501
sonunda 41 oy farkı gibi küçük bir farkla da olsa taraftarın gönlünden geçen adayın kazandığı seçim. ben de gönlümden en çok geçen aday olan burak elmas başkanı tekrar kutluyorum. seçimle ilgili kafamdan geçen düşünceleri izninizle aşağıda paylaşıyorum:
önce kaybeden ile başlayalım. eşref hamamcıoğlu bey kulübün genel üye dağılımındaki liseli - alaylı istatistiğine baktığınızda az bile oy aldı denebilir. bunu keşke daha çok alsaydı diye demiyorum. istatistiki olarak yazıyorum. mevcut üyelerinin yarısı gsl mezunu olan bir yerde müsaade edelim de lisenin adayı atılan oyların yüzde 30unu da alsın. sonuçta kulüpte tutucu bir damar olduğu herkesce biliniyor. dediğim gibi bence az bile oy aldı. bu da liseden gelen üyelerin iddia edildiği gibi gözleri kapalı bir şekilde lise adayına oy atmadığının güzel bir kanıtı oldu. kaldı ki buna benzer bir kanıt yine ocak 2018 seçiminde görmüştük. ayrıca eşref bey seçim sonunda yaptığı akılcı konuşmayla kendini güzel bir yere konumlandırmış oldu. centilmenliği için teşekkür ediyorum.
metin öztürk bey de bence bir 100-150 oy eksik aldı. ama hiç üzülmesin. zaten potansiyeli bu civarlardaydı. kendisinin organizasyonlarına gidenler katılan isimlerin ağırlıklarından ne yapacağını zaten öngörebiliyorlardı. ayrıca kendisine mevcut oy sonuçlarına göre teşekkür etmeliyiz ki baba sandıklarda eşref beyin oylarına musallat oldu. kaldı ki eğer sonuç eşref beyine bitmiş olsa da bu durumdan ötürü kulağı bol bol çınlatılırdı. neyse, kendisi iyi bir şeye vesile olmuş gibi gözüküyor. burak bey ile niye birleşmedi diye çok söylendi lakin ikisi çok farklı insanlar, bence zaten hiç birleşemezlerdi. hem uzun zamanlı hazırlığı hem de bu katkısı için teşekkür ediyorum.
abdürrahim albayrak ve gölge adayı yiğit şardaniçin geçmiş olsun bile demiyorum. aldıkları oy sayısını yüksek bulduğumu belirtmek istiyorum. umuyorum ileride bir pundununa getirip bu 650 kişi ile kulüpte tekrar biryerlere gelmeye çalışmazlar. ibrahim özdemir beyin ise yürüyüşü umarım aldığı 100 oy ile değişmez.
yukarıda çok güzel bir serzenişte bulunulmuş. yuvarlak yazarsak 8500 aidat yatıran yani oy atabilecek üyenin 4750si gelip oy atıyor, geride kalan 3750 kişi nerede kardeşim diye sorulmuş. çok yerinde bir sorudur. maalesef kuübümüze sırf "ben kulübe üyeyim" demek için kızartmadan üye olanlar vardır. tabii ki bunların yanında sağlık problemi olan olabilir veya bendeniz gibi corona yasaklarından ötürü kalkıp gelemeyenler de olabilir lakin genel olarak üyeliğinin kıymetini bilmeyenler olduğu gerçektir. bir adım ilerisine gidersek aslında 12.500 kadar üyemizden 4000i sağolsun kuş kadar aidatı bile ödemeye tenezzül etmemiştir de bu sebepten oy atabileceklerin sayısı 8500 olarak sınırlı kalmıştır. mevcut tüzükte bu durum için yaptırım uygulanmasını sağlayacak üç madde bulunmaktadır:
20.3) ödeme yükümlülüğünün 6 (altı) yıl üst üste özür belirtmeksizin yerine getirilememesi
20.4) ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme nedeniyle üyeliği sona eren kişinin yeni başvuru ile yeniden üyeliğe alınmasından sonra ödentisini 2 (iki) yıl üst üste ödememesi,
20.5) önceden özür belirtmeksizin üst üste 8 (sekiz) genel kurula katılmaması,
insan özellikle son maddeye afedersiniz bir "yuh" çekiyor. 8 genel kurul hoşgörüsü gerçekten çok fazladır diye düşünüyorum. belki direkt üyelikten atmaya gerek yoktur ama en azından askıya alma vb. bir yolla bir yaptırımı olması gerekmektedir. bu konuda hem tüzüğümüz yeteri kadar sıkı değildir hem de uygulayıcılar işi sıkı tutmamaktadır. bu vesileyle dursun özbek ve mustafa cengiz başkanları oylamaya sunulmayı bekleyen yeni tüzüğü tam 5 senedir çekmecede beklettikleri için kınıyorum.
