• 26
    o anı yaşayanların hayatında çok büyük bir yer kaplamaktadır.

    ayrıca o sezon oynanan maçlarımıza bakarsanız, rakip ceza sahasına atılan toplarda, takımın neredeyse tamamının topun düştüğü noktada olduğunu görebilirsiniz. gol atma isteği ile 90 dakika boyunca canavar gibi saldıran takımımız vardı. hey gidi günler ya.

    (bkz: hakan şükür)
    (bkz: ümit karan)
    (bkz: necati ateş)
    (bkz: hasan kabze)
    (bkz: sasa ilic)
    (bkz: mondi mucize bu)

    https://youtu.be/DqOYn9_gFfw?t=54m41s
  • 32
    yaşadığım en güzel şampiyonluk.

    ayni seviyeye gelmese de buna yaklaşabilecek tek şampiyonluk 2018-2019 sezonu şampiyonluğu olur.

    2011-2012 bile 2. sırada ama aralarında cok buyuk fark var.

    fener'in en güçlü olduğu yıllarda 2 yıllık seriyi kesmiş ve belki de bir dominasyonu bitirmiştik.

    bu şampiyonluk olmasa fenerbahçe 3-4-5 diye devam ederdi cok yüksek ihtimalle.

    hayatımın sonuna kadar unutmayacağım.
  • 35
    sözlüğün gençlerinden biri olarak hatırladığım ilk lig şampiyonluğumuz. bundan önce hatırladığım kupa ise fener'e 5 atıp aldığımız türkiye kupası. bu 2 maçı çok net hatırlıyorum.

    bir taraftarın gördüğü ilk şampiyonluğun bu olması ilginç tabii. ben ufacık halimle o 16 dakikanın nasıl geçtiğini bilmiyorum, siz nasıl dayandınız beyler derdim eğer 12 mayıs 2012 akşamı olmasaydı.

    (bkz: ömürden ömür götüren şampiyonluklar)
  • 36
    o zaman küçük bir çocuktum ve babam elimden tutup bir arkadaşının tatlıcısına götürürdü beni maç izlemeye. bu şampiyonluk orada geldi. 2 farklı televizyonda, birinde bizim maçımız* ve diğerinde fener’in psikolojisini bozan efsane denizli maçı*. bizim maç bittikten sonra kulaklar fener maçındaydı, 89’da gol sesiyle ortalık yıkılırken ben de yıkılmıştım. bunca insan denizlili olamazdı ve onların golüne sevinecek değildi ya? ilk dediğim doğruymuş, denizlili değil ama araya sıvışıp o maçı izleyen galatasaraylılarmış. nasıl sevinmiştim anlatamam, sonrası efsane 16 dakikalık bekleyiş. bitmemişti bir türlü. her şey sona erdiğinde, şampiyonluk geldiğinde, neden bilmiyorum istiklal marşını okumuştuk ve gözyaşlarına boğulmuştum. o günü hiç unutmayacağım.
  • 37
    esasında tam da 100. yılımızda gelen şampiyonluktur. değeri o kadar fazlaydı ki bende. aziz yıldırım'ın 4 yıl üstüste şampiyon olma hayallerini elinden çaldığımız, yoklukla mücadele edip, camiamız kenetlenince neleri başarabildiğimizi bir avuç azınlık olan kuş serilerinin yüzüne tokat gibi vurduğumuz bir şampiyonluktu.

    antalya mali müşavirler odası lokalinde oda yönetim kurulundaki bir akrabamızın misafiri olarak izlemiştik. e tabi parayla uğraşan adamlar oldukları için azınlıktaydık :), gece önce ızdırap gibi başlamıştı bana sonrası ise şölen. ağlayan fenerliler arasında şampiyonluk kutlamak çok iyiydi. hele mustafa keçeli'nin golü :).
    fb maç başladığında, kendi maçlarının galatasaray maçından sonra bitmesi için çakallık yaparak sahaya konfeti atmış. daha sonra ise tüm türkiye'ye rezil etmişti kendisini :). loserlık ruhunu kendi eliyle bu maçta tekrar hortlatmıştı.
  • 38
    yaşım itibariyle tam 14 şampiyonluk gördüm. bunların ilk ikisini hatırlamam zor. ama hatırladıklarım arasında en kıymetlisi, en anlamlısı benim için bu şampiyonluktur. ezeli rakibin fenerbahçe'den son maçta üstelik 16 dakikalık uzatma sonunda şampiyonluğu alıyorsun. inanılmaz anlardı. şu an düşünürken bile insanın tansiyonu oynuyor.
  • 41
    yatılı okul günleri. haftasonu dışarı çıkmak için çok paranın da olmadığı günler.

    kuzenim geldi, annemlerle birlikteyiz. alışveriş yaptıkk ve okula döndüm.
    maç için fenerbahçeliler manyak hazırlıklar yapmış meşaleler almış. üst sınıf galatasaraylı biri geldi, akşam şampiyon olamasak da alkışlayıp koğuşlara öyle geçicez dedi.

