maçın heyecanı ve sonrasında da trabzon-fener derken bir anda kaynadı fakat yakın tarihteki en şanslı galibiyetlerden birisini aldık bu maçta. çok kritik bir virajda şans yüzümüze büyük güldü yani öyle diyeyim. zaha'nın önünde kalan toptan bahsediyorum. çünkü kazanmamak için her şeyi yaptık. 100 dakika boyunca kazanmamak için uğraştık. yani bu kötü oynamak falan değil. bizimkiler sanki uykuda gibiydi maçta. top kayıpları, akılsız tercihler, tepki vermeme. 4-3'ten sonra dahi ''10 kişi kasımpaşa'dan nasıl gol yeriz?'' diye denemeler yaptık. o derece bir kafasızlık vardı takımda bu maçta. gündüz maçında güneş çarptı herhalde.
muslera: sezonun en kötü performansı. yediği ilk golde zaten hatalı ama aytaç'ın golünü dahi ortalama bir muslera tek eliyle çelebilirdi bence. çok kötü pozisyon aldığını düşünüyorum o şutta. ayrıca boşa çıkışlar, kısa kalan uzun toplar... geçen sene içerdeki 3-3'lük maçta da buna benzer muslera performansı olmuştu. senede 1 defa falan oluyor bu, neyse ki bu sefer hatasız atlattık.
kaan ayhan: bizdeki en kötü performanslarından birisi. sakatlığı sebebiyle çok fazla bir şey söylemek istemiyorum yine de.
victor nelsson: aralık ayından beri birçok maçta olduğu gibi takımın en iyisi. tek başına savaştı desek yeridir geride. cesur yürek.
berkan kutlu: bence devre arası geldiğinden beri en kötü performansı. yine de stoperde oynayan bir berkan'a çok bir şey demem.
derrick köhn: çok etkili olmasa da fena değildi. takımın kalanına göre ayakta kaldı desek yeridir. yine de savunmada aksadığı bölümler oldu.
kerem demirbay: çok kötüydü. aynı kritik bölgede aynı şekilde uyuyarak kaç defa top kaptırdı sayamadım. kasımpaşa sadece kendisinin kaptırdıklarını gol yapsa 3 tane daha yemiş olurduk o derece.
lucas torreira: takımın ayakta kalan isimlerinden biriydi bence. çok fark yaratamasa da yine de sahanın birçok noktasında kendisini gördük. takımın bu performansıyla orta saha merkezinde zaten tek başına çok bir şey yapamazdı.
kerem aktürkoğlu: maçın en kötüsü. ilk yarı mertens'e çıkardığı top hariç geçtim olumlu hareketini sanırım normal bir aksiyonu yok. bir ara yanına bile pas verememeye başladı. hoca, çıkarmakta geç kaldı kendisini.
dries mertens: attığı müthiş gole ve yaptığı asiste rağmen bence kötülerdendi. bildiğimiz mertens performansından uzaktı. ayrıca eğer kazanamasaydık 3-3 iken ziyech'in pasında çekmediği şut milli ara boyunca rüyalarımızı süsleyecekti. korkunç bir şey yaptı o pozisyonda.
barış alper yılmaz: ilk yarı hücum hattında ayakta kalan tek isimdi. çok zorladı. 2. yarı kendisi de çok düştü. yediğimiz 3. goldeki laubali müdahalesini de hiç anlamadım. büyük hata yaptı o pozisyonda.
mauro icardi: ilk yarı kerem ile birlikte takımın en kötüsüydü. 9 kişi oynattılar. zaten şanssız bir şekilde kendi kalemize de attı. 2. yarı ise gollerden bağımsız takımın en iyisiydi. her hava topunu müthiş indirdi. biraz organize bir günümüzde olsaydık kendisinin indirdikleriyle çok rahat pozisyona girerdik. ayrıca ilki ustalık gerektiren bir dokunuşla 2 gol attı. kötü bir penaltıya rağmen düşmedi. son golde yaptığı vuruş da müthişti, golün önemli kısmını kendisine de yazmak lazım. ceza sahasında öldürücü icardi vuruşlarından birini yaptı. direğe takılsa da golle sonuçlandı.
zaha ve ziyech: öyle veya böyle maçı değiştiren ikili oldular. oyuna girdikten sonra birçok dokunuşları olumlu etki etti. ziyech özellikle mertens de o golü atsaydı maçı çeviren adam olacaktı. zaha'nın şanslı da olsa kazandırdığı penaltı ve kırmızı olmasaydı zaten dönme ihtimalimiz yok gibi bir şeydi bence.
bunları tek tek yazdım ki nasıl bir performansla kazandığımızı görelim. bir de kendi kalemize gol attığımız, penaltı kaçırdığımız, 77. dakikaya geride girdiğimiz ligin en zor deplasmanlarından birini kazandık şu şekilde. gerçekten acayip bir şey yaşandı.