bir de bu blok oy söylentisine değinmek istiyorum. ana dilim türkçe olduğu için blok oy ne demek tabii ki anlıyorum ama bu söz bana kulübümüz seçimlerinde her duyduğumda komik gelmiştir. sandıklar nasıl belirleniyor onu izah etmeye çalışayım: yine yuvarlak hesap 8500 üyemiz oy atabiliyor. bu 8500 kişi normal de 15 ama pandemi nedeniyle 30 olan sandıklara pay ediliyorlar. en kıdemliler birinci sandıktan oy atıyor(u: metin öztürk beyin kulakları çınlasın, amma övünüp durmuştu. benim babam da birden atar daha lafını ettiğini duymadım) ve en son üye olanlar da son sandıktan atıyorlar. 8500 sayısını 30a böldüğümüzde sandık başına 280 civarı üye düşüyor. yani son 3 sandık demek 900e yakın üye demek ki bu da son 2 senenin üye alımı demektir. bu son 2 senede kaç liseli üye olmuş kaç alaylı üye olmuş bunu bilmek gerekir. geçmiş verilere baktığınızda bu 900ün 500ünün bile liseli olmaması gerekir. çünkü kulüp üye alımında bir aritmetik dağılım var bir de dünya üstünde var olan henüz üye olmamış bir gsl mezunu sayısı var. yani lise her sene kulübe üye olma ihtiyacına göre mezun sayısını arttırıp azaltmıyor. ne diyordum, son iki sandıkta adı bulunan 900 kişiden 500ü bile liseli olamaz. dolayısıyla bu iki sandıktan gsl mezunları özelinde blok oy çıkmaz, hiç bir sandıktan çıkmaz. belki on seçimden birinden evet bütün oylar bir adaya atılabilir ama o başka bir senaryodur. ha bu son iki sandıkta bulunan 500 lise mezununun hepsi lisenin adayına oy verirse (bakın verirse diyorum nitekim vermediler) o zaman kendi içlerindeki oy dağılımında bir blok oydan bahsedebiliriz ki bu bile mantıksız bir yorum olur çünkü bunu asla ve asla bilemeyiz. ben de bir gün gidip bir gsl mezunu adaya oy atabilirim. o yüzden bu seçimin bu konuda hepimize bir yön gösterici olmasını diliyorum ve bu tür manipülatif söylemlere artık kanmayalım diye düşünüyorum.
yeni başkanımıza gelirsek, yer yer ehven-i şer olarak lanse edilse de benim kulübü anlayabildiğim kadarıyla kendisi ve ekibi kesinlikle bunun bir iki adım ötesindedir. ben yine rezan epözdemir bey ile ilgili şerhimi buraya da koyayım. başkanımıza net olarak 1 sene verilmelidir. fatih terim hocamızla devam etme kararı yüzdeyüz mantıklıdır ama bu başarının garantisi değildir. kendi adıma, özellikle futbol takımının her sene şampiyon olması gerektiğini iddia eden biri olarak takımdan en şampiyonluk beklemediğim yıl bu yıldır. bence bu bir geçiş yılıdır. ben başkanımızı kulüpte yapacağını vaad ettiği diğer konulara göre değerlendireceğim. futbol bu değerlendirmede çok sonra geliyor olacak.
başkana ve ekibine tekrar başarılar diliyorum.