    2 tv var. 2'sinde de fenerbahçe maçı açık, çünkü tek merkezden açılıyor kanal. galatasaraylılar arkalarda oturmuş sotede, gözlerde umut dillerde ölüm sessizliği.

    maç başlıyor skor aleyhimize dönmedikçe bitmeyen ir umut. sanki çanakkalede siperde bekleyen cahil mehmedin umudu.
    evet galatasaray kazanıyor ama göbeğimiz diğer maça bağlı.

    o gol geliyor. ıspartalı arkadaşın saçını çekiyorum sevinçten ve yatakhane ve derslik arasındaki meydana çıkıyorum. orda bekliyorum. zaman geçmiyor ve tanrıya dileklerde bulunuyorum.

    gooooaldasndalsnas sesi geliyor. anlıyorum ki gol olmuyor. meğer appiah kaçırıyormuş.

    mucize oluyor. ben ağlıyorum. çünkü o galibiyet yoksulıluğun zenginliğe baş kaldırışı. o galibiyet yüreğin, bileğin paraya galip gelişi. nasıl anlatsam ki?

    hayatım boyunca bir daha görebileceğimi düşünmediğim aziz yıldırım ve paraya karşı kazanılmış tertemiz bir şampiyonluk.
  • 43
    birçoğumuzun olduğu gibi benim de hayatımda önemli yere sahip olan şampiyonluktur.

    (bkz: en çok sevinilen galatasaray şampiyonluğu/#2890854)

    maçı* lapseki öğretmen evinde izliyorduk babamla. tabi fenerbahçeliler çok olduğundan dolayı, üstüne biz de 18. dakikada ilic’in golüyle öne geçtikten sonra fenerbahçe maçına çevirdiler kanalı. arada galatasaray maçına dönüyorlar ama 30 saniye sonra hop yine denizli-fb maçı açılıyor, bir şey diyemesem de sinir ve stresten patlıyorum. o 16 dakika nasıl geçti hala bilmiyorum. sonunda son düdük çaldı ve şampiyon olduk, hayatımda en çok sevindiğim anlardan biri. o sinir stresten sonra gelen büyük rahatlama... babama dönüp hadi çanakkale merkez’e gidelim, kutlamalara konvoya yetişelim dedim. lapseki çanakkale arası 35 km ve babam genelde 30 dakikada gider, hızı pek sevmez. altımızdaki araba da fiat uno, rüzgarda beşik gibi sallanıyor. ablam geldi mi hatırlamıyorum ama annemi de aldık, 16 dakika sonra çanakkale’deki konvoyun içindeydik. harikaydı sözlük. pazartesi günü tabiki sınıfın * camına asmak üzere okula galatasaray bayrağı götürmüştüm yanımda, hard diski karıştırdım az önce, fotoğraf aradım ama bulamadım. sadece beşiktaşlı bir arkadaş tarafından çekilmiş fenerbahçelilerle arbede yaşadığımız bir video var. *
  • 44
    (bkz: 14 mayıs 2006/#2886359)

    1) son gülen iyi güler https://3.bp.blogspot.com/...5Bhortomagiko%5D.bmp

    2) mağrur olma padişahım senden büyük allah var https://cdn.sporx.com/img/3/2011/mansettt.jpg

    3) finito giocare resultante importante https://galeri13.uludagsozluk.com/...r-maci_1678208_m.jpg

    4) look at the tabela https://www.caykurrizespor.org.tr/...ezonlar/2005-061.jpg

    5) sonunda iyiler mutlaka kazanır https://www.youtube.com/watch?v=chk9UPk54j4
  • 46
    17 mayıs 2000 ''bir şampiyonluğun hikayesi''ne benzer bir belgeseli hak eden şampiyonluk. bana göre yakın tarihin en güçlü hikayeye sahip şampiyonluğuydu, gitti denilen maçlar, yapılamayan transferler, sürpriz futbolcular, gerets ve daha birçok şey kesinlikle o günlerin arşivi video olarak sağlam bir şekilde tutulmalıydı. eski açık sarı desene benzeri bir film yapılabilirdi. her şeye rağmen o günlerden geriye kalan şampiyonluk almanağı güzel bir hatırlama aracı.
  • 47
    ne zaman başlığına girsem günlük akışımın sekteye uğradığı başlık , aynı zamanda youtube da denk gelsem aynı şey.
    işyerinde açtığım oluyordu ara ara, telefon çalar bakmam, eposta yarım kalmış teklifin gönderilmesi lazım cık gitmez.
    16 dklık o video açılır izlenir ve izleniiirr.

