çakma taraftarların fark beklediği, taraftar dahi olamayanların ise fark istediği karşılaşma. köylü de gidecekmiş falan filan. sorsan atatürkçüyüm der, köylü milletin efendisidir sözünün sahibini ata kabul eder ama kendi takımının teknik direktörünü aşağılar.
fark yersek rahatlayacak mısınız? kaç zamandır yamak istiyorum bu başlığa nasip olacak. nasıl toparlayacağımı da bilmiyorum çünkü mevzunun kendisi dağınık ve anlamak istemeyenin anlamamakta ısrar edeceği bir konu. sırf hamza hoca var diye bizim elitler galatasaray'ın puan kaybından, fark yemesinden zevk alacak durumda. neymiş transfer olmuyormuş, yerlilerin eline kalmışız falan filan. takımı maddi olarak bu duruma getiren adamı sorsan büyük başkan der. demirören'e büyük başkan diyen beşiktaşlı neyse bu da aynı kafa. bu kısmı uzatmıcam, tekrar tekrar yazıldı sözlükte.
benim konum bu profildeki insanların genel tavrı. millet olarak yükselmekten veya ilerlemekten anladığımız ilerimizde olanları aşağıya çekmek olduğundan normal karşılıyorum ama yine de anlayamıyorum bu tutarsızlığı. galatasaray'ın tecavüze uğrayacağını düşünmek, benzetmek nedir? galatasaray'dan bahsediyoruz yahu! bakın fark yeriz denilmiyor, fark yemekten korkulmuyor, fark isteniliyor, tecavüze benzetilip bu içten içe isteniliyor. 4 atsalar ne 5 atsalar ne? real madrid bizi 6-1 yendiği
* sezon(ki bu maç benim ali sami yen'de ve genel olarak galatasaray futbol takımını izlediğim ilk maç olur, hala biletini saklarım) biz o gruptan juventus'u geride bırakıp çıktık. kaldı ki bu bir hazırlık maçı. daha geçen gün barcelona bilbao karşısında 4-0 ezildi. ne oldu? barcelona kötü takım mı oldu? onurlarını şereflerini kaybettiklerinden dolayı kapıya kilit mi vurdular? sen, real madrid ile son 15 senede iki defa uefa şampiyonlar liginde çeyrek final mücadelesine girmiş ve 2 maç kazanıp 2 maç kaybetmiş takımsın. günümüze bakacak olursak da takım olarak iyi durumda olmayabiliriz. yenilebiliriz. fark yiyebiliriz. ve? seni sevindiren ne dostum?
bakın şimdi, galatasaray yenilsin de, fark yesin de takımın başında görmek istemediğiniz kişiler gitsin istiyorsanız çok yanlış yoldasınız. ortada bariz bir hata, yanlış veya ihanet yoktur. başarı ise başarı da var. buna rağmen yapılan nankörlüktür. eleştiriden falan bahsetmiyorum. yukarıda saydığım şeyleri isteyen taraftarlardan bahsediyorum. bir adım daha geri gidelim ve biraz daha geniş açıdan bakalım. mesela milli takımın yenilgisini, fark yemesini isteyenlerin sayısı da bir hayli fazla. kimlerdir bunlar? fatih terim'i sevmeyen fenerli ve beşiktaşlılar ilk sıradalar. fatih terim'i ve yıldırım demirören'i sevmeyen galatasaraylılar. ve hiç kimseyi sevmeyen, milli takımı istanbul takımı olmakla suçlayan trabzonlular. hepsi değil tabi ama bu grupların içinde çoğunluk olanlar da var azınlık olanlar da. sosyal medyada takılan kesimin içindeki ağırlıkları daha fazla diye tespit yaparsak yanlış olmaz. bunu bağzı basketçiler var diye veya bağzı basketbolcular yok diye basketbol milli takımına da uyarlayabilirsiniz, diğer sporları da katabilirsiniz. mesela benzer sebeplerden dolayı euro 2016 şampiyonasına ev sahipliği başvurumuzda finale kalmamıza rağmen bize değil de fransa'ya verilmesine sevinenler azımsanmayacak kadar fazlaydı. yine aynı şekilde olimpiyat gibi müthiş önemli bir organizasyonu finalde japonya'ya karşı kıl payı kaybetmemize sevinenleri daha dün gibi hatırlıyorum. kimisi siyasi sebepleri öne çıkarır, kimisi sportif başarısızlığımızı, kimisi ise ''biz beceremeyiz ya kesin rezil oluruz'' özgüvensizliğiyle bahane üretmişti. bunların tartışmasına girmicem. çünkü girersek çıkamayız. iyice geriye çekilip de fotoğrafın hepsine baktığımızda bu profildeki insanların aslında sırf istedikleri hükümet, kişi, rejim, siyasi görüş iktidarda değil diye kendi ülkesinin insanlarının ölümüne sevinmesine şaşırmamak lazım. son bağlayış biraz keskin oldu ama yazmaya üşeniyorum. çünkü yazarken bile kime neyi anlatıyorum dedim. bu profildeki insanlar benden uzak dursun yeter. gerçek hayatta da çevremde bunlardan fazlasıyla mevcut. asker polis ölüyor diye sevinenler, devletin ve hükümetin bu şekilde zorda kalmasına sevinenler, artan terör olaylarını sanki devlet çıkarıyormuşcasına alttan alttan terör propagandası yapanlar, bunu fırsat bilip haksız yere kürt kökenli insanlara saldıran, en iyi kürt ölü kürt yazan ırkçılar...
güncel olaylardan bağımsız yazmak bir hayli güç. bunu da siyasi bir entry olarak değil de bir bakış açısı olarak kabul ederseniz sevinirim. şu aralar özellikle sözlükte konuşmak istediğim son şey siyaset. demek istediğim, hamza hoca var diye, sabri takımda diye, burak ve selçuk takımda diye takımın fark yemesini umanlar, başarısız olmasını dileyenler diğer konularda da sırf kendi bencilliği, çıkarı veya görüşü söz konusu olduğunda terör örgütlerinin saldırısını haklı görenlere, yabancı ülkelerin çıkışlarını destekleyenlere kızmaya hakkı yok. zaten bu iki insan büyük ihtimalle aynı kişiler olduğundan sorun yok ama aynı kişi değilseniz birinden vazgeçin bence.
not: kendi yazdığım yazıda sıkıldım resmen daraldım. sonra silerim ben bu entry'i muhtemelen. insan doğum gününde böyle şeyler yazmamalı :(