümkün durmuyor şu anda. ister bütün gün volkan demirel şampiyonluk bizim diye açıklama yapsın, gökhan gönül istediği kadar konuşsun, aziz yıldırım tekzip yayınlasın işleri çok zor. üstelik fenerbahçe kulübünün aziz yıldırım'a onursal başkanlık vereceği konuşuluyor ki bu da kulüp nezdinde cezayı arttırır. ben bu kadar salaklığı beklemiyorum. medya, tff, hükümet yırtınsa da artık yumurta kapıya dayandı gözüküyor. işleri çok zor bu saatten sonra.

    verilen men cezalari
    şunu unutmamak gerekir, beşiktaş ve fenerbahçe'nin aldığı men cezaları sadece "yalan beyan"dan alınmıştır. ben temizim hakim bey, bu süreçte hiç bir illegal işe bulaşmadım teyitini verdikleri için bu cezayı aldılar. avrupa için ekstra ceza gündeme gelir mi sorusunun cevabı şu ana kadar uefa-fifa yaptırımları içinde örneği yok.

    tff bu şikecilere ceza vermez, korur

    tff'nin uefa-fifa'ya zıt gitmek gibi bir şansı yok. yapılan açıklamaların hepsi tepkileri ertelemek. belki cezalar açıklandıktan sonra yeni skandallarla, belki işin içine yerel maliye denetimiyle galatasaray'ı bile katarak gündem değiştirilerek fenerbahçe taraftarının gazı alınabilir. çünkü cezalardan artık kaçacak yer kalmadı. bunun yanında fifa-uefa'nın da tff'yi yok sayma, topyekün ceza verme gibi bir işe girişmesi söz konusu değil. fifa seçimi öncesi bu skandal "öpe öpe yapacaksın tüpçü" yöntemiyle çözülecektir.

    yıldırım demirören

    kendisi hakkında, başkanlığı döneminde gerçekleşen şike sebebiyle soruşturmada ismi yok. fakat ardından yaptığı açıklamalar, tff başkanlığı sırasında aldığı skandal kararlar sebebiyle beraber tahkim kurulundan merkez hakem kuruluna topyekün bir kayboluş görebiliriz. çünkü " kendisinin başkan olduğu döneminde şike yapılan kişi, federasyon başkanlığındayken şikeyi akladı" temalı avrupa basınıda bu konuda artık yazılar yazmaya başladı. geçenlerde amerikada verilen the worst ödüllerinden de nasibini almıştı kendisi hatırlarsınız. bu linktede isviçre basınının (sion'a ağır ceza verilmişti) bu yüzden yakın takibiyle aziz yıldırım'ın siyasi destek aldığını söylüyorlar. http://www.nzz.ch/...enkaempfe-1.18230336

    ne kadar dibine
    maddi anlamda özellikle 2011 şampiyonluğu için trabzonspor'un fenerbahçeyi ne kadar yıpratmak isteyeceğine bağlı olarak işler değişecektir. süreci hızlandırmak, trabzonspor'un elindedir. onlar hükümet yanında oldukları için, çözümün lokal pozisyonda olmasını, herkesin az zararla atlamasını, kendi camiası içinse sadece aziz yıldırım'ı öne atması söz konusu. o ceza aldı, bize yeter politikası işletiyorlar birazcık. yalnızca 1 hafta önce iki senedir büyük emek harcayan avukatlara yetki vermiştir trabzonspor. yani aslında süreci yavaşlatmıştır. http://www.trabzonspor.org.tr/...amp;IND=15158#Icerik
    politika biraz bizi türkiye medyası içerisinde, "haksız galatasaray şampiyonluğu" "emekleri çalındı fenerbahçelilerin" "tarihe kara leke geçecektir galatasaray'în bu şampiyonluğu" lansmanı yapılacaktır. bu konuda galatasaray taraftartarına çok iş düşüyor.

    galatasaray'ın 2013-2014 sezonundaki rahatlığının sebebi de büyük ihtimalle hukuk kurullarınca öngörülmüş bu olayların nasıl olsa ceza gelecek ve yol bizim kalacak stratejisidir. yönetimimiz gibi bizimde gönlümüzün rahat olması gerektiğini, 4. yıldızın bu sene sezon sonunda efsanevi şekilde kafalarına vura vura kıra kıra trabzonsporlularla birlikte kutlayacağımızı bilmesi gerekiyor.
  • 24
    alttaki haber bir süredir fenerbahçe'nin paralı haberciliğini yapan eurosport türkiye'ye ait. onlar bile artık gerçeklerin farkındalar.