    hele denizli'den gelen gol haberi ile ali sami yen'in inlemesi ve cihan'ın necati paslaşması, necati'nin o şokla kaval kemiği ile tutamayışı ve auta çıkan top ve hasan şaş'ın deliler gibi koşuşu - emre aşık'ın ve tüm yedek klübesinin hareketleri.

    o gol sesinin geldiği an en az 3-4 kere geri sarılır ve o yoğunluk yaşanır.

    işin komiği 2010 da izlerken video da bir baktım ağlayan galatasaraylı var ve yanında bir hanım onu teskin ediyor - o galatasaraylı bizim rahmetli sınıf arkadaşımızın (üniversiteden, evde dururken anevrizma ve ebediyet) eniştesi orkun'du ilk fark ettiğimde aramışıtım.
    https://www.youtube.com/watch?v=4uYQ7omM2LQ 39:20 'de - şimdi tabi hayatları ayrı yönlere gitse de konuştuğumuz da ablası orkun'la çok uğraştılar bu sene - iş vs hep fenerli tacizi ile geçmiş - dayanamadı siniri boşaldı demişti. epey konuşmuştuk ama o son yazdığım sözleri hep aklımda kaldı.

    işyerinde ilk bu uzun olanını açardım. sonra baktım böyle olmayacak (gerçi yarısından izlesemde ^^) kısa halini izlerdim, ama ne olursa olsun bu gol sesi artık ebediyetimize kazınmıştır.

    izninizle ben gol haberine geri dönüyorum ve rica ediyorum iş zamanı bu başlığı canlandırmayın
  • 48
    1986-87'de seriyi bitiren şampiyonlukla birlikte galatasaray tarihinde açık ara farkla en önemli lig şampiyonluğu. bugün 22-19 galatasaray lehine olan lig şampiyonluğu sayıları 24-18 falan fenerbahçe lehine değilse, hevesi kursağında kalan spor kulübü geleneği kök salmışsa tek sebebi bu şampiyonluktur.

    2003-2004'ü saha dışında çeviren, 2004-2005'te çok da zorlanmadan şampiyon olan fenerbahçe o sezonda böyle bir hezimete uğramasa ertesi sezonla birlikte dört senelik seriyi tamamlayacaktı. rakibi dört senedir üst üste şampiyon olan, kendisi 6 senedir şampiyon olamayan galatasaray'ın 2000 yazında aziz yıldırım'ın yaptığı gibi dünyaları harcayacak bir başkanı olmadığı için 2007-2008 sezonunda da güle oynaya şampiyon olacaklardı.

    ordan dönmek için de çok çok büyük bir mucize gerekecekti.

    galatasaray'ın 2005-2006 kadrosu kötü bir kadro değildi elbette ama artık son atımlık kurşunuydu. eğer şampiyonluk gelmese, şampiyonlar ligi parası falan kasaya girmese o kadroyu tutma ihtimali yoktu. o kadroyu genel hatlarıyla tutup üzerine şansa kariyer sezonunu oynayan birkaç takviye gelmese 2007-2008'de şampiyonluk ihtimali de yoktu...

    fenerbahçe'nin devasa paralar harcayarak 3 şampiyonluk çıkardığı dönemde hocasını takımın başında tutacak kadar bile parası olmadan 2 şampiyonluk aldı galatasaray. fenerbahçe o yılların ekonomik enkazıyla uğraşırken kendi reformunu yaptı. o sezon sonunda 16-16 olan şampiyonluk sayıları şu an 22-19, resmen tur bindirmişiz...

