• 151
    maçın skorunun pek umrumda olmadığı umrumda olan asıl şeyin futbolcuların bu mevsimde ne kadar özverili maç yaptığını, sistemin hangi futbolcular ile ve ne şekilde uygulandığını, nasıl uygulandığı, uygulanıp uygulanmadığını bana gösteren maç olmuştur. istanbuldaki hazırlık maçında sistemimizin oturacağını düşünerek o maçta net bir skorla maçı alacağımızı düşünüyorum.

    edit: hazırlık maçı derken ironi yaptım. anlaşılacağını düşünmüştüm :)
  • 152
    genel olarak maçın ortasahada geçtiği topun bizde olduğu ama bizim defansımız ile ortasahamıza topu sıkıştırdığımız sıkıcı maç. rijkaard asları oynatmayarak doğruyu yapmış olsa da hata yapmış da sayılabilir fakat kesin hatadır da diyemeyiz çünkü haftalardır beraber çalıştığı gençlere istanbul'da telafisi kolay olacak bir maçta şans vermek istemiştir lakin gençler yüzünü kara çıkarmıştır. rijkaard için (bkz: galiptir bu yolda mağlup) mağluptan kastım gençlerin iyi oynamamasıdır.
  • 154
    galatasaray'ın kadrosuna dahil ettiği belki de en büyük isim olan rijkaard geldiğinde, herkesin dilinden tek bir kelime döküldü; sabır. bu kadar erken başladığımız bir sezonda en çok ihtiyacımız olan şey bu. ne rijkaard tam anlamıyla hazır bazı şeylere ne de takımımız. o yüzden, yazımın başında bir kez daha vurgulamak istiyorum; sabır...

    bugünkü maç, elbette beklemediğimiz bir sonuçla bitti. gençlerin bu kadar ağırlıklı olduğu bir kadroyla, mahalle takımı diye tabir edebileceğimiz bir rakibe karşı galibiyet elde edilebilirdi. ilk maçtan skor peşinde değilim elbet. bugün benim için önemli olan, galatasaray'ımın sezonu açıyor olmasıydı. ben bugün özlenen galatasaray'ı izlemek için geçtim televizyon başına. oynanan oyun tabi ki tatmin etmedi. vasatı biraz geçen bir mücadele, yapılmaması gereken hatalar art arda sıralandı. tüm renktaşlarımın belirttiği eksik noktalar göze battı. yazının başında belirttiğimi gibi, bugün sahaya çıkan oyuncular henüz hiçbir şeye hazır değiller.

    maç başladı, "hadi aslanlar" demeye kalmadan gol yedik. üstelik bizim gibi büyük bir kulübün yapmaması gereken hatayla yedik golü. sabri'ye çok yüklenmek değil elbet amacım. galatasaray formasını giydiği için şu ana kadar arkasında durmaya da çalıştım; ama yediğimiz gol ağır çekimde gösterilince babamdan şöyle bir yorum geldi: halı sahada biz bile yapmıyoruz bu hatayı. belki espri gibi görünüyor bu söz; ama doğruluğu kesin olan bir söz bu. galatasaray forması giyen futbolcular, böyle hatalar yapmayacak kadar özel ve başarılı olmak zorundadır.

    ilk golü yedik, "oyuna konsantre olamadık düzeltiriz şimdi." dedim. en azından öyle umut ettim; ama oynanan futbol bu maçı çevirmeye yetmezdi. aydın'ın umutsuz görüntüsü, yaser'in beceriksizliği, mustafa sarp'ın ağır kalması, erhan şentürk'ün varlığıyla yokluğunun bir olması oldukça karamsar bir tablo çizdi. maalesef, ilk yarıda oynanan oyunla pek bir şey yapamazdık. burda tehlike çanları çalmaya başlıyor ne yazık ki. bugün sahaya çıkan oyuncular, ilk on bir için alternatif oyuncu olarak düşünülen oyuncular. ceza ya da sakatlık durumunda bu adamlar oynayacaklar.

    ikinci yarıda arda ve baros'un oyuna girişiyle oyun hareketlenir gibi oldu. zaten bu iki oyuncumuzun kalitesi de golü getirdi takımımıza. arda, oyuna kendini verememesinden midir bilinmez, yapabileceklerini yansıtamadı belki de. en azından ben öyle gördüm. yüklenen sorumluluğu bir anda kaldıramadığından mıdır yoksa takımın genel olarak tutuk oluşu ona mı yansıdı bilemiyorum. yine de yeni sezonda eski arda'yı bizlere izletecektir. alpaslan'ın gördüğü ilk kart haksız olsa da, hakemle tartışmaya girmemesini öğrenemeyecek kadar amatör olmasına şaşırıyor insan. tamam genç olabilirsin, asabi olabilirsin; ama iki dakika önce sarı kart görmüşsen hakemle tartışmamayı bilmen gerekir.

