• 376
    beklediğimizden daha iyi bir maç oldu. ancak hayatımda gördüğüm en yeteneksiz en niteliksiz forvet umut bulut. onun yerine sahada ileride sadece topu tutmayı becerebilecek bir forvet olsaydı alabileceğimiz bir maçtı. maçın geneli itibariyle ilk defa güzel bir oyun izledik. sağbek, stoper ve forvet eksiklerimiz halen sırıtıyor. galatasarayın yedek forveti umut olamaz hatta yedeğin yedeği olması bile yanlış o derece kötü.
  • 377
    ilk yarıda rodriguez, emre gibi oyuncular sahadayken nispeten daha düşük yaş ortalamalı bir takımla harika oynadık. ikinci yarıda olcan, bilal gibi yaşlı oyuncular oyuna girince hiç bir varlık gösteremedik. takıma gençlik aşısı biraz etki edince bile oyunumuzun ne derece değiştiğini görmemiz güzel oldu. velhasıl-ı kelam güzel bir hazırlık maçıydı. çoğu taraftarın karamsarlığını az da olsa atmasını güzel oldu. ben de dahilim bunlara.
  • 380
    bakmayın siz bu akşama. jose ve carole çıkıp; olcan, bilal, burak gibi takozlar girince tekrar sivasspor maçındaki haline dönüyor bu takım. selçuk, hakan gibi adamına göre muamele yapan adamlar da kendi ayak takımı olmayınca iyi oyuna ayak uydurdular. evet real madrid gibi bir takım karşısında ayakta alkışlanacak bir oyun sergiledik, ancak bunun biraz da real madrid'in gazozuna maç rehavetinden kaynaklandığını söylemek zorundayım. kendisi yerine takım arkadaşı gol atınca sinirden küplere binen ronaldo bile altıpastan auta atınca nasıl otuziki diş sırıtıyordu? bu maç yanıltmasın.

    ayrıca yurtdışından rakiplerle oynadığımız maçlarda takım da rakibine ayak uyduruyor. resmen capslerdeki gibi, avrupa'da ferrari, ligde belediye otobüsü. şaka maka da hakikaten bu böyle, ateistler açıklayın la şunu :(

    şunu da söyleyeyim, bu maçı da 17 eylül 2013 galatasaray real madrid maçı yerine sayıyorum. o maçta da böyle oynamıştık, hatta daha iyi oynamıştık da, sonucu malesef sıkıntılı bitmişti.
  • 381
    yedek oyuncular girmeden önce galatasaray sanki real madrid deplasmanındaki bi barselona gibi oynadı bölüm bölüm. müthiş bi pas trafiği, dengeli ve akıcı bi futbol vardı. özellikle josé, carole ve selçuk çok iyiydi. emre çolak kesinlikle daha fazla süre almalı. takım daha genç oyunculardan kurulunca temposu da yukarı çıkıyor.

    birkaç nokta atışı transferle bu takım ligin en büyük favorisi olur, şampiyonlar liginde de gruptan çıkar.
  • 382
    bizim açımızdan bu maçın kazançları rodriguez ve carole olmuştur. ikisi de doğrudan 11'de yer alacak düzeyde ve kadroda yer almalılar. rodriguez-melo ikilisi uyum sağlayabilirse güzel bir ikili olur. yalnız rodriguez'in kanatta verimi düşebilir. topla kat eden, adam geçen, seri bir oyuncu değil, o yüzden merkezde kalması daha doğru olur. aynı şekilde carole'u sol tarafta değerlendirmeliyiz, orada burada deneyip çocuğun kafasını karıştırmaya gerek yok. bunun dışında her zaman olduğu gibi çok pozisyon veriyoruz. melo'suz orta saha sertliğimiz yok. zorlu rakiplere karşı tek başına melo da yeterli olmayacaktır. madrid orta alanımızı hiçbir dirençle karşılamadan rahatça geçti. buraya melo sertliğinde genç ve dinamik bir oyuncu iyi olabilir. defansa da sert, caydırıcı, azman bir stoper şart. sağ beki söylemeye gerek duymuyorum. çok kaliteli bir sağ bek ve aynı şekilde çok kaliteli bir forvet. top tutup servis yapan bir forvet takıma seviye atlatır. bu maçta ileride top tutamadık, hücumda hiç hava topu alamadık. sağ açık diğer eksik bir bölge. yasin'e alternatif hatta yasin'den daha iyi bir oyuncu takviyesi. emre çolak'tan kanat yaratmaya çalışmak hayalcilik. yani eksiklik yine aynı eksikler: stoper- sağ bek- sağ açık-forvet. 4 oyuncu olmazsa olmaz. adam yiyen genç orta saha ve yedek kaleci alınabiliyorsa. tabii önemli olan hamza hoca'nın bu sefer eksiklikleri görüp görmediği, umalım ki görmüş olsun. doğru hamlelerle çok daha iyi bir takım olabiliriz. yeter ki istensin.
  • 383
    oynadığımız takımın real madrid ve real madrid futbolcularının mevkilerindeki 1.sınıf futbolcular olduğunu aklımızdan çıkarmamamız gereken hazırlık maçı (marcelo, ramos, modric, ronaldo, bale).