önce kaybeden ile başlayalım. eşref hamamcıoğlu bey kulübün genel üye dağılımındaki liseli - alaylı istatistiğine baktığınızda az bile oy aldı denebilir. bunu keşke daha çok alsaydı diye demiyorum. istatistiki olarak yazıyorum. mevcut üyelerinin yarısı gsl mezunu olan bir yerde müsaade edelim de lisenin adayı atılan oyların yüzde 30unu da alsın. sonuçta kulüpte tutucu bir damar olduğu herkesce biliniyor. dediğim gibi bence az bile oy aldı. bu da liseden gelen üyelerin iddia edildiği gibi gözleri kapalı bir şekilde lise adayına oy atmadığının güzel bir kanıtı oldu. kaldı ki buna benzer bir kanıt yine ocak 2018 seçiminde görmüştük. ayrıca eşref bey seçim sonunda yaptığı akılcı konuşmayla kendini güzel bir yere konumlandırmış oldu. centilmenliği için teşekkür ediyorum.
metin öztürk bey de bence bir 100-150 oy eksik aldı. ama hiç üzülmesin. zaten potansiyeli bu civarlardaydı. kendisinin organizasyonlarına gidenler katılan isimlerin ağırlıklarından ne yapacağını zaten öngörebiliyorlardı. ayrıca kendisine mevcut oy sonuçlarına göre teşekkür etmeliyiz ki baba sandıklarda eşref beyin oylarına musallat oldu. kaldı ki eğer sonuç eşref beyine bitmiş olsa da bu durumdan ötürü kulağı bol bol çınlatılırdı. neyse, kendisi iyi bir şeye vesile olmuş gibi gözüküyor. burak bey ile niye birleşmedi diye çok söylendi lakin ikisi çok farklı insanlar, bence zaten hiç birleşemezlerdi. hem uzun zamanlı hazırlığı hem de bu katkısı için teşekkür ediyorum.
abdürrahim albayrak ve gölge adayı yiğit şardaniçin geçmiş olsun bile demiyorum. aldıkları oy sayısını yüksek bulduğumu belirtmek istiyorum. umuyorum ileride bir pundununa getirip bu 650 kişi ile kulüpte tekrar biryerlere gelmeye çalışmazlar. ibrahim özdemir beyin ise yürüyüşü umarım aldığı 100 oy ile değişmez.
yukarıda çok güzel bir serzenişte bulunulmuş. yuvarlak yazarsak 8500 aidat yatıran yani oy atabilecek üyenin 4750si gelip oy atıyor, geride kalan 3750 kişi nerede kardeşim diye sorulmuş. çok yerinde bir sorudur. maalesef kuübümüze sırf "ben kulübe üyeyim" demek için kızartmadan üye olanlar vardır. tabii ki bunların yanında sağlık problemi olan olabilir veya bendeniz gibi corona yasaklarından ötürü kalkıp gelemeyenler de olabilir lakin genel olarak üyeliğinin kıymetini bilmeyenler olduğu gerçektir. bir adım ilerisine gidersek aslında 12.500 kadar üyemizden 4000i sağolsun kuş kadar aidatı bile ödemeye tenezzül etmemiştir de bu sebepten oy atabileceklerin sayısı 8500 olarak sınırlı kalmıştır. mevcut tüzükte bu durum için yaptırım uygulanmasını sağlayacak üç madde bulunmaktadır:
20.3) ödeme yükümlülüğünün 6 (altı) yıl üst üste özür belirtmeksizin yerine getirilememesi
20.4) ödeme yükümlülüğünü yerine getirmeme nedeniyle üyeliği sona eren kişinin yeni başvuru ile yeniden üyeliğe alınmasından sonra ödentisini 2 (iki) yıl üst üste ödememesi,
20.5) önceden özür belirtmeksizin üst üste 8 (sekiz) genel kurula katılmaması,
insan özellikle son maddeye afedersiniz bir "yuh" çekiyor. 8 genel kurul hoşgörüsü gerçekten çok fazladır diye düşünüyorum. belki direkt üyelikten atmaya gerek yoktur ama en azından askıya alma vb. bir yolla bir yaptırımı olması gerekmektedir. bu konuda hem tüzüğümüz yeteri kadar sıkı değildir hem de uygulayıcılar işi sıkı tutmamaktadır. bu vesileyle dursun özbek ve mustafa cengiz başkanları oylamaya sunulmayı bekleyen yeni tüzüğü tam 5 senedir çekmecede beklettikleri için kınıyorum.