    final günü bir kenara, öylesine kritik ve önemli bir şampiyonluktu bu. 4 senelik hasrete son verirken, çok güçlü bir rakibi devirirken gelecekteki 15-20 yılı da kurtardı bir şekilde.
  • 50
    şampiyonluğun belirleneceği maçların oynanacağı günün sabahıydı. uyandığımda içimde bir umut vardı. sanki bugün birşeyler olacak, bir hafta boyunca içimi kaplamış olan umutsuzluk yerini güzel bir umuda bırakmıştı. bolu - mengen'de köyümüzdeydik o günün sabahı ve ankara'ya dönüş yapacaktık. koyu bir fenerbahçe taraftarı olan babamın yüzünde o gün büyük bir gülümseme vardı ve her fırsatta henüz kazanmamış oldukları şampiyonluğu kutluyor gibiydi.
    akşam saat 8 gibi yola çıkarız diye kararlaştırmıştık bir gün önce. fakat ben en azından maçları takip etmek istiyordum. bir an önce eve dönmeliydik ve böylelikle odamda rahatça maçları dinleyebilecektim. o dönem evimde internetim veya digiturk kutum yoktu ve bilgisayarım da çok kötü durumdaydı açıkcası. çok kez ısrar ettim ve en sonunda dayanamadılar. saat 6 buçuk gibi çıktık yola. trt radyo'dan dönüşümlü olarak maçları dinliyorduk. sürekli gol haberleri geliyordu bizim staddan. artık bizim maçın sonucunun garanti olduğunu anladıktan sonra dikkatimi sadece denizlispor - fenerbahçe maçına odaklamıştım. arabanın arka koltuğunda hareket bile edemeden büyük bir telaş içerisinde maçı dinliyordum. arabayı kullanan babam, maç başladığında olağanüstü rahattı fakat dakikalar ilerliyor ve fenerbahçe golü bulamıyordu. onun da içini bir tedirginlik kaplamıştı. ilk yarıların bitiminden 5-10 dakika sonra eve varmıştım. koştum ve odama girip radyoyu açtım. best fm'den takip ediyordum fenerbahçe maçını. best fm dönüşümlü olarak vermiyordu maçları. yalnızca fenerbahçe maçını anlatıyordu. maçı ali ferahbot anlatıyordu. radyoda maç anlatmayı en iyi beceren spiker olduğuna inanıyorum kendisinin. maçı resmen yaşatıyordu bana. o dönemde 16 yaşında biriydim ve o kadar heyecanlıydım ki ellerim ve bacaklarım titriyordu maçı dinlerken. önümde külüstür bilgisayarım açıktı, street fighter oyununu açmıştım kafamı dağıtır belki diyerek. monitöre bakıyordum ama görmüyordum. bütün odağım tamamen maçtaydı.

    velhasıl gol dakikası gelmişti. ali ferahbot gol olduğunda, gol ile ilgili herhangi bir detay vermeden, yaklaşık 20 saniye boyunca "goooooolll" nidalarıyla bağırıyordu. ben golü kimin attığını anlayamamıştım ve fenerbahçenin attığını düşünerek açıkcası yıkılmıştım. çok yakındık çok.. bu dakikalarda gitmesi çok koymuştu bana. dizlerimin üzerine yıkılmıştım ki.. ali abi "denizlispor 1-0 öne geçiyor" dedi birden. ne yapacağımı bilemedim. sevinç içinde odamdan çıkıp salona doğru koştum. salonda televizyon açıktı, trt 1 gol anonsunu çoktan yapmıştı ve ben sevinç içinde salona gittiğimde uzatma dakikaları hakkında bilgiyi geçiyorlardı. 16 dakika... 16 ne ulan?

    babam 70. dakika gibi evden çıkmıştı. dayanamamıştı bu heyecana. "yürüyüş yapayım bari olur da gol atarsak zaten çevreden gelen gol sesiyle sevinirim." demiş anneme. maç 1-0 ve sami yen'de neler oldu acaba diye düşünmeden edemiyorum. içim içime sığmıyor resmen. kendimi tetikledim hemen. "gina oğlum kendine gel. 16 dakika dediğin koskoca bir zaman dilimi. çevirirlerse çok üzülürsün. sessiz kal" dedim kendime ve * secde pozisyonunda dinlemeye başladım maçı. şeklimi hiç değiştirmeden 16 dakika dinledim. fenerbahçe skoru 1-1 yaptığında gözümden yaş geldi, appiah'ın pozisyonunda ali ferahbot'un "appiaaaaaaaaaahhh" çığlığında ise gol oldu sandım ve hıçkıra hıçkıra ağlamaya başladım.

    son düdük çaldığında bilincimi kaybetmiş bir biçimde 1. katta bulunan evimin balkonuna koşup, balkon demirine basıp sıçrayarak aşağı atmıştım kendimi. nasıl sevineceğimi bilemeden. düştüğümde deli gibi koşmaya başladım sitenin içinde. hıçkırarak ağlıyordum ve koşuyordum yalnızca.

    hayatım boyunca zor anlar yaşadığımda çok kez güldürmüştür yüzümü galatasaray'ım. ama 16. şampiyonluk benim için hep özel bir yerdeydi. parasızlık, rakibin yıldızlarla dolu kadrosu, beşiktaş deplasmanındaki "zalad gelsin sizi kurtarsın" ve sonrasındaki tezahurat. geretz, ilic.. çok özel bir seneydi ve bu mutluluğu bana yaşatan, emeği geçen her kişiye çok teşekkür ederim.

    sizlerle paylaşmak istedim. umarım başınızı çok ağrıtmamışımdır.

    sağlıcakla..
App Store'dan indirin Google Play'den alın