    --- alıntı ---

    flaş! fenerbahçe'yi korkutan gelişme!

    türk futbolundaki kara bulutlar bir türlü dağılmıyor. son olarak almanya'dan gelen haberler türk futbolunda neler yaşandığı konusunda akılları karıştırdı.

    almanya'nın en güvenilir gazetelerinden süddeutsche zeitung'un ünlü araştırmacı yazarlarından thomas kistner, türk futboluyla alakalı çok çarpıcı bir yazıy imza attı. almanya'da merkez sağa yakın olan bu sitenin bayern münih'e yakın olduğu ve güvenilirliği konusunda hiçbir şüphenin olmadığı aktarıldı.

    almanya'nın en büyük gazetelerinden süddeutsche zeitung ünlü araştırmacı yazarlarından thomas kistner, daha önce defalarca türk futbolunun içine düştüğü batağı kaleme almıştı. kistner bugün de türkiye'nin euro 2020'den çekilmesi hakkında çarpıcı bir yazı yazdı. kistner'e göre türki'ye kendi isteği ile turnuvaya ev sahipliği yapmaktan çekilmedi, uefa basıkısı sonucu böyle bir karara varmak zorunda kaldı.

    işte thomas kistner'in çok konuşulacak o yazısının tercümesi:

    "cuma günü uefa'ya müracaat süresinin bitmesine saatler kala türkiye, euro 2020 müracaatından vazgeçti. uzun zamandan beri bütün avrupa'da oynanacak 2020 avrupa şampiyonası'nın finalleri'nin türkiye'de oynanacağına kesin gözüyle bakılıyordu. bunun yerine tff internet sayfasında 2024 avrupa şampiyonası'nın tamamını almak için müracaat edeceklerini bildirdi.

    ilk bakışta mantıklı olarak görünen: türkiye mümkünse 2020 avrupa şampiyonası'nın yarısı olan yarı final ve final maçları yerine 2024 avrupa şampiyonası'nın hepsini almak istemesi. bunun yanında da 2024 'ü isteyen almanya'ya direk rakip olması.

    fakat dikkatli bakılınırsa kimsenin türkiye'nin 2024 müracaatından çekinmesine gerek yok.

    türkiye'nin son anda çekilmesi, kapalı kapılar arkasında biriken kulislerden oluşan güncel politik durumla alakalı.

    türkiye, mart ayında kazakistan'daki uefa kongresinde uefa yetkililerinin , kendilerine; türkiye'nin müracaatının hiç bir şansı olmayacağı" sinyalinin verilmesinden dolayı müracaat etmeme kararını aldı. fakat asıl arka planda ise yine şampiyon olan fenerbahçe'nin cezalandırılmaması yönündeki sürekli tartışma. fenerbahçe 2010/11 sezonunda nerede ise yarı sezonu kapsayan maçlarda yaptığı şikelerle şampiyonluğu satın almıştı. türkiye'de fenerbahçe'nin durumu senelerdir hala duruyor. hem de istanbul ceza yargısının 13 maçta şike ve teşvik vardır kararını kısa zamanda almasına rağmen. ceza mahkemesi hapis cezaları verdi. en yükseğini 6 sene 3 ay ile bir suç örgütü kurmak ve yönetmekten fenerbahçe kulübü başkanı aziz yıldırım aldı.

    2013 senesinde uefa, fenerbahçe'nin katılabileceği önümüzdeki 3 sene için bütün avrupa müsabakalarından men etti. uefa tahkim kurulu ve uluslararası spor temyiz mahkemesi cas kararı onayladılar.

    bunlara rağmen ulusal alanda ne fenerbahçe'ye ne de aziz yıldırım'a ceza verildi, uefa ve cas kararları bunlara karşı uygulanmadı. bunların yerine kanun ve talimatlar değiştirilerek fenerbahçe'nin zorunlu küme düşmesi önlendi. aynı şekilde o sezonu 2. olarak bitiren trabzonspor'a şampiyonluk kupasının verilmesinin önüne geçildi.