    bugün oynanan olumlu oyun bile, takıntılı olunan bir kaç futbolcuya sallamak için kullanıldı. garipsedim ama şaşırmadım.

    şundan eminim ki şu maçı izleyen ve futbol bilen bir real madrid taraftarının "vay be, heriflerin as stoperi ve santraforu oynasa, bir de iyi bir sağ bekleri olsa acaip işler yapabilirler" dememesi imkansız. gel gör ki real madrid taraftarı kim futbol bilmek kim. şu nevizadeye oturup, akşam üstü vakti 15 liraya iki tane fıçı bira içsinler, "ulan bu bizdeki karim benzema topçu falan değil. toni kross adam mıdır?" derler.

    en nihayetinde hazırlık maçıdır. güzel hatırlanacaktır. teşekkürler aslan parçaları.
  • 387
    muslera: yine mukemmeldi.

    tarık: felaket.

    koray: iyi miydi? hayir. kotu muydu? hayir. rotasyonda yeri var mi? var.

    hakan: tecrubesiyle is gordu.

    carole: harika transfer. sol bek gibi sol bek.

    selçuk: genel olarak iyi buldum.

    rodriguez: parlamadan is yapan sade futbolcu familyasindan. severim boyle adamlari. bir macla goklere cikarmanin geregi yok ama isik var.

    çolak: hep bildigimiz gibi. yetenekli ama hep bir eksik var. yine de olmaz demiyorum. takima tempo katip basit oynamali.

    sneijder: hicbir sey yapmadigi ilk yarinin ardindan cikti, golunu yazdi. mac o ciktiginda bitmisti esasen. ondan sonrasi formaliteydi.

    podolski: bize cok seyler katacagi belli.

    umut: bildigimiz gibi. hep boyleydi, hep boyle olacak.

    sabri: tarik o kadar felaket ki transfer yapmazsak tum sezon ona mahkumuz. 45 dakika oynadi. tarik'tan iyiydi elbette.

    telles: son 20-25 dakika sahadaydi. cok da bir sey yapamadi.

    bilal: çolak'in yerine girdi. varlik gosteremedi.

    olcan: marcelo'nun golunu ona yazmak lazim. beli donmuyor. hayret edilecek sey.

    yasin: etkili olamadi.

