savunmada
emmanuel eboue,
aurelien chedjou,
dany nounkeu,
albert riera dörtlüsüyle çıkıp 6 yediğimiz maç. (riera'yı ayrı bir yere koyuyorum) üç gevşeğin oluşturduğu savunma hattının böyle bir sonuca yol açması çok doğaldı.
gökhan zan'ın sakatlığı mı vardı hatırlamıyorum ama (o zamanki haliyle şimdiki hali ve zihniyeti arasında dağlar kadar fark olan)
benceyabancısınırı1olmalıcı* 'nın oynatılmaması çok büyük hataydı. şimdiki haliyle real' karşı oynasak bir 6 daha yeriz o ayrı :(
maçın ilk yarım saati çok iyiydik.
barcelona,
bayern gibi avrupa'nın başat takımları dışında bir takımın real madrid'e karşı olabileceği kadar iyiydik. maçın hemen başında melo'nun uzaktan etkili bir şutuyla heyecanlandık. gene melo'yla iki tane daha pozisyonda etkili olduk bu bölümde, gole yaklaştık. real madrid de pek gelemiyordu kalemize. derken kabus eboue-chedjou'nun misafirperverliğiyle,
isco'yla 33'te öne geçmesiyle başladı. devre bitene kadar birkaç kere daha etkili geldi madrid.
ikinci yarı için herhalde çoğu galatasaray taraftarı yine de umutluydu. niye olmasaydık ki? real ile daha önce iki kez evimizde oynayıp, ikisinde de geriden gelip yenmiştik. biz
galatasaray'ız dedik.
ikinci yarı başladı.
drogba* çıkmıştı yerine
nurettin amrabat girdi. bu hamle işe yarayacak diye bizleri düşündürten pozisyon 47'de geldi. ah burak ah. ah ah. amrabat nefis kesti,
burak yılmaz inanılmaz bir fırsatı kaçırdı. sokamadı topu kaleye. -seydi,-saydı ile konuşmamak gerek futbolda ama burak kafayla topu dışarı atacağına kaleye sok
saydı bu faciayı yaşamazdık. kaybetsek bile normal bir sonuçla kaybederdik.
sonra dakika 54'te real'in ikinci golü dani nönkö çönkö-
angel di maria-
karim benzemaişbirliğiyle geldi.
63'te takım savunmasının sıkıntılı olduğunu bizlere gösteren ancak aslan payının ofsaytı bozmasıyla chedjou'nun olduğu üçüncü gol geldi.
cristiano ronaldoyla.
66'da duran toptan gene savunma zaafiyetimizi gösteren bir ronaldo golü daha geldi. 0-4 oldu.
81'de eboue'nin açtığı yoldan giden ronaldo'nun asistinde benzema farkı 5'e çıkardı.
84'te real'in kocası(u: :()
umut bulutile farkı 4'e indirdik.
90'da da ronaldo farkı tekrardan 5 yapıp skoru tayin etti: 1-6.
bu maçın neden kaybedildiğine
* dair birçok şey yazılabilir ama bana bu giriyi girdiren bu maçın afrikalı oyuncuların çoğunlukta olduğu bir savunma hattının nelere yol açabileceğinin bir örneğini göstermiş olması. maalesef. ayrı ayrı tek bombayken seversin de üç bomba bir aradayken...:(
edit: sözlük formatına aykırılık uyarısı üzerine düzeltme.