    askerlerin kulübü olan fenerbahçe'yi bir yerde "devlet içinde devlet" olarak yorumluyor eleştirmenler. gerçekten, 2012 senesinde hapiste tekrar başkan seçilen askeri ihaleler girişimcisi yıldırım'ın yanında kulüp için yalnız normal bir üyeden çok daha fazlasını ifade eden başbakan recep tayyip erdoğan da kulübün arkasında duruyor. başbakan'ın tuhaf görüşü olan " demokrasilerde tüzel kişilerin değil de gerçek kişilerin cezalandırılmalı" tezini uefa başkanı platini reddetmişti. buna rağmen kurum uzun zaman susmuştu.

    türkiye futbol federasyonu genel sekreteri emre alkin sonbaharda 2020 avrupa şampiyonası yarı final ve final maçlarının türkiye'ye kesin söz verildiğini açıklamıştı:" platini söz verdi- altını çiziyorum: söz verdi eğer olimpiyatları alamazsak" 2020 olimpiyat yaz oyunların tokyo'ya verilmesinden kısa süre sonra bunları söylemişti.

    o zaman da 2020 yaz oyunlarını alan japonlar fenerbahçe- kartını oynamışlardı.

    japonlar : "bizde şikeden dolayı cas'tan ceza alan herhangi bir klüp yok" demişler ve türkiye buna bir cevap verememişti.

    böylelikle uefa üzerindeki baskı artıyordu. onbirlerce temiz futbol eylemcileri mart 2012'den beri istanbul'dan trabzon'a izmir'e kadar her cumartesi günü eylemler düzenliyorlar, uefa'nın nyon'daki merkezini ablukaya alıyor ve maillerle uefa'yı bombardımana tutuyorlardı. hatta açlık grevine başvuracakları tehditinde bulundular.

    ocak 2014 tarihinde trabzonspor 2011 senesinin şampiyonu olarak tanınması için uefa'ya müracaat etti. hatta şimdi de iki isviçre avukatlık bürosu ile anlaşarak mücadelerine devam ediyorlar.

    türkiye futbol federasyonu fenerbahçe'yi cezalandırmakta direnince uefa müdahale etmek zorunda kaldı

    ve uefa? uefa mart ayındaki kongrelerinde bir karar aldılar:" avrupa futbolu oyunun hakkaniyetini birleştirir." uefa, böyle sözlerin bir espri olmadığı sinyalini şubat ayında nyon'da türkiye futbol federasyonu heyetine vermişti.

    mart'taki kongrede türk futbol federasyonu heyetine, 2020 avrupa şampiyonası'ndan vaz geçmelerinin daha iyi olacağı bu konuda yeşil bir sinyalin olamayacağı, ifade edildi."

    http://i.eurosport.com/2014/04/29/1226921.jpg

    http://tr.eurosport.com/...o4230694/story.shtml

    --- alıntı ---
  • 25
    şemsiye zoo sivasspor and eskişehirspor. asıl şemsiyeye az kaldı.

    --- alıntı ---

    uefa has today opened disciplinary proceedings against turkish clubs eskişehirspor and sivasspor. the uefa appeals body will review each of these cases before communicating its decisions.
    proceedings have been opened against eskişehirspor and sivasspor on the basis of articles 2.07.g), 2.08 and 2.09 of the 2014/15 uefa europa league regulations, regarding the admission criteria for participation in uefa competitions.
    according to article 2.07.g) of the 2014/15 uefa europa league regulations, to be eligible to participate in a competition a club must "not have been directly and/or indirectly involved, since the entry into force of article 50(3) of the uefa statutes, i.e. 27 april 2007, in any activity aimed at arranging or influencing the outcome of a match at national or international level and must confirm this to the uefa administration in writing".
    both cases will be heard by uefa's appeals body on monday 2 and tuesday 3 june at the house of european football in nyon, switzerland.
    uefa applies a "zero-tolerance" principle as regards the participation of clubs in uefa competitions which have been involved in match-fixing activities. all hearings will be closed to the media and no access to the uefa premises will be granted during the proceedings.
    --- alıntı ---

    http://www.uefa.org/disciplinary/#post_94046

    edit: link eklendi
App Store'dan indirin Google Play'den alın