    jem: son 10 dakika oyundaydi. ne yaptigini ben anlayamadim.
  • 388
    ciddi anlamda haftalarca bu maçı eleştiren korkak galatasaray taraftarına ''neredesiniz çıkın ulan'' demek istediğim maç oldu. bugün dünya çapında popüler olmuş bir çok instagram, twitter hesabı galatasaray'ın tiki takasını, sneijder'in gol video'larını paylaşıp büyük reklamımızı yapıyor. ulan bazen aynı renkleri desteklediğim adamlardan utanıyorum.
  • 389
    millerin iyi oynadık dediği anlarda bile rakibimizin rahat, rahat pozisyona girdiği. konsantre olsalar rahat 5'lik olacağımız maçtı. ben anlamadım bu takım ne ara süper oynadı. iki pas yapınca millete birşeyler oluyor. takım defansı denen şeye bakan yok. cidden komedi bir millletiz. bu kadar kolay kandrılıp gaza gelen taraftar olursa yönetim transferde yapmaz, hoca kendine çeki düzen de vermez.
  • 391
    henüz 60. dakikasına kadar izleyebildiğim maç. öncelikle bunu belirteyim. devamını inşallah yarın bu saatlerde tamamlamış olacağım. sabahtan beridir içim içimi yiyordu sözlükte, twitter da filan yazılanları gördükçe. öyle şeyler okudum ki bir an takımımızın barcelona filan olduğunu zannetmeye başladım. neyse sadede geleyim. hiçte sözlükte okuduğum gibi bir maç bulamadım maalesef... sanırım herkes skordan dolayı büyük bir yanılgı içinde ya da benim izleyemediğim 30 dakikalık bölümde çok başka şeyler yaşandı... şimdi hakkımızı yemeyeyim inanılmaz pas yaptığımız 1 an var, podolski'nin 3-4 kadar şutu var bugün gol olmasa yarın olucak türden. birde altın portakalın resitali var. evet bunlar güzel olanlar bizi umutlandıranlar filan. bu kadar kafa ütüledim her zaman olduğu gibi yine muhalif olmaya başlıyorum artık... abi yalnızca ilk 45 dakikada ronaldo hayvanının kaçırdığı 4-5 net gol pozisyonu var. ayrıca bir frikik var. bunun dışında isconun bir net şutu var. balenin bir şutu var çok tehlikeli cinsten. evet bunlar yalnızca ilk 45 dakikada gol olabilecek normalde girmesi beklenen ya da girebilecek toplar. eğer ki bu maçın aynısı baştan sona aynı senaryo ile şampiyonlar liginde oynansa adım gibi eminim ronaldo o 4 pozisyondan 2' sini rahat sokar. diğer pozisyonlarda o günkü şansımıza göre girer ya da girmez. eee müthiş oynadığımız söylenen maç ilk yarıdan en az 3-0 oldu bile. anlatmak istediğim hiçte iyi sinyaller verilmemiş. bu pozisyonlar burada girmemiş ama şampiyonlar liginde geçen seneden biliyoruz ki yarım pozisyonda 2-3 gol yeme kabiliyetine sahibiz. ramsey-podolski gollerini hatırlayın... kısaca yok olmamış. beni ikna edemediniz. ben hala pek bir şey değiştiğine inanmıyorum sivas maçından. bu takımın hepinizin bildiği gibi 3-4 as oyuncuya hala bal gibi ihtiyacı var. umarım yanılan benimdir... ek olarak içimde kalmasın söyleyeyim tarık senin mk.
  • 393
    yaz günü olsa da hafta içi gecenin 11 buçuğunda neredeyse tamamı renk yapmış taraftarlarla dolu bir mekanda yer yer hop oturup hop kalkarak takip ettiğimiz maç. ne mekanın öyle bir niteliği ne de önceden planlanmış bir buluşma vardı ortada ama sosyal medya üzerinde yazan-çizen bizlerin türlü sebeplerle eleştirdiği, hatta açık konuşayım çekindiği(!) için ötelemeye çalıştığı, maç için bir mekan dolusu formalı insan görmek bazı şeyleri hatırlatmıştır. bu arada askerlik dönüşü sebebiyle tamamı galatasaraylı çocuklardan oluşan bir meyhane masasındaki kutlamadan kalkıp apar topar başka bir içkili mekanda hız kesmeden takip ettik maçı. bu da magazinsel bir detay değil, yorumların niteliği konusunda bir ölçek olması için yazılmıştır.

    en sonda söylenmesi gerekeni en başa alırsak; her ne kadar skor ve gollerin sıralaması bakımından başabaş bir mücadele havası verse de, tamamıyla real madrid'in insiyatifinde geçip istediği skorla biten bir karşılaşmadır ki zaten "avrupa fatihi" de olsa sivasspor karşısında bile aynı duruma düşmüş takımdan aksini beklemek insafsızlıktır. özellikle ilk 45 dakika real madrid antreman maçı havasındaki temposuna rağmen hatırı sayılır miktarda gol pozisyonuna girmiş, dalgaya vurup kaçırdı denmese bile iddialı bir maçta yapma fırsatı olmayacak denemeler yüzünden 4-5 defans oyuncusunun arasından bomboş vurulan bir kafa dışında gol bulmamıştır.