    takım olarak kötü bir oyun sergiledik bugün. genç ağırlıklı bir kadroydu, yedeklerdi bilmem ne... onlarca bahane sıralanabilir burda. bahaneler sıralanır da, şunu göz ardı etmemek lazım; karşımızdaki takım amatördü. ne olursa olsun, galatasaray adına bu takımla berabere kalmak yakışmadı. böyle söylüyorum; çünkü galatasaray'ı eleştirmek için bu maçın sonucunu bekleyenlere malzeme vermiş olduk. can sıkıcı yorumları dinlemek zorunda kaldık. bu takımı kendi evimizde rahat geçeriz, bundan şüphem yok. kimsenin de şüphesi olmamalı. tek üzüntüm, salyalarını akıtarak bekleyenleri mutlu etmiş olmamız.

    bugün oynanan oyun beklentileri karşılamadı. aynı şekilde bugün oynanan oyun, bu sezona bakış açımızı da değiştirmedi. tek dileğim, rijkaard'ı ve galatasaray'ı eleştirenlerin gazına gelip saçmalanmaması. bu takımın ve kadronun ihtiyacı olan şey sabır. gerekli sabrı gösterdiğimizde, hayal ettiğimiz başarıları yeniden yaşayacağımızdan kimsenin şüphesi olmasın.
  • 156
    bireysel olarak değerlendirmek gerekirse bazı oyuncularımızın sezona çok kötü bir başlangıç yaptığı maçtır, mesela sabri, barış gibi aşırı mücadele beklediğim oyuncular cidden çok kötüydü, aşırı yorgun geldiler gözüme, ayhan beklediğimin çok altındaydı, arda ve baros u saymazsak tek beğendiğim adam alpaslandı o da saçma sapan bir şekilde kendini attırdı.
  • 161
    bizim gözümüzde de çok önemli olmayan maçtır.skordan çok futbolculardır gözümüze batan.dünya üzerinde bu sistemin en iyi uygulayıcısı senin teknik direktörün, mantalitesi hızlı oyun, hızlı ve dikine pas, sık yer değiştirme, toplu hücum toplu savunma.varsayalım x bir futbolcu zeka özürlü olsun.ve bu futbolcu düz topçu olsun yeteneksiz olsun.varsayalım o topçu biz olalım.25 gün aynı şeyleri binlerce defa bir insan bize söylese ve yapmamız gereken bu saydıklarımızın hepsi değilde sadece ve sadece ikisi olsun.
    hızlı oyun- dikine pas
    sık yer değiştirme- toplu hücum
    toplu defans-pas
    şeklinde varvasyonlardan herhangi birini yapabilecek durumda olmalıyız.olmak zorundayız.şimdi koşmayı sevmiyoruz diyelim o zaman pas yapalım.pas sevmiyoruz defans yapalım adam alalım adam kaçırmayalım.defans yapmayı sevmiyoruz o zaman hücum yapalım.ben dün oynanan karşılaşmada kimin ne sevdiğini anlamadım arkadaş.ne günahı vardı o zaman neeskens'in de size 5 e 2 pas çalışması yaptırırken sakatlanmasına.
    bunlar mı akıllı biz mi salağız ya.
  • 162
    korkuyorum acikcasi. bu mactan sonra tromso maci geliyor aklima ister istemez. 2-1 kazanmis olsak yine icim bir nebze rahat olacak. simdi es kaza bir maglubiyet alirsak eleniyoruz. bunlari tobol iyi bir takim oldugundan veya galatasaray'i henuz hazir gormedigimden filan soylemiyorum. topun yuvarlakligindan * korktugum icin soyluyorum. adam 40 metreden gelir vurur bir tane kalecinin ayagi kayar top gider gol olur. sonra otur ugras o golu cikaricam da 11 kisi defans yapan takima karsi maci cevirecem diye. 4 sene once de deplasmanda tromsoye yenildikten sonra burada 5 atariz diyorduk, adamlar bir atak gelistirdi top milletin kicina kafasina carpti girdi gol oldu. cikaramadik o golu.

    tobol'a gelince... galatasaray'in as kadrosu isterse 10 ay mac oynamadan ciksin su takimin karsisina, 25 dakikada 5 gol atar. bildigin ozsahrayiceditspor bu tobol. rakibi asla kucumsemiyorum. mactan once de rakibi kucuk goren vs. herhangi bir yorumda bulunmadim. su an icin tek temennim takimin bu yorgun evresinde ve teknik direktorune, onun oyun tarzina alisma doneminde bir kazaya kurban gitmemesi.