bir de bu blok oy söylentisine değinmek istiyorum. ana dilim türkçe olduğu için blok oy ne demek tabii ki anlıyorum ama bu söz bana kulübümüz seçimlerinde her duyduğumda komik gelmiştir. sandıklar nasıl belirleniyor onu izah etmeye çalışayım: yine yuvarlak hesap 8500 üyemiz oy atabiliyor. bu 8500 kişi normal de 15 ama pandemi nedeniyle 30 olan sandıklara pay ediliyorlar. en kıdemliler birinci sandıktan oy atıyor(u: metin öztürk beyin kulakları çınlasın, amma övünüp durmuştu. benim babam da birden atar daha lafını ettiğini duymadım) ve en son üye olanlar da son sandıktan atıyorlar. 8500 sayısını 30a böldüğümüzde sandık başına 280 civarı üye düşüyor. yani son 3 sandık demek 900e yakın üye demek ki bu da son 2 senenin üye alımı demektir. bu son 2 senede kaç liseli üye olmuş kaç alaylı üye olmuş bunu bilmek gerekir. geçmiş verilere baktığınızda bu 900ün 500ünün bile liseli olmaması gerekir. çünkü kulüp üye alımında bir aritmetik dağılım var bir de dünya üstünde var olan henüz üye olmamış bir gsl mezunu sayısı var. yani lise her sene kulübe üye olma ihtiyacına göre mezun sayısını arttırıp azaltmıyor. ne diyordum, son iki sandıkta adı bulunan 900 kişiden 500ü bile liseli olamaz. dolayısıyla bu iki sandıktan gsl mezunları özelinde blok oy çıkmaz, hiç bir sandıktan çıkmaz. belki on seçimden birinden evet bütün oylar bir adaya atılabilir ama o başka bir senaryodur. ha bu son iki sandıkta bulunan 500 lise mezununun hepsi lisenin adayına oy verirse (bakın verirse diyorum nitekim vermediler) o zaman kendi içlerindeki oy dağılımında bir blok oydan bahsedebiliriz ki bu bile mantıksız bir yorum olur çünkü bunu asla ve asla bilemeyiz. ben de bir gün gidip bir gsl mezunu adaya oy atabilirim. o yüzden bu seçimin bu konuda hepimize bir yön gösterici olmasını diliyorum ve bu tür manipülatif söylemlere artık kanmayalım diye düşünüyorum.
yeni başkanımıza gelirsek, yer yer ehven-i şer olarak lanse edilse de benim kulübü anlayabildiğim kadarıyla kendisi ve ekibi kesinlikle bunun bir iki adım ötesindedir. ben yine rezan epözdemir bey ile ilgili şerhimi buraya da koyayım. başkanımıza net olarak 1 sene verilmelidir. fatih terim hocamızla devam etme kararı yüzdeyüz mantıklıdır ama bu başarının garantisi değildir. kendi adıma, özellikle futbol takımının her sene şampiyon olması gerektiğini iddia eden biri olarak takımdan en şampiyonluk beklemediğim yıl bu yıldır. bence bu bir geçiş yılıdır. ben başkanımızı kulüpte yapacağını vaad ettiği diğer konulara göre değerlendireceğim. futbol bu değerlendirmede çok sonra geliyor olacak.
başkana ve ekibine tekrar başarılar diliyorum.