    ikinci yarının başında biraz real'in rölantiye alması, biraz da takımın heveslenmesiyle 15-20 dakika topa hakim olma şansı bulduk belki ama; o sürenin de ne kadar verimli olduğu tartışma konusudur. takımda pas yapmayı bilen üç adamın yan yana gelmesiyle oluşan meşhur tiki takamız gibi anlık parlamalar dışında o kadar da göze batacak bir oyun yoktu ortada. ha sivas deplasmanındaki felaket görüntünün üstüne 2-3 dakikaya kadar uzayabilen, podolski'den muslera'ya kadar gidip geri gelen paslaşmalar, sabri'nin yaradana sığınıp dikine inerek çektiği şut, telles ve carole'un bindirme güzellemeleri falan haklı olarak olumlu bir hava yaratmıştır ama "güllük gülistanlık" bir tablo çizmek iyimserlikten bir tık ötesidir. hatta golün geldiği pozisyonun başlangıcında podolski yardırıp giderken tek başına real madrid defansıyla boğuşuyor gibi bir görüntü vardı, son anda yetişen wesley kalitesiyle golü buldu. yoksa türkiye liginde o pozisyonda golü yapabilecek yetenekte adam sayısı sıfıra yakındır.

    futbolcu bazında kritiklere gelirsek eğer; alex telles sezon başı değil de şubat-mart ayında gibi. belli ki tatili iyi değerlendirmiş. 2014-15 sezonunda her atağa çıktığında peşinde taşıdığı "ama"ları bayağı bir azaltmış. geçen sezonun mottosu "olacak" sanırım onun bu halini en güzel anlatan tabir. carole kardeşimiz birşeyler yapmaya çalışıyor, gittiği gibi geri dönmesini de biliyor. ancak henüz okula yeni tayin olmuş idealist öğretmen havalarında. "olacak" diye gazla gidip bir şekilde golleri bularak şampiyon olmayı başarmış takımın ona adapte olması biraz zor olabilir. çok büyük yetenek falan diye şişirmenin alemi yok ama olması gerektiği gibi oynayan bir adam. jose rodrigez ise hem enerjisi hem fundamentalı ile çok şeyler vaad eden bir isim. en kötü ihtimalle bir hamit altıntop olur çıkar; sahadayken ne işe yaradığı anlaşılmayan ama yokluğunda aynı şekilde anlam verilemeyen bir eksikliğin oluştuğu...

    bir de umut bulut var işte. var ama bende anlatacak hal yok, yeteri kadar hüzünlü anılarla boğuşuyorum zaten...
  • 394
    santiago bernabeu'da izlediğim mücadele. bu sezon galatasaray'ın oynadığı en iyi oyunu seyrettiğimiz maçtı. maçı real madrid taraftarlarının arasında izledim ve oynadığımız oyun göğsümü kabarttı. sonucunda yenildik ama sonuç önemli değildi zaten. avrupa'nın en iyi 3 takımından biriyle deplasmanda kafa kafaya oynadık. galatasaray'ı galatasaray yapan da bu değil mi zaten ?
  • 395
    şu maçta emre sneijder ve podolski'nin harika bir paslaşması vardı, sanıyorum ilk yarıda. küçük üçgenler kurarak birer birer rakibi düşürüp, en sonunda topu umut'a ulaştırmıştık.

    o görüntüyü arıyorum, eski entrylerde linkler patlamış malesef. yardımcı olana şukela.

    son yıllarda gördüğüm en güzel seri tek toplarımızdı. bu işi becerebilsek türkiye'de açamayacağımız kapalı savunma yok. avrupa'da çoğu takım dayanmaz. tabi bunu kimle yapacağız, o soru işareti malesef :(*
App Store'dan indirin Google Play'den alın