5 gün kalan maç.
*https://mobile.donanimhaber.com/...2e1cdcf8595699b2.jpg https://store.donanimhaber.com/...089e0f2a3b7bfcd9.jpg https://mobile.donanimhaber.com/...ca4e3687779819f3.jpg http://1.bp.blogspot.com/...terimedis2209ax9.png http://1.bp.blogspot.com/...u/fatihterim1976.jpg -------------------------------------------------------5-------------------------------------------------------
bir kere bizim için değil ama fenerbahçe için
sezonun en önemli maçı. kazanamazlarsa lig kendileri için bitiyor. kazanırlarsa bir nebze ümitlenirler ama bence yine bu oyunla şampiyon olma şansları yok gibi. galibiyetleri yalnızca bizi şampiyonluktan etmeye yarayabilir. milli maç arasıyla birlikte fenerbahçe'de moraller yerine gelir, herkes şampiyonluk yeminleri eder falan sonraki ilk deplasmana kadar o gazla giderler. belki lig sonuna kadar da götürebilirler ama bu kez tek takım yok toplamda 3 takımı geçmek zorundalar ve bu oyunla oldukça zor görünüyor.
ben 1999'da kazandığımız
22 aralık 1999 fenerbahçe galatasaray maçında sonraki istisnasız her kadıköy derbisine "
o sene bu sene" diye gittim. bu sene elimden geldiğince stres yapmadan bekleyeceğim, zaten dün gece fazlasıyla stres yaşadım amk böyle maçın
* :(
ben artık fikstürde puan hesabı yaparken kadıköy' e 0(sıfır) yazıyorum. fazlası ekstra oluyor. benim hesabım genelde kadıköy'de
ikili averajı vermemek üzerine artık, buna alıştım :(
yalnız bu sene ikili averajı vermemek için de kaybetmemek lazım, kaybedersek fener'le aramızdaki puan farkına 3 değil 2 diyebilirsiniz.
yıllarca bu maçlarda nasıl kaybettik?
cevap vereyim: "her türlü"
yani iyi oynayıp da kaybettik, rencide olacak şekilde kötü oynayıp da kaybettik. defalarca hakem hatalarıyla kaybettik, dayak yiyip kaybettik, kıçımza başımıza çarptı kaybettik. kaybettik de kaybettik.
ne zaman ilk puanımızı aldık?
24 ekim 2010 fenerbahçe galatasaray maçında fener'e 1.50 oran verilip tarihimizin en kötü döneminde gittiğimiz maçta.
sonraki yıllarda da hiç ezilmeden ya son anda kaybettik ya da puanı alıp geldik. kaldı ki
12 mayıs 2012 günü
şampiyonluğu kadıköy'de ilan etmek gibi 100 yılda bir olacak bir hadiseyi gerçekleştirdik. bu olay zaten tüm galibiyetlerden kıymetlidir. hemen bir sene sonra da şampiyonluğu ilan edip gittiğimiz maç ise fener'i yenmek için en uygun zamandı fakat fatih terim'in drogba, burak, elmander'li saçma kadro tercihi ile 0-1 öne geçip sonra 2-1 kaybetmiştik.
zaten fatih terim'in aykut kocaman'a karşı kadıköy'deki tek yenilgisi de bu maç. diğer maçlarda beraberlik almışız.
bu sebeple ben hocanın bu maçta herhangi bir baskı hissetmeyeceğine eminim, ondaki tek baskı son kadıköy galibiyetini alan hoca olarak 19 sene sonra alacağı galibiyetten sonra söyleyecekleri olur.
ayrıca
galatasaray gerektiği yerde istediğini alacak güce sahiptir diyen adam eminim ki maça takımı en iyi şekilde hazırlayacaktır. son galibiyette gol atan hasan şaş da bugün teknik ekipte.
kadroda başka takımlarla da olsa kadıköy galibiyeti gören futbolcularımız var,
martin linnes,
fernando reges,
tolga ciğerci,
serdar aziz :(
fenerbahçe'nin derbilerde yaptığı iş belli;
kaos. derbinin deplasman ya da kadıköy'de olması fark etmiyor, eğer maç çığırından çıkarsa bu fenerbahçe'ye yarar. bu sebeple bizim çok çok sakin kalmamız lazım.
kadromuzda belhanda, feghouli gibi üzerine oynaması son derece kolay oyuncular var. bunlara 1 hafta boyunca her dakika dikte etsen de maçta gene çıkıp rakibi itip, tekme sallayıp oyundan atılabilirler. dilerim maça psikolojik olarak iyi hazırlanırız. çünkü bizi yenebilecekleri tek alan burası. oyun oynanırsa maç bize döner.
fenerbahçe bu sene bir iki maç dışında öyle ileride baskı yaparak maç kazanmadı, genelde beklediler. duran top kovaladılar ama bu maçta bir klasik olarak ilk 20 dakikada taraftarla birlikte golü bulmaya çalışacaklardır.
bizim yapmamız gereken ise sahamıza doğru yerleşip, özellikle taç çizgisine yakın yerlerde gereksiz fauller yapmayıp, kaptığımız toplarda garry rodrigues ve feghouli ile hızlı çıkmak. kapanan takımları duran top dışında açamıyorlar. üretkenlikleri çok düşük.
bir de çoğu derbide olduğu gibi ilk golü atan kaybetmez. ilk golü biz atarsak kontrolden çıkabilirler fakat golü yersek bu sefer maçı gayet soğutup, ite kaka maçı bitirirler.
yani buraya sayfalarca yazsak da, günlerce analiz etsek de hakem çıkar bir karar verir maç biter. bu sebeple bu maçta hangi hakemin olacağı çok önemli. 25. haftada görev almayan ali palabıyık bu maçın hakemi gibi duruyor ki kendisiyle derbi kazanmamız neredeyse imkansız. saçma sapan faullerle fenerbahçe'ye duran top kazandıracağı kesin. bizim oyuncularımıza karşı da kartları çok bonkör kullanacağına eminim. üzerinde anlaşabileceğimiz bir hakem olmasını isterdim ama öyle bir hakem de yok. keşke yabancı hakem gelse...
zaten bana kalırsa video hakem gelmeden kadıköy'de maç kazanmak imkansıza yakın ama neyse.
sonuç ne olursa olsun bizim için yıkım olmaz ama kaybedersek, ciddi zor bir fikstüre tüm avantajımızı kaybederek girmiş oluruz.
fatih terim'in bu maçta maç planı ne olacak bilmiyorum ama yerinde olsam fernando-donk ile maça başlarım. yani maçı kendi yarı sahamızda kabul edip, adam kovalayacaksak, selçuk'la o iş olmaz. ayrıca fener'in duran top silahından başka çaresi olmadığını düşününce donk ve fernando ikilisi daha doğru tercih olur. bu sebeple istediğim ilk onbir,
-------------muslera--------------
linnes-maicon-serdar-nagatomo
-------------fernando-------------
feghouli--belhanda--donk--garry
--------------gomis---------------
ama fernando'nun son durumu, selçuk'un son maçlardaki arzusu ve hırsı hocanın tercihinde etkili olacaktır. selçuk bu atmosfere çok çıktığı ve dahası burada şampiyonluk yaşayan 2-3 oyuncudan biri olduğu için ilk onbirde başlarsa da şaşırmam.
netice ne olursa olsun bu yolun sonu şampiyonluk, sahada sonuna kadar maçı istediğinizi ve kazanma arzusunu görelim yeter!
(bkz:
hedef 21)
sen şampiyon olacaksın!