    bu turu gecersek eger bir sonraki turda gelecek rakip kim olursa olsun * cok daha rahat gececegimize inaniyorum.
  • 163
    hazır olmadığımız her halimizden belliydi. ama yine de içime sinmeyen şeyler var. takımı tek maçla karalayacak rijkaard gitsin diye naralar atacak değilim. ama sıcaktanmıdır, bu kadar genç oyuncunun yan yana gelmesindenmidir bilmiyorum tünelin ucundaki ışık pek gözükmedi. tamam birden olacak işler değiller bunlar bir sürü eksik var ama uefa için de başka da şans yok. buradaki maçı rahat alacağımız biliyorum ama yine de içime sinmedi.

    yazımda sabriden bahsetmek istemedim ama dayanamıyorum bir iki kelam edelim. tamam sabri sende benim gibi galatasaraylısın ama yapma yeter artık kendine çeki düzen ver senden sonra yeni bir nesil geldi sen hala aynısın, hala orta yapmayı öğrenemedin, çoğumuz halı saha maçında bile çok zorlanmadan bile güzel ortalar yapabiliriz. kaleye güzel şutlar atabiliriz ama sen senelerdir bu mesleği yapıyorsun bir türlü öğrenemedin. kademe anlayışı denen olguya girmiyorum o zaten yok. lütfen artık kendine gel be adam.

    sabri yandaşları hemen oflayabilir buyrun oflayın ama hasan şaşımın bize verdikleri yanında sabri bize tırnak ucu kadar şey verdi ve verdiğini geri alıyor. hasan şaşım sabriden daha fazla şey katmış olmasından dolayı şimdi hasan şaşıma yapılanları, telefon atmaları hiç kabul edemiyorum.
  • 164
    online gazete sayfalarında, maç hakkında fenerbahçelilerin, beşiktaşlıların yorumlarını zevkle okumaktayım. hatta galatasaraylı olup da tüm seneye harcayanlar, ah vah edenler, ortalığı cenaze merasimine çevirenler, bu rezaleti nasıl temizleyeceğiz diye dövünenler mevcut. şiddetle okuyucu yorumları okunması tavsiye edilen maçtır.

    çok az seyredip tekrar görüntülerine de şöyle bir baktım da:

    -yaser: nolur bundan 5 sene sonra büyük avrupa kulüplerinin listesinde ol ve utandır beni lakin hücum bölgesinde bir topu tutamadın, karşındaki adam zaten heyecandan zangır zangır titriyordu.

    -gökhan zan: kim ne derse desin kumaşın belli, çok değil 2-3 maçta servet ile uyumu yakalar döktürürsünüz, bir de önünüzde mehmet topal gibi pas yapacak adamınız oldu mu kim tutar sizi?

    -alpaslan: adam olacak çocuk, aha şuraya yazıyorum. mayasını belli etti aslında dünkü maçta, sonuç alamasa da.
  • 170
    tahminlerimin tuttuğu ve bitse de gitsek havasında oynanan bir maç oldu. maç başladığında (bkz: aa bura nere lan) modunda olan oyuncularımız golü yediklerinde uyandılar. her ne olursa olsun bir avrupa kupası maçı oynadık ve bir çok genç oyuncumuz forma şansı buldu. eğer rakip biraz futbol oynamak istese bu maç fark olurdu ama maçın başında buldukları gol onları istanbul'da öne geçmiş anadolu takımı hüviyetine soktu. kendi aralarında (bkz: olm rijkaard harbi geliyomuş lan) geyiği çeviren bir rakipten bahsediyoruz , dolayısıyla galatasaray'a gol attıkları için gece huzur içinde uyumuşlardır. bu gibi takımlara karşı alınan olumusuz sonuçların bahanesi olmaz diyordu sevgili sergen yalçın , zaten kendisi şl'ni kaldıran bir oyuncu olduğu için böyle konuşması normal. yalnız gerçek olan şu ki biz 20 gündür top oynuyoruz rakipse kendi liginin ilk yarısını tamamlamış yani kondüsyon sıkıntıları olmayan bir takım ki bu tip maçlarda bu çok önemlidir ayrıca yeni bir sistem deniyoruz as oyuncularımız yok , yabancılar yok e bırakında bu maç böyle bitsin. zaten ülke puanı açısından da herhangi bir önem taşımıyor maç zira artık turu geçince puan kazanıyorsun. o yüzden sabırlı olalım ben bu takıma güveniyorum. *
  • 173
    bayağı kötü oynadığımız karşılaşmadır. pozisyona dahi giremedik. bir ara top sürme ve paslaşmalarımız bile sanki yavaş çekimmiş gibi geldi... şimdilik geçen seneden pek bir farkı yok takımın. hazırlık maçları ve bu maçta gol sıkıntısı geçen seneki gibi aynen devam ediyor... umarım arda, balta, topal, mevcut ve gelecek olan yabancılar oynayınca takım düzelir...
App Store'dan indirin Google Play'den alın