milli takım'ın etkisinden uzun süre çıkamadığı ve gelecek yıllarını da kaybetmesine sebep olan bir travmaydı.
herkesin bildiği gibi 14-15 yaşından beri beraber oynayan,
1993 akdeniz oyunları'nda yürüyüşe başlayan ve ilk turnuvasına euro 96'da gidip, 2002 dünya üçüncülüğüyle zirveyi gören muhteşem bir jenerasyon vardı. a milli takım doludizgin giderken 2000'lerin başında ümit milli takımı'nın gençleri de alttan gümbür gümbür gelmeye başlamıştı. bu takımdan yapılan takviyelerle
2003 konfederasyon kupası'nda olumlu neticeler alınmıştı. 93'ten bu yana kademeli bir şekilde a takıma çıkan altın jenerasyon gibi alttan gelen yeni ekip de yavaş yavaş en üst seviyeye empoze edilecekti. ancak bu letonya faciası belimizi büktü. bu maçtan bir gün önce de ümit milli takımı almanya'ya yenilerek avrupa şampiyonası'na gidememişti. bu iki yenilgi milli takım'ın da işleyen sistemini bozdu. 2003'ten sonra bireysel olarak çaba gösteren gençler milli takım'a kazandırıldı; ancak bir oyuncu grubunun bulunduğu jenerasyon yetiştirilmedi. birkaç yetenekli ayak, sezonluk performans gösteren saman alevi topçular, gurbetçiler, menajer torpilleri ve adam yokluğundan çağrılanlarla toplama takımlar izledik. buna euro 2008 de dahildir.
bugün oynayacağımız
30 mart 2021 türkiye letonya maçı'ndan önce ise durumlar farklı. yıllar sonra ilk kez parlak bir jenerasyondan söz etmeye başladık. ilk adımı euro 2020'e giderek attık. devamını bu turnuvada göstereceğimiz başarıyla ve 2022 dünya kupası'na giderek getiririz